بســـم الله الرحمن الرحيم
Sab?r, ?slam'a davet yolunun az?ğ?d?r. Çünkü bu yol, uzundur, zorludur, dar geçit ve dikenlerle doludur. Bu yolda pek çok şeye sabretmek gerekir. Nefsi şehvet ve arzular?na, ç?kar ve tamah?na, zaaf ve kusurlar?na, b?kk?nl?k ve aceleciliğine sabretmek gerekir. ?nsanlar?n şehvet, zaaf, noksanl?k, cehalet, kötü niyet, sap?k karakter, bencillik, gurur, kaypakl?k ve aceleciliklerine karş? sab?r...
Bat?l?n azmas?na, tağutlar?n kibrine, şerrin büyümesine, şehvetin galebesine, kibir ve gurur gösterilerine karş? sab?r...
Yard?mc?lar?n azl?ğ?na taraftarlar?n zay?fl?ğ?na, yolun uzunluğuna ve şeytan?n en dar ve en üzüntülü anlardaki vesvesesine karş? sab?r...
Zorlu bir cihadta sab?r...
Farkl? etki ve tepkilerden doğan ac?ya, çile, öfke, s?k?nt?, daralma, b?kk?nl?k ve zaman zaman da umutsuzluğa karş? sab?r..
Ve tüm bunlardan sonra kudret ve zafer anlar?nda nefse hakimiyet sağlamak.. Bolluk ve refah?; kibirlenmeden, şükür ve tavazuyla karş?lamak...
Hem bollukta, hem darl?kta Allah'la ilişkiyi koparmamak...
Tamamen O'nun kudretine teslim olmak...
Her şeyi güvenle, huşu ve gönül huzuruyla Allah'a havale etmek...
Bu uzun yolun kelimelerle ifade edilemeyecek tüm zorluklar?na karş? sab?r...
Çünkü kelimeler, dava yolcusunun baş?na gelebilecek her zorluğun hakiki kapsam?n? ifade etmeyebilir. Bu zorluğun hakikatini, ancak bu yola devam eden kimse tad?p anlayabilir. Çünkü bu. bir deneyim, etki tepki ve çilelere katlanma meselesidir, işte mü'minin sabr?, bu konular?n tümünde tükenmemek zorundad?r.
Eğer bat?l, sab?r ve inatla yoluna devam ediyorsa, hakk?n kaç?n?lmaz görevi ondan daha sab?rl?, ondan daha dirençli olmakt?r.
Öyleyse ?slâm cemaati, hiç bir zaman dikkati elden b?rakamaz. Statik bir hayata r?za gösteremez. Çünkü ?slâm düşmanlar?, hiç bir zaman ve hiç bir ortamda onunla anlaşmaya yanaşmazlar. ?slâm davas?n?n hedefi, ?nsanlara pratik bir hayat sistemini getirmektedir.Yani hem mali konularda, hem de hayat düzeninde hükümran olan adil, dosdoğru ve en iyi sistemi getirmektir. Ne var ki insanl?k, en hay?rl?, en adil ve en doğru olan bu hayat sistemini rahat b?rakmaz.
Çünkü bat?l, hayra, adalete ve istikamete karş?d?r. Tağut adalet, eşitlik ve yüceliği kabul etmez. Bundan dolay? tağutlar, şer ve bat?l. ?slâm davas?na rahat vermezler. Batakl?k ve sömürüden ayr?lmak istemeyen pislik taraftarlar? ?slam'a savaş açarlar. Azg?nl?k ve müstekbirligi b?rakmak istemeyen tağut ve müstekbirler ?slâm'a savaş açar. Ahlâkî çöküntü ve şehvet batağ?ndan kurtulmak istemeyen ahlâks?z ve şehvetperestler de ?slâm'a savaş açar.
?şte tüm bu düşmanlara karş?, savaş ilan etmek: düşmandan kat kat sab?rl? olmay? ve sürekli tetikte bulunmay? gerektirmektedir. Müslüman cemaatin, her yerde ve her ortamda bulunan daimi ve tabiî düşmanlar?n tuzağ?na düşmemesi için tak?nmas? gereken bir tav?rd?r bu. ?slâm davetinin vazgeçilmez tabiat? ve yolu budur. Şan? Yüce Allah sabredenleri destekliyor, güçlendiriyor, sebat veriyor ve yan? başlar?nda bulunuyor.
"Allah, muhakkak ki sabredenlerle beraberdir." (el- Bakara: 152)
Demek ki yüce Allah, davetçileri yolda yaln?z b?rakmaz. Onlar? s?n?rl? güç ve yetersiz takatleriyle baş başa b?rakmaz. O. hep davetçilerin yan?ndad?r. Eldeki az?ğ? tükenir tükenmez, uzun sürecek yollar?nda azimlerini tazelemek için yan? başlar?nda...
Ayr?ca sabra ilişkin pek çok hadis de bulunmaktad?r. Müslüman cemaate, yüklendiği görevi hafifletip kolaylaşt?racak, güç ve destek verecek baz? hadisleri zikretmek istiyoruz:
Hz. Habbab b. Eret'ten (r.a.) :
Allah'?n Resulü (s.a.v) Ka'be'nin gölgesinde baş?n?, yast?k gibi yapt?ğ? bir örtüye koyduğu s?rada ona durumumuzu şikayet ettik.
"Bize Allah'tan yard?m dilemiyecek misin, bize dua etmiyecek misin?" dedik.
Bunun üzerine Allah'?n Resulü (s.a.v):
"Sizden önceki ümmetlerde (işkence edilen) mü'min, kaz?lan bir toprak çukurunun içine konulduktan sonra bir testere getirilip baş? üzerine konularak kafas? ikiye bölünür, ayr?ca kemiğe dayan?ncaya kadar etine demir taraklar bat?r?l?rd?. Ama bunlar?n hiçbiri onlar? dininden döndürmezdi. Allah'a yemin ederim ki bu "iş" de gerçekleşecektir. Öyle ki Sana'dan Hadramavt'a giden bir yolcu Allah'tan başka - koyunlar? için de kurttan başka -hiç bir kimseden korkmayacakt?r. Ama siz acele ediyorsunuz dedi." (Buhari 4/249; Ebu Davud; Nesaî)
Hz. Abdullah b.Mesud (r.a):
"Kavmi taraf?ndan kanat?l?ncaya kadar dövülen ve "Allah'?m! Kavmimi affet; çünkü onlar bilmiyorlar" diyen peygamberlerden birini anlat?rken Resulullah (s.a.v)'i görüyor gibiyim" (Buhari; Müslim; 3/1417) dedi.
Yahya b.Vessab'?n ?bn-i Ömer'den (r.a.) rivayet ettiğine göre Allah'?n Resulü (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"?nsanlar?n aras?na kar?ş?p eziyetlerine sabreden mü'min, insanlar aras?na kar?şmayan ve eziyetlerine sabretmeyen mü'minden daha hay?rl?d?r." (?bn-i Mace - Sünen 2/1338)
Sab?r, nefislerin haz?rl?k ve terbiyesidir. ?mtihanlardan y?lmaman?n, facialara karş? zaafa düşmemenin ve şiddet anlar?nda çökmemenin vazgeçilmez bir gereğidir, sab?r. Belâlar göğüslenip s?k?nt? atlat?l?ncaya kadar, yani Allah darl?ktan sonra bir kolayl?k sağlay?ncaya kadar olaylar? sab?r, metanet ve dayan?şma içinde karş?lamak gerekiyor. Sab?r, Allah'a umut bağlaman?n, Allah'a güven duyup O'na dayanman?n bir vesilesidir. ?nsanl?ğa önderlik yapacak, yeryüzünde adalet ve iyilik yayacak bir ümmetin, yolun zorluklar?na haz?rl?kl? olmas?, darl?kta, genişlikte ve şiddet anlar?nda sabr? elden b?rakmamas? gerekiyor:
"... Ve darl?kta, hastal?kta ve savaş zaman?nda sabreden kimselerdir." (el-Bakara: 177)
Darl?k ve bollukta, hastal?k ve bitkinlikte, k?tl?k ve noksanl?kta, cihatta ve muhasarada sab?r...
Maksat, büyük görevi yerine getirmektir. Belirlenen hedefe, güven ve sebatla, itidal ve gönül huzuruyla varmakt?r. Sab?r, üzüntü ve şikayetleri aşmak, dava yükümlülüklerini taş?mak, hakk?n verdiği görevi yapmak, Allah'a teslim olmak, başa gelen her şeyi Allah'a havale etmek, ?lahî hükmü kabullenmek ve ilahî r?zay? aramak demektir.
Sab?r, sonu gelmez gibi görünen meşakkatli davet yolunda mü'minlerin vazgeçilmez silah?d?r. Allah'?n va'dine güvenmektir. Üzülmeden, bocalamadan, hayrete düşmeden ve şüphelere kap?lmadan direnmektir. ?nsanlar?n kat?l?ğ?na, hakk? yalanlamas?na ve Allah'?n va'dinden şüphe duymalar?na rağmen sebat etmek demektir. Allah'a güvenmek demektir. Yol ne kadar uzarsa uzas?n ve sonu ne kadar bulan?k ve görünmez olursa olsun mü'minin silah?d?r sab?r.
vbrep_register("94859")