Hem hayat, bütün kâinattan süzülmüş en sâfi bir hülâsası olduğu gibi,
kâinattaki en mühim bir maksad-ı İlâhî
ve hilkat-i âlemin en mühim neticesi olan
şükür ve ibadet ve hamd ve muhabbeti netice veren bir sırr-ı âzamdır.
Hem hayat, bütün kâinattan süzülmüş en sâfi bir hülâsası olduğu gibi,
kâinattaki en mühim bir maksad-ı İlâhî
ve hilkat-i âlemin en mühim neticesi olan
şükür ve ibadet ve hamd ve muhabbeti netice veren bir sırr-ı âzamdır.
Evet, bu hayatın gayesi ve neticesi hayat-ı ebediye olduğu gibi, bir meyvesi de,
hayatı veren Zât-ı Hayy ve Muhyîye karşı
şükür ve ibadet ve hamd ve muhabbettir ki,
bu şükür ve muhabbet ve hamd ve ibadet ise,
hayatın meyvesi olduğu gibi, kâinatın gayesidir.
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)