olay bir tıp fakültesinde geçer:
anfiye toplanan öğrencilerine ders veren profesör öğrencilerine hasta bakımını ve nasıl moral verileceğini anlattıktan sonra yalnızca ilaçla tedavi olmayacağını ve insani vasıflara da ihtiyaç duyulacağını anlatır. ve kalabalığa bir soru yöneltir:
eğer bir hastanız olsaydı; konuşamıyor, kendi umumi işlerini tek başına halledemiyor suyunu içemiyor yemeğini tek başına yiyemiyor, kısacası halk tabiriyle ele ayağa düşmüş bir yaşlıya bakmanız gerekse ne yaparsınız ya da bakmak iseyen varmı bu hastaya aranızda?
öğrencilerin hiçbirinden ses çıkmaz ve hiçbiri böyle bir hastaya bakmaya razı olmazlar kabul etmezler bu durumu. profesör: ben böyle bir hastaya bakıyorum hemde 6 aydan beri. bunu duyan öğrenciler çok şaşırır ve herkes bu hastanın kim olduğunu merak eder. profesör meraklı bakışları anlayarak cebinden çıkarttığı fotoğrafı öğrencilerine bakmaları için tek tek uzatır. öğrenciler şaşkındır. resimdeki kişi profesörün 6 aylık olan bebeğidir. ve profesör açıklamasını yapar. yaşlılarda böyledir işte sevgiye ve şefkate ihtiyaçları vardır ve bu bebekle aynı durumdadırlar. bebeklerinde dişleri yok onlarında bebeklerde bakıma muhtaç onlarda.
öğrencilerin düşünceleri değişmiş ve hocaları onlara belki de hayatlarının en güzel dersini vermiştir. ne dersiniz varmı çevrenizde böyle çocuklar ya da varmı sizde o çocuklara bakacak sevgi dolu bir kalp??
ALINTI