K?yametin bir nümunesi: Güz mevsimi
K?yamete nümune olan güz mevsiminde, o dört yüz binden üç yüz bin nebatî ve hayvanî nevilerini, vefatlar suretinde ve mevtler nam?nda terhis edip vazifelerinden paydos ediyor.
Şuâlar, s.156
***
Her güz mevsiminde yap?lan tahribat, gelecek bahar mevsimlerinde gelen yeni misafirler için yer tedarik etmek ve bir nevi terhis ve izinlerdir.
Mesnevî-i Nûriye, s. 39-40
***
Küre-i arz, senevî mevsimler cihetinde bir ağaçt?r. ?sm-i Evvel cilvesiyle güz mevsiminde hafîziyete emanet edilen bütün tohumlar ve çekirdekler, bahar çarşaf?n? giyen zemin yüzünün milyarlar dal, budak, meyve veren ve çiçek açan ağac?n?n teşkilât?na dair ?lâhî emirlerin mecmuac?klar? ve kaderden gelen düsturlar?n listeleri ve geçen yaz?n işlediği vazifelerin küçücük sahife-i amelleri ve defter-i hidemat?d?r ki, bilbedahe bir Hafîz-i Zülcelâl-i ve’l-?kram?n hadsiz kudret, adalet, hikmet, rahmet ile iş gördüğünü gösteriyor.
Şuâlar, s.197
***
Ve güz mevsiminin haşin tahribât?, hazin firâk perdeleri arkas?nda, tecelliyât-? Celâliye-i Sübhâniyenin mazhar? olan k?ş hâdiselerinin tazyikinden ve tâzibinden muhâfaza etmek için, nazdar çiçeklerin dostlar? olan nâzenin hayvanc?klar? vazife-i hayattan terhis etmekle beraber, o k?ş perdesi alt?nda nâzenin, taze, güzel bir bahara yer ihzar etmektir.
Sözler, s. 210
***
Gözümüzün önünde her sene güz mevsiminde öyle bir âlem vefat eder ki, herbirisinin hadsiz efrad? bulunan ve herbiri zîhayat bir kâinat hükmünde olan yüz bin nevî nebatat ve küçücük hayvanat, o âlemle beraber vefat ederler. Fakat o kadar intizamla bir vefatt?r ki, haşir ve neşirlerine medar olan ve rahmet ve hikmetin mucizeleri, kudret ve ilmin harikalar? bulunan çekirdekleri ve tohumlar? ve yumurtac?klar? baharda yerlerinde b?rak?p, defter-i a’mâllerini ve gördükleri vazifelerin programlar?n? onlar?n ellerine vererek Hafîz-? Zülcelâlin himayesi alt?nda, hikmetine emanet eder, sonra vefat ederler.
Şuâlar, s.130
Lügatçe:
?sm-i Evvel: Her şeyin öncesini iyi bilen Cenâb-? Hak.
Hafîziyet: Koruma, muhafaza etme, saklama.
defter-i hidemat: Hizmetler defteri. hudûs: Sonradan var edilme.