Ağlama Ey Ömer!
Ömer b. Hattâb (ra) bir gün Rasûlullah (sav)’in evinde huzuruna vardı. O’nu tavanı düşük bir odada bir hasırın üzerinde buldu. Hasır yan tarafına iz yapmıştı. Hz. Ömer (ra) ağladı. Hz. Peygamber (sav): “Neden ağlıyorsun, ey Ömer?” diye sordu.
Hz. Ömer: “Kisra ve Kayser ipek döşeklerde yatıyor, tahtlarda oturuyor. Sen ise bu tavanı düşük odada kalıyorsun ve hasır da yan tarafına iz bırakmış!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav):
“Ey Ömer! Hasırın yan tarafıma iz yapmasına gelince, sonrasında yumuşaklık olan sertlik ne güzeldir. Bu odanın tavanının düşük olmasına gelince, kabrin tavanı bundan daha alçak olacaktır. Biz dünyayı dünya ehline bıraktık, onlar da âhireti bize bıraktılar. Benim ve dünyanın benzeri sıcak bir yaz gününde yolculuk yapan bir süvari gibidir. Sıcaktan bunalan bu süvari bir ağacın altında biraz gölgelenir. Sonra yola koyulur ve orayı terk eder.”
(Buhârî, Libas 31; Müslim, Fedâilu’s-Sahâbe 165.)