+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 4 ve 4

Konu: Hz. Hüseyin (r.a.) Haklıydı, Ama Hz. Hasan (r.a.) Daha Haklıydı

  1. #1
    Yönetici SeRDeNGeCTi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2006
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Yaş
    38
    Mesajlar
    5.901

    Standart Hz. Hüseyin (r.a.) Haklıydı, Ama Hz. Hasan (r.a.) Daha Haklıydı

    Hz. Hüseyin (r.a.) haklıydı, ama Hz. Hasan (r.a.) daha haklıydı


    Küçüklüğümden beri, Hz. Hüseyin’e (r.a.) ayrı bir hayranlığım vardır. Bunun belki küçüklüğümde dinlediğim menkıbelerle bir ilgisi var. Annem, biz daha ilkokula gitmez yaşlardayken bile, onun kahramanlıklarını anlatırdı bizlere. Kerbela’da nasıl susuz kaldıklarını, neler yaşadıklarını, nasıl kavrulduklarını... Bunları, kendinden öncekilerden dinlediği şekilde, bazen gözyaşlarına hakim olamayarak naklederdi. Öyle etkileniyordum ki, anlattıklarından, o anda orada olmak, Hz. Hüseyin’le (r.a.) beraber can vermek bana çok anlamlı, çok dilenesi bir şey gibi geliyordu. Ve o zamanlarda yaşamış olmak için, Allah’ın beni zamanda bir yolculukla oraya göndermesi için çocuk halimle dualar ediyordum. Muhtemelen validem de aynı hislere sahipti. Hatta onun gözünde çocuklarının en kötü davranışı; kendilerinden su isteyen herhangi birisine (bu düşmanları dahi olsa) bunu vermemeleriydi. Hiç unutmam, bir keresinde benden su isteyen kuzenime “Kalk, içerden al” dediğim için bana nasıl kızmıştı. “Sen Yezid misin?” demişti öfke içinde. “İnsan ancak Yezid olursa, su isteyene su vermez.”

    Yezid’in, Hz. Hüseyin Efendimizin katlini ne denli arzuladığı tartışılır. Şimdiki bilgilerimle bunun tam da annemin anlattığı şekilde olmadığının farkındayım. Hatta Yezid’in, bu ciğersiz katlin haberini duyduktan sonra pişmanlık yaşadığını da biliyorum. Ancak yaşananlar geriye döndürülesi değil. Bu nedenle Ehl-i Beyt’e gönülden bağlı olan herkesin de ciğeri Kerbela’nın ismi anıldığında yanmaya başlıyor. Alevinin de yanmaya başlıyor, Sünninin de... Hepsi aynı acıyı içlerinde yaşıyorlar. Kıyamet kopana kadar da, sanıyorum, bu böyle devam edecek.

    Yaşadığı sıkıntılardan ötürü, Hz. Hüseyin (r.a.), haksızlığa karşı durmada, kahramanlıkta daha bir sembol isim haline geliyor, daha bir arkasında duruluyor. Kahramanlıktan bahis açanlar, Hz. Ali Efendimizi zikrettikten sonra hemen arkasından Hz. Hüseyin Efendimize geçiyorlar. Onun cehdini ve gayretini anlatıyorlar. Bunlar elbette İslam’ın övüncü olan hadiseler. Her birisi birer yıldızlar. Fakat birisi daha var ki, o, bu tablo içerisinde kaynıyor, kayboluyor. Onun hakkı “hakkıyla” verilemiyor. Halbuki Bediüzzaman Hazretleri’nin Mucizat-ı Ahmediye Risalesi’nde iki yerde geçen bahsinden hareketle, diyebiliriz ki; onun gayreti de çok kıymetli. Bahsi geçen kişiyse, elbette Hz. Hasan (r.a.).

    Hz. Hasan, yumuşak huyluluğu ile ve Allah Resulü’nün Buhari’de geçen ifadesiyle “seyyidliği” ile iki ordunun arasında savaş çıkmasını önlemiş ve İslam ümmetine özlediği barış ortamını bir dönem için sağlamıştır. Hatta onun bu faziletli işindendir ki; yine Fahr-i Kâinat Efendimiz, hilafetin zamanını haber verirken onun görevde kalacağı süreyi de eklemiş (Hz. Hasan’ın da görev yaptığı süre sayılırsa, hadisteki gibi hilafet otuz sene eder) ve devamında: “Kan emici bir saltanatın geleceğini” haber vermiştir. Fakat bütün bu faziletlerine rağmen Hz. Hasan (r.a.) maalesef, Hz. Hüseyin (r.a.) kadar sembolize edilmez. Çünkü o, cihadı, Hz. Hüseyin gibi kılıçla değil, daha farklı bir şekilde yorumlamıştır. Dahilde kılıç çekmemeyi rehber edinmiştir.

    Bütün bunlar aklıma nereden mi geldi? Anlatayım: Bugünlerde İkram Arslan ağabeyim, İkinci Ömer namıyla meşhur Ömer bin Abdülaziz (r.a.) hakkında bir roman çalışması yapmakta ve bu nedenle de bir hayli konuyla ilgili kitapları karıştırmış durumda. İçerisi onlarla dolu olduğu için de dışarıya en çok onlar akıyor. Geçenlerde de bir ders esnasında Abdullah bin Zübeyir (r.a.) ile Haccac-ı Zalim arasında geçen muharebeleri anlattı. Hepimizi hayretlerde bırakacak ayrıntılardan bahsetti. Fakat onun öncesinde Hz. Abdullah’ın kardeşi Urve bin Zübeyir’in (r.a.) ağabeyine ettiği bir nasihatten bahsetti ki; onu duyup da bunları tefekkür etmemek mümkün değildi. Haccac’ın gelişini duyan Hz. Urve, aynen şunları söylüyordu ağabeyine: “Sen Hüseyin bin Ali’nin yaptığı gibi yapma. Hasan bin Ali’nin yaptığı gibi yap. Zira Allah Resulü onu; ‘Şu benim oğlum Hasan, seyyiddir. Allah onun vasıtasıyla Müslümanların iki büyük ordusunu barıştıracaktır’ (Buharî, Fiten: 20) diyerek övmüştü.”

    Lakin ettiği bu nasihatin ağabeyi Abdullah (r.a.) tarafından yeterince önemsenmediği ortada... Nihayetinde savaş kaçınılmaz olmuş ve en az Hz. Hüseyin’in (r.a.) katli kadar ciğersiz ikinci bir katliam da Mescid-i Haram’ın sınırları içinde yaşanmış. Ümmetin başına bir gaile daha açılmış...

    Ben bu hadiseyi hatırlayınca aklıma birden Nuriye Çeleğen Hanımefendi’nin “Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı?” isimli kitabı da geldi. O kitapta da aynen şöyle bir hadise vardı Ehl-i Beyt hakkında: Hz. Hasan ve Hüseyin’in güreşi sırasında küçük olan Hüseyin’i değil, büyük olan Hasan’ı tutan Efendimizi (a.s.m.) garipseyen Hz. Fatıma annemiz, merak edip sual etmişler: “Hasan büyük, Hüseyin küçükken; neden Hasan’ın tarafını tutuyorsunuz?” Fahr-i Kâinat Efendimiz de kitapta nakledildiğine göre şöyle cevap vermişler: “Baksana ey Fatıma, onun da tarafını Cebrail tutuyor.”

    Bu kıssalardan da anlaşılıyor ki; Efendimizin (a.s.m.) Hz. Hasan’a muhabbeti bir başkadır. Onu bir başka sever, bir başka över. Acaba bu sevgisinde, bu şefkatinde Hz. Hasan’ın Hasanî yolunun da bir payı var mıdır? Ben hiç uzak bir ihtimal olarak görmüyorum. Şefkat Peygamberi elbette, şefkatin ve sulhün hâkim olduğu bir yolu, kılıcın hâkim olduğu bir yoldan daha fazla sever. Hele mesele dahilde ise... Bu hatırayı da hatırlayınca Emirdağ Lahikası’na gittim birden. Orada da Üstad Hazretleri; “Zaten Üveysî bir surette doğrudan doğruya hakikat dersimi Gavs-ı Âzamdan (k.s.) ve Zeynelâbidîn (r.a.) ve Hasan, Hüseyin (r.a.) vasıtasıyla İmam-ı Ali’den (r.a.) almışım. Onun için, hizmet ettiğimiz daire onların dairesidir” diyor.

    Doğrusu; Üstad böyle dediği zamanlar merak ederdim: “Acaba Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in eserleri mi var ki, Üstad Hazretleri onları da tetkik etmiş, incelemiş?” derdim. Şimdi bütün bunları birden düşününce anlıyorum ki, burada başka bir mana var. Belki de Eski Said birisine, Yeni Said ise birisine talebelik etmişler, örnek olarak görmüşler. Eski Said, Hüseynî bir makamda cehdini sergilerken, Yeni Said Hasanî bir makamda daha yumuşak ve şefkatli bir cihadı ihtiyar eylemiş. Acaba bu iki güzide sahabiyi, Üstad’ın, hakikat dersini aldığı hocalardan görmesi, yollarını hayatının iki farklı döneminde “yolu” bilmesinden dolayı olabilir mi? Bütün bunlar düşününce bana olabilir geliyor. En doğrusunu ancak Allah bilir elbette... Biz sadece hakikati avlamaya çalışan acemi avcılarız.

    Ahmet Ay - RiSALE HABER [ Yazar : Ahmet AY ]


    Anlamını Bilmediğiniz Kelimelerin Üzerine Çift Tıklayınız...

    Sual: Belki onlar eski hali istiyorlar?
    Cevap: Size kısa bir söz söyleyeceğim; ezber edebilirsiniz: İşte, eski hal muhal; ya yeni hal veya izmihlâl...
    (Bediüzzaman Said Nursi)


    Ne hayal, ne kuruntu hakikat istiyorum.
    Hakikat, hakikat, hakikat istiyorum!.. (Osman Yüksel SERDENGEÇTİ)




  2. #2
    Müdakkik Üye aczmendi reşha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    652

    Standart

    ve bihi nesteinu

    Hz.Hüseyn (r.a) Malumun gereğini,mazhariyet-i esmasına ve fıtratına göre yapmış.. Hz. hasan (r.a) ta malumun gereğini ve mazhariyet-i esmasına ve fıtratına uygun olanı yapmış.. Her ikisde en mükemmelini yapmış..

    Bediüzzaman (r.a) eski said dönemindeki vaziyeti,o asırda muradi ilahinin ve vazifenin öyle olduğuna olan kanaatindendir.. Sonra iltibasını tashih eder ve Murad-ı ilahiye uygun hem hüseyni (r.a) hem hasani(r.a) olarak mücadelesine ve vazifesine devam eder..

    Bediüzzaman (r.a) velev dahildede olsa verdiği mücadele ve cihadı Hz. Hüseyn (r.a)hın cihadında görürüz, kılıç sadece demirden olanı değil..! Barika asa elmas kılıncı kullananda bediüzzamandır(r.a)..


    Yani Üstad (r.a) hem seyyiddir hemde şeriftir.. Her iki mesleğide bir tatbik etmiştir, hüseyni (r.a) tarafını nerde nasıl tatbik etmiş,hasani (r.a) tarafını ve mesleğini nerde nasıl tatbik etmiş diye Risale-i nurlara nazar edilirse mesele görülür ve gösterilir inşaallah..!

    Hem hasan,(r.a) hemde Hüseyni (r.a) mesleklerini eski said (r.a) dönemindede ,yeni said (r.a) dönemindede malumune uygun tatbik ettiğini Risale-i nurda ve Üstadın (r.a) tarihçesinde görmekteyiz..

    اِهْدِنَاالصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ

    aczmendi reşha


  3. #3
    Müdakkik Üye aczmendi reşha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    652

    Standart Bizler hem Hasani Hemde Hüseyniyiz..!

    ve bihi nesteinu

    Ne güzeldir Vahidiyyet tecellisi,ne güzeldir ehadiyyet teceliisi, ne güzeldir vahidiyyet tecellisi içinde ehadiyyet tecellisi,ehadiyyet tecellisi içinde vahidiyette tecellisi..

    Ne güzeldir cemalli tecellisi,ne güzeldir celalli tecellisi, ne güzeldir cemalli tecellisi içinde celalli tecellisi,ne güzeldir celalli tecellisi içinde cemalli tecellisi..

    Ne güzeldir Hüseyni (r.a) tecellisi ne güzeldir hasani (r.a) tecellsii,ne güzeldir hüseyni (r.a)tecellisi içinde Hasani (r.a) tecellisi,Hasani (r.a) tecellisi içinde Hüseyni (r.a) tecellilesi..

    Ne güzeldir mana-i harfi ile görebilmek gösterebilmek,Malumun gereğine uygun hareket edebilmek..

    Risale-i nurun mesleği Cadde-i kübra mesleğidir.. Ağacın Hasani (r.a) veya Hüseyni (r.a) dalı değil,Hem Hasani (r.a) hemde Hüseyni (r.a) olan gövdenin kendisidir..

    Ondandırki:'' Hem bir müçtehid, hem en büyük bir müceddid, hem hâkim, hem mehdi, hem mürşid, hem kutb-u a'zam olarak bir zât-ı nuranîyi gönderecek ve o zât da Ehl-i Beyt-i Nebevîden olacaktır. '' Böyle bir hazretin ve tebasının Neşr ve Tatbik edeceği bir programı Ondan evvel onlara hazırlayanların elbette hem Hasani (r.a)hemde Hüseyni(r.a) olmak şart değilmidir..!

    Bizler Hem hasani(r.a) hemde Hüseyni(r.a) yiz elhamdulillah..!

    اِهْدِنَاالصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ

    aczmendi reşha


  4. #4
    Müdakkik Üye aczmendi reşha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    652

    Standart Hizmet Ettiğimiz Daire Onların Dairesidir..!

    ve bihi nesteinu

    ''Zâten Üveysî bir surette doğrudan doğruya hakikat dersimi Gavs-ı A'zam'dan (K.S.) ve Zeynelâbidîn (R.A.) ve
    Hasan Hüseyin (R.A.) vasıtasıyla İmam-ı Ali'den (R.A.) almışım. Onun için, hizmet ettiğimiz daire onların dairesidir. (Emirdağ Lahikası-1).''

    İmam Ali (r.a) harb meydanında, en şedid bir düşmanını hatta bir çok sahabe r.a hı şehid eden azılı hasmını yere atar tam kafasını kesecekken,o kafir (haşa) İmam Ali (r.a)hın mubarek yüzüne tükürür,imam Ali (r.a) o kafiri kesmez ve bırakır,o kafir sorar - neden kafasını kesmediğini, İmam Ali (r.a) derki: Seni Allah için kesecektim, bana tükürünce nefsim hiddete geldi,nefsimin hissesi karıştı,İHLASIM ZEDELENDİ, ondan seni kesmedim..

    Hüseyni (r.a) bir tecelli içinde hasani (r.a) bir tecelliği gösteren bir numune,Üstad (r.a) hın böyle çok hadisatı var! Garibdir Bu İhlas dersi UHUVVET risalesinde ders verilir.! 20. Lem'a cemaatler arası ihlas düsturlarıdır, Bu ihlas dersinin mevzu edildiği UHUVVET kısma bakınca Bizlere ne anlatmak isteniyor diye düşünmek gerek.!

    اِهْدِنَاالصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ

    aczmendi reşha


+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Fakat tarîkatların bazısı, bazısından daha kısa, daha selâmetli, daha umumiyetli...
    By fanidünya... in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 16.02.14, 18:50
  2. Cevaplar: 35
    Son Mesaj: 29.09.09, 17:02
  3. Cevaplar: 58
    Son Mesaj: 05.01.09, 22:22
  4. Hz.Hüseyin'in (r.a) Hutbesi
    By SeRDeNGeCTi in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 21.08.08, 10:01

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0