Arkadaşlar aşağ?daki Şaban Döğen'in yaz?s?n? gazetede okudum.Çok hoşuma gitti,paylaşmak istedim.?nşallah bizler de peygamber efendimizin "kardeşlerim" diye bahsettiği nurlu kişilerden oluruz. “Kardeşlerimi arzulad?m”
Allah Resûlü (asm), zaman?nda yaşamad?klar? halde “Kardeşlerim” diye nitelendirdiği bir k?s?m kimseleri görmeyi, ikram ve iltifatta bulunmay? canla başla, iştiyakla arzu eder ve birgün buyururlar ki: “Kardeşlerime kavuşmay? arzulad?m.”
Sahabe sorar: “Ya Resûlallah, biz senin kardeşlerin değil miyiz?”
“Hay?r,” der Allah Resûlü (asm). “Sizler benim Ashab?m (arkadaşlar?m) ve kardeşlerimsiniz. Kardeşlerim ise benden sonra gelip beni görmedikleri halde bana inanan; sevimli, ünsiyet edilebilen, cana yak?n; değeri yüksek, makam? büyük kimselerdir.”
Başka bir gün de Allah Resûlü (asm), onlardan bahsederek Hz. Ebû Bekir’e hitaben, “Ey Ebû Bekir, onlar senin beni sevdiğini öğrenmiş ve bundan dolay? da seni sevmektedirler. Böyle bir topluluğu sevmek istemez misin? Allah’?n sevdiği kimseleri sen de sev”1 buyurmuşlard?r.
Allah’?n sevgisine mazhar olmuş bu insanlar hiç şüphesiz as?rlar sonra gelecek de olsalar Allah Resûlünün iltifatlar?na mazhar olacaklard?.
Ayn? zamanda üstün özellikleri ve hizmetleri sebebiyle Kevser havuzunun baş?nda karş?lamak ister onlar? Allah Resûlü (asm). Buyururlar ki: “Havuza yönelip bana doğru gelen kardeşlerimi görsem de içi içecek dolu kâselerle onlar? karş?lasam, Cennete girmeden önce onlara havuzumdan içirsem.”
Yine Sahabe sorar: “Ya Resulallah, biz senin kardeşlerin değil miyiz?”
Kâinat?n Efendisi (asm) buyururlar: “Sizler benim arkadaşlar?ms?n?z. Kardeşlerim ise beni görmedikleri halde bana inanan; sevimli, ünsiyet edilebilen, cana yak?n; değeri yüksek, makam? büyük insanlard?r.”
Sonra da şunu ekler Allah Resûlü (asm): “Ben Rabbimden sizinle ve beni görmeden iman eden o kardeşlerimle gözlerimin ayd?nlanmas?n? istedim.”2
Bir başka gün de Bâkî Kabristan?n? ziyaret etmişlerdi Kâinat?n Efendisi (asm). Kabristandakileri selâmlay?p seslenirken yine kardeşlerinden söz etmiş, onlar? çok özlediğini, göresi geldiğini belirtmiş, yan?ndaki Sahabîlerinin sorular? üzerine de, “Onlar henüz gelmiş değil, gelecekler” buyurmuşlard?.
As?rlar? kuşatan nazar?yla meziyetleri ve hizmetleri büyüklüğü sebebiyle bu nadide insanlar? hemen fark eden Allah Resûlü (asm) onlardan bu derece önemle söz etmişti.
Peki, kimdir Allah Resûlünün (a.s.m.) göresi gelecek kadar özlediği, iştiyakla havuzunun baş?nda beklediği, Allah’?n sevgisini kazanm?ş bu insanlar? Özellikleri nelerdir? Ne gibi vas?flara sahiplerdir ki Kâinat?n Efendisi onlara bu derece ilgi ve sevgi duymaktad?r?
Bir sonraki makalemizde de bunun üzerinde dural?m.
Dipnotlar:
1. Ramuzü’l-Ehadis, s. 461 (H. no: 5719). 2. A.g.e., s. 361 (H. no: 4460).
YEN? ASYA / ŞABAN DÖĞEN 07.10.2006