HİMMET VE GAYRET-İ DİNİYE
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Sizin tesanüdünüze benim ziyade ehemmiyet verdiğimin sebebi yalnız bize
ve Risale-i Nur'a menfaati için değil,
belki tahkikî imanın dairesinde olmayan ve nokta-i istinada
ve sarsılmayan bir cemaatin kat'î buldukları bir hakikata dayanmağa pek çok muhtaç bulunan
avam-ı ehl-i iman için dalalet cereyanlarına karşı yılmaz,
çekilmez, bozulmaz, aldatmaz bir merci', bir mürşid,
bir hüccet olmak cihetiyle sizin kuvvetli tesanüdünüzü gören kanaat eder ki;
bir hakikat var, hiç bir şeye feda edilmez,
ehl-i dalalete başını eğmez, mağlub olmaz diye kuvve-i maneviyesi ve imanı kuvvet bulur, ehl-i dünyaya ve sefahete iltihaktan kurtulur.
Şualar