CEHENNEMDE UYANMAK

Kişi hemen hemen her gün yeni insanlar görür.
Her insanın dünyaya bakış farklıdır.
Karşılaştığımız insanlardan bazılarını hemen unutu veririz.
Ama bazı insanları uzun süre, bazılarını ise hiç unutmayız.
Kimi insanı hayırla,güzellikler ile yad ederiz.
Kimi insanların ise yaptığı çirkin hareketler aklımızda kalır.
Çirkin halleriyle aklımızda halen insanlardan bir sınıfı sudur;
İyi gününüzde sizin yanınızda olup kötü gününüzde sizi bırakandır.
Yahut çıkarları çerçevesinde ideallerinden vazgeçip saf değiştirendir.
Bukalemunun rengini anlarsınız da bu insanların rengini anlayamazsınız.
Dün ak dediklerine bir gün kara derler.
Dün kara dediklerine bir gün ak derler.
O yüzden bunların yarınını kestiremezsiniz.
Bunlar yarınları için ne düşünürler bilmiyorum
Ama şöyle tahmin edebilir miyiz?
Kabımı doldurduktan sonra tekrar eski safıma geçerim…
Bu dünyanın tam nimetlerini ta dayım da…
Daha iyi bir kariyer edineyim…
Aslında örnekleri oldukça artırabiliriz, fakat gerek yok.
Bu tür insanların unuttuğu bir şey var ki
Şayet doğru yoldan yanlış yola girmişlerse belki geri dönmeye zamanlarının asla olmayacağıdır.
Hiçbir insan ne zaman öleceği bilir mi?
Ya ihtirasınızın bedi cehennem olursa?
Ya gözlerinizi açtığınızda, kendinizi ateşle bulursanız?
Doğru yol da yanlış yol la çok net olarak önümüzde duruyor.
Bence hiçbir dünya nimeti kişiyi yanlışa sevketmemeli.
Kişi yanlış yapabilir.
Yapmaması gereken işleri yapabilir.
Ama günahta ısrar, büyük felaketlere sebep olur!
Hele dünya malı, mülkü için..
Kariyer vesair için saf değiştirmek ve bir zamanlar beraber aynı ortamı paylaştığın arkadaşlarına saldırmak….
Böyle bir hareketi iyi ahlakın hangi cebine koyabiliriz.
Böyle bir hareket ancak ahlaksızlıktır.
Hak yolda, beraber yola çıktığım arkadaşlarımı geçici zevkler için terk edip batıl’a meyilli bir safa geçeceğim.
Yeni geçtiğim safın kallavi gölgesinde daha çok serinlemek için hak yolda yürüyen arkadaşlarıma saldıracağım!
Onların değerlerini alaya alacağım!
Kendi değerlerimi tanımayacağım!
Bukalemun gibi renk değiştirenler elbette kişiliksiz kişilerdir.
Şayet bunlar bu zulumlerin de ısrar edip ölürlerse; korkarım bunlar cehennemde gözlerini açarlar.
Birilerinin bunları camiye götürmeleri.
Yanlış olanların bunlar için;
İmamın merhuma veya merhumeyi nasıl bilirdiniz? Sorusuna;
İyi bilirdik!
Demeleri bunları kurtarmaz.
Şak şak alkış sesleri de kurtarmaz.
Tövbe, haşa Cenab-ı Allah’ın Rahmet ve Muhammet’i üzerinde
Yapacakları üzerinde hiç kimse tasarruf sahibi değildir.
Fakat Cenab-ı Allah’ın hudutlarında bellidir.
Bu yazım yalnızca bir hatırlatmadır.
Yoksa kimseye sen ilke cehennemliksin
Yahut sen ilk cennetliksin demek değildir.
Ama şunu da unutmayalım ihlaslı Müslümanların şahidliği ile cennet veya cehennem vacib olur.
Zira meşru şahitler ancak MÜSLÜMANLARDIR!!! Selam ve Dua ile



Alıntı...

Lokman HAMİTOĞLU