+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 5 ve 5
Like Tree1Beğeni
  • 1 tarafından *ERCAN*

Konu: Beş vakit namazı kılmak, yedi kebairi terketmek; ne kadar az ve rahat ve hafiftir.

  1. #1
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart Beş vakit namazı kılmak, yedi kebairi terketmek; ne kadar az ve rahat ve hafiftir.

    Şu kâinatın tılsım-ı muğlakını açan ﺍَﻣَﻨْﺖُ ﺑِﺎﻟﻠَّﻪِ ﻭَ ﺑِﺎﻟْﻴَﻮْﻡِ ﺍﻟْﺎَﺧِﺮِ ruh-u beşer için saadet kapısını fetheden ne kadar kıymetdar iki tılsım-ı müşkilküşa olduğunu ve sabır ile Hâlıkına tevekkül ve iltica ve şükür ile Rezzakından sual ve dua; ne kadar nâfi' ve tiryak gibi iki ilâç olduğunu; ve Kur'an'ı dinlemek, hükmüne inkıyad etmek, namazı kılmak, kebairi terk etmek; ebed-ül âbâd yolculuğunda ne kadar mühim, değerli revnakdar bir bilet, bir zâd-ı âhiret, bir nur-u kabir olduğunu anlamak istersen; şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle:

    Bir zaman bir asker, meydan-ı harb ve imtihanda, kâr ve zarar deveranında pek müdhiş bir vaziyete düşer. Şöyle ki:

    Sağ ve sol iki tarafından dehşetli derin iki yara ile yaralı ve arkasında cesîm bir arslan, ona saldırmak için bekliyor gibi duruyor. Ve gözü önünde bir darağacı dikilmiş, bütün sevdiklerini asıp mahvediyor, onu da bekliyor. Hem bu hali ile beraber uzun bir yolculuğu var, nefyediliyor.

    O bîçare, şu dehşet içinde, me'yusane düşünürken; sağ cihetinde Hızır gibi bir hayırhah, nuranî bir zât peyda olur. Ona der:

    "Me'yus olma. Sana iki tılsım verip öğreteceğim. Güzelce istimal etsen, o arslan, sana müsahhar bir at olur. Hem o darağacı, sana keyif ve tenezzüh için hoş bir salıncağa döner. Hem sana iki ilâç vereceğim. Güzelce istimal etsen; o iki müteaffin yaraların, iki güzel kokulu Gül-ü Muhammedî (Aleyhissalâtü Vesselâm) denilen latif çiçeğe inkılab ederler. Hem sana bir bilet vereceğim. Onunla, uçar gibi bir senelik bir yolu, bir günde kesersin. İşte eğer inanmıyorsan, bir parça tecrübe et. Tâ doğru olduğunu anlayasın."

    Hakikaten bir parça tecrübe etti. Doğru olduğunu tasdik etti.

    Evet ben, yani şu bîçare Said dahi bunu tasdik ederim. Çünki biraz tecrübe ettim, pek doğru gördüm.

    Bundan sonra birden gördü ki: Sol cihetinden Şeytan gibi dessas, ayyaş aldatıcı bir adam, çok zînetler, süslü suretler, fantaziyeler, müskirler beraber olduğu halde geldi. Karşısında durdu. Ona dedi:

    -Hey arkadaş! Gel gel, beraber işret edip keyfedelim. Şu güzel kız suretlerine bakalım. Şu hoş şarkıları dinleyelim. Şu tatlı yemekleri yiyelim. Hâ hâ, nedir ağzında gizli okuyorsun?

    -Bir tılsım.

    -Bırak şu anlaşılmaz işi. Hazır keyfimizi bozmayalım. Hâ, şu ellerindeki nedir?

    - Bir ilâç.

    -At şunu. Sağlamsın. Neyin var. Alkış zamanıdır. Hâ, şu beş nişanlı kâğıt nedir?

    - Bir bilet. Bir tayinat senedi.

    -Yırt bunları. Şu güzel bahar mevsiminde yolculuk bizim nemize lâzım! der. Herbir desise ile onu iknaa çalışır. Hattâ o bîçare, ona biraz meyleder.

    Evet, insan aldanır. Ben de öyle bir dessasa aldandım.

    Birden sağ cihetinden ra'd gibi bir ses gelir. Der:

    "Sakın aldanma. Ve o dessasa de ki: Eğer arkamdaki arslanı öldürüp, önümdeki darağacını kaldırıp, sağ ve solumdaki yaraları def'edip peşimdeki yolculuğu men'edecek bir çare sende varsa, bulursan; haydi yap, göster, görelim. Sonra de: Gel keyfedelim. Yoksa sus hey sersem!. Tâ Hızır gibi bu zât-ı semavî dediğini desin."

    İşte ey gençliğinde gülmüş, şimdi güldüğüne ağlayan nefsim! Bil:

    O bîçare asker ise, sensin ve insandır.

    Ve o arslan ise, eceldir.

    Ve o darağacı ise, ölüm ve zeval ve firaktır ki; gece gündüzün dönmesinde her dost veda eder, kaybolur.

    Ve o iki yara ise, birisi müz'ic ve hadsiz bir acz-i beşerî; diğeri elîm, nihayetsiz bir fakr-ı insanîdir.

    Ve o nefy ve yolculuk ise, âlem-i ervahtan, rahm-ı maderden, sabavetten, ihtiyarlıktan, dünyadan, kabirden, berzahtan, haşirden, Sırat'tan geçer bir uzun sefer-i imtihandır.

    Ve o iki tılsım ise, Cenab-ı Hakk'a iman ve âhirete imandır.

    Evet şu kudsî tılsım ile ölüm; insan-ı mü'mini, zindan-ı dünyadan bostan-ı cinana, huzur-u Rahman'a götüren bir müsahhar at ve burak suretini alır. Onun içindir ki: Ölümün hakikatını gören kâmil insanlar, ölümü sevmişler. Daha ölüm gelmeden ölmek istemişler.

    Hem zeval ve firak, memat ve vefat ve darağacı olan mürur-u zaman, o iman tılsımı ile, Sâni'-i Zülcelal'in taze taze, renk renk, çeşit çeşit mu'cizat-ı nakşını, havarık-ı kudretini, tecelliyat-ı rahmetini, kemal-i lezzetle seyr ü temaşaya vasıta suretini alır. Evet Güneşin nurundaki renkleri gösteren âyinelerin tebeddül edip tazelenmesi ve sinema perdelerinin değişmesi, daha hoş, daha güzel manzaralar teşkil eder.

    Ve o iki ilâç ise, biri sabır ile tevekküldür. Hâlıkının kudretine istinad, hikmetine itimaddır.
    Öyle mi? Evet emr-i
    ﻛُﻦْ ﻓَﻴَﻜُﻮﻥُ e mâlik bir Sultan-ı Cihan'a acz tezkeresiyle istinad eden bir adamın ne pervası olabilir? Zira en müdhiş bir musibet karşısında ﺍِﻧَّﺎ ﻟِﻠَّﻪِ ﻭَﺍِﻧَّٓﺎ ﺍِﻟَﻴْﻪِ ﺭَﺍﺟِﻌُﻮﻥَ deyip itminan-ı kalb ile Rabb-ı Rahîm'ine itimad eder.

    Evet ârif-i billah, aczden, mehafetullahtan telezzüz eder. Evet havfta lezzet vardır. Eğer bir yaşındaki bir çocuğun aklı bulunsa ve ondan sual edilse: "En leziz ve en tatlı haletin nedir?" Belki diyecek: "Aczimi, za'fımı anlayıp, vâlidemin tatlı tokatından korkarak yine vâlidemin şefkatli sinesine sığındığım halettir."

    Halbuki bütün vâlidelerin şefkatleri, ancak bir lem'a-i tecelli-i rahmettir. Onun içindir ki: Kâmil insanlar, aczde ve havfullahta öyle bir lezzet bulmuşlar ki; kendi havl ve kuvvetlerinden şiddetle teberri edip, Allah'a acz ile sığınmışlar. Aczi ve havfı, kendilerine şefaatçı yapmışlar.

    Diğer ilâç ise, şükür ve kanaat ile taleb ve dua ve Rezzak-ı Rahîm'in rahmetine itimaddır. Öyle mi? Evet, bütün yeryüzünü bir sofra-i nimet eden ve bahar mevsimini bir çiçek destesi yapan ve o sofranın yanına koyan ve üstüne serpen bir Cevvad-ı Kerim'in misafirine fakr u ihtiyaç, nasıl elîm ve ağır olabilir? Belki fakr u ihtiyacı, hoş bir iştiha suretini alır. İştiha gibi fakrın tezyidine çalışır. Onun içindir ki: Kâmil insanlar, fakr ile fahretmişler. Sakın yanlış anlama! Allah'a karşı fakrını hissedip yalvarmak demektir. Yoksa fakrını halka gösterip, dilencilik vaziyetini almak demek değildir.

    Ve o bilet, sened ise; başta namaz olarak eda-i feraiz ve terk-i kebairdir. Öyle mi? Evet bütün ehl-i ihtisas ve müşahedenin ve bütün ehl-i zevk ve keşfin ittifakıyla; o uzun ve karanlıklı ebed-ül âbâd yolunda zâd ü zahîre, ışık ve burak; ancak Kur'anın evamirini imtisal ve nevahisinden içtinab ile elde edilebilir. Yoksa fen ve felsefe, san'at ve hikmet, o yolda beş para etmez. Onların ışıkları, kabrin kapısına kadardır.

    İşte ey tenbel nefsim!
    Beş vakit namazı kılmak, yedi kebairi terketmek; ne kadar az ve rahat ve hafiftir. Neticesi ve meyvesi ve faidesi ne kadar çok mühim ve büyük olduğunu; aklın varsa, bozulmamış ise anlarsın. Ve fısk ve sefahete seni teşvik eden şeytana ve o adama dersin:

    Eğer ölümü öldürüp, zevali dünyadan izale etmek ve aczi ve fakrı, beşerden kaldırıp kabir kapısını kapamak çaresi varsa, söyle dinleyelim. Yoksa sus. Kâinat mescid-i kebirinde Kur'an kâinatı okuyor! Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım, hidayetiyle amel edelim ve onu vird-i zeban edelim. Evet söz odur ve ona derler. Hak olup, Hak'tan gelip Hak diyen ve hakikatı gösteren ve nuranî hikmeti neşreden odur.

    Said Nursi



  2. #2
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart

    Cisminin küçüklüğüne bakıp da günahlarını küçük zannetme. - Sözler

  3. #3
    Ehil Üye olabilir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2017
    Mesajlar
    1.109

    Standart

    Eğer namaz kılmazsan, senin o günkü âlemin zulümatlı ve perişan bir halde gider. - Sözler

  4. #4
    Ehil Üye olabilir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2017
    Mesajlar
    1.109

    Standart

    Cesed-i insan; havaya, suya, gıdaya muhtaç olduğu gibi, ruh-u insan da namaza muhtaçtır. - Sözler

  5. #5
    Müdakkik Üye *ERCAN* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2019
    Mesajlar
    867

    Standart

    KEBÂİR: (Kebire. c) Büyük şeyler, büyük günahlar. (Bak: Mübik) Kebâirin sıralanışı: -Allahı inkâr etmek. -Allaha şirk koşmak. -Kat'iyyen sâbit olan dini bir hükme inanmamak. -Allahın Rahmetinde ümidini kesmek, - Allahın cezâsından, mekrinden ve azâbından emin olmak. -Günah üzerinde ısrar etmek. Yâni, herhangi bir günahı devamlı işleyip durmak. -Namazı, orucu terketmek * Allah yolunda cihâddan kaçmak. -Anaya, babaya âsi olmak * Yalan yere şehadet veya yemin etmek. -Bir kimseyi haksız yere öldürmek. Bir kimsenin bir uzvunu haksız yere kesmek veya muattal bir hale koymak. -İffetli kadınlara fuhuş isnad etmek. Nemmamlık etmek. -Ribâda (fâizde) ve hırsızlıkta bulunmak * Rüşvet almak. -Yetim malı yemek. -Zinâ ve livâta denilen günahları işlemek. Bu sayılan günahlar hulâsa edilse, "yedi kebâir"i ifâde eder. Baştan üçü -eliyâzu billah- küfürdür. Sonrakiler ise, üzerine İlâhi cezâ terettüb edip, hadd-i şer'iyi icab ettiren, açıkça ve kat'î olarak nehyedilmiş bulunan büyük günahlardır.
    Ararad bunu beğendi.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Namazı tâdil-i erkân ile kılmak
    By Ashab-i kehf in forum Risale-i Nur Talebeliği
    Cevaplar: 7
    Son Mesaj: 23.06.14, 18:42
  2. Namazda Huşu Problemi, Namazı Huşuyla Kılmak
    By muhsin iyi in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 02.12.11, 16:23
  3. Siz de 5 Vakit Namaz Kılmak İster misiniz?
    By delailinnur in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 09.09.09, 13:30
  4. Utaniyorum Bu Kadar Rahat Olmaktan!
    By CAN KARDEŞ in forum Gündem
    Cevaplar: 22
    Son Mesaj: 30.12.08, 04:08
  5. Sünnet Makamında Farz Namazı Kılmak
    By cix hoca in forum Fıkıh
    Cevaplar: 9
    Son Mesaj: 10.08.08, 19:39

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0