İmam Gazzali merhum, Kur'an okumanın âdabını, usûlünü en iyi bilen ve anlatan büyük âlimlerdendir. İhyâu'l-Ulûm'da, bu konuyu çok güzel işler. Ashab-ı Kiram içinde Ebû Mûse'l-Eşarî hazretleri, Kur'an'ı en güzel bir sesle, hoş bir edâ ile okuyanlardandı. Peygamberimiz (s.a.s.) O'nu seve seve dinler ve O'na iltifat ederek:
— Seni Kur'an okurken dinlediğim zaman, Davud Peygamber'in Mizmarı sanki sana verilmiş gibi gelir bana, derdi. Ebû Mûse'l-Eşari de bundan çok memnun kalır:
— Yâ Resulallah! Vallahi senin dinlediğini bilsem, daha özenir, daha güzel okumaya çalışırdım, derdi.
Hazret-i Ömer, bir yerde Ebû Mûse'l-Eşari'ye rastlayınca O'na iltifatta bulunur;
— Bize Rabbimizi zikret, O'nu hatırlat, ya Ebû Musa, diyerek O'ndan Kur'an okumasını diler, ve O'nu dinlerdi.
Hazret-i Aişe validemiz, bir akşam Hazreti Peygamberin yanına biraz geç geldi, Hazreti Peygamber O'na:
— Neden böyle geç kaldın, seni alıkoyan nedir? diye sordu. O da:
— Bir kişinin Kur'an okuyuşunu dinledim, ondan daha güzel seslisini işitmiş değilim, onu dinlerken geciktim, diye cevap verdi.
Hazreti Peygamber kalkıp gitti, O da bir müddet dinlemeye daldı, sonra Hazreti Aişe'ye:
— Bu, Ebu Huzeyfe'nin kölesi Sâlim, dedi. Allah'a şükürler olsun ki, üm-metimin içinde onun gibileri var.
Bu rivayetlerden Ashab-ı Kiram'ın Kur'an okumaya, ezberlemeye ne kadar önem verdiklerini görüyoruz.