evet bunlar özel çocuklar
kimisi cennetin çocuklar? ve anne-babas?na ebedi çocuk sevgisini yaşatt?racak çocuklar
kimisi fani dünyalar?n?n ağlamas?na bedel ebedi gülecek olan çocuklar
kimisi de zalimlerin elinde gördüğü zulümlerden çektiği muvakkat s?k?nt?lara bedel rahmet i ilahiye den o s?k?nt?lar? hiçe indirecek olan sonsuz mükafatlara mazhar olacak olan çocuklar..............
Elde Kur'ân gibi bir mu'cize-i bâkî varken, başka bürhan aramak aklıma zâid görünür.
Elde Kur'ân gibi bir bürhan-ı hakikat varken, münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir?
Ben tahmin ediyorum ki, bütün küre-i arzın bu yangınında ve fırtınalarında selamet-i kalbini ve istirahat-ı ruhunu muhafaza eden ve kurtaran yalnız hakikî ehl-i İmân ve ehl-i tevekkül ve rızadır. Bunların içinde de en ziyade kendini kurtaranlar, Risale-i Nur'un dairesine sadakatle girenlerdir.
Çünkü bunlar, Risale-i Nur'dan aldıkları iman-ı tahkiki derslerinin nuruyla ve gözüyle, herşeyde rahmet-i İlahiyenin izini özünü, yüzünü görüp herşeyde kemal-i hikmetini, cemâl-i adaletini müşahede ettiklerinden, kemal-i teslimiyet ve rızayla, rububiyet-i İlahiyenin icraatından olan musibetlere karşı teslimiyetle, gülerek karşılıyorlar, rıza gösteriyorlar. Ve merhamet-i İlahiyeden daha ileri şefkatlerini sürmüyorlar ki, elem ve azap çeksinler.
hayat yaln?z bu dünyadan ibaret değil,herkes eksiksiz biçimde yapt?ğ?n?n karş?l?ğ?n? alacakt?r,bu arada üstteki cevaplarda çok iyi
Sath-ı arz bir mescid, Mekke bir mihrab, Medine bir minber... O bürhân-ı bâhir olan Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bütün ehl-i îmânâ imam, bütün insanlara hatib, bütün enbiyaya reis, bütün evliyaya seyyid, bütün enbiya ve evliyadan mürekkeb bir halka-i zikrin serzâkiri...
Bir zaman, eski Harb-i Umumîde, düşmanlar?n ehl-i ?slama ve bilhassa çoluk ve çocuklara ettikleri katl ve zulümlerinden pek çok müteellim oluyordum. F?trat?mda şefkat ve rikkat ziyade olduğundan, tahammülüm haricinde azap çekerdim.
Birden kalbime geldi ki, o maktul masumlar şehîd olup veli olurlar; fâni hayatlar?, bâki bir hayata tebdil ediliyor. Ve zâyi olan mallar? sadaka hükmünde olup bâki bir malla mübadele olur. Hatta o mazlumlar kâfir de olsa, ahirette kendilerine göre o dünyevî âfâttan çektikleri belalara mukabil rahmet-i ?lahiyenin hazinesinden öyle mükâfâtlar? var ki, eğer perde-i gayb aç?lsa, o mazlumlar haklar?nda büyük bir tezahür-ü rahmet görüp, "Ya Rabbi, şükür elhamdü lillâh" diyeceklerini bildim ve kat'î bir surette kanaat getirdim. Ve ifrat-? şefkatten gelen şiddetli teessür ve elemden kurtuldum.
kastmn lhksi
Elde Kur'ân gibi bir mu'cize-i bâkî varken, başka bürhan aramak aklıma zâid görünür.
Elde Kur'ân gibi bir bürhan-ı hakikat varken, münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir?
Cihan dolu bela başında varken ne bağırırsın küçük bir beladan, gel tevekkül kıl;
Tevekkül ile bela yüzüne gül, ta o da gülsün. O güldükçe küçülür, eder tebeddül...
o yukarıdaki çocuklara yapmak isteyipte yapamadıklarımızı, kendi çocuklarımıza yapabiliriz en azından..
veya komşu çocuklarına..
veya akraba çocuklarına..
elimiz hangisine yetişebiliyorsa..
sanmayın ki böyle çocuklar yok en yakınımızda..
arayınca neler var..
Allah kabul etsin..
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)