+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var 1 2 SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 15
Like Tree1Beğeni

Konu: Allah (cc), Beni Neden Bana Sormadan Yarattı?

  1. #1
    Ehil Üye Ehl-i telvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.269

    Standart Allah (cc), Beni Neden Bana Sormadan Yarattı?

    Allah (cc), Beni Neden Bana Sormadan, İşin Başında İrademe Danışmadan Yaratıp, Kaderin Mahkûmu Yapmış? Sonra, Benim Kaderim Neden Zengin ve Müreffeh Olmak Değil de, Belâ ve Musibetlere Maruz Kalmak Şeklinde Tecelli Ediyor?
    -------------------------------------------------------------------------
    Kader zorlayıcı, zulmedici ve hele asla çirkin değildir.
    İnsan bir işe irâdesiyle sahip çıkmadan herhangi bir çirkinlik ve günah meydana gelmez. İnsan, nefsinin tesiriyle irâdesini kötüye kullanıp, kötülüklere davetiye çıkarmakla düğmeye dokunmuş ve düşeceği çukurun kapağının açılmasına sebep olmuş olur; sonra da gider o çukura yuvarlanır. Meselâ, bembeyaz nur parçası güneşimiz kirsiz, lekesiz olduğu gibi, hayat için mutlaka gerekli olan ısı ve ışığın kaynağı, aynı zamanda çiçeklerin simasında akseden renk ve güzelliklerin de menbaıdır. Fakat, insan onun altında saatlerce oturur ve gerekli tedbiri de almazsa hastalanır, hattâ ölebilir de. Şimdi, bu durumda suç güneşin midir? O kendi su-i istimaliyle sebep olduğu hastalığı veya ölümü karşısında, “Güneş olmasın, neden yaratıldı ki?” deyebilir mi? “Altında kaldık, hasta olduk; yemeklerimiz güneşin harareti altında kalıp bozuldu” gibi tamamen irâdî hatalarımızdan kaynaklanan cüz’î şerlerden dolayı güneşin yaratılması ve varlığı şer kabûl edilebilir mi?
    Evet, kadere yüklenen günah, zarar ve çirkinlikler, esasen kulun irâdesini sû-i istimal etmesinin neticesidir. İrâdemizi hesaba katmadan bir takım zulüm ve çirkinlikleri kadere yüklersek, hem musibeti ikileştirmiş, hem de kadere karşı küstahlık etmiş oluruz.
    Meselâ, insana hem bir lezzet, hem de neslin çoğalması gibi hayırlı bir neticeye götürücü bir sebep olarak şehvet hissi verilmiştir. İnsan, irâdesini kötüye kullanarak bu hissini fuhuş gibi yanlış ve haram yollarda tatmine çalışırsa, bu takdirde suç kaderin mi, yoksa bizzat o insanın mı olacaktır? Burada insan, hayra vesile olsun diye verilen ve yerinde kullanılması için her imkânın hazırlandığı bir vesileyi şerre âlet etmekle, şer işleyip günaha girmekte ve neticede kendisine zulmetmektedir. Cinayet gibi benzeri meseleleri de buna kıyas edebilirsiniz... Şu kadar ki, insanın sû-i istimali olmadan içine düştüğü bir kısım belâ ve musibetler de vardır ki, bunların hikmet, fayda ve güzelliklerini yeri geldikçe anlatmaya çalıştık ve çalışacağız da.
    Kader, netice ile beraber sebeplere de bakar. İnsan ise, yaratılışı icabı ve kaderi de tam manâsıyla anlamayadığından, ancak zahirî ve görebildiği netice ve sebeplere atf-ı nazar etmekle, yanlış hükme varır ve zulmeder. Meselâ, yaşlı birinin, bir çocuğun kulağını çektiğini gördüğünüzde, hâdise yakışıksız olduğundan, hemen çocuğa zulmedildiği neticesine varırsınız. Oysa kulağı çeken kişi belki de çocuğun babasıdır ve sizin de yapabileceğiniz gerekli bir şeyi yapmaktadır. İlerde dizini dövmemek, testinin kırılmasını daha baştan önlemek için, yani çocuğunun mânevî hayatı mahvolmasın ve ebedî hayatı ölmesin diye ahlâk dışı bir hareketinden dolayı böyle bir te’dibe tevessül etmiştir... Ama, siz zahire bakıp, görünüşe göre hüküm verdiniz ve o babayı zulümle itham ettiniz; böylece ona değil, kendinize zulmettiniz. Halbuki kader, bütün sebeplere birden bakar ve hakiki, görünmeyen sebepleri de bilir; dolayısıyla hükmünü tam ve adâletli verir.
    Bir avcı görürsünüz, bir aslanı vurur ve öldürür. Aslana acırsınız ama, bilmezsiniz ki, o aslan bir ceylanın yavrularını anasız bıraktığından, kader ona o cezayı vermektedir. Beri yanda, bir gün gelir, avcının ayağı kırılır; o da, aslanı öldürmesinin cezasını bulur. Bir insan bir başkasını bıçaklar ve yaralar; cezasını görmez ve hâdise unutulur gider. Fakat, bir gün bu şahıs zina iftirasıyla mahkemeye düşer.. böyle bir isnat itibariyle o suçsuzdur; fakat, hâkim zahiri sebeplere bakarak kendisini mahkûm eder. Şimdi siz, “hâkim zulmetti” dersiniz ama, o kimse hakkında Kader, hakiki sebebe bakarak adâletle hükmetmiş ve o şahıs da, unutulup giden bıçaklama suçunun karşılığını görmüştür. İşte kaderdeki güzellik ve bizim hükümlerimizdeki çirkinlik! Evet, kaderin her hükmü ya bizzat güzeldir veya neticesi itibariyle güzeldir.
    Yeri gelmişken, Musa Aleyhisselâm’la alâkalı olarak rivayet edilen bir hâdiseyi anlatmakta fayda mülâhaza ediyorum:
    Musa Aleyhisselâm, “Ya Rabbi, bana adâletini göster” diye duâ eder. Cenâb-ı Allah da kendisine, “Falan çeşmenin yakınında bekle ve olup bitecekleri gözetle” diye vahyeder. Derken, çeşmenin başına bir atlı gelir, atını sulayıp giderken bir kese altın düşürür. Arkadan hemen bir çocuk gelir ve o bir kese altını alıp uzaklaşır. Sonra, çeşmeye bir âmâ gelir ve o esnada altın kesesini düşürdüğünü farkeden atlı geri döner. Altınlarını âmâdan ister; âmâ, ne kadar ben almadım derse de dinletemez ve atlı âmâyı öldürür. Hep zulüm gibi görünen bu hâdiselerdeki adâleti Hz. Musa, Cenâb-ı Hakk’tan sorar ve şu cevabı alır:
    “Atlı, vaktiyle çocuğun babasının bir kese altınını çalmıştı; böylece o bir kese altını sahibine iâde etmiş olduk. Âmâ ise, vaktiyle atlının babasını öldürmüştü, onu da atlıya öldürterek, kısas uyguladık.” Evet, hakiki sebepler bilinmeyip, dıştan bakılınca serâpâ zulüm görülen hâdiseler zinciri, hakiki sebepleriyle serâpâ adâlet olup çıkıyor. İşte kaderin hükmü de böyledir; onda en ufak bir zulüm ve çirkinlik olmayıp, her hükmü mahza adâlet ve mahza güzelliktir.
    İnsanın zâhire bakarak kerih gördüğü şeylerde Allah (cc) onun için pek çok hayırlar murat etmiştir. Buna karşılık, insanın fayda mülâhaza ettiği pek çok şeyde ise, kendisi için şerler vardır.(Bakara, 2/216). Meselâ, bilhassa soğuklarda insana abdest almak zor gelebilir, fakat abdestin gerek kendisi, gerekse neticesi pek güzeldir. Cihad, âyetin ifâdesiyle ağır ve kerih gelebilir; fakat netice itibariyle pek çok lûtuf ve mükâfatlar getirir. Öyle olur ki, Allah (cc) sevdiği bir kulu iflâs ettirir; ama o kul bilmez ki, mal kendisinin Sırat-ı Müstakim’den sapmasına vesile olacaktı. Kul duâ eder, fakat, duâda istediklerinin verilmemesi karşısında ümitsizliğe düşer; oysa, ya istediği aleyhinedir; ya da ilerde veya Ahiret’te çok daha fazlası ve güzel şekliyle karşılanacaktır.
    Öyleyse, Allah'ın (cc) hakkımızdaki her hükmünde bilemediğimiz pek çok fayda ve hikmetler vardır. Allah (cc), mutlaka kulunun faydasını esas alarak ona hikmetiyle muamele etme mecburiyetinde değildir; fakat nasıl o Hâlık’tır ve Alîm’dir, aynı şekilde Hakîm’dir de; hiç bir zaman abes iş yapmaz; ne var ki, biz çok zaman onun ef’alindeki hikmetleri bilemeyebiliriz. O halde bize düşen, kadere razı ve Cenâb-ı Hakk’a teslim olmak ve O’na teveccüh etmek, “lûtfun da hoş, kahrın da hoş” anlayış ve inancıyla, hakkımızdaki her takdirine boyun eğip, itirazda bulunmamaktır.

  2. #2
    Ehil Üye Meyvenin Zeyli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Mesajlar
    3.341

    Standart

    ?'lem eyyühe'l-aziz!

    ?nsan?n Cenab-? Hak'tan hiçbir hakk? talep etmeye hakk? yoktur. Bilakis, daima O'na şükretmeye medyundur. Çünkü, mülk O'nundur, insan O'nun memlüküdür.

    Ve sen yine denendiğinde.. Ve yine kalbin daraldığında.. Ve yine bütün kapılar kapandığında.. Ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde.. Uzun uzun düşün.. Ve hatırla yaratanını!.. "ALLAH kuluna kafi değil mi?" [Zümer Suresi - 36]


  3. #3
    Ehil Üye Ebu Hasan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Yaş
    42
    Mesajlar
    3.049

    Standart

    Elhâs?l: Mâdem hayat Esmâ-i Hüsnân?n nukuşunu gösterir; hayat?n baş?na gelen Her şey hasendir. Meselâ, gayet zengin, nihayet derecede sanatkâr ve çok sanatlarda mâhir bir zât, âsâr-? sanat?n?, hem k?ymettar servetini göstermek için, âdi bir miskin adam?, modellik vazifesini gördürmek için, bir ücrete mukabil, bir saatte murassâ, musannâ, yapt?ğ? gömleği giydirir, onun üstünde işler ve vaziyetler verir, tebdil eder; hem, her nevi sanat?n? göstermek için keser, değiştirir, uzat?r, k?salt?r. Acaba şu ücretli miskin adam, o zâta dese, "Bana zahmet veriyorsun, eğilip kalkmakla vaziyet veriyorsun, beni güzelleştiren bu gömleği kesip k?saltmakla güzelliğimi bozuyorsun"demeye hak kazanabilir mi? "Merhametsizlik, insafs?zl?k ettin"diyebilir mi?
    ?şte, onun gibi, Sâni-i Zülcelâl, Fât?r-? Bîmisâl, zîhayata göz, kulak, ak?l, kalp gibi havâs ve letâif ile murassâ olarak giydirdiği vücud gömleğini Esmâ-i Hüsnân?n nak?şlar?n? göstermek için çok hâlât içinde çevirir, çok vaziyetlerde değiştirir. Elemler, musîbetler nevinde olan keyfiyât, bâz? esmâs?n?n ahkâm?n? göstermek için lemeât-? hikmet içinde bâz? şuâât-? rahmet ve o şuâât-? rahmet içinde latîf güzellikler vard?r.
    http://www.risaleara.com/oku.asp?id=425
    Vücudunu mucidine feda et.Mukabilinde büyük bir fiyat alacaksın.Mesnevi-i Nuriye sahife 101


  4. #4
    Gayyur Abdullah Ubeydullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2007
    Mesajlar
    138

    Standart

    Neye baktigimiz degil,nasil baktigimiz onemli...Ne yaptigimiz degil, neyi ne icin ve ne adina yaptigimiz onemli...Herkesin cesitli boyutlarda sorunu var.Dis gorunuse aldanmamak akilli insanin erdemlerinden biridir.Parmagi kesilen bir insanin o kesikten tattigi aciyla, parmagi kopan bir kimsenin duydugu aci elbette farklidir ama parmagi kopan kisi o parmagi inanci ugruna feda ettiyse ,acisi cuz'i lezzeti kulli olur.Yeter ki kalbinde hakikate acilan bir pencere olsun.Sen hictin seni sen yapti.Sana kendini ve cevreni farketme kabiliyeti verdi.Senin hic bir hakkin yoktu, sana ucretsiz verdigi hersey icin hak verdi.Seni kendine sohbet arkadasi etti.Seni kendine sozlesme icin taraf etti.Sana neyi soracakti?Sen yaratilmadan once zaten yoktun ki... Kime ne soracakti?

  5. #5
    acizizfakiriz
    Guest acizizfakiriz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    Seni sana sormas? için; senin sen olman laz?md? önceden...
    Konu acizizfakiriz tarafından (26.09.07 Saat 05:59 ) değiştirilmiştir.

  6. #6
    Ehil Üye delailinnur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2007
    Mesajlar
    1.368

    Standart

    Ne kadar aciziz;ne kadar AZ?Z'S?N...Bizi bize b?rakma,bizi SENS?Z b?rakma Yüce ALLAH'IM...

  7. #7
    acizizfakiriz
    Guest acizizfakiriz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    Altıncı Kelime
    Yani, hayatı veren Odur. Ve hayatı rızıkla idame eden de Odur. Ve levazımat-ı hayatı da ihzar eden yine Odur. Ve hayatın âli gayeleri Ona aittir ve mühim neticeleri Ona bakar; yüzde doksan dokuz meyvesi Onundur.


    İşte şu kelime, şöyle fâni ve âciz beşere nidâ eder, müjde verir ve der:

    Ey insan! Hayatın ağır tekâlifini omuzuna alıp zahmet çekme. Hayatın fenâsını düşünüp hüzne düşme. Yalnız dünyevî, ehemmiyetsiz meyvelerini görüp, dünyaya gelişinden pişmanlık gösterme.

    Belki, o sefine-i vücudundaki hayat makinesi, Hayy-ı Kayyûma aittir. Masarıf ve levazımatını O tedarik eder. Ve o hayatın pek kesretli gayeleri ve neticeleri var ve Ona aittir. Sen o gemide bir dümenci neferisin.

    Vazifeni güzel gör, ücretini al, keyfine bak. O hayat sefinesi ne kadar kıymettar olduğunu ve ne kadar güzel faydalar verdiğini ve o sefine sahibi Zâtın ne kadar Kerîm ve Rahîm olduğunu düşün, mesrur ol ve şükret.

    Ve anla ki, vazifeni istikametle yaptığın vakit, o sefinenin verdiği bütün netâic, bir cihetle senin defter-i amâline geçer, sana bir hayat-ı bâkiyeyi temin eder, seni ebedî ihyâ eder. 20. mektub


  8. #8
    Ehil Üye Tılsım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2007
    Bulunduğu yer
    Meçhul...
    Mesajlar
    2.240

    Post

    Alıntı acizizfakiriz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Seni sana sorması için; senin sen olman lazımdı önceden...


    Çok güzel bir cümleydi...Allah razı olsun...

    Bir erime anıdır aşk can ipinin yavaşça incelmesi ve görünmeyen sevgili nin yüzünde kopması..

    Sustum! Bir harf bile söylememin imkanı yok yoklukta artık. Aslı olmayan sözlerdir çünkü hep dilimde, gerçek değil surettir hep...Cana eziyetten başka bir şey vermez ki söylesem!..

    Sustum! çünkü hadden aşkın olacak söz, kabından taşacak...Ne kulaklarda onu anlayacak bir kudret var oysa; ne anlayışında ona uygun bir kabiliyet!..


  9. #9
    Yasaklı Üye aziz5055 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2007
    Mesajlar
    102

    Standart

    Allah?n hikmetine peygamberler nail olamam?ş,bizler hiç olamay?z.Dolay?s? ile böyle bir yak?nma çok yanl?ş.Allaha yürekten inanan bir kise bu sorular? akl?ndan bile geçirmez.Allah her şeyin doğrusunu bilir,biz sorgulayamay?z.Natuvan kardeşimiz güzel bilgiler vermiş sağolsun.

  10. #10
    acizizfakiriz
    Guest acizizfakiriz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    Alıntı aziz5055 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Allahın hikmetine peygamberler nail olamamış,bizler hiç olamayız.Dolayısı ile böyle bir yakınma çok yanlış.Allaha yürekten inanan bir kise bu soruları aklından bile geçirmez.Allah her şeyin doğrusunu bilir,biz sorgulayamayız.Natuvan kardeşimiz güzel bilgiler vermiş sağolsun.
    Peygamberler Allah'ın hikmetine muhatap olmuşlardır kardeşimiz.

    İnşâallah, o Sözler ("Kime hikmet verilmişse, işte ona pek çok hayır verilmiştir." Bakara Sûresi, 2:269.) sırrına mazhardırlar.
    Risaleler dahi buna mazhar ise peygamberleri kıyas ediniz..

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Allah Bizi Neden Yarattı?
    By FERHAT in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 160
    Son Mesaj: 28.04.12, 03:05
  2. Allah’ım Beni Bana Bırakma- Reha Yeprem
    By hak_yol_islam in forum Ezgi, İlahi ve Kur'an-ı Kerim Tilavetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07.02.09, 13:43
  3. Allah Kötülükleri ve Şeytanı Neden Yarattı?
    By Hamdım.Pişdim.Yandım in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 22.10.08, 17:33
  4. Allah'ım Beni Bana Bırakma
    By karçiçegi in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 20.10.08, 20:50
  5. Allah'ım Beni Bana Bırakma!
    By serab in forum Dualar
    Cevaplar: 7
    Son Mesaj: 29.09.08, 00:22

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0