Büyük Veli Seyyid Sıbgatullah-i Hizani “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;

- Cenâb-ı Hak hepimizi hakiki bayramlara kavuştursun, diye dua etti.




Sordular:
- Hakiki bayramlardan kastınız nedir efendim?
- Birincisi, iman ile ölmektir. Son nefeste imanımızı kurtarabilirsek, bu, birinci bayramımız olacak inşaAllah.




Ve devam etti:
- İkinci bayramımız, kabirde olacak. Çünkü kabirde sualler var. Cevap verirken şaşırmak olabilir Allah muhafaza etsin. Sonra bir mahşer var ki, güneş bir mızrak boyu alçalacak. Orada sıkıntı çekmezsek, bayramdır bizim için.




Ayrıca;
- Bir Sırat köprüsü var ki, altında alev alev Cehennem yanıyor. Sırattan selametle Geçtiğimiz gün, hakiki bayramı yaşıyacağız. Ama kolay değil. Orada yedi sual sorulacak herkese.




- Onlar nedir efendim?
- Birincisi imandan sorulacak. Sonra Ehl-i sünnet itikadından, sonra namazdan, oruçtan, hacdan, zekattan ve gusül abdestinden sorulacak. Yedinci olarak kul hakkından sorulacak ki, bu sualde hepimiz çok korkacağız.




- Neden efendim?
- Birine sert bakmak, kul hakkıdır. Peygamberimiz “aleyhisselam”, biriyle konuşurken bütün vücuduyla ona doğru dönerdi ki, kalbi kırılmasın.




Şöyle bitirdi:
- İşte bütün bu tehlikeleri aştıktan sonra Cennete gireceğiz ki, bu da bir hakiki bayram olacak inşaAllah.




En büyük keramet




Bir gün de kerametten bahsederken;
- Bir kişinin saadete kavuşmasına vasıta olmaktan daha kıymetli keramet yoktur buyurdu. Yoksa havada uçmak, su üstünde yürümek, ateş yemek keramet değildir.




Ve ekledi:
- En büyük keramet, istikamet, yani doğru yolda yürümekte sebat etmektir.




Abdullatif Uyan