+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 5 Sayfa var 1 2 3 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 43

Konu: Kabir Azabindan Kurtulmak

  1. #1
    Gayyur hanzala61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    92

    Standart Kabir Azabindan Kurtulmak

    Bera (r.anh) dan rivayet edildiğine göre, resulullah(s.a.v) şöyle buyurdu: "Her kim uyumadan SECDE ve TEBAREKE surelerini okursa, kabir azabından ve iki fettan(kabirde kendisine azab edecek münker ve nekir)den kurtulur". (Ebuş Şeyh ve Deylemî: ıthaf 5/154
    Eğer Bir Gün Dünyaya Ait çok Büyük Bir Derdin Olursa Rabbine Dönüp Benim Çok Büyük Bir Derdim Var Deme,derdine Dönüp Benim çok Büyük Bir Rabbim Var De...

  2. #2
    Yasaklı Üye TURKUAZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    628

    Standart

    kabir azabıda alimlerce tartışıla gelmiş bir durumdur kimi alim var derken kimi alim tersini savunmuştur.tartışılır bir konu

  3. #3
    Ehil Üye Tılsım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2007
    Bulunduğu yer
    Meçhul...
    Mesajlar
    2.240

    Standart

    Kabirde azap ve nimetin varlığını gösteren birtakım ayet ve hadisler vardır. Bir ayet-i kerimede; "Firavun ve adamları sabah-akşam ateşe atılırlar. Kıyametin kopacağı gün de denilir ki; Firavun hanedanını ateşin en şiddetlisine sokun" (el-Mümin, 40/46) buyurulur. Buna göre kıyamet kopmadan önce de yani kabirde de azap vardır. Peygamber efendimiz; "Allah, iman edenlere bu dünya hayatında ve ahirette, o sabit sözlerinde daima sebat ihsan eder" (İbrahim, 14/17) ayetinin kabir nimeti hakkında indiğini açıklamıştır (Buhârî, Tefsîr, sure: 14).

    Hz. Peygamber diğer bir hadislerinde şöyle buyururlar: "Kabir ya Cennet bahçelerinden bir bahçedir veya Cehennem çukurlarından bir çukurdur" (Tirmizî, kıyamet, 26).

    sorularlaislamiyet

    Bir erime anıdır aşk can ipinin yavaşça incelmesi ve görünmeyen sevgili nin yüzünde kopması..

    Sustum! Bir harf bile söylememin imkanı yok yoklukta artık. Aslı olmayan sözlerdir çünkü hep dilimde, gerçek değil surettir hep...Cana eziyetten başka bir şey vermez ki söylesem!..

    Sustum! çünkü hadden aşkın olacak söz, kabından taşacak...Ne kulaklarda onu anlayacak bir kudret var oysa; ne anlayışında ona uygun bir kabiliyet!..


  4. #4
    Ehil Üye alanyali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Bulunduğu yer
    Alanya
    Mesajlar
    2.491

    Standart

    Alıntı TURKUAZ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    kabir azabıda alimlerce tartışıla gelmiş bir durumdur kimi alim var derken kimi alim tersini savunmuştur.tartışılır bir konu
    ehl-i sünnet alimlerince ittifak halinde kabul edilmiştir,hakkında icma vardır..
    Ayrıca şii ve caferi alimlerince de kabul edilir...

    Kabul etmeyenler genelde, "mezhepsiz" dediğimiz veya "Yalnız Kuran" diyen mealciler güruhudur..
    Onları da zaten kimse dikkate almıyor..kendi kafalarına göre takılıyorlar..


    cehennem ağzını açmış, bekliyor; cennet ise ağuş-u nazdaranesini açmış, gözlüyor.

  5. #5
    Ehil Üye nurhanali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Mesajlar
    3.463

    Standart

    Alıntı alanyali Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ehl-i sünnet alimlerince ittifak halinde kabul edilmiştir,hakkında icma vardır..
    Ayrıca şii ve caferi alimlerince de kabul edilir...

    Kabul etmeyenler genelde, "mezhepsiz" dediğimiz veya "Yalnız Kuran" diyen mealciler güruhudur..
    Onları da zaten kimse dikkate almıyor..kendi kafalarına göre takılıyorlar..
    ne diyeyim her zamanki gibi tam isabet.Maaşallah kardeşimize.
    Risale-i nur bir imtihan kitabıdır.
    Davasına sadık olmayan insanların başarı ihtimali yoktur.



  6. #6
    Yasaklı Üye TURKUAZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    628

    Standart

    Alıntı alanyali Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ehl-i sünnet alimlerince ittifak halinde kabul edilmiştir,hakkında icma vardır..
    Ayrıca şii ve caferi alimlerince de kabul edilir...

    Kabul etmeyenler genelde, "mezhepsiz" dediğimiz veya "Yalnız Kuran" diyen mealciler güruhudur..
    Onları da zaten kimse dikkate almıyor..kendi kafalarına göre takılıyorlar..
    mezhepsiz mezhepleri din olarak mı kabul etmek lazım,islam dini mezheplerin içinde olmaz,mezhepler islamın içinde olabilir buna binaen mezhepsizlik dizsizlik değildir
    kabir azabı ehli sünnete göre haktır ama mutezile buna muhalefet etmiştir,yukarda tılsımın firevun için gönderdiği kabir azabı ayetini anlamak için hemen arkasından gelen ayeti okumak yeterliordaki azabtan kasıt cehennem azabıdır.ayetler birlikte okunduğunda firevun ailesini kuşatan azabın ateş olduğu ve sabah-akşam ona girecekleri arzolunacakları anlatılıyor. ennar yani ateş kelimesi kuranda hep cehennem veya cehennemdeki ateş anlamında kullanılmıştır
    aeo

  7. #7
    Ehil Üye alanyali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Bulunduğu yer
    Alanya
    Mesajlar
    2.491

    Standart

    Alıntı TURKUAZ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    mezhepsiz mezhepleri din olarak mı kabul etmek lazım,islam dini mezheplerin içinde olmaz,mezhepler islamın içinde olabilir buna binaen mezhepsizlik dizsizlik değildir
    mezhepsizlik dinsizlik mi dedik ?

    Mezhepsizlik demek, senin benim gibi cahil kişilerin kendi kafalarına göre ayetlere mana verip, Resulullah(sav) varisi alimlerin rehberliğinden ayrılıp, şahsi bir yol tutturmasıdır..Aslında "mezhepsiz" dediğimiz kişilerin de mezhebi vardır..Yani onlar da kendi yollarını tutturdukları için onlar da kendi şahsi mezheplerini edinmişlerdir, fakat mevcut hak mezheplerden birisine tabi olmadıkları için "mezhepsiz" olarak tesmiye edilirler..

    Alıntı TURKUAZ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    kabir azabı ehli sünnete göre haktır ama mutezile buna muhalefet etmiştir,
    Mutezile sadece buna değil, ehl-i sünnete birçok konuda muhalefet etmiştir..Ayrıca bozuk bir itikaddır..Burada bize mutezilenin görüşlerini kabul ettiğini söylemiyeceksin herhalde..Ona bakarsan 70 küsur batıl fırka vardır..İçlerinde Hz.Ali'ye peygamber diyen de vardır,daha neler vardır neler..Bu batıl fırkalardan örnek verip, "bakın bu fırka böyle diyor" demek abesle iştigaldir..Biz ehl-i sünnet itikadında ki müslümanlar olarak, ehl-i sünnet alimlerinin fetvalarına ve hükümlerine bakarız..
    Şii ve caferi alimlerden örnek vermemin sebebi ise, senin şiiliğe karşı olan bir muhabbetini gördüğüm içindi..
    Yoksa şii ve caferi alimlerin fetvaları beni enterese etmiyor..
    Seni enterese eder mi etmez mi bilemiyorum..orası sana kalmış..

    Alıntı TURKUAZ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    yukarda tılsımın firevun için gönderdiği kabir azabı ayetini anlamak için hemen arkasından gelen ayeti okumak yeterliordaki azabtan kasıt cehennem azabıdır.ayetler birlikte okunduğunda firevun ailesini kuşatan azabın ateş olduğu ve sabah-akşam ona girecekleri arzolunacakları anlatılıyor. ennar yani ateş kelimesi kuranda hep cehennem veya cehennemdeki ateş anlamında kullanılmıştır
    aeo
    Senin ayetlere mana verme ehliyetin olmadığı için, yaptığın yorum merduddur..Önce bir müfessir , müctehid makamına çık..Sonra belki dikkate alırız..Yoksa, boş yorumlara kulağımız tıkalıdır..


    Not:
    İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin Fıkh-ül Ekber adlı eserinden :

    Kabirde Münker ve Nekir'in sualleri haktır. Kabirde ruhun cesede iade edilmesi haktır. Bütün kâfirler ve asi mü'minler için kabir sıkıntısı ve azabı haktır.



    cehennem ağzını açmış, bekliyor; cennet ise ağuş-u nazdaranesini açmış, gözlüyor.

  8. #8
    Yasaklı Üye TURKUAZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    628

    Standart

    Alıntı alanyali Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    mezhepsizlik dinsizlik mi dedik ?

    Mezhepsizlik demek, senin benim gibi cahil kişilerin kendi kafalarına göre ayetlere mana verip, Resulullah(sav) varisi alimlerin rehberliğinden ayrılıp, şahsi bir yol tutturmasıdır..Aslında "mezhepsiz" dediğimiz kişilerin de mezhebi vardır..Yani onlar da kendi yollarını tutturdukları için onlar da kendi şahsi mezheplerini edinmişlerdir, fakat mevcut hak mezheplerden birisine tabi olmadıkları için "mezhepsiz" olarak tesmiye edilirler..



    Mutezile sadece buna değil, ehl-i sünnete birçok konuda muhalefet etmiştir..Ayrıca bozuk bir itikaddır..Burada bize mutezilenin görüşlerini kabul ettiğini söylemiyeceksin herhalde..Ona bakarsan 70 küsur batıl fırka vardır..İçlerinde Hz.Ali'ye peygamber diyen de vardır,daha neler vardır neler..Bu batıl fırkalardan örnek verip, "bakın bu fırka böyle diyor" demek abesle iştigaldir..Biz ehl-i sünnet itikadında ki müslümanlar olarak, ehl-i sünnet alimlerinin fetvalarına ve hükümlerine bakarız..
    Şii ve caferi alimlerden örnek vermemin sebebi ise, senin şiiliğe karşı olan bir muhabbetini gördüğüm içindi..
    Yoksa şii ve caferi alimlerin fetvaları beni enterese etmiyor..
    Seni enterese eder mi etmez mi bilemiyorum..orası sana kalmış..



    Senin ayetlere mana verme ehliyetin olmadığı için, yaptığın yorum merduddur..Önce bir müfessir , müctehid makamına çık..Sonra belki dikkate alırız..Yoksa, boş yorumlara kulağımız tıkalıdır..


    Not:
    İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin Fıkh-ül Ekber adlı eserinden :

    Kabirde Münker ve Nekir'in sualleri haktır. Kabirde ruhun cesede iade edilmesi haktır. Bütün kâfirler ve asi mü'minler için kabir sıkıntısı ve azabı haktır.

    alanyalı bir sen varsın bu piyasada konuştuğum sağolasın.bu 70 miş batıl fırka olduğunu kim belirliyor her mezhep kendinden sonra gelen mezhebi batıl saymış bunun reçetisini kendisinden sonra gelen mi belirliyor
    biz ne şii yiz ne sünni ama gel gör ki hepimiizin bildiği gibi türkiyede yaşayan halkın dilinde mezhebsizlik umumi olarak dinsizlik imansızlık, ırzı genişlik ve daha nice kötü vasfı ifade eden bir ifade olarak kullanılmaktadır.mezheb farklılıkları hiç de önemli değildir, dinde farklılık meydana getirecek cinsten değildir. zaten bir mezheb o denli islamın dışına çıktı ise bir ayrı din olmuş ve küfre girmiştir.
    ayrıca Allah kuranda biz düşünüp anlayasanız diye onu açıkça indirdik diyor yani rab ehliyet veriyor senin yoksa bu ssenin sorunun in koltuktan geç arkada otur

  9. #9
    Ehil Üye alanyali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Bulunduğu yer
    Alanya
    Mesajlar
    2.491

    Standart

    Alıntı TURKUAZ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    alanyalı bir sen varsın bu piyasada konuştuğum sağolasın.bu 70 miş batıl fırka olduğunu kim belirliyor her mezhep kendinden sonra gelen mezhebi batıl saymış bunun reçetisini kendisinden sonra gelen mi belirliyor
    Buyur sayısını sen ver, biz dinleyelim..Eğer ki sen bu bozuk fırkaların hepsini "hak" sayıyorsan, zaten böyle bir durumda seninle konuşmam uygun olmaz..Zira divaneyle konuşmak divanelik olur..

    Alıntı TURKUAZ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    biz ne şii yiz ne sünni ama gel gör ki hepimiizin bildiği gibi türkiyede yaşayan halkın dilinde mezhebsizlik umumi olarak dinsizlik imansızlık, ırzı genişlik ve daha nice kötü vasfı ifade eden bir ifade olarak kullanılmaktadır.mezheb farklılıkları hiç de önemli değildir, dinde farklılık meydana getirecek cinsten değildir. zaten bir mezheb o denli islamın dışına çıktı ise bir ayrı din olmuş ve küfre girmiştir.
    İşte o ayrı yollara "fırka" denmiştir..Ehl-i sünnet itikadı dışındakilerin hepsi "bozuk fırka" olarak kabul edilmiştir..

    Alıntı TURKUAZ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ayrıca Allah kuranda biz düşünüp anlayasanız diye onu açıkça indirdik diyor yani rab ehliyet veriyor senin yoksa bu ssenin sorunun in koltuktan geç arkada otur
    İşte yine aynı hatayı yaptın..Yine bir ayete ehliyetin olmadığı halde mana verdin..İşte bahsettiğimiz nokta buydu..

    Senin ayete verdiğin manayı ele alırsak, o zaman REsulullah(sav)'ın sünnetine de ihtiyaç olmadığını anlamamız gerekir..Nasıl olsa Kuran apaçık dimi ?(yani senin anladığın manada)
    Madem apaçık, o zaman ne gerek var sünnete dimi?
    Resulullah(sav) bilemedi Kuranın apaçık olduğunu, boşuna açıkladı dimi?
    Boşuna sahabelerin içinden özel olarak bazı sahabeleri yetiştirdi, ashab-ı suffeyi boşuna eğitti dimi? tüh bilemedi, Kuranın apaçık olduğunu..bilseydi hiç Kuranı açıklamaya çalışmaz, sahabeleri kendi eliyle yetiştirmezdi..
    Allahü teala da -haşa- boşuna (Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

    buyurdu dimi ? Nasıl olsa Kuran apaçıktı, herkes kolayca şıp diyer anlardı..Niçin alimler açıklasın ki ?
    Tüh keşke bu ayeti sen tefsir ediverseydin...

    görüyorsun ya, ehliyetin olmadan yaptığın bir yorumla taaa nerelere geldik..?
    İşte mezhepsizlik budur arkadaşım..
    Ayetlere kendi kafasına ve hevasına göre mana vermektir..


    cehennem ağzını açmış, bekliyor; cennet ise ağuş-u nazdaranesini açmış, gözlüyor.

  10. #10
    Ehil Üye gulsah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.641

    Standart

    Bir vakit kendi aklını kullanarak dört hak mezhebin zincirinden çıkmayı makul bulan bir kardeşimize verdiğimiz bir cevaptır ...


    -----------------------



    Saniyen : Fıkhi hükümlerde taklid , İtikadi meselelerde tahkik lazımdır.
    Mesela Efendimiz nasıl abdest almışsa bizden de aynısını taklid etmemiz beklenir. Ama Efendimizin ( a.s.m) risaleti için taklidi bir tasdikden öte tahkiki bir iz' an lazımdır. Bununla beraber şer 'i konularda taklid etmekle birlikte elbette hikmet boyutlarını tefekkür etmekle onların ruhsuz birer kanun maddesi olmadıkları anlaşılır.


    Fakat siz burdan sonrası için şöyle diyorsunuz :
    '' Mezheb imamları da insandırlar ve hatadan hilafdan hali olmazlar . Benim de aklım var illa her konuda içma-i ümmet nazarında makbul 4 mezheb imamını taklid edeceğim diye bir şart yok. Allah'ın verdiği aklı istimal ederim ve sizin tabirinizle '' beynimde tasdik etmezsem her görüşlerine katılmam ''


    Evvela : Şu noktadan haklısınız , islamiyet taklid dini değildir. Zira Allah (c.c ) Kuran ' da bir iki kere değil 800 küsür defa insanı düşünmeye / akl etmeye davet etmiştir.İslam , hristiyanlık dini gibi aklı azl etmemiştir. Aksine Üstad' ın ifadesiyle '' Biz Kur'ân şakirtleri olan Müslümanlar, bürhana tâbi oluyoruz, akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik-i imaniyeye giriyoruz. Başka dinlerin bazı efradları gibi ruhbanları taklit için bürhanı bırakmıyoruz. Onun için akıl ve ilim ve fen hükmettiği istikbalde, elbette bürhan-ı aklîye istinat eden ve bütün hükümlerini akla tespit ettiren Kur'ân hükmedecek ''

    Peki akıl mutlak manada hakikati bulmada yeterlimidir ? Hayır tabi ki , zira öyle olsaydı vahiy denilen hakikate ihtiyaç kalmazdı. Felsefe tarihinin üstün dehalarının halen ;
    nereden geldim
    nereye gidiyorum ve neciyim
    hakikatlerine tatminkar bir cevap verememeleri de buna güzel bir delildir.

    Buraya kadar sanırım sizlerde bu düşüncelere katılıyorsunuz
    Peki Kuran - ı Kerim 'in ayetlerini ve Hadis-i şerifleri tefsir ve açıklama da kendi aklımıza ne kadar itimad edebilriz.
    Hemen Üstad' ın bu noktaya temas eden açıklamasını paylaşalım '' Takarrur etmiş usuldendir: Akıl ve nakil teâruz ettikleri vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur. Fakat o akıl, akıl olsa gerektir. ''
    Burada ki '' o akıl , akıl olsa gerektir . '' cümlesi ile her aklın bu salahiyete haiz olmayıp , her aklın akletmesine emniyet edilmez şeklinde bir uyarı var . Peki o akıl nasıl bir akıl olmalı
    1. Bir kere akl-ı selim olmalı . Yani vasat , istikamet üzerine olmalı. Nefsin , taassubun , tarafgirlikten - heves ve hissiyattan halas olmuş olmalı
    2. Akıl bulunduğu asrın , yaşadığı toplumun ,felsefenin , medeniyetin pek çok şeyin etkisi altında kalabilir. Farkında olmadan başta nefsin ve şeytanın gizli tesirinden hariç kalmaması lazımki , vardığı sonuçlar arzi olmasın semavi olsun . Bakın bu manada üstad bu asrın resmini nasıl çizmiş
    '' Ammâ şu zamanda, medeniyet-i Avrupa'nın tahakkümüyle, felsefe-i tabiiyenin tasallutuyla, şerâit-i hayat-ı dünyeviyenin ağırlaşmasıyla, efkâr ve kulûb dağılmış, himmet ve inâyet inkısam etmiştir; zihinler mâneviyâta karşı yabânîleşmiştir. İşte bunun içindir ki, şu zamanda birisi, dört yaşında Kur'ân'ı hıfzedip âlimlerle mübâhese eden Süfyân ibni Uyeyne olan bir müçtehidin zekâsında bulunsa, Süfyân'ın içtihadı kazandığı zamana nispeten on defa daha fazla zamana muhtaçtır. Süfyân on senede içtihadı tahsil etmiş ise, şu adam yüz seneye muhtaçtır ki tahsil edebilsin. Çünkü, Süfyân'ın ibtidâ-i tahsil-i fıtrîsi sinn-i temyiz zamanından başlar, yavaş yavaş istidadı müheyyâ olur, nurlanır; her şeyden ders alır, kibrit hükmüne geçer. Ammâ onun nazîri, şu zamanda-çünkü, zihni felsefede boğulmuş, aklı siyâsete dalmış, kalbi hayat-ı dünyeviyede sersem olmuş, istidadı içtihaddan uzaklaşmış-elbette fünûn-u hâzırada tevaggulu derecesinde, istidadı içtihad-ı şer'î kabiliyetinden uzaklaşmış ve ulûm-u arzıyede tefennünü derecesinde, içtihadın kabulünden geri kalmıştır. Onun için, "Ben de onun gibi zekîyim, niçin ona yetişemiyorum?" diyemez ve demeye hakkı yoktur ve yetişemez. ''
    3. O akıl , hang ilim dalı hakkında hüküm vermek niyetinde ise evvela o ilmin mütehassısı olması lazımdır. Yani konusunda ihtisas sahibi bir kimsenin aklının sözü geçer . Hele hele bu konu hadis yada fıkıh gibi meseleler ise uzun müddet inceliklerini öğrenmiş , tahsil görmüş olmalıdır. Yoksa tıb tahsil etmemiş bir kimsenin aklından yazdığı bir reçete deva olmaz belki öldürür .

    '' Beynimde tastid etmeden kabul etmem '' Bu cümleniz haliyle aklımıza şu soruyu getiriyor : '' beyninizi kime tasdik ettirdiniz ki mutlak manada her dediği hak olsun ''

    ''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.

    Ben ise :

    gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''

    Said Nursi


+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Üç Hasletin Tutsaklığından Kurtulmak
    By SeRDeNGeCTi in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 18.06.22, 08:07
  2. Takintilardan Kurtulmak İçin
    By malatyayolcusu in forum Dualar
    Cevaplar: 15
    Son Mesaj: 08.08.09, 02:09
  3. Kötü Alışkanlıklardan Kurtulmak
    By edep in forum Kıssadan Hisseler, İbretli Öyküler
    Cevaplar: 21
    Son Mesaj: 06.04.09, 08:21
  4. Kötü Ahlaktan Kurtulmak
    By hanzala61 in forum Dualar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.07.08, 00:20
  5. Her Zulmetten Kurtulmak İçin
    By hanzala61 in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03.07.08, 16:05

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0