İnsanın hayatının büyük bir bölümü sanırım görüşmeler ve
toplantılarla geçiyor.

Bu tip görüşmeler sadece eğitim camiasında değil, birçok kuruluşta
gerçekleşir. Aile içinde mezuniyet, askerlik, iş, yuva kurma konulu
toplantılar; şirketler de, çalışan memnuniyeti, kar marjı, tüketici
memnuniyeti, yeni bina düşünceleri ile ilgili görüşmeler
gerçekleştirilir. Daha sayısını çoğaltabileceğimiz, küçük büyük bütün
kurum ve kuruluşlarda, toplumun her kesiminde her konuda; geçim,
tüketim, tatil, eğitim, ticaret, dış ilişkiler, emniyet, adalet,
aklınıza ne gelirse gelsin bir toplantı, bir münazara
gerçekleştirilmekte. Bunu en yakın örneğini bu günlerde
gerçekleştirilen, çalışanların yaşam şartlarını iyileştirilmesine
yönelik hükumet- memur toplu görüşmelerini verebiliriz.

Yukarıda sayılanlar, aslında insanın çoğuyla dünya ile alakalı olduğu
konular. İnsan bazen de nefsi ile bir muhasebeye girişir, münazara
yapar. Özellikle şu içinde bulunduğumuz ayı mübarek kılan da bu dur.
Baktığımızda aslında inanan bir insanın nefsini yanına oturtup,
hatalarını sevaplarını önüne koyarak düşündüğü, Allah ile yeni bir
sözleşme imzaladığı-tabiri caiz ise- bir ay bu ay. Gerçekten de öyle
değil mi! Oruçla nefsini ıslah ederek, çevresine yardımlar yaparak,
Allah'ın rızası kazanma yolunda diğer aylara göre daha fazla
gerçekleştirdiği bu ibadetler bir nevi toplu görüşmedir. Bunun en iyi
kanıtı her akşam kılınan teravih namazıdır. Bir cemaat şuuru ile şahs-
ı manevi hükmüne geçerek, Kainatın yaratılmasına sebep Fahr-i Alem
Efendimizi şefaatçi yaparak Allah'tan rızası kavuşan bir kul olmayı
istemiyorlar mı, istemiyor muyuz?

İşte gördüğünüz, gördüğümüz; insanın asıl gayesi asıl büyük toplu
görüşmeye odaklanması gerektiğidir. Önemli olan da bu hakikattir.
Gelin bu Onu on bir ayın sultanı yapan Mübarek Ramazanı bir fırsat
bilelim, asıl görüşmeye elimiz dolu dolu gitmek için O'nun rızasını
en iyi şekilde kazanmak için dua ve ibadeti eksik etmeyelim.
Padişahın karşında hep iyi hatırlanmak için...

Selim Adem PALA