+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 7 ve 7

Konu: Neden Biz Hakk'ı Söylüyorken Kimse Tabi Olmuyor?

  1. #1
    Müdakkik Üye nurçi38 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    759

    Question Neden Biz Hakk'ı Söylüyorken Kimse Tabi Olmuyor?

    Bu soru uzun zamand?r kafam? kurcal?yordu..

    Geçen derste buras? okundu. Benim yarama tiryak oldu. ?nşallah siz de istifade edersiniz..

    DOKUZUNCU ?ŞARET

    Sual: Hizbullah olan ehl-i hidayet, başta enbiya ve onlar?n baş?nda Fahr-i Âlem Aleyhissalâtü Vesselâm, o kadar inâyet ve rahmet-i ?lâhiye ve imdad-? Sübhâniyeye mazhar olduklar? halde, neden çok defa, hizbüşşeytan olan ehl-i dalâlete mağlûp olmuşlar?

    Hem, Hâtemü'l-Enbiyân?n güneş gibi parlak nübüvvet ve risaleti ve iksir-i âzam gibi tesirli i'câz-? Kur'ânî vas?tas?yla irşad? ve cazibe-i umumiye-i kâinattan daha cazibedar hakaik-i Kur'âniyenin komşuluğunda ve yak?n?nda olan Medine münaf?klar?n?n dalâlette ?srarlar? ve hidayete girmemeleri niçindir ve hikmeti nedir?

    Elcevap: Bu iki ş?k müthiş sualin halli için, derince bir esas beyan etmek lâz?m gelir. Şöyle ki:

    Şu kâinat Hâl?k-? Zülcelâlinin hem cemâlî, hem celâlî iki k?s?m esmâs? bulunduğundan ve o cemâlî ve celâlî isimler, hükümlerini ayr? ayr? cilvelerle göstermek iktiza ettiklerinden, Hâl?k-? Zülcelâl, kâinatta ezdâd? birbirine mezc edip, birbirine mukabil getirip ve birbirine mütecaviz ve müdafi bir vaziyet verip, hikmetli ve menfaattar bir nevi mübareze suretine getirip, ondan, z?tlar? birbirinin hududuna geçirip ihtilâfat ve tagayyürat meydana getirmekle, kâinat? kanun-u tagayyür ve tahavvül ve düstur-u terakki ve tekâmüle tâbi k?ld?ğ? için; o şecere-i hilkatin câmi bir semeresi olan insan nev'inde o kanun-u mübarezeyi daha acip bir şekle getirip, bütün terakkiyât-? insaniyeye medar bir mücahede kap?s?n? aç?p, hizbullaha karş? meydana ç?kabilmek için hizbüşşeytana baz? cihazat vermiş.

    ?şte bu s?rr-? dakik içindir ki, enbiyalar çok defa ehl-i dalâlete karş? mağlûp oluyor. Ve gayet zaaf ve aczde olan dalâlet ehli, mânen gayet kuvvetli olan ehl-i hakka muvakkaten galip oluyorlar ve mukavemet ediyorlar. Bu acip mukavemetin s?rr-? hikmeti şudur ki:

    Dalâlette ve küfürde hem adem ve terk var ki, pek kolayd?r, hareket istemez. Hem tahrip var ki, çok sehîldir ve âsând?r, az bir hareket yeter. Hem tecavüz var ki, az bir amel ile çoklar?na zarar verip, ihâfe noktas?nda ve firavuniyet cihetinden onlara bir makam kazand?r?r. Hem âk?beti görmeyen ve haz?r zevke müptelâ olan insandaki nebâtî ve hayvânî kuvvelerin tatmini, telezzüzü için hürriyeti vard?r ki, ak?l ve kalb gibi letâif-i insaniyeyi insaniyetkârâne ve âk?bet-endişâne olan vazifelerinden vazgeçiriyorlar.

    Ehl-i hidayet ve başta ehl-i nübüvvet ve başta Habib-i Rabbü'l-Âlemîn olan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm?n meslek-i kudsîsi, hem vücudî, hem sübutî, hem tamir, hem hareket, hem hududda istikamet, hem âk?beti düşünmek, hem ubudiyet, hem nefs-i emmârenin firavuniyetini, serbestliğini k?rmak gibi esasat-? mühimme bulunduğundand?r ki, Medine-i Münevverede bulunan o zaman?n münaf?klar?, o parlak güneşe karş? yarasa kuşu gibi gözlerini yumup, o cazibe-i azîmeye karş? şeytanî bir kuvve-i dâfiaya kap?l?p dalâlette kalm?şlar.
    Konu nurçi38 tarafından (10.11.07 Saat 23:15 ) değiştirilmiştir.

    İstisnalar Çoğalırsa Kaide Olur...


  2. #2
    Müdakkik Üye nurçi38 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    759

    Standart

    Eğer denilirse: Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm madem Habib-i Rabbü'l-Âlemîndir. Hem elindeki hak ve lisanındaki hakikattir. Ve ordusundaki askerlerin bir kısmı melâikedir. Ve bir avuç su ile bir orduyu sular. Ve dört avuç buğday ve bir oğlağın etiyle bin adamı doyuracak bir ziyafet verir. Ve küffar ordusunun gözlerine bir avuç toprak atmakla, o bir avuç topraktan her küffârın gözüne bir avuç toprak girmesiyle onları kaçırır. Ve daha bunun gibi bin mucizat sahibi olan bir kumandan-ı Rabbânî, nasıl oluyor da Uhud'un nihayetinde ve Huneyn'in bidâyetinde mağlûp oluyor?

    Elcevap: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, nev-i beşere muktedâ ve imam ve rehber olarak gönderilmiştir. Tâ ki, o nev-i insanî, hayat-ı içtimaiye ve şahsiyedeki düsturları ondan öğrensin ve Hakîm-i Zülkemâlin kavânin-i meşietine itaate alışsınlar ve desâtir-i hikmetine tevfik-i hareket etsinler. Eğer Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hayat-ı içtimaiye ve şahsiyesinde daima harikulâdelere ve mucizelere istinad etseydi, o vakit imam-ı mutlak ve rehber-i ekber olamazdı.

    İşte bu sır içindir ki, yalnız dâvâsını tasdik ettirmek için, ara sıra, indelhâce, münkirlerin inkârını kırmak için mucizeler gösterirdi. Sair vakitlerde nasıl ki herkesten ziyade evâmir-i İlâhiyeye itaat etmiştir; öyle de, hikmet-i Rabbâniye ile ve meşiet-i Sübhâniye ile tesis edilen âdetullah kavâninine herkesten ziyade mürâat ve itaat ederdi. Düşmana karşı zırh giyerdi, "Sipere giriniz" emrederdi. Yara alırdı, zahmet çekerdi. Tâ, tamamıyla hikmet-i İlâhiye kanununa ve kâinattaki şeriat-ı fıtriye-i kübrâya mürâat ve itaati göstersin.

    İstisnalar Çoğalırsa Kaide Olur...


  3. #3
    Ehil Üye serab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    1.529

    Standart

    Allah raz? olsun Nurçi abi,çok istifade ettim hakikaten...
    "birimiz şarkta,birimiz garbda,birimiz cenubda,birimiz şimalde,birimiz ahirette,birimiz dünyada da olsak biz yine birbirimizle beraberiz"

  4. #4
    acizizfakiriz
    Guest acizizfakiriz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    Evet, insanın elindeki cüz-ü ihtiyarî ile işledikleri ef’allerinde, Cenâb-ı Hakka ait netâici düşünmemek gerektir. Meselâ, kardeşlerimizden bir kısım zatlar, halkların Risale-i Nur’a iltihakları şevklerini ziyadeleştiriyor, gayrete getiriyor. Dinlemedikleri vakit, zayıfların kuvve-i mâneviyeleri kırılıyor, şevkleri bir derece sönüyor. Halbuki, üstad-ı mutlak, muktedâ-yı küll, rehber-i ekmel olan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, "Peygambere düşen, ancak tebliğ etmekten ibarettir." Nur Sûresi, 24:54. olan ferman-ı İlâhîyi kendine rehber-i mutlak ederek, insanların çekilmesiyle ve dinlememesiyle daha ziyade sa’y ve gayret ve ciddiyetle tebliğ etmiş. Çünkü "Sen sevdiğin kimseyi hidayete erdiremezsin. Ancak Allah dilediğine hidayet verir." Kasas Sûresi, 28:56. sırrıyla anlamış ki, insanlara dinlettirmek ve hidayet vermek, Cenâb-ı Hakkın vazifesidir; Cenâb-ı Hakkın vazifesine karışmazdı. 17.lema

  5. #5
    acizizfakiriz
    Guest acizizfakiriz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    Neden Biz Hakk'ı Söylüyorken Kimse Tabi Olmuyor?

    Tarzında beklentisi olanlar ya davasında samimi değildirler, ya da halkın rızasını beklemektedirler. En önemlisi de Allah'ın (c.c) vazifesine hizmetlerini bina etmektedirler..

  6. #6
    Dost derd-mend - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Yaş
    38
    Mesajlar
    30

    Standart

    bu soru neden şeytan var demek gibi.. daha düşününce Allah(cc) şeytan? neden yaratt? demek gibi.. sonra cehennem neden yarat?ld?.. daha sonra cehennem bizim için yarat?lmas? sonra Hak Teala'n?n "Andolsun senin içini insanlarla dolduracağ?m demesi geliyo akla.. sonra biz ne için yarat?ld?k.... neyse ben kafam? çok yormiim.. imtihan dünyas? deyip işi kadere yüklemek ve s?k?nt?n?n üçte birinden kurtulmak laz?m gibi.. Ama Üstad?m?z feyz ?rmağ?nda y?k?yor beyinlerimizi.. O ne güzel y?kay?şt?r..

  7. #7
    Müdakkik Üye nurçi38 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    759

    Standart

    Alıntı derd-mend Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    bu soru neden şeytan var demek gibi.. daha düşününce Allah(cc) şeytanı neden yarattı demek gibi.. sonra cehennem neden yaratıldı.. daha sonra cehennem bizim için yaratılması sonra Hak Teala'nın "Andolsun senin içini insanlarla dolduracağım demesi geliyo akla.. sonra biz ne için yaratıldık.... neyse ben kafamı çok yormiim.. imtihan dünyası deyip işi kadere yüklemek ve sıkıntının üçte birinden kurtulmak lazım gibi.. Ama Üstadımız feyz ırmağında yıkıyor beyinlerimizi.. O ne güzel yıkayıştır..
    Evet bu sualden aynen bu dediğiniz sorular çıkıyor..

    Fakat Üstad'ımız 13. Lem'a^nın diğer işaretlerinde tam da bu soruları halletmiş...

    Allah Üstad'ımızdan razı olsun..

    İstisnalar Çoğalırsa Kaide Olur...


+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Duamız neden kabul olmuyor?
    By BiRDüNYaUMuT in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.11.13, 22:11
  2. Duam Neden Kabul Olmuyor Diyenler
    By elyasa1983 in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 26.11.11, 18:06
  3. Duam Neden Kabul Olmuyor Diyenler
    By elyasa1983 in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 26.11.11, 17:43
  4. Karıncalara Yağmurda Neden Bir Şey Olmuyor?
    By Beste-i Rana in forum Bilişim Haberleri ve Bilimsel Makaleler
    Cevaplar: 13
    Son Mesaj: 30.10.09, 05:58
  5. Neden Duamız Kabul Olmuyor
    By ademyakup in forum Dualar
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 08.11.06, 16:36

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0