HZ. ALİN’ NİN OĞLU HZ. HASAN’A MEKTUBU.
Zamanın çetinliğini ikrar eden, geçici olduğunu bilen,ömrü sona eren, kadere boyun eğen, dünyayı kınayan, ölüler yerinde yurt tutan, yarında şu dünyadan göçüp gidecek olan fani babadan ! Dilediğini elde edemeyen, helak olup göçenlerin yoluna giden, hastalıklara amaç olan, zamana rehin edilmiş bulunan, musibet oklarına hedef kesilen, dünyaya tutsak olup zanlara kapılan, aldanıp duran, ölüme borçlu ve esir, mihnetlere giriftar, hüzünlere eş, afetlere nisan olan, dileklere kapılmış, ölülerin yerine geçmiş oğula.
Dünyanın bende yüz çevirdiğini anladım; zamanenin bana karşı serkeşlik ettiğini bildim. Ahretin, bana benden başkasını düşündürmeyecek, ardımda kalanları hatırlatmayacak. Kendi derdim, bütün insanların derdini bana unutturacak bir halde yöneldiğine kanaat getirdim. Bu hal bana oyuna gelmez bir işi, yalanı olmayan bir gerçeği açıkladı, ona gayret etmeme sebep oldu. Seni vücudumdan bir parça olarak gördüm, hatta canım, bedenim olarak tanıdım. Öylesine ki sana bir musibet gelse bana gelmiş olur, ölüm sana gelmiş çatsa beni almış olur. Seni düşünmem, bana kendimi unutturdu da, ölsem de, kalsam da tutmanı dileyerek bu vasiyet nameyi yazdım.
Oğulcağızım! Allah’ tan çekinmeni, emirlerine itaat etmeni, ona kalbini onarmanı, onun ipine yapışmanı tavsiye ederim. Sen; ona yapışırsan, seninle Allah arasında ondan daha sağlam hangi sebep hangi vesile var ki?
Kalbini öğütle dirilt, zahitlikle öldür, tam inançla kuvvetlendir,hikmetle aydınlat, ölümlü anmakla alçalt, yok olacağına inandır, dünya elemleriyle görüş sahibi et, zamanın saldırısından, gecelerle gündüzün kötü geçişinden çekindir onu. Göçüp gidenlerin hallerini anlat göster ona, senden öncekilerin başlarına gelenleri söyle ona, o gelip geçenlerin ülkelerinde gez onlardan kalanları gör, neler yapmışlar, nereden göçmüşler, nereden ayrılmışlar, nereye konmuşlar seyret. Göreceksin ki onlar dostlardan ayrıldılar, gurbet diyarına göçtüler, az zaman sonra sende onlardan biri gibi olacaksın, şu halde konacağın yeri düzelt, ahretini dünyaya satma.
Bilmediğin şey hakkında söz söyleme, gerekmediği zaman söze girişme. Sapıklık olduğundan korktuğun yola gitme, çünkü sapıklık şaşkınlığı zamanında o yoldan dönmek, korkulara çatmaktan yeğdir. İyiliği buyur da sen de iyilerden ol, kötülüğü dinle, dilinle men et de bu çabanla kötülüğü edene karşı dur. Allah yolunda seni, hiçbir kınayan kınayamaz. Nerede olursan ol, gerçek için çetinliklerin en çetinlerine dayan. Din hükümlerini öğren. Bütün işlerinde Allah’ a sığın, böyle yaparsan tam koruyan bir koruyucuya, tam üstün bir men edene dayanmış, sığınmış olursun.
Dilediğin şeyde Rabbine özü doğru ol, çünkü vermek de onun elindedir vermemek de. Hayrı çok dile, vasiyetimi anla, başka yollara yönelme, çünkü sözün hayırlısı fayda verenidir. Bil ki, hayır yoktur fayda vermeyen bilgide, bellenmesi doğru olmayan bilgiden faydalanmakta mümkün değildir.