Aziz, s?dd?k kardeşlerim,
Birden ruhuma gelmiş bir endişeyi beyan ediyorum.
Ehl-i dalâlet, Risale-i Nur'un elmas k?l?çlar?na mukabele edemedikleri için, şakirtleri içinde, derd-i maişet cihetinden ve bahar mevsimi gafletinden istifade ederek, meşrepler veya hissiyatlar? muhalefetinden zay?f damarlar? bulup, şakirtleri içindeki tesanüdü sarsmak istediklerini hissettim ve anlad?m. Sak?n, çok dikkat ediniz, içinize bir mübayenet düşmesin. ?nsan hatadan hâli olamaz; fakat tevbe kap?s? aç?kt?r.
Nefis ve şeytan, sizi, kardeşinize karş? itiraza ve hakl? olarak tenkide sevk ettiği vakit, deyiniz ki: "Biz, değil böyle cüz'î hukukumuzu, belki hayat?m?z? ve haysiyetimizi ve dünyevî saadetimizi Risale-i Nur'un en kuvvetli rab?tas? olan tesanüde feda etmeye mükellefiz. O bize kazand?rd?ğ? netice itibar?yla dünyaya, enaniyete ait herşeyi feda etmek vazifemizdir" deyip nefsinizi susturunuz. Medâr-? nizâ bir mesele varsa meşveret ediniz. Çok s?k? tutmay?n?z; herkes bir meşrepte olmaz. Müsamahayla birbirine bakmak şimdi elzemdir.
Umum kardeşlerimize birer birer selam ederiz.
Kastamonu Lahikas? 181