+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 3 Sayfa var 1 2 3 SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 24

Konu: İnsanda Olması Gereken Sabır Nedir?

  1. #1
    Ehil Üye BiKeS_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    2.770

    Standart İnsanda Olması Gereken Sabır Nedir?

    İnsanları karanlıklardan nura çıkaracağı bildirilen Kuran’da (İbrahim Suresi,1), emredilen tavırlardan biri “sabretmek”tir. Kuran’da öğretilen gerçek sabır, sadece zorluklar karşısında değil, aksine hayatın her anında yaşanan bir ahlak özelliğidir. Gerçek sabır, zorluklarda olduğu kadar rahatlık ve nimet içindeyken de güzel ahlakta kararlılık ve istikrar göstermeyi, bir an olsun bunlardan taviz vermeyerek bir ömür süresince bu ahlakla yaşamayı gerektirir.
    Şu halde, güzel bir sabır (göstererek) sabret. (Mearic Suresi, 5)
    Sabır, Allahın Rızasını Kazanmak İçin Bir Anahtardır
    Müminler yalnızca Allah için sabrettiklerinden dolayı sabırlarının karşılığında mutlaka somut bir karşılık beklentisi içine girmezler. Gösterdikleri üstün ahlak neticesinde Rabbimiz’in rızasını kazanacaklarını ummak, onlar için alabilecekleri tüm karşılıkların en güzelidir.
    “… Sabır gösterenleri müjdele.” (Bakara Suresi, 155)
    Allah Kur’an’da “sabredenlerle beraber” olduğunu (Bakara Suresi, 153) bildirerek, sabrın müminlere pek çok güzelliğin kapısını açan eşsiz bir anahtar olduğunu bildirmektedir.
    Sabır, Ancak Allah Rızası İçin Gösterilir
    Bir ömür boyu devam eden gerçek sabrın asıl kaynağı müminlerin Allah’a olan imanlarıdır. İman eden bir mümin tüm olayların ardında Allah’ın yarattığı binlerce hayır ve hikmetin gizli olduğunu bilir. Rabbimizin kendisi için belirlediği kadere tereddütsüz teslim olur ve rıza gösterir. Bu nedenle sabır mümin için zorlanarak yaşanan bir ahlak özelliği değil, tüm ibadetler gibi gönül rızasıyla ve hoşnutlukla yaşanan ve zevk alınan bir nimettir.
    Sabrettiğinize karşılık selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel.” (Rad Suresi, 24)
    Toplumda yaşanan yanlış sabır anlayışı: Tahammül etmek
    Kuran’da öğretilen sabır anlayışını bilmeyen kimseler sabrı, hiçbir çaba göstermeden, sadece “söylenerek” bekleme şeklinde algılarlar. Hatta bu şekilde aciz bir tavır sergilemenin son derece erdemli bir davranış olduğuna da inanırlar. Oysa Allah Katında makbul olan sabır aklın, vicdanın ve maddi manevi tüm imkanların kullanılarak zorlukların ortadan kaldırılmasını teşvik eder.
    “… sürekli olan ’salih davranışlar’ ise, Rabbinin Katında sevap bakımından daha hayırlıdır, umut etmek bakımından da daha hayırlıdır.” (Kehf Suresi, 46)

    Tahammül Göstermek dünyada azap kaynağı olur

    Dünyada imtihan gereği Allah kullarını güzelliklerle deneyebileceği gibi zorluklarla da deneyebilir.
    Andolsun Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (Bakara Suresi, 155)
    Allah’ın zorlukları sabretmek için kaderde yarattığını düşünmeden hoşa gitmeyen durumlara ‘katlanmak’, ‘tahammül etmek’ dünyada da bir azaptır. Çünkü tahammülün karşılığında bir beklenti içine giren insan, dünyada her zaman bir karşılık bulamayabilir. Bu durumda hem zorluk içinde geçirdiği zamanı kaybeder hem de karşılığında dünyevi bir mükafat elde edemez.
    Dünyevi Çıkarlar uğruna sabredenler, Allah’ın hoşnutluğundan mahrum kalırlar
    Yüce Allah zorlukları, sabır gösterenleri ortaya çıkarmak için yaratmaktadır. Rabbimiz “Yoksa siz, Allah, içinizden cehd edenleri (çaba harcayanları) belirtip-ayırdetmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırdetmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?” (Al-i İmran Suresi,142) ayetiyle bu sırrı kullarına bildirmiştir. Dünyevi çıkarlar uğruna bir olay karşısında tahammül edenler Allah’ın hoşnutluğundan ve vaat ettiği cennetten mahrum kalabilirler, ancak Allah’ın rızasını kazanmayı amaçlayarak sabır gösterenler Allah’ın izni ile cennete girmeyi umabilirler.
    Kaynak: İlmi Mercek

    Yâ Rab, garibem, bîkesem, zaîfem, nâtüvânem, alîlem, âcizem, ihtiyarem,


    Bî-ihtiyarem, el-aman-gûyem, afv-cûyem, meded-hâhem, zidergâhet İlâhî!




  2. #2
    acizizfakiriz
    Guest acizizfakiriz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    değerli ve de tatbiki ehemmiyetli bir iman ikliminin pratiğe dökülmesi geren konuydu...

    sab?r tevekkülle sab?rd?r..yoksa..neme laz?mc?l?kd?r...

    teşekkürler...

  3. #3
    Gayyur Barla_Gülü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    56

    Standart Sabir

    arkadaşlar sabır hakkında bildiklerinizi bizlerle paylaşırsanız seviniriz....

  4. #4
    acizizfakiriz
    Guest acizizfakiriz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    Ayr?ca 23. mektuba bakmal?s?n?z aziz kardeşimiz..
    Konu Meyvenin Zeyli tarafından (19.11.07 Saat 22:51 ) değiştirilmiştir.

  5. #5
    Ehil Üye ademyakup - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    8.211

    Standart

    ÜÇÜNCÜ NOKTA
    Halimi, istirahatimi düşünen ve her musibete karş? sab?rla sükûtumu istiğrap eden dostlar?m?n şöyle bir sualleri var ki: "Sana gelen zahmetlere, s?k?nt?lara nas?l tahammül ediyorsun? Halbuki eskiden çok hiddetli ve izzetli idin; ednâ bir tahkire tahammül edemezdin."
    Elcevap: ?ki küçük hadiseyi ve hikâyeyi dinleyiniz, cevab?n? al?n?z.
    Birinci hikâye: ?ki sene evvel benim hakk?mda bir müdür sebepsiz, g?yab?mda tezyifkârâne, hakaretli sözler söylemişti. Sonra bana söylediler. Bir saat kadar Eski Said damar?yla müteessir oldum. Sonra, Cenâb-? Hakk?n rahmetiyle şöyle bir hakikat kalbe geldi, s?k?nt?y? izale edip o adam? da bana helâl ettirdi. O hakikat şudur:
    Nefsime demiştim: Eğer onun tahkiri ve beyan ettiği kusurlar şahs?ma ve nefsime ait ise, Allah ondan raz? olsun ki, benim nefsimin ay?plar?n? söyler. Eğer doğru söylemişse, beni nefsimin terbiyesine sevk eder ve gururdan beni kurtarmaya yard?md?r. Eğer yalan söylemişse, beni riyadan ve riyan?n esas? olan şöhret-i kâzibeden kurtarmaya yard?md?r. Evet, ben nefsimle musalâha etmemişim. Çünkü terbiye etmemişim. Benim boynumda veya koynumda bir akrep bulunduğunu biri söylese veya gösterse, ondan dar?lmak değil, belki memnun olmak lâz?m gelir.
    Eğer o adam?n tahkirat?, benim imana ve Kur'ân'a hizmetkârl?ğ?m s?fat?ma ait ise, o bana ait değil. O adam?, beni istihdam eden Sahib-i Kur'ân'a havale ediyorum. O Azîzdir, Hakîmdir.
    Eğer s?rf beni sövmek, tahkir etmek, çürütmek nevinden ise, o da bana ait değil. Ben menfi ve esir ve garip ve elim bağl? olduğundan, haysiyetimi kendi elimle düzeltmeye çal?şmak bana düşmez. Belki misafir olduğum ve bana nezaret eden şu köye, sonra kazaya, sonra vilâyete hükmedenlere aittir. Bir insan?n elindeki esirini tahkir etmek, sahibine aittir; o müdafaa eder.
    Madem hakikat budur. Kalbim istirahat etti, dedim. O vak?ay? olmam?ş gibi sayd?m, unuttum. Fakat maatteessüf sonra anlaş?ld? ki, Kur'ân onu helâl etmemiş.
    iman insanı insan eder, belki sultan eder..

  6. #6
    Ehil Üye ademyakup - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    8.211

    Standart

    ?kinci hikâye: Şu senede işittim ki, bir hadise olmuş. O hadisenin vukuundan sonra, yaln?z icmâlen vukuunu işittiğim halde, o vak?a ile ciddî alâkadarm?ş?m gibi bir muamele gördüm. Zaten muhabere etmiyordum; etsem de, pek nadir olarak bir mesele-i imaniyeyi bir dostuma yazard?m. Hattâ dört senede kardeşime bir tek mektup yazd?m. Ve ihtilâttan hem ben kendimi men ediyordum, hem de ehl-i dünya beni men ediyordu. Yaln?z bir iki ahbapla haftada bir defa görüşebiliyordum. Köye gelen misafirler ise, ayda bir ikisi, baz? bir iki dakika, bir mesele-i âhirete dair benimle görüşüyordu. Bu gurbet halimde, garip, yaln?z, kimsesiz, nafaka için çal?şmaya benim gibilere muvaf?k olmayan bir köyde, herşeyden, herkesten men edildim. Hattâ, dört sene evvel, harap olmuş bir camii tamir ettirdim. Memleketimde imaml?k ve vaizlik vesikam elimde olduğundan, o camide dört senedir-Allah kabul etsin-imaml?k ettiğim halde, şu mübarek geçen Ramazan'da mescide gidemedim. Bazen yaln?z namaz?m? k?ld?m, cemaatle k?l?nan namaz?n yirmi beş sevab?ndan ve hayr?ndan mahrum kald?m.
    ?şte, baş?ma gelen bu iki hadiseye karş?, aynen iki sene evvel o memurun bana karş? muamelesine gösterdiğim sab?r ve tahammülü gösterdim. ?nşaallah devam da ettireceğim. Şöyle de düşünüyorum ve diyorum ki:
    Eğer ehl-i dünya taraf?ndan baş?ma gelen şu eziyet, şu s?k?nt?, şu tazyik, ay?pl? ve kusurlu nefsim için ise, helâl ediyorum. Benim nefsim belki bununla ?slah-? hal eder; hem ona keffâretü'z-zünûb olur. Dünya misafirhanesinin safâs?n? çok gördüm. Az?c?k cefâs?n? görsem, yine şükrederim.
    Eğer imana ve Kur'ân'a hizmetkârl?ğ?m cihetiyle ehl-i dünya beni tazyik ediyorsa, onun müdafaas? bana ait değil. Onu, Azîz-i Cebbâra havale ediyorum.
    Eğer as?ls?z ve riyaya sebep ve ihlâs? k?racak bir şöhret-i kâzibeyi k?rmak için teveccüh-ü âmmeyi hakk?mda bozmak murad ise, onlara rahmet! Çünkü teveccüh-ü âmmeye mazhar olmak ve halklar?n nazar?nda şöhret kazanmak, benim gibi adamlara zarard?r zannederim. Benimle temas edenler beni bilirler ki, şahs?ma karş? hürmet istemiyorum, belki nefret ediyorum. Hattâ k?ymettar mühim bir dostumu, fazla hürmeti için belki elli defa tekdir etmişim.
    Eğer beni çürütmek ve efkâr-? âmmeden düşürtmek, iskat ettirmekten muradlar?, tercümanl?k ettiğim hakaik-i imaniye ve Kur'âniyeye ait ise, beyhudedir. Zira Kur'ân y?ld?zlar?na perde çekilmez. Gözünü kapayan, yaln?z kendi görmez; başkas?na gece yapamaz.

    16.mektub
    iman insanı insan eder, belki sultan eder..

  7. #7
    Ehil Üye ademyakup - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    8.211

    Standart

    Dördüncü Sualiniz: -1- de hikmet ve gaye nedir?
    Elcevap: Cenâb-? Hak, Hakîm ismi muktezas? olarak, vücud-u eşyada, bir merdivenin basamaklar? gibi bir tertip vaz etmiş. Sab?rs?z adam, teennî ile hareket etmediği için, basamaklar? ya atlar düşer veya noksan b?rak?r, maksut dam?na ç?kamaz. Onun için h?rs mahrumiyete sebeptir. Sab?r ise, müşkülât?n anahtar?d?r ki, -2- durub-u emsal hükmüne geçmiştir. Demek, Cenâb-? Hakk?n inâyet ve tevfiki, sab?rl? adamlarla beraberdir. Çünkü sab?r üçtür:
    Biri: Mâsiyetten kendini çekip sabretmektir. Şu sab?r takvâd?r; -3- s?rr?na mazhar eder.
    ?kincisi: Musibetlere karş? sab?rd?r ki, tevekkül ve teslimdir. -4- şerefine mazhar ediyor. Ve sab?rs?zl?k ise Allah'tan şikâyeti tazammun eder. Ve ef'âlini tenkit ve rahmetini itham ve hikmetini beğenmemek ç?kar.
    Evet, musibetin darbesine karş? şekvâ suretiyle elbette âciz ve zay?f insan ağlar. Fakat şekvâ Ona olmal?; Ondan olmamal?. Hazret-i Yakup Aleyhisselâm?n -5- demesi gibi olmal?. Yani, musibeti Allah'a şekvâ etmeli; yoksa Allah'? insanlara şekvâ eder gibi "Eyvah! Of!" deyip "Ben ne ettim ki bu baş?ma geldi?" diyerek âciz insanlar?n rikkatini tahrik etmek zarard?r, mânâs?zd?r.





    1- "Şüphesiz, Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara Sûresi: 2:153; Enfâl Sûresi: 8:46.)
    2- "H?rsl? olan kimsenin ümidi boşa ç?kar ve hüsrâna uğrar." "Sab?r, ferahl?k ve genişliğin anahtar?d?r." Münâvî, Feyzü'l-Kadîr, 6:298, no. 9318; Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, 2:21.
    3- "Allah takvâ sahipleriyle beraberdir." Bakara Sûresi: 2:194.
    4- "Muhakkak ki Allah tevekkül edenleri sever." Âl-i ?mrân Sûresi: 3:159. "Muhakkak ki Allah sabredenleri sever." (Âl-i ?mrân Sûresi: 3:146.)
    5- "Ben derdimi de, üzüntümü de ancak Allah'a şikâyet ederim dedi." (Yusuf Sûresi: 12:86.)
    iman insanı insan eder, belki sultan eder..

  8. #8
    Müdakkik Üye Eyüpşan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    894

    Standart

    Fethullah Gülen'in çok hoş bir sohbeti vard? o arada dinlemiştim sab?r ile ilgili bir şeyleri.

    Sab?r, ?man'?n yar?s?d?r.
    Oruç da sabr?n yar?s?d?r. yak?n zamanda haftan?n iki günü oruça başvurmay? planl?yorum. Sonra yavaş yavaş artt?rmay?. Çok k?ymetliymiş oruç.

    Bir de şunu söylüyordu sohbette.
    Herkes için mizan kurulacak, hatta şehitler için dahi kurulacak ama sabredenler hesaps?zca girecekler cennete.

  9. #9
    Ehil Üye ademyakup - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    8.211

    Standart

    Acaba bir adam, minare baş?na ç?kmak gibi âli derecatl? bir mertebeye ç?ks?n, büyük makam bulsun, her basamakta büyük bir nimet görsün; o nimetleri verene şükretmesin ve desin: "Niçin o minareden daha yükseğine ç?kamad?m?" diye şekvâ ederek ağlay?p s?zlas?n-ne kadar haks?zl?k eder ve ne kadar küfrân-? nimete düşer, ne kadar büyük divanelik eder; divaneler dahi anlar.
    Ey kanaatsiz, h?rsl? ve iktisats?z, israfl? ve haks?z, şekvâl?, gafil insan! Katiyen bil ki, kanaat, ticaretli bir şükrand?r; h?rs, hasâretli bir küfrand?r. Ve iktisat, nimete güzel ve menfaatli bir ihtiramd?r. ?sraf ise, nimete çirkin ve zararl? bir istihfaft?r. Eğer akl?n varsa kanaate al?ş ve r?zaya çal?ş. Tahammül etmezsen, "Yâ Sabûr" de ve sab?r iste, hakk?na raz? ol, teşekkî etme. Kimden kime şekvâ ettiğini bil, sus. Herhalde şekvâ etmek istersen, nefsini Cenâb-? Hakka şekvâ et; çünkü kusur ondad?r.
    iman insanı insan eder, belki sultan eder..

  10. #10
    Ehil Üye ademyakup - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    8.211

    Standart

    Hem insan?n ekseriyet-i mutlakas? açl?ğa çok defa müptelâ olur. Sab?r ve tahammül için bir idman veren açl?k, riyazete muhtaçt?r. Ramazan-? Şerifteki oruç, on beş saat, sahursuz ise yirmi dört saat devam eden bir müddet-i açl?ğa sab?r ve tahammül ve bir riyazettir ve bir idmand?r. Demek, beşerin musibetini ikileştiren sab?rs?zl?ğ?n ve tahammülsüzlüğün bir ilâc? da oruçtur.
    iman insanı insan eder, belki sultan eder..

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Cevaplar: 36
    Son Mesaj: 30.10.09, 03:05
  2. Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 22.10.09, 20:07
  3. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.01.09, 12:54
  4. Sabır Nedir?
    By alagül in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 13
    Son Mesaj: 02.03.08, 15:54
  5. Tebliğcinin Dikkatli Olması Gereken Prensipleri..
    By acizizfakiriz in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 18.08.07, 05:08

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0