Seytan insana sirkten kurtulmayi cok zor ve karmasik, tevhidi, ihlasi ve
imani ise yasanmasi imkansiz gibi gosterebilir. Sunu da unutmamak gerekir
ki, insan kendisine hidayet veremez. [Hidayet icin calismali, Allah'in emir
ve yasaklarina riayet etmelidir.] Hidayeti ancak Allah verir. O halde insan
hidayet, samimiyet ve ihlas icin Allah'a surekli dua etmeli ve Allah'in bu
samimi ve halis cagriya mutlaka icabet edecegini bilmelidir. *"Ben bu kadar
isin icinden nasil cikacagim? Halis, katkisiz imani nasil
yakalayacagim? "*gibi seytani bir umitsizlige asla kapilmamali,
gereken samimiyet ve
kararliligi gosterdikten sonra Allah'in kendisini mutlaka en dogru yola
ileteceginin bilincinde olmali ve bunun ferahligiyla sevincini yasamalidir.
Elbette ki seytan, imani ve ihlasi cirkin, zor ve istirap verici olarak
gostermeye calisacaktir. Halbuki gercek eziyet, zorluk ve istirap,
sirktedir. Bu nedenle sirk icinde yasadigini farkeden ve bundan pismanlik
duyan insan bir an bile tereddut etmeden putlarini terketmelidir. Sahip
oldugu mallari, paralari, mulkleri mutlak kendisinin sanan, rizkinin bunlara
bagli oldugunu dusunen, bu buyuk servetin kendisine ve soyuna onyillarca
saltanat surdurecegini dusunen, tum bunlari verenin Allah oldugunu
dusunmeyen ve bunlarla kibirlenen bi insan iyice dusunerek bakis acisini ve
tavrini degistirmelidir. Guc, imkan, zeka, guzellik, sohret, makam, hepsi
Allah'in dilemesiyle olan ozelliklerdir. Allah diledigi anda bunlari kisinin
elinden alabilir. Bu Allah'a gore cok kolaydir. Allah'a iman eden bir
insanin, hicbirseyin Allah'tan bagimsiz mustakil bir varligi olmadigini bu
sekilde kalbine iyice yerlestirilmesi gereklidir. Ancak bu gercege uygun bir
inanc, dusunce ve davranis bicimi icerisinde bulundugunda sirke dusmekten
kendini kurtarabilir.

*Bediuzzaman Said Nurs-i*

*Not:* Ustad Bediuzzaman Said Nurs-i'nin belirttigi gibi insanin kendisini
tam olarak Allah'a vermesi gerekir ve bu sebeple putlarini terk etmelidir.
Hemen akla Efendimiz (s.a.v) donemindeki tastan yapilmis putlarin geldigini
varsayarak bu konuya aciklik getirelim:

Ulkemizde puta tapma olayi alenen yapildigini, bu putlarin
tastan olusturuldugunu ve heykel haline getirilip insanlarin onlara secde
ettiklerini soyleyemeyiz. Lakin, bu putlar o zamanki *putlardan daha
tehlikelidir.* Cunku bu zamanki putlar ne kirilabilmekte, ne de somut olarak
gorulebilmektedir. Yani *soyuttur.*

Bir insan eger sevdigi insan istedi diye Allah'in yasakladigi birseyi
yapiyorsa, bu sevgiyi/sevgiliyi *putlastirmaktir.*

Bir insan nefsi/cani istedi diye Allah'in yasakladigi birseyi yapiyorsa ve
bundan hicbir uzuntu duymuyorsa bu da *nefse tapmaktir.*

Bir insan patronu Allah'in emrini yasakladi diye eger bu yasaga riayet
ediyorsa bu da *makama tapmaktir.*

Ve bunlar gibi bircok ornek siralayabiliriz. Ancak su da bir gercek ki,
toplumumuzda en cok *"nefse tapicilik"* mevcuttur. Insanlar Allah'in
dedigini degil de, kendi cani ne isterse onu yapmayi uygun gormekte ve
nefsinin isteklerine boyun egmektedir.

Iste devrimizdeki putlar veya putlastirilan nesneler bunlardir ve toplum
olarak maalesef bu gorulemeyen putlari bir sekilde yok etmemiz, kendimizi
Allah'a teslim etmemiz gerekir. Bu zamanki putlar Hz. Ibrahim (a.s.) ve
Efendimiz (s.a.v) zamanindaki cahiliye devrindeki putlar gibi degildir.
Cunku o zamanki putlara sadece kafirler tapiyordu ve bu putlar gozle
gorulebilir, heykel, yapit gibi somut varliklar idi. Bu sebeple Hz.
Ibrahim'in (a.s.) yaptigi gibi bu putlari kiramayiz, Peygamber Efendimiz
(s.a.v)in yaptigi gibi bu putlari yerle bir edemeyiz. Gunumuz sartlari cok
daha vahim bir durumdur, soyle ki gunumuzde puta tapma alenen yapilmamakta,
goreceli bir kavram olmakta ve bunu yapan insanlar arasinda maalesef biz *
"musluman"*lar bulunmaktayiz. Bu sebeple imani konular uzerinde cok dikkatli
olmali, Allah'in bize verdigi makam, mevki, para, sevgili, coluk, cocuk gibi
kavramlari sadece Allah adina kullanmali, bunlarin Allah tarafindan bizlere
verildigini unutmamali ve hayatimizi sadece Allah'in emir ve yasaklarina
gore sekillendirmeliyiz, *putlastirdigimiz nesnelerin degil!*

Simdi geri donelim ve bu anlatilan hususlari bir daha dusunerek nefsimizin
muhasebesini yapalim. Neleri putlastirdigimizi masaya yatiralim. Nefsimizi
mi, sevdigimiz insanin isteklerini mi, sehvet duygularimizin mi, makamin ve
paranin mi, "insanlar ne der" korkusunun mu, kibirin mi, vs... Hepimizde az
cok bu putlar olabilir.Belki bazilarimizda cok fazladir.

Vicdanimizin, aklimizin ve kalbimizin sesine kulak verelim ve bu putlarimiz
teker teker kiralim. Tip ki Hz. Ibrahim (a.s)in ve Peygamber Efendimiz
(s.a.v)in kirdiklari gibi. [Allah'in izni ve inayetiyle]

*Ne dersiniz?*
**
*Allah bizlere hidayet nasip etsin. *
*Kendi yanina tam bir imanli bir sekilde alsin.*
**
*Amin!*

Alıntıdır..