Sözüne, kelâm?na güveneceğimiz, itimat edeceğimiz yüce varl?ğ? iyi anlamak, iyi tan?mak lâz?m. Yüce Rabbimizi yanl?ş veya noksan bilirsek, her şeyimizde eksiklik ve noksanl?k baş gösterir. Tüm peygamberler, yüce yarat?c? Hz. Allah'? toplumlara tan?tma, anlatma mücadelesi vermişlerdir.
Peki bu yüce varl?ğ? nas?l biliriz, nas?l tan?r?z?
Hiçte zor değil. Çünkü O bilinmez, tan?nmaz bir varl?k değildir ki. Bir insan, kendisine şah damar?ndan yak?n olan Allah'? bilemez, tan?maz ise, bu. insan peşinen kendisini bilemiyen, tan?yam?yan bir hâle düşmüş demektir.
Yüce Allah'? bilmenin, O'na inanman?n ve O'nu tan?man?n yolu üçtür. Bu üç ana noktay? hem dağdaki çoban ve hem de bir devletin baş? durumunda olan adam anlar.
Kur'an-? Kerim'in nazil olduğu dönemde yaşayan ve Kitab?m?za ilk olarak muhatap olan insanlar, Allah'? bir mefhum, bir ?st?lah olarak biliyorlard?. Bunun ötesinde bir bilgileri yoktu. Sadece zihinlerinde bir Allah mefhumu mevcuttu. Özellikleri nelerdir? Ne yapar, ne iş görür? Faaliyet alan? neresidir? Niçin kar?ş?r? Hususiyetleri, nitelikleri nelerdir?
?şte bu sorular hep zihinlerine tak?l?yordu.
Allah (c.c) kendisini insanlara bildirmek, tan?tmak için Allah mefhumunu izah etmeye başlad?. Bu izah etme şekli sistematik bir yap? olarak eserlere zamanla yerleşmiş oldu:
Rabb olarak Allah,
?lah olarak Allah ve
?sim ve s?fat olarak Allah. Allah'?m?z kendisini insanlara üç yönden anlat?yordu.
RABB OLARAK ALLAH (c.c):
Allah, bu kâinat? tek baş?na yaratm?şt?r. Yaratt?ğ? her şeyin tek sahibi de O'dur. Diriltir, yaşat?r ve öldürür. Sadece hükmeden O'dur.
Özet olarak söyleyecek olursak:
Rabb olarak Allah (c.c):
1) Benzeri olmayand?r,
2) Yaratma ve emretme sahibidir,
3) Terbiye eder, idare eder ve yönetir.
4) R?z?k verir, her şeye ve herkese hükmeder.
Dört maddede özetlediğimiz bu özellikleri kendisinde toplayan varl?k ancak Allah't?r. Öyle ise biz müslümanlar rahatl?kla diyebiliriz ki:
- Bizim Allah'?m?z, ayn? zamanda bizim Rabbimizdir de.
- Veya Rabbimiz, bizim Allah'?m?zd?r.
Allah'?m?z?n Rabbl?k vasfin?, müşrikler bile kabul etmişlerdir. Yani o dönemin Ebu Cehil'i Allah'?n Rabbhk yönüne itiraz etmemiştir. Mesela: Zuhruf suresinin 87. ayeti, onlar? yaratan kimdir? diye sorulsa, hemen, Allah't?r, diye cevap verdiklerini anlat?r.
Peki arz?, semay?, güneşi kim yaratt?? Cevap: Allah (c.c) (Ankebut: 61)
Semadan yağmuru kim indirir? Cevap: Allah (c.c) (Ankebut: 63)
?şi düzene koyup, kim yönetiyor? Cevap: Allah (c.c) (Yunus suresi: 31)
Görülüyor ki ayetlerin suallerini cevapland?ran insanlar müşrik insanlard?r. Ve cevaplan hep "Allah" olmuştur. Yani Allah'? rabb olarak kabul etmişlerdir.
Ama iş bununla bitmiyor ki. Allah (c.c), Rabbd?r, Rabb olmaya da; ayn? zamanda ilâht?r da.
?LAH OLARAK ALLAH (c.c):
?şte insanlar?n çoğunun kâfir olduğu, dinden ç?kt?ğ? ve Allah'a şirk koştuğu husus buradad?r. Yani Allah'?n ilâh olarak kabul edilmemesinde. Eğer insan, kalple veya sözle veya amelle Allah'?n ilâhl?ğ?n? kabul etmezse bu adam müşriktir.
Allah'? ilâh olarak da kabul etmiş olanlar, Yüce Allah'a kalp ve azalar ile ve kendisinin belirlediği ibadet şekilleriyle ibadet etmek mecburiyetindedirler.
Allah'? ilâh olarak kabul edenler, zahiri ve batini tüm ibadetlerini sadece Allah için yaparlar. Hiç bir ibadeti Allah'tan başkas? için yapmazlar.
Şimdi özet olarak şu gerçeği görmemiz lâz?m. Bir insan inand?ğ? Allah'?, Rabb kabul ettiği gibi, ilâh da kabul etmesi gerekir. Öyle ise ilah olarak Rabbimizin hususiyetleri nelerdir?
1) Tüm ihtiyaçlar? giderir,
2) Çal?şanlar?n karş?l?ğ?n? O verir,
3) ?nsana sükunet yani; huzur verir,
4) Ancak kendisine ibadet ve dua edilir,
5) Koruyucu olarak ancak O vard?r.
6) Tanzim edilen ve teşbih edilen sadece O dur.
Yukar?da alt? madde olarak özetlediğimiz hususiyetler, Allah'?m?z? ?lâh olarak anlatan özelliklerdir. Bu özellikleri kim kabul etmez ise bilsin ki o insan Allah'a ortak koşmaktad?r.
Biri dese ki, ben Allah'?n Rabbl?k yönünü kabul ediyorum, amma, ilâhl?k yönü beni bağlamaz. ?şte bu adam müşriktir.
Veya "Ben Allah'?n ilâhl?k yönünü kabul ettim ama, Rabbl?k yönü bana göre değil" o da müşriktir.
Şimdi diyebiliriz: Bizim Allah'?m?z, ayn? zamanda bizim ?lâh?m?zd?r.
Allah'?m?z, hem Rabbimiz ve hem de ilah?m?zd?r.
Günümüzdeki ateistleri, inkarc?lar?, hatta lâik zihniyeti hangi tarafa yerleştirmek lâz?md?r, onu siz çözün.
Allah'?m?z Rabb ve ilâh olarak kendisini işte böyle bildiriyor. Acaba iş burada bitiyor mu? Hay?r. Üçüncü bir husus kald?. O husus da bilinmeli ki, insan tam olarak Allah'a inanm?ş olsun. ?nanm?ş olsun ki O'nun kelam?n? sözlerini, vahyini baş tac? yaps?n.
?S?M VE SIFAT OLARAK ALLAH (c.c):
Allah'?n (c.c) kendisine has bir tak?m isim ve s?fatlan vard?r. Kendisine lay?k olan isim ve s?fatlan ve kendisine lay?k olmayan isim ve s?fatlan bir bir saym?şt?r. Müslüman insana düşen vazife eksiltmeden ve fazlalaşt?rmadan bu güzel isim ve s?fatlan kabul etmektir.
Tüm varl?klar, Allah'?m?z?n isim ve s?fatlar?n?n tecellisidir. Mesela, Allah?m?z konuşur. Onun konuşmas? kelâm s?fat?d?r. Kullar?n konuşmas?na benzemez. Allah'?m?z?n konuştuğunun belgesi, Kur'an-? Kerimdir. Kur'an Allah kelâm?d?r.
Aynen bunun gibi, tüm varl?k O'nun zatinin değil, isim ve s?fatlar?n?n tecellisidir. Dağ, taş, toprak, çiçek, yağmur, ?rmak, göl, bulut, şimşek, ot, ekin, su, el, ayak, baş, göz, uzuvlar. Evet bütün bunlar Rabbimiz ve ?lâh?m?z olan Allah'?n isimlerinin tecellisidir.
Bütün varl?klar Rabbimize tam bir itaatla ibadet etmektedir. Hayvan kuş, bitki, canl? ve cans?z varl?klar?n hepsi için ibadet etmek mecburdur. Ancak insan hariçtir. Hiç bir varl?k f?trat? d?ş?na ç?k?p Allah'a isyan etmezken, ?nsan bu güce sahip olarak yarat?lm?şt?r, ve imtihan halindedir.
?şte Rabbimizi yakinen tan?man?n üç yolu. Rububiyette, Uluhiyette, isim ve s?fatlarda Allah'? bilmek ve O'na, Onun kabul edeceği, şekilde inanmak.
Şimdi konuyu bir başka aç?dan ve bir başka şekille izah edelim.
Allah'tan vahiy, kulundan ibadet hususunun anlaş?lmas? için, bu meseleleri bilmek ve üzerinde durmuk gerekir