+ Konu Cevaplama Paneli
2. Sayfa - Toplam 3 Sayfa var BirinciBirinci 1 2 3 SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 11 ile 20 ve 21

Konu: İman Azalıp Fazlalaşırmı ?

  1. #11
    Gayyur saidler - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2009
    Mesajlar
    101

    Standart

    Hem zâhir-i şeriate muhalif düşen ve hattâ bazı imamlar nazarında küfür derecesinde tesir eden kelimat ve harekât eksik olmuyor. Onun için, her vakit, her saat, hergün tecdid-i imana bir ihtiyaç vardır.


    barla Allah razı olsun baki bir paylaşım oldu

  2. #12
    Ehil Üye Barla - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    1.108

    Standart

    Halbuki Allah ı bilmek, bütün kainata ihata eden rububiyetine ve zerrelerden yıldızlara kadar cüz i ve külli herşey Onun kabza-i tasarrufunda ve kudret ve iradesiyle olduğuna kat i İmân etmek; ve mülkünde hiçbir şeriki olmadığına ve kelime-i kudsiyesine, hakikatlerine İmân etmek, kalben tasdik etmekle olur. Yoksa, "Bir Allah var" deyip, bütün mülkünü esbaba ve tabiata taksim etmek ve onlara isnat etmek (hâşâ) hadsiz şerikleri hükmünde esbabı merci tanımak ve herşeyin yanında hazır irade ve ilmini bilmemek ve şiddetli emirlerini tanımamak ve sıfatlarını ve gönderdiği elçilerini, peygamberlerini bilmemek, elbette hiçbir cihette Allah a İmân hakikati onda yoktur. Belki küfr-ü mutlaktaki manevi Cehennemin dünyevi tazibinden kendini bir derece teselliye almak için o sözleri söyler.
    Evet, inkar etmemek başkadır, İmân etmek bütün bütün başkadır.
    Evet, kainatta hiçbir zişuur, kainatın bütün eczası kadar şahidleri bulunan Halik-ı Zülcelal i inkar edemez... Etse, bütün kainat onu tekzib edeceği için susar, lakayd kalır.
    Fakat Ona İmân etmek, Kur'ân-ı Azimüşşanın ders verdiği gibi, O Halıkı, sıfatlarıyla, isimleriyle, umum kainatın şehadetine istinaden kalben tasdik etmek; ve elçileriyle gönderdiği emirleri tanımak; ve günah ve emre muhalefet ettiği vakit, kalben tevbe ve nedamet etmek iledir. Yoksa, büyük günahları serbest işleyip istiğfar etmemek ve aldırmamak, o imandan hissesi olmadığına delildir.
    Nurlarla alâkadar olduğum zamanlarda, dünyevî bütün lezzetlerin fevkinde büyük bir zevk ve havâssımda azîm bir şevk hissediyorum...

  3. #13
    Yasaklı Üye Ene-Zerre - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Bulunduğu yer
    Kainat Mescidi...
    Mesajlar
    2.452

    Standart

    Hakkani ağabey imanın kemalatı azalır veyahut artabilir diyiyor,burayı da göz önünde bulundurmak lazımdır.Onun dedigi 4'üne inanırsa zerre imanı yoktur cinsindendir..

  4. #14
    Ehil Üye alanyali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Bulunduğu yer
    Alanya
    Mesajlar
    2.491

    Standart

    İmanın mertebelerine ait bir örnek :

    "Şu Otuz Üç Pencereli olan Otuz Üçüncü Mektub, imânı olmayanı inşaallah imâna getirir, imânı zayıf olanın imânını kuvvetleştirir, imânı kavî ve taklidî olanın imânını tahkikî yapar, imânı tahkikî olanın imânını genişlendirir, imânı geniş olana bütün kemâlât-ı hakikiyenin medârı ve esası olan mârifetullâhta terakkiyât verir, daha nurânî, daha parlak manzaraları açar."



    cehennem ağzını açmış, bekliyor; cennet ise ağuş-u nazdaranesini açmış, gözlüyor.

  5. #15
    Ehil Üye YıldızMisal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Yaş
    42
    Mesajlar
    2.694

    Standart

    Alıntı alanyali Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

    İmanın mertebelerine ait bir örnek :

    "Şu Otuz Üç Pencereli olan Otuz Üçüncü Mektub, imânı olmayanı inşaallah imâna getirir, imânı zayıf olanın imânını kuvvetleştirir, imânı kavî ve taklidî olanın imânını tahkikî yapar, imânı tahkikî olanın imânını genişlendirir, imânı geniş olana bütün kemâlât-ı hakikiyenin medârı ve esası olan mârifetullâhta terakkiyât verir, daha nurânî, daha parlak manzaraları açar."

    Allah hakkıyla ilmeden,ilmiyle tahkiki imana yükselen
    imanın gereklerine serfüru eden ve sonunda ihsan şuuruna erişenlerden eylesin cümle inananları (hasseten nur kardeşlerimi )AMİN

  6. #16
    Ehil Üye alanyali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Bulunduğu yer
    Alanya
    Mesajlar
    2.491

    Standart

    Alıntı asude yaren Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Allah hakkıyla ilmeden,ilmiyle tahkiki imana yükselen
    imanın gereklerine serfüru eden ve sonunda ihsan şuuruna erişenlerden eylesin cümle inananları (hasseten nur kardeşlerimi )AMİN
    Amin ecmain..


    cehennem ağzını açmış, bekliyor; cennet ise ağuş-u nazdaranesini açmış, gözlüyor.

  7. #17
    Müdakkik Üye NurTalebesi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Bulunduğu yer
    Diyar-ı bekir
    Mesajlar
    592

    Standart

    İmanın şartı 6'dır.Artmaz ve azalmaz...Amenna...
    Fakat imanın kuvveti artar ve azalır..
    Ve ortaya tahkiki taklidi iman kavramları çıkar...
    Tahkiki denincede
    1-ilmelyakin
    2-aynelyakin
    3-hakkalyakin

    Ehli tahkik olmak lazım...
    Müslüman eriyiz, silsilemiz kahraman / Müslümanız, Hakk'a tapan Müslüman...

    Bir gün Kur an etrafındaki surların yıkıldığını görürsen, hemen kemiklerini taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden, irfandan, faziletten ahlâktan kaleler dikeceksin. Kaleler, fedailer ister. Nasıl olsa sen de içinde fedai olacaksın.

  8. #18
    Yasaklı Üye Ene-Zerre - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Bulunduğu yer
    Kainat Mescidi...
    Mesajlar
    2.452

    Standart

    "Gerçekten mü'minler ancak o mü'minlerdir ki Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, karşılarında âyetleri okunduğu zaman iymanlarını artırır ve rablarına tevekkül ederler."(Enfal-2)

    Bir vakıt da İbrahim: «yarabbi göster bana ölüleri nasıl diriltirsin?» demişti, «inanmadın mı ki? buyurdu, «inandım velâkin kalbimin tatmin olması için» dedi, öyle ise, buyurdu: Kuşlardan dördünü tut da onları kendine çevir, iyice tanıdıktan sonra her dağ başına onlardan birer parça dağıt sonra da çağır onları sana koşa koşa gelsinler; ve bil ki Allah hakikaten azîzdir, hakîmdir.(Bakara-260)

    Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, “İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun” dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!” dediler.(Al-i İmran-173)

    Bir sûre indirildiğinde, içlerinden kimisi, «bu sûre hanginizin imânını artırdı ?» diyerek (ilâhî vahyi küçümserler), imân edenlerin ise imânını artırmıştır ve onlar (bununla) sevinip müjdelenirler.(Tevbe-124)

    O, mü'minlerin imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine sekine indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, hakkıyla Alim/bilendir, Hakim/hüküm ve hikmet sahibidir.(Fetih-4)

    Bu ayet-i kerimelerin izahını veciz bir şekilde şöyle açıklar İ.Rabbani(r.h.)

    "Îmanın artmasında ve eksilmesinde, âlimlerimiz başka başka söyledi. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe , îman, artmaz ve azalmaz buyurdu. İmâm-ı Şâfi'î , artar ve azalır, dedi. Îman, kalbin tasdîk ve yakîni olduğundan azalması, çoğalması olmaz. Azalıp çoğalan bir inanış, îman olmaz. Buna,
    (Zan) denir. İbâdetleri, Allahü teâlânın sevdiği şeyleri yapmakla, îman cilâlanır, nûrlanır, parlar. Haram işleyince, bulanır.

    O hâlde, çoğalmak ve azalmak, amelden, işlerden dolayı, îmanın cilâsındadır.
    Kendisinde değildir. Bazıları cilâlı, parlak îmana, çok dedi ve parlak olmıyan îmandan, daha çoktur, dedi. Bunlar, sanki, cilâlı olmıyan îmandan bazısını, îman bilmedi. Cilâlılardan bazısını da, îman bilip, fakat az dedi. Îman, parlaklıkları başka başka olan, karşılıklı iki ayna gibi oluyor. Cilâsı fazla olup, karşısındaki cismi parlak gösteren ayna, az parlak gösteren aynadan, daha çoktur demeğe benzer. Başka birisi de, iki ayna müsâvîdir. Yalnız, cilâları ve karşılarındakileri göstermeleri, yâni hâssaları, sıfatları başka başkadır demesi gibidir. Bu iki adamdan ikincisinin görüşü, daha keskin ve doğrudur. Birincisi görünüşe bakmış, öze, içe girmemiştir. Anlatması bu fakire nasip olan bu misâl, îmanın azalıp çoğalmadığına inanmıyanların, sözlerini ortadan kaldırmış oldu ve her müminin îmanı, her bakımdan, Peygamberlerin, îmanlarına benzemedi. Çünki, onların îmanı, çok nûrlu ve çok parlak olduğundan, ümmetlerinin karanlık ve bulanık îmanlarından katkat daha çok meyveler ve kazançlar hâsıl edecektir. Bir hadis-i şerifde,
    (Ebû Bekr-i Sıddîkın îmanı, bu ümmetin hepsinin îmanlarının toplamından daha ağırdır) buyuruldu. Bu da, îmanın nûru, parlaklığı bakımındandır. Fazlalık, aslda, özde değil, sıfatlardadır. Nitekim, Peygamberler de, herkes gibi insandır. İnsanlık bakımından, arada fark yoktur. Fark, kâmil, üstün sıfatlardan ileri gelmektedir. Üstün sıfatları olmıyan, sanki olanlardan ayrıdır. Bununla berâber, insan olmakta hepsi birdir. Aralarında azlık, çokluk yoktur. İnsanlık, azalır, çoğalır denilemez. Bazıları îmanı anlatırken, (Dil ile tasdîk, dil ile söylemektir) demişlerdir ki, bu vakt, inanmak da, zannetmek de, îman oluyor ve îman, azalıp çoğalabiliyor. Fakat, îmanın doğrusu, kalbin tasdîk, iz'ân etmesi, yâni inanmasıdır. Zan ve şübheye, îman denmez.

    (266.Mektub)

  9. #19
    Gayyur saidler - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2009
    Mesajlar
    101

    Standart

    Alıntı Ene-Zerre Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    "Gerçekten mü'minler ancak o mü'minlerdir ki Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, karşılarında âyetleri okunduğu zaman iymanlarını artırır ve rablarına tevekkül ederler."(Enfal-2)

    Bir vakıt da İbrahim: «yarabbi göster bana ölüleri nasıl diriltirsin?» demişti, «inanmadın mı ki? buyurdu, «inandım velâkin kalbimin tatmin olması için» dedi, öyle ise, buyurdu: Kuşlardan dördünü tut da onları kendine çevir, iyice tanıdıktan sonra her dağ başına onlardan birer parça dağıt sonra da çağır onları sana koşa koşa gelsinler; ve bil ki Allah hakikaten azîzdir, hakîmdir.(Bakara-260)

    Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, “İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun” dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!” dediler.(Al-i İmran-173)

    Bir sûre indirildiğinde, içlerinden kimisi, «bu sûre hanginizin imânını artırdı ?» diyerek (ilâhî vahyi küçümserler), imân edenlerin ise imânını artırmıştır ve onlar (bununla) sevinip müjdelenirler.(Tevbe-124)

    O, mü'minlerin imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine sekine indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, hakkıyla Alim/bilendir, Hakim/hüküm ve hikmet sahibidir.(Fetih-4)

    Bu ayet-i kerimelerin izahını veciz bir şekilde şöyle açıklar İ.Rabbani(r.h.)

    "Îmanın artmasında ve eksilmesinde, âlimlerimiz başka başka söyledi. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe , îman, artmaz ve azalmaz buyurdu. İmâm-ı Şâfi'î , artar ve azalır, dedi. Îman, kalbin tasdîk ve yakîni olduğundan azalması, çoğalması olmaz. Azalıp çoğalan bir inanış, îman olmaz. Buna, (Zan) denir. İbâdetleri, Allahü teâlânın sevdiği şeyleri yapmakla, îman cilâlanır, nûrlanır, parlar. Haram işleyince, bulanır.

    O hâlde, çoğalmak ve azalmak, amelden, işlerden dolayı, îmanın cilâsındadır.
    Kendisinde değildir. Bazıları cilâlı, parlak îmana, çok dedi ve parlak olmıyan îmandan, daha çoktur, dedi. Bunlar, sanki, cilâlı olmıyan îmandan bazısını, îman bilmedi. Cilâlılardan bazısını da, îman bilip, fakat az dedi. Îman, parlaklıkları başka başka olan, karşılıklı iki ayna gibi oluyor. Cilâsı fazla olup, karşısındaki cismi parlak gösteren ayna, az parlak gösteren aynadan, daha çoktur demeğe benzer. Başka birisi de, iki ayna müsâvîdir. Yalnız, cilâları ve karşılarındakileri göstermeleri, yâni hâssaları, sıfatları başka başkadır demesi gibidir. Bu iki adamdan ikincisinin görüşü, daha keskin ve doğrudur. Birincisi görünüşe bakmış, öze, içe girmemiştir. Anlatması bu fakire nasip olan bu misâl, îmanın azalıp çoğalmadığına inanmıyanların, sözlerini ortadan kaldırmış oldu ve her müminin îmanı, her bakımdan, Peygamberlerin, îmanlarına benzemedi. Çünki, onların îmanı, çok nûrlu ve çok parlak olduğundan, ümmetlerinin karanlık ve bulanık îmanlarından katkat daha çok meyveler ve kazançlar hâsıl edecektir. Bir hadis-i şerifde, (Ebû Bekr-i Sıddîkın îmanı, bu ümmetin hepsinin îmanlarının toplamından daha ağırdır) buyuruldu. Bu da, îmanın nûru, parlaklığı bakımındandır. Fazlalık, aslda, özde değil, sıfatlardadır. Nitekim, Peygamberler de, herkes gibi insandır. İnsanlık bakımından, arada fark yoktur. Fark, kâmil, üstün sıfatlardan ileri gelmektedir. Üstün sıfatları olmıyan, sanki olanlardan ayrıdır. Bununla berâber, insan olmakta hepsi birdir. Aralarında azlık, çokluk yoktur. İnsanlık, azalır, çoğalır denilemez. Bazıları îmanı anlatırken, (Dil ile tasdîk, dil ile söylemektir) demişlerdir ki, bu vakt, inanmak da, zannetmek de, îman oluyor ve îman, azalıp çoğalabiliyor. Fakat, îmanın doğrusu, kalbin tasdîk, iz'ân etmesi, yâni inanmasıdır. Zan ve şübheye, îman denmez.

    (266.Mektub)

  10. #20
    Vefakar Üye Hakkâni - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Bulunduğu yer
    Alemi Lahut
    Mesajlar
    515

    Standart

    İman, Allaha, Meleklerine, tüm Peygamberlerine, tüm Kitaplarına, Ahiret Gününe ve Kadere inanmak neticesinde Allahın kaplte yaktığı bir Nurdur. Bunlardan birini inkar edende bu nur yakılmaz.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Ahiret Günü, Ahiret gününe İman, Diriliş Günü, Tekrar Dirilişe İman
    By muhsin iyi in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 22.04.13, 16:19
  2. İman
    By ademyakup in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 24
    Son Mesaj: 31.05.11, 09:34
  3. Tahkiki İman-Taklidi İman Ayırımı
    By Ahsen Nur in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 41
    Son Mesaj: 03.12.09, 14:13
  4. 'Ey İman Edenler İman Edin..(Nisa, 136)
    By SoNDeM in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 22.11.08, 10:01
  5. Ey İman Edenler, İman Edin?
    By beyzade in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 14.05.08, 09:34

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0