?htiyarlar evin bereket direğidir
Ey derd-i maişetle müptelâ olan insan! Bil ki, senin hanendeki bereket direği ve rahmet vesilesi ve musibet dâfias?, hanendeki o istiskal ettiğin ihtiyar veya kör akraband?r. Sak?n deme, “Maişetim dard?r, idare edemiyorum.” Çünkü onlar?n yüzünden gelen bereket olmasayd?, elbette senin d?yk-? maişetin daha ziyade olacakt?. Bu hakikati benden inan. Bunun çok katî delillerini biliyorum; seni de inand?rabilirim. Fakat uzun gitmemek için k?sa kesiyorum; şu sözüme kanaat et. Kasem ederim, şu hakikat gayet katîdir. Hattâ nefis ve şeytan?m dahi buna karş? teslim olmuşlar. Nefsimin inad?n? k?ran ve şeytan?m? susturan bir hakikat, sana kanaat vermeli.
Evet, kâinat?n şehadetiyle, nihayet derecede Rahmân, Rahîm ve Lâtif ve Kerîm olan Hâl?k-? Zülcelâli ve’l-?kram, çocuklar? dünyaya gönderdiği vakit, arkalar?ndan r?z?klar?n? gayet lâtif bir sûrette gönderip ve memeler musluğundan ağ?zlar?na ak?tt?ğ? gibi, çocuk hükmüne gelen ve çocuklardan daha ziyade merhamete lây?k ve şefkate muhtaç olan ihtiyarlar?n r?z?klar?n? dahi, bereket sûretinde gönderir. Onlar?n iaşelerini, tamahkâr ve bahîl insanlara yükletmez.
“Şüphesiz ki r?z?k veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak Allah’t?r.” (Zâriyat Sûresi, 51:58.)
“Yeryüzünde yürüyen ve kendi r?zk?n? yüklenemeyen nice canl?n?n ve sizin r?zk?n?z? Allah verir.” (Ankebut Sûresi, 29:60.) âyetlerinin ifade ettikleri hakikati, bütün zîhayat?n envâ-? mahlûklar? lisan-? hâl ile bağ?r?p o hakikat-i kerîmâneyi söylüyorlar.
Hattâ değil yaln?z ihtiyar akraba, belki insanlara arkadaş verilen ve r?z?klar? insanlar?n r?z?klar? içinde gönderilen kedi gibi baz? mahlûklar?n r?z?klar? dahi bereket suretinde geliyor. Bunu teyid eden ve kendim gördüğüm bir misal: Benim yak?n dostlar?m bilirler ki, iki üç sene evvel hergün yar?m ekmek—o köyün ekmeği küçüktü—muayyen bir tay?n?m vard? ki, çok defa bana kâfi gelmiyordu. Sonra dört kedi bana misafir geldiler. O ayn? tay?n?m hem bana, hem onlara kâfi geldi. Çok kere de fazla kal?rd?.
?şte şu hâl o derece tekerrür edip bana kanaat verdi ki, ben kedilerin bereketinden istifade ediyordum. Katî bir surette ilân ediyorum, onlar bana bâr değil. Hem onlar benden değil, ben onlardan minnet al?rd?m.
Mektubat | Yirmi Birinci Mektup | 251
Hiç kimseyi bildiğinin ötesinde yarg?layamazs?n ve bildiğin ne kadar da az...halil cibran