+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 6 ve 6

Konu: Arabî Vâcip, Kürdî Câiz, Türkî Lâzım

  1. #1
    Ehil Üye Bîçare S.V. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Bulunduğu yer
    İstanbul/Üsküdar
    Mesajlar
    2.407

    Exclamation Arabî Vâcip, Kürdî Câiz, Türkî Lâzım

    Âyet-i Kerime Meâli


    Şu yüce kitap ki, onda asla şüphe yoktur. O, Allah’ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakınanlar için bir yol göstericidir.


    Bakara Sûresi: 2


    15.08.2009




    Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım



    Ey tabaka-i havâss! Biz, avâm ve ehl-i medrese, sizden hakkımızı isteriz.

    Suâl: Ne istersin?

    Cevap: Sözünüzü, fiiliniz tasdik etmek. Başkasının kusurunu kendinize özür göstermemek. İşi birbirine atmamak. Üzerinize vâcip olan hizmetimizde tekâsül etmemek. Vasıtanızla zâyi olan mâfâtı telâfi etmek. Ahvâlimizi dinlemek, hâcetimizle istişare etmek, bir parça keyfinizi terk etmek ve keyfimizi sormak istiyoruz.

    Elhâsıl: Vilâyât-ı şarkiye ve ulemasının istikbalini temin etmek istiyoruz. İttihad ve Terakki mânâsındaki hissemizi isteriz. Üzerinizde hafif, yanımızda çok azîm birşey isteriz.

    Sual: Maksadını müphem bırakma, ne istersin?

    Cevap: Câmiü’l-Ezher’in kızkardeşi olan, Medresetü’z-Zehrâ namıyla dârülfünunu mutazammın pek âlî bir medresenin Bitlis’te ve iki refikasıyla Bitlis’in iki cenahı olan Van ve Diyarbakır’da tesisini isteriz. Emin olunuz, biz Kürtler başkalara benzemiyoruz. Yakînen biliyoruz ki, içtimaî hayatımız Türklerin hayat ve saadetinden neş’et eder.

    Sual: Nasıl? Ne gibi? Niçin?

    Cevap: Ona bazı şerâit ve varidat ve semerat vardır.

    Sual: Şeraiti nedir?

    Cevap: Sekizdir.

    Birincisi: Medrese nâm, melûf ve menus ve cazibedar ve şevk-engiz itibarı olduğu halde büyük bir hakikati tazammun ettiğinden, rağabatı uyandıran o mübarek medrese ismiyle tesmiye.

    İkincisi: Fünun-u cedideyi, ulûm-u medaris ile mezc ve derc; ve lisân-ı Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım kılmak.

    Sual: Şu mezcde ne hikmet var ki, o kadar taraftarsın, daima söylüyorsun?

    Cevap: Dört kıyas-ı fâsitHÂŞİYE ile hâsıl olan safsatanın zulmünden muhakeme-i zihniyeyi halâs etmek, meleke-i feylesofanenin taklid-i tufeylâneye ettiği mugalâtayı izâle etmek...

    Suâl: Ne gibi?

    Cevap: Vicdanın ziyası, ulûm-u dîniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder.

    Üçüncü şart: Zülcenaheyn ve Kürtlerin ve Türklerin mutemedi olan Ekrad ulemasının veya istînâs etmek için lisan-ı mahallîye âşina olanları müderris olarak intihap etmektir.

    Dördüncüsü: Ekradın istidatları ile istişare etmek, onların sabavet ve besatetlerini nazara almaktır. Zira çok libas var; bir kamete güzel, başkasına çirkin gelir. Çocukların talimi, ya cebirle, ya hevesatlarını okşamakla olur.

    Beşinci şart: Taksimü’l-a’mâl kaidesini bitamamihâ tatbik etmek-tâ şubeler birbirine medhal ve mahreç olmakla beraber, herbir şubeden mütehassıs çıkabilsin.

    Altıncı şart: Bir mahreç bulmak ve müdavimlerin tefeyyüzünü temin etmek; hem de mekâtib-i âliye-yi resmiyeye müsavi tutmak ve imtihanları, onların imtihanları gibi müntiç kılmak, akîm bırakmamaktır.

    Yedinci şart: Dârü’l-muallimîni muvakkaten şu dârülfünun dairesinde merkez kılmak, mezc etmektir. Tâ ki, intizam ve tefeyyüz ondan buna geçsin ve fazilet ve diyanet, bundan ona geçsin; tebâdül ile herbiri ötekine bir kanat verip zülcenaheyn olsun.

    Sekizinci şart: Kürdistan’da âdet-i müstemirre olan talim-i infiradiyi halka ve daireye tebdil etmek. “Şüphesiz bu, asırlarca öğrenilip alışılan ve sürüp gelen bir âdettir.”

    Haşiye: İşte o kıyaslar: Mâneviyatı maddiyata kıyas edip Avrupa sözünü onda dahi hüccet tutmak. Hem de bazı fünûn-u cedideyi bilmeyen ulemanın sözünü ulûm-u diniyede dahi kabul etmemek. Hem de fünun-u cedidede mahareti için gurura gelip, dinde de nefsine itimad etmek. Hem de, selefi halefe, maziyi hâle kıyas edip haksız itirazda bulunmak gibi fasit kıyaslardır.

    Münâzarât, s. 126-129, (yeni tanzim, s. 300)

    Bediüzzaman Said Nursi

    15.08.2009
    http://www.yeniasya.com.tr/2009/08/1...ka/default.htm
    "İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."

    'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz' (Fâtiha Sûresi)


    "İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah'a da şükretmez.!" (H.Ş.)

    'Bırak bîçare feryâdı, belâdan; gel tevekkül kıl' (17.Söz.)

    "Şimdi 'OKU' kabirde okuyamazsın" (Z.Gündüzalp)

    'ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR' (YENİASYA)

    Selâm ve duâyla. Bîçare S.V.

  2. #2
    Vefakar Üye mealebrar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Bulunduğu yer
    cibal-i toros
    Yaş
    48
    Mesajlar
    426

    Standart

    İkincisi: Fünun-u cedideyi, ulûm-u medaris ile mezc ve derc; ve lisân-ı Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım kılmak.
    bu kısmı bilen abiler izah edebilirler mi yani caiz ile lazım arasındki fark nedir Üstadım neyi anlatmak istedi cevablarınıza muntazırım selam ve dua ile inşaallah
    السلام عليكم و رحمة الله ابدا دائما

  3. #3
    Gayyur zeyneb66 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Mesajlar
    54

    Standart

    emeginize saglık Allah razı olsun

  4. #4
    Müdakkik Üye KeKe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Bulunduğu yer
    the earth
    Yaş
    37
    Mesajlar
    930

    Standart

    Vacip, Lüzumlu, mecburi olan demektir.
    Fıkıkta, Yerine getirilmesi her müslüman için gerekli ve borç olup, yapılmadığı takdirde büyük günah olan Allah'ın emirleri. Yapılması zannî delil ile belli olan. Terki câiz olmayan. Yapılması şer'an kat'i derecede bir delil ile sâbit olmamakla beraber, her halde pek kuvvetli bir delil ile sâbit bulunan şeydir.

    Caiz: Yapılması dînen yasak olmayan şeydir.Bu kelime, bâzan sahih, bâzan da mübah yerine kullanılır. Bâzı muameleler vardır ki, dünyevî hükümler bakımından sahih olduğu halde, uhrevî hükümler bakımından câiz olmaz.

    Lazım: Gerekli Olan

    yani,Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım demek hata değilmi?. asıl doğru olanı Üstadın dediği gibi lisân-ı Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım kılmak değilmi?.

    “Hüda meru şaş dike, kaş neke. Kaş dike, fahş neke. Fahş dike, purş neke. Purş dike, perişan neke. Perişan dike, müşevveş sergerdan neke.”

    Meali: "Allah, adamı şaşırtırsa, süründürmesin. Süründürürse, fahşetmesin. Fahşederse, dilenci vaziyetine getirmesin. Dilenci vaziyetine getirirse perişan etmesin. Perişan ederse, başıboş sergerdan etmesin.”

    Bediüzzaman Said Nursi





  5. #5
    Gayyur zeyneb66 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Mesajlar
    54

    Standart

    emeginize saglık Allah razı olsun

  6. #6
    Ehil Üye Ararad - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2013
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    3.997

    Standart

    İşte o kıyaslar:
    Mâneviyatı maddiyata kıyas edip Avrupa sözünü onda dahi hüccet tutmak.
    Hem de bazı fünûn-u cedideyi bilmeyen ulemanın sözünü ulûm-u diniyede dahi kabul etmemek.
    Hem de fünun-u cedidede mahareti için gurura gelip, dinde de nefsine itimad etmek.
    Hem de, selefi halefe, maziyi hâle kıyas edip haksız itirazda bulunmak gibi fasit kıyaslardır.

    BarekeAllah elfazı bediaya,
    Muhtacız rehbere, ve duaya...
    Hak ile iştigal etmezsen
    batıl seni istila eder...

    İ. Şafii.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Arabi Vacip, Kürdî Caiz, Türki Lazım !
    By Bîçare S.V. in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 08.04.09, 17:11
  2. Said-i Kürdi
    By kafkaskartalı in forum Bediüzzaman'ın Hayatı (Eski, Yeni ve Üçüncü Said Dönemleri)
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 26.11.08, 13:27
  3. Said-i Kürdi’yi Anlamak
    By muhakemat33 in forum Bediüzzaman'ın Hayatı (Eski, Yeni ve Üçüncü Said Dönemleri)
    Cevaplar: 45
    Son Mesaj: 20.11.08, 21:34
  4. Farz-Vacip-Sünnet Gibi İbadetleri Söylemek Riyaya Girer mi?
    By insirah in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 7
    Son Mesaj: 23.08.07, 19:32

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0