?man, Tevekkül ve Terakkî
?slâm âleminin maddî yönden geri kalmas?n?n sebeplerinden birisi, tevekkülün yanl?ş anlaş?lmas? ve tembellik döşeğine düşülmesidir.
Tevekkül nedir; mü’min nas?l tevekkül etmeli; tevekkülün iman, kader ve dolay?s?yla ekonomiyle ne gibi bağlant?lar? vard?r?
Tevekkül ve tembellik aras?ndaki ince perdeyi kar?şt?rmamal?.
Dünya hayat?n?n her safhas?nda sebeplere müracaat edip gerekli şartlar? yerine getirdikten sonra neticeyi Müsebbibü’l Esbab olan Sanii Hakîm’den beklemeye tevekkül denir.1
Bunun aksi tembelliktir.
Bediüzzaman’?n orijinal ifadesiyle, “Tertibi mukaddematta tefvîz tembelliktir; terettübü neticede tevekküldür”2 şeklinde vecizeleşmiştir.
Yani, çal?şmaya başlamadan işi Allah’a havale etmek tembellik; sebeplere müracaat ettikten, şartlar? yerine getirdikten sonra sonucu Allah’tan beklemek tevekküldür.
Kâinattaki düzen, kanunlar ve hikmet, sebeplere uymay? gerektirir.
Şu halde tevekkül, Allah’a imân derecesine göre kuvvet kazan?r. Kadere imân, tevekkül neticesidir.
Kur’ân’da pek çok kere, “Sen, ezelî ve ebedî hayat sahibi olan ve kendisine ölüm asla âr?z olmayan Allah’a tevekkül et ve Onu hamd ile tesbih et”3 meâlindeki âyet tekrar edilir.
Burada şu inceliğe de dikkat etmek gerekir:
Sebepleri reddetmek gerekmediği gibi, her şeyi onlara bağlamak da doğru değildir.
Onlar?n sadece bir perde, tesir sahibinin Allah olduğunu, ama onlara da müracaat etmek gerektiğini bilmelidir. Dolay?s?yla tevekkül, direkt olarak Allah’a, kadere imanla bağlant?l?. ?man ne kadar güçlü ise, tevekkül de o derece isabetli olacak ve onun sonucu da çal?şma ve pratik hayata doğru olarak yans?yacakt?r.
Bunun neticesi çal?şmak, sonuç almakt?r.
**
Kanaat ile tevekkül aras?nda yak?n ilgi vard?r. Kanaat, mevcut kazançla yetinmek değildir; çal?şman?n sonunda elde edilene raz? olmak ve çal?şmaya devam etmektir. Yoksa, “Art?k bu kadar kazand?m, yeter, çal?şmama gerek yok!” anlam?nda değildir.
Dipnotlar: 1 Sözler, s. 284; 2 Mektubat, s. 461; 3 Kur’ân, Furkan: 58, Şuarâ: 217, Neml: 79, Ahzâb: 3, Ahzâb: 48, Teğabûn: 13; 4 Çeviren: Cemal Karabel, Karakalem, 28.01.2004.
Ali Ferşadoğlu