Ehl-i kalb için bazan sükût dahi bir konuşmaktır.R.N.K.
KULA BELA GELMEZ, HAK YAZMADIKCA
HAK BELA YAZMAZ, KUL AZMADIKCA
insaniyet makamına terakki etmek isteyen bir sineğin muzaffariyetle nihayetlenen mücahadesi
Not:Anlatacağm olayda geçen kişi ve kahramanlar tümüyle gerçektir
O sinekçik ki gökte uçan kuşlara yarenlik etmiş,çeşit çeşit rengarenk çiçeklerin misafiri olmuş zaman zaman insanoğlunun tazyikine maruz kalmış çilekeş bir sinekçik... bu fani hayat onu tatmin etmemiş ve kendini kararlı bir ideale adamış.sonucu ölüm olsa bile...
Yer dersane...Büyükçe bir mescit...Takriben 200 kişinin dinlediği bir ders.Herkeste bir sükunet hakim pür dikkat dersi dinliyorlar... İşte tam o sırada dersi yapan kişinin başı etrafında seyeran eden bir sinekçik göze çarpıyor...Dersi yapan kişi, dikkatini dağıtan bu sinekçiğe bir kaç el darbesi gönderse de (yanlış anlaşılmasın kardeşin sinekçiğin hayatına kastı yok sadece uzaklaştırmak istiyor)nafile her seferinde darbelerden kurtulmayı başarıyor sinekçik....dersi yapan kişi ile sinekçik arasında amansız bir mücadele başlıyor..Her seferinde sinekçik bu mücadeleden galip çıkıyor...neden sonra sinekçik aniden gözden kayboluyor,cemaat birden bakışlarını dersi yapan kardeşe çeviriyor fakat o da ne dersi yapan kardeş yutkunuyorve yüzünde acı hafiften de kızarmış bir ifade ile elini çaresizlikle sallıyor...
Evet sinekçik hayvanat makamından insaniyet makamına terakki etmek için bu fani hayatını hiçe sayıyor ve dersi yapan kardeşin ağzından içeriye ani bir dalışla uzun seyahatine doğru yol alıyor. ileyhi yesadu kelimu tayyib sırrına mazhar oluyor.
Konu *niyaz* tarafından (19.06.09 Saat 23:55 ) değiştirilmiştir.
Ehl-i kalb için bazan sükût dahi bir konuşmaktır.R.N.K.
" Ey Rabbim,
Kuran'ı kalbimin baharı,sıkıntı ve gamlarımın atılma vesilesi kılmanı Senden niyaz ediyorum."
O, “ben Senin Rabbin değil miyim?” dedi. Sen “Evet” dedin. “Evet” demenin şükrü nedir, bilir misin? Çok bela çekmektir. Bilir misin bela çekmenin sırrı nedir? Yani fakr u fena dergahındaki halkaya katılmaktır...
Devamı olmayan birşeyde lezzet yoktur. Sen zâilsin. Dünya da zâildir. Halkın dünyası da zâildir. Kâinatın şu şekl-i hâzırı da zâildir. Bunlar saniye ve dakika ve saat ve gün gibi birbirini takiben zevale gidiyorlar(risale-i nur)
Tarife kalkma bizi;
Ne şuyuz, ne de buyuz
Adem denen denizi
Arayan birer suyuz
Döner, kıvrılır fakat
Daire olmaz bu hat
Ne kadar sürse hayat,
O yolun yolcusuyuz
...
Çok güzel bir latife..maşallah ya..bizde,bizim kardeşlere uygulayalım..
Batılı tasvir,Safi Zihinleri İdlaldir...
geçenlerde cumartesi dersine gittim dolabı açtım çay vaktinde bide ne göreyim kocaman bi kavun birde karpuz vay dedim kardeşlerden biri getirdi heralde e sormayayım kimseye de gizli kalsın getiren bi güzel kavunu kestim karpuzuda haftaya bıraktım güya israf yok bi güzel yedik ama maşşallah nede tatlıydı öyle perşembe günü dersanenin hemen altında oturan mübareğin biri geldi bizim tatlı kavunun küçük oğluna ait olduğu vede yediğimiz için bize çok kızdığını anlatttı bi kızmış bi kızmışki meğer dolapta yer kalmayınca dersanenin dolabına koymuşlar tabi akşam olunca acı gerçekle karşılaşmışlar güleyimmi utanayımmı bilemedim içimnden de ikram-ı ilahi dedim
KİMİN HİMMETİ YANLIZ NEFSİ İSE;O İNSAN DEĞİLDİR.
MÜSLÜMANLARIN HAYAT-I İÇTİMAİYE-İ İSLAMİYEDEKİ SAADETLERİNİN ANAHTARI ,MEŞVERET-İ ŞER'İYYEDİR.
YAŞASIN SIDK! ÖLSÜN YE'S! MUHABBET DEVAM ETSİN!ŞURA KUVVET BULSUN!BÜTÜN LEVM VE İTAB VE NEFRET,HEVA HEVESE TABİ OLANLARA OLSUN;SELAM VE SELAMET,HÜDAYA TABİ OLANLARIN ÜSTÜNE OLSUN!
Dün sabah biten kampın son günü eğlenceli bir şeyler yapalım dedik.Son gün sabah namazından sonra yatmadık.Arkadaşlar uyuduktan sonra gidip onların yüzünü ayakkabı boyasıyla bir güzel boyadık.Bir de onları videoya çektik.Tabi arkadaşlar kalkınca çok şaşırıp sinirlendiler.Arkadaşlardan biri koskoca lise talebesi kalkıp hüngür hüngür ağladı.Onu susturana kadar bayağı uğraştık.Ama çok komik oldu yaa.
Bana sen niçin şuna buna sataştın diyorlar farkında değilim.Karşımda müthiş bir yangın var,alevleri göklere yükseliyor içinde evladım yanıyor,imanım tutuşmuş yanıyor.O yangını söndürmeye,imanımı kurtarmaya koşuyorum.Yolda biri beni kösteklemek istemişte ayağım ona çarpmış,ne ehemmiyeti var?O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi?Dar düşünceler,dar görüşler...
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
Dersanede bi akşam cennet bahsi yapılıyor aramızda biraz yeni ve genç bi kardeş var. Sıra hûrilerin letaifinin hüsnünü okumaya geldi. Biraz mütalaa ettik İşte çok güzel olacaklarmış, Cennetin zinetlerini üzerlerinde taşıyacaklarmış filan okuyoruz.. yanımızdaki genç kardeş dersi sinirli bi şekilde dinliyor ve ara ara kesiyor. Ders bitince de kızgın bi şekilde şunu dedi
-HûRİLERDEN Nefret ediyorum
Meğersem hûrileri kıskanmış keçeli..
Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız. Âyâ, Avrupa’nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adâvetten sonra, hangi akıl ile onların sefahet ve bâtıl efkârlarına ittibâ edip emniyet ediyorsunuz?
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)