Hedefimiz, milletimizi idam-ı ebedîden kurtarmaktır
08.12.2011
Hedefimiz ve programımız, evvelâ
kendimizi, sonra milletimizi idam-ı
ebedîden ve daimî, berzahî haps-i
münferitten kurtarmak ve
vatandaşlarımızı anarşilikten ve
serserilikten muhafaza etmek ve iki
hayatımızı imhâya vesile olan zındıkaya karşı Risâle-i Nur’un çelik gibi
hakikatleriyle kendimizi muhafazadır.
Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum.
Târihçe-i Hayat, (yeni tanzim) s. 27
***
Evet, biz bir cemaatiz. Hedefimiz ve programımız, evvelâ kendimizi, sonra milletimizi idam-ı ebedîden ve daimî, berzahî haps-i münferitten kurtarmak ve vatandaşlarımızı anarşilikten ve serserilikten muhafaza etmek ve iki hayatımızı imhâya vesile olan zındıkaya karşı Risâle-i Nur’un çelik gibi hakikatleriyle kendimizi muhafazadır.
Şuâlar, 14. Şuâ, s. 319
***
Bu istida, üç makamata gönderilmiştir. Oradaki kardeşlerime bir me’haz olmak için gönderildi.
Yirmi seneden beri sabredip sükût eden bir mazlumun şekvasını dinlemenizi istiyorum.
Hürriyetin en geniş suretini veren cumhuriyet hükumetinde herbir hürriyetten men edilmekle beraber, düşmanlarım, benim aleyhime her cihetle serbest olarak beni eziyorlar. Hürriyet-i vicdan ve hürriyet-i fikr-i ilmiyeyi temin eden cumhuriyet hükumeti, ya beni tam himaye edip, garazkâr, evhamlı düşmanlarımı sustursun veyahut bana, düşmanlarım gibi hürriyet-i kalem verip, müdafaatıma yasak demesin. Çünkü, resmen, perde altında her muhabereden men’im için postahanelere gizli emir verilmiş. Su ve ekmeğimi getiren birtek çocuktan başka kimseyle beni görüştürmemek için tenbihat verildiği bir zamanda, eskiden beri benim muarızlarım fırsat bulup, tam Mahkeme-i Temyizin beraatimizi tasdik ederek, mahkemedeki ehl-i vukufun tahsin ettikleri kitaplarımı almayı beklerken, o düşmanlarım, hiç münasebetim olmayan bir-iki mahrem risâlelerimi verdirip, sonra meslekçe benim aleyhimde bir-iki ehl-i vukufun eline geçirip, aleyhimde fena bir rapor hazırladıklarını işittim. Daha sabır ve tahammülüm kalmadı. Ben hükumet-i cumhuriyenin bütün erkânlarına, belki dünyaya ilân ediyorum ki:
Kur’ân-ı Hakimin sırr-ı hakikatiyle ve i’câzının tılsımıyla, benim ve Risâle-i Nur’un programımız ve mesleğimiz ve bilfiil semeresini gördüğümüz ve çalıştığımız ve gaye-i hareketimiz ve hedefimiz, ölümün idam-ı ebedisinden iman-ı tahkiki ile bîçareleri kurtarmak ve bu mübarek milleti de her nevi anarşilikten muhafaza etmektir.
İşte Risâle-i Nur, üç ehl-i vukuf heyetinin ve üç mahkemenin incelemesinden geçtiği halde, bu iki vazife-i kudsiyeden başka, kasdi olarak dünyaya, idareye, asayişe dokunacak ciheti olmadığına, yirmi senelik hayatım ve yüz otuz Risâle-i Nur, meydanda, cerh edilmez bir hüccettir.
Emirdağ Lâhikası, s. 27

LÛGATÇE:
idam-ı ebedî: Dirilmemek üzere yok oluş; âhiret inancı olmadığı için ölümü ebedî yokluğa gitmek olarak görme.
berzahî: kabirle ilgili, kabre ait.
haps-i münferit: Tek başına hapis; hücre hapsi.


2011-12-07_110705-Gündem S.N..jpg