Mürşid-i Kamilsiz nefis terbiyesi olmaz efendim. Mümkün değildir. Kendi kendini terbiye edebilseydi insan, zaten Peygamberlere ve varislerine gerek olmazdı.
Peygamber efendimizden için Ayet-i Kerimede "Nefislerinizi tezkiye eden (temzileyip terbiye eden) bir Peygamberdir" ifadesi varid olmuştur.
Mesela Hz. Ebu Bekir Efendimiz için Peygamberimiz buyurmuşlardır: "Bütün insanlık bir kefeye Ebu Bekir yar-ı garım öbür kefeye..." Böyle bir imanın ve sadakatin sahibidir Saddık-ı Ekber Efendimiz... Hatta hakkında yine Allah Tealanın tavsifidir: "ikinin ikincisi..." Peki Ashab arasından, Peygamberler hariç insanlık içinden bu mertebeye nasıl ulaştı Ebu Bekri Sıddık efendimiz? "Rabbım benim sadrıma ne aktardı, kalbime ne verdiyse; yar-ı garım Ebu Bekir'in sadrına da (kalbine de) onu aktardım" buyuruyor Peygamberimiz. Bakınız bu dereceye nasıl çıkmış: Kur'an okumakla, ilim tahsiliyle, ibadet u taatla vs. ile değil; bizzat Peygamber Efendimizin kalbinden kendi kalbine aktarılanlarla... Amenna ve saddakna.
Peki Mürşid nasıl terbiye eder? Kapısına varmadan, teslim olmadan ne kadar anlatılırsa anlatılsın bilinemez.
Şu kadarı söylenmelidir ki: Ebu Bekir Sıddık Efendimiz kendi kalbinde olanı Selman-ı Farisi Hz.lerine, o kendi kalbine aktarılanı Kasım Bin Muhammed Bin Ebu Bekir hz.lerine, ila ahir ... silsileler halinde zamanımıza kadar aktarıla aktarıla gelmiştir. Hak bir Mürşdi-i Kamil silsile olarak kalben ta Peygamber Efendimize kadar bağlanır. Mürşidin kalbinden gelen Ebu Bekir Sıddık Efendimizin sadrına aktarılanın aynısıdır. Kıyamete kadar da bu emanet aktarıla aktarıla ehline verilecektir. Kim talib olur ise, kim hak ve ehliyet kazanır ise... Ona da bu aktarılacaktır. Sadece Mürşid olan Velilere değil, isteyen ve ihsan edilen ve say eden bütün Müslümanlara... Allah Teala adalet ve merhamet sahibidir.
Bir başka delili de Musa As... Cenabı Hakk onun macerasını Kehf Suresinde anlatmıştır:
Tevrat-ı Şerif levhalar halinde indirilmişti. Musa As. gece gündüz aşk ile Tevrat'ı okuyup duruyordu. Sonra bir dem geldi, İlmi Ledun için Kelimullah, Allah ile konuşabilmesine rağmen Musa As. Allah katından ilim sahibi, kalb ilimlerine vakıf Hızır As'a sipariş edildi... Dikkat ediniz, kendisi Tevrat okuyup dururken... Dikkat ediniz kendisi Allah Tealayla doğrudan konuşabilmesine rağmen... Kim sevk etti: Allah Teala... Hızır As. ne yaptı, bir müddet arkadaşlık ederek ona o kalb ilimlerinden öğretti. Bu macera Kur'an-ı Kerimde kayıtlıdır.
Olmak ister isen Musa, bul Hızrı'nı mübarek...
Olmak ister isen Sadık, Peygamber Efendimizin sadrına bir yol, bir kanal bul kardaşım... El ele bağlıdır, el de kola...
Bu iş kendi başına olmaz. Hangi eser olursa olsun, Kitap okuyarak da olmaz. İlim ve amelle de olmaz. Nefis terbiyesi özel bir ehliyet ve uzmanlık işidir.
Kendi başına nefsimi terbiye edeceğim diye Allah korusun iyiden hastalanmak ve bitap düşmek tehliken vardır.
Tıpkı Hasta olduğunda bir Hazık Tabibe müracat etmeyip kendi kendine perhizler yapan, kendi kendine ilaçlar devşiren biri gibi olabilirsin. İyi olacağım derken, Allah korusun hastalık derinleşebilir. Hepten ölümcül bir hale düçar ve mahkum olursun. Hafazan Allah.