Konu: Tek Bir Ferd Tek Başına Alem-i İslam İçin Neler Yapabilir?

Tek bir ferd Tek başına Alem-i İslam İçin Neler Yapabilir?

bu ferd bir nur talebesiyse...

fakat derslere gitme imkanı yok...çünki dersane vs yok...

tek başına...

odasında...

Alem-i islama hizmeti nasıl olur...

Nasıl tesir eder...eder mi?

Odasında yapabileceği az mı çok mu manen ...


evet kardeşlerim....

buyrunuz o derya fikirlerinizden biraz damla almaya razıyım...

selam ve dua ile.

koza.

Selamun Aleyküm kardeşim,

Aklıma hemen sürgünde, tecrit halinde, kimseyle görüştürülmüyorken bu muhteşem hizmetin temellerini atan üstadım geldi.

Demek istemek, meyletmek, niyet etmek, yaşamak gerek.

Tek başımıza da olsa okuyacağız, okuyacağız, tefekkür edeceğiz.

Belki de kendimizi dahi iyi yetiştirmek, dolmak için bahşedilen bir süredir, önce sindirip ileride daha iyi kullanabilmek için.

Hizmete gönüllü olalım, Allah bu duaları cevapsız bırakmaz inş.

Hem bir talebesinin bir mahalde bulunması hiçbirşey yapmıyor görünse bile, sadece orada bulunması orası için manevi bir bekçiliktir, yani oradakilere bir hizmettir.

Kaderde mutlak hayır olduğunu düşünürsek bu halden de daha nice hayırlar, fırsatlar çıkarılabilir.

Allah yardımcınız, yardımcımız olsun inş.

Allah yardimciniz olsunn

İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi imân ve duâdır

Onları canlandıran emeldir ve bizi öldüren yeistir. Meşhurdur ki, biri demiş: "Eğer bir nokta-i istinat bulsam, küre-i zemini yerinden oynatırım." Bu faraziyede acip bir nokta vardır. Demek, bu küçücük insan, nokta-i istinat bulsa, küre gibi büyük işleri çevirebilir. sünühat

Mühim olan ihtiyac?n?n siddetini hissetmek ve acz ile Hal?k-? Rahim'e ilan etmek sanki. Üstad Hazretleri de diyor ya "Benim hissem şiddet-i ihtiyac?mla taleptir..." Cenab-? Hakk inşaallah hay?rlar ç?kar?r.

Hem madem diyorsunuz dershane yok orada. Bak?n ne güzel bir f?rsat bu. Bir dershanenin teşekkülüne vesile olmak... Eviniz veya odan?z o karyede neden bir medrese-i nuriye olmas?n.

"Bir adamın kıymeti, himmeti nisbetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir.
Bazılarımızdaki dikkatsizlikten ve ecnebîlerin zararlı seciyelerini almamızdan, kuvvetli ve kudsî İslamî milliyetimizle beraber, herkes "Nefsî! Nefsî!" demekle ve milletin menfaatini düşünmemekle, menfaat-i şahsiyesini düçünmekle, bin adam, bir adam hükmüne sukut eder." hutbe-i şamiye

Meyvenin Zeyli Nickli Üyeden Alıntı

Mühim olan ihtiyacının siddetini hissetmek ve acz ile Halık-ı Rahim'e ilan etmek sanki. Üstad Hazretleri de diyor ya "Benim hissem şiddet-i ihtiyacımla taleptir..." Cenab-ı Hakk inşaallah hayırlar çıkarır.

Hem madem diyorsunuz dershane yok orada. Bakın ne güzel bir fırsat bu. Bir dershanenin teşekkülüne vesile olmak... Eviniz veya odanız o karyede neden bir medrese-i nuriye olmasın.

Kardeş şu hikaye aklıma geldi fırsat deyince...
Bir ayakkabı firması Afrika'ya 2 tane pazarlama elemanı gönderiyor.
Birincisi firmaya diyor ki:Buraya ayakkabı satmamız imkansız.Çünki buradakiler ayakkabı giymiyorlar.
İkincisi de diyorki:Burası çok iyi bir pazar.Çünki buradakiler ayakkabı giymiyorlar...

değerli abim bence bir oda alem-i islama hizmet eder. hemde öyle bir hizmet olur ki...

msjınızı ilk okuduğumda aklıma barla lahikasında geçen bir bölüm geldi. yaz derslerine gelen füturdan bahsedilmiş. Üstadım Efendim diyor ki:Fakat onlardan gelen fütur size fütur vermesin. Çünkü, o dersler, ulumu imaniyeden olduğu için bir insan yalnız kendi nefsine dinlettirse yeter. Bahusus siz daima bir iki hakiki kardaşı da bulursunuz. Hem o dersi dinleyenler yalnız insanlar değil. Cenab-ı Hakkın zişuur çok mahlukatı vardır ki, hakaik-i imaniyenin istimaından çok zevk alırlar. Sizin o kısım arkadaşınız ve müstemi'leriniz çoktur. hem mütefikkirane o çeşit sohbet-i imaniye, zemin yüzünün bir manevi zineti ve medar-ı şerefi olduğuna işareten biri demiş: .......
yani: semavet zemine gıpta ederki; zeminde halisen-lillah sohbet ve zikir ve tefekkür için bir iki adam, bir iki nefes, yani bir iki dakika beraber otururlar. Sani-i Zülcelalinin çok güzel asar-ı rahmetini ve çok hikmetli ve süslü asar-ı sanatını birbirine göstererek Sani'lerini sevip, sevdirirler, düşünüp, düşündürürler."


şimdi durup bi düşünelim. Üstad diyorki böyle dersleri insan yalnız kendisi dinlese yeter. benimde aklıma şu geldi: siz yapacağınız derslerde nefsinizi ıslah etseniz alem-i islama hizmettir. çünkü nefsini ıslah edemeyen başkasını ıslah edemez. başka bir sayfada öğretmen olduğunuzu yazmışsınız. yani sizin sürekli muhattap olduğunuz kardeşler var. siz eğer odanızda tek başınıza okusanız, neticesinde nefsinizi ıslah etseniz, okula geldiğinizde bu kardeşlere yardım edersiniz. yani hiç kimse olmadan okumanız dahi alem-i islama neticesiyle hizmet eder.

ikincisi: belki siz o hakikatleri okumasanız, millete zararlı biri olacaksınız. ama okuduğunuz için halka zararınız dokunmuyor. bu da alem-i islama bir hizmettir BENCE...

üçüncüsü üstadıma dedittiriliyor ki: o kısım derslerde zişuur varlıklar bulunur. belki bizim göz perdemiz açılsa aslında ne kadar kalabalık olduğunu görebiliriz. bende bazen evde tek başıma okumalarımı yaparken sesli sesli bağırarak yaparım. sessiz okusam sadece kendime okuyacağım ama sesli okusam belki dinlemeye gelenler olabilir diyorum. nitekim biliyoruz ki üstadımızın Cin Nur Talebeleri de vardı. okurken belki bu kardeşler gelir onlarda istifade ederler. yani siz sadece insanlara deil belki cin kardeşlere de hizmet etmiş olursunuz.

dördüncüsü biz okurken melekler de geliyorlar dinlemeye. evet gerçi onların bu hakikatlere ihtiyaçları yok ama onlar bu dersler vesilesiyle Rabbimizi tesbih ediyorlar. ve şöyle bir durumda var, nerede Allah'ı anan bir topluluk olsa birbirlerine seslenip dinlemeye çağırıyorlar. ve biz bu hakikatleri okurken halka halka etrafımızı sarıyorlar. bazen bir şehri bile kaplayabiliyorlar. ve bol bol Rabbimiz anıyorlar. ve size dua ediyorlar. belki onların dualarının neticesinde Cenab-ı Hak size, SİZİN İSTEDİĞİNİZ GİBİ, ete kemiğe bürünmüş kardeşleri yani insanları, hizmet edesiniz die size gönderebilir.
böylede hizmet etmiş olduk mu?

beşincisi: hani demiştik ya melekler halka halka etrafımızı sararlar die. böyle bir durumda bulunduğumuz yeri manevi bir hava da kaplar değil mi? işte belki evin önünden giden kardeş birden o manevi havanın içinden geçse, o maneviyattan etkilenicek. kalbi yumuşayacak ve belki hakikate yönelecek, arayışa girecek. alın size alem-i islama bir hizmet daha.


altıncısı: sizin sebat ve sadakatle, kimsenin olmamasına rağmen, derslerinize devam etmeniz, sizin ihlas ve sabrınızı gösterir. biz de biliyoruz ki Allah sabredenlerle beraberdir. Onların sabrlarını neticesiz bırakmaz. ve yine Risale'den aldığımız dersle biliyoruz ki, zındıka dahi küfürlerinde samimi olduklarından dolayı başarılı olabiliyor. hiç mümkün mü Rabbim sizin derslerinizi, hizmetiniz muvaffak kılmasın... tek bir ferdi tek başına Alem-i İslama hizmet ettirmesin?

(yoksa ben yanlış mı düşünüyorum?)

birde altını çizdiğim bir yer daha var. o çeşit sohbet denmiş. ve devamında semavat ve zemin arasındaki ilişki anlatılmış. varın orayı da siz tefekkür edin... ben biraz fazla uzattım. oradan daha kimbilir neler çıkar.

Allah Razı olsun koza kardeşim sizden bizi tefekkürü bir yolculuğa çıkardınız... Allah razı olsun. Selametle ve hizmetle kalınız....

Hepinize nas?l teşekkür edeceğimi bilemiyorum... Allah hepinizden raz? olsun...

?yi ki vars?n?z kardeşlerim...

Çok güzel ufuklar açt?n?z...

Allah ebeden raz? olsun...

Ne diyeceğimi bilemiyorum...

Rabbim ihlas?m?z? artt?rs?n...

selam ve dua ile.