Selamunaleykum
Allahin ismi neden Allah, Al Ilah
Neden misal
Al iluh
Al ilat vs.
degil?
Selamunaleykum
Allahin ismi neden Allah, Al Ilah
Neden misal
Al iluh
Al ilat vs.
degil?
aslında sorunun cevabı "Rabbimiz kendisini 'Allah" diye isimlendirdiği için" gibi kısa bir şekilde olabilir.
Aslında hepimizin bildiği gibi Allahü teala'nın sadece bir ismi yoktur..99 Esma-i hüsna meşhurdur, cevşende binbir isim olarak geçer..
fakat "Allah" denince, ne kadar isim varsa hepsi de içine girer..mesela "Rezzak" ismi de Allahü tealanın isimlerindendir fakat sadece belli bir noktaya bakar..diğer esma-i hüsna da öyledir..fakat "Allah" ismi bütün esma-i hüsnayı camidir, toplayıcıdır ve kapsayıcıdır..
Allahü teala da kendisini öyle tanıtmıştır..
biz de öyle tanıyoruz ve öyle diyoruz ve demeliyiz..
Fethullah Gülen Hoca'nın , "Allah" ismiyle ilgili bir yazısı güzel :
Bizim eski atalarımız müslüman olmadan önce yaratıcı bir zata inanıyorlardı.
belki kendilerine göre değişik tanrılarıda vardı.
Ama onlar daha çok kendi lehçeleri ile ‘‘tengri” dedikleri zaman zat-ı uluhiyeti kasdediyorlardı.
Bu kelime sonra biraz daha incelik kazandı Tanrı şeklini aldıki aslında mabud demektir ve arapcadaki “ilah”ın fransızcadaki “diyo”nun farscadaki “huda”nın karşılığı olan bir kelimedir.
Ama hiç bir zaman Cenab-ı Hakkın bütün Esma-i Hüsnasını cami, ism-i zat olan “ALLAH“ kelimesinin karşılığı değildir.
ALLAH dendiği an, bütün kainatta tecelli eden isimleriylebir zat-ı ecell-i A-la akla gelir
ALLAH kelimesiyle anlaşılan budur.
Yani o Mabudu mutlak,
Halıkı mutlak,
Maksud-u mutlak,
Rezzak-ı mutlak,
Bari-i mutlak,
Cemil-i mutlak’tır.
işte esma-i Hüsnayı ALLAH kelimesinde böyle umumi bir mana anlaşılır, ve bu itibarlada ALLAH’ın(c.c) ism-i hass dır ALLAH dendiği anbu ma-budu mutlak anlaşılır,ve vacib-ül vücud akla gelir.
Ama Tanrı dendiği zaman;
Yunanlıların aklına zeus, mısırlının apis boğası, ve hintlinin aklınada kendi inekleri gelir.
Tanrı kelimesiyle yerli yersiz ma-bud kelimesinin akla gelmesine karşılık,
Lafz-i celale olan ALLAH kelimesi ;
vacib-ül vucut un ism-i hassı olarak sadece o Esma i Hüsna sahibi Za tı Zülcelali akla getirir Onun için bir insan tanrı demekle, ALLAH yerinde kullanırsa maksatını anlatamaz ve hata etmiş olur.
Tanrı ilah kelimesi yerinde, huda, diyo ve god yerinde kullanılabilir.
fakat ALLAH yerinde değil….
ALLAH cenab-ı Hakk ın Zatının has ismidir.
Onun için LÂ iLAHE iLL diyoruz.
fakat la ALLAHa illallah demiyoruz.
Evvela ilahlar tanrılar ne varsa hepsi nefyediliyor, sonrada isbatta mabudu mutlak getiriliyor ve sadece vardır deniliyor.
![]()
![]()
cehennem ağzını açmış, bekliyor; cennet ise ağuş-u nazdaranesini açmış, gözlüyor.
![]()
![]()
''Huda'' kelimesi farsça olduğundan ve cennet lisanlarından biri olarak rivayet edildiğinden bir kısım şafii ulaması kullanılmasında herhangi bir mesuliyet getirmez demişlerdir..
Yalnız bildiğim kadarıyla ''huda''tanrı lafzını karşılar ifadesi biraz nakıs olabilir..
Cenab-ı hak kullarından kendini nasıl tarif edip sıfatlandırdıysa ve isimlendirdiyse o şekilde anmamızı ve zikretmemzi istiyor...
yunus emre r.a. ''çalab ''demiş bediüzzaman r.a. ''huda'' olarak kullanmıştır..
Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı.
Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok.
Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.
ALLAH kelimesinin çoğulu yoktur diye duymuştum. buda bir neden olabilir.
اَللّهُ lâfza-i celali, bütün sıfât-ı kemaliyeyi tazammun eden bir sadeftir. Çünki; lâfza-i celâl, Zât-ı Akdes'e delâlet eder; Zât-ı Akdes de, bütün sıfât-ı kemaliyeyi istilzam eder; öyle ise, o lâfza-i mukaddese, delâlet-i iltizamiye ile bütün sıfât-ı kemaliyeye delâlet eder.
İhtar: Başka ism-i haslarda bu delâlet yoktur. Çünki başka zâtlarda sıfât-ı kemaliyeyi istilzam etmek yoktur.(İşârâtü'l-İ'câz)
Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)
İ'lem eyyühe'l-aziz! Bütün Esmâ-i Hüsnânın ifâde ettiği mânâlarla bütün sıfât-ı kemaliyeye, Lâfza-i Celâl olan Allah bil'iltizam delâlet eder. Sair ism-i haslar yalnız müsemmâlarına delâlet eder, sıfatlara delâletleri yoktur. Çünkü sıfatlar müsemmâlarına cüz olmadığı gibi, aralarında lüzum-u beyyin de yoktur. Bu itibarla, ne tazammunen ve ne iltizamen sıfatlara delâletleri yoktur. Amma Lâfza-i Celâl, bilmutabakat Zât-ı Akdese delâlet eder. Zât-ı Akdesle sıfât-ı kemaliye arasında lüzum-u beyyin olduğundan, sıfatlara da bil'iltizam delâlet eder.
Ve keza, ulûhiyet ünvanı sıfât-ı kemaliyeyi istilzam etmesi, ism-i has olan Allah'ın da o sıfâtı istilzam ettiğini istilzam ediyor.
Ve keza, Allah kelimesi de, nefiyden sonra sıfatlarla beraber düşünülür. Binaenaleyh Lâ ilâhe illâllah kelâmı, Esmâ-i Hüsnânın adedince kelâmları tazammun ediyor. Bu itibarla, şu kelime-i tevhid kelâmı, delâlet ettiği sıfatlar itibarıyla bir kelâm iken bin kelâm oluyor: Lâ hâlıka illâllah, lâ fâtıra, lâ râzıka, lâ kayyûme illâllah gibi... Binaenaleyh, terakki etmiş olan zâkir bir zat, bu kelâmı söylerken içindeki binlerce kelâmları söylemiş oluyor.(Mesnevî-i Nuriye - Şûle)
Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)
Zîra sınıfı, senesi, süresi, mezuniyeti, diploması olmayan; ömür boyu an be an devam eden imtihanın notunu zaman içinde yaşanan ihlâsın, samimiyetin, sadakatin ve gayretin tayin ettiği daimî bir talebelik bu.
اللَّهُ Allah (CC)
للَّهِ Allah için
لهُ O'nun için
هُُ O (CC)
Allah lafz-ı Celalinin pek çok mucizesinden biri. Baştan harflerini tek tek alsanız hep O'na(cc) delalet ediyor
Ey muhataplarım!
Ben çok bağırıyorum. Zîra, asr-ı salis-i aşrın, yani on üçüncü asrın minaresinin başında durmuşum,
sûreten medenî ve
dinde lakayd ve
fikren mazinin en derin derelerinde olanları
camie davet ediyorum.
Ilginiz ve cevaplariniz icin tesekkür ederim.
Şamil Islam Ansiklopedisinde ilgili yaziyi paylasmak istedim
İslâm'ın temel ilkesi olan "Lâ İlâhe İllâllah" tevhid kelimesi, meselâ Fransızca'ya tercüme edildiği zaman "Diyöden başka diyö yok" Türkçe'ye aktarılmasında "İlâhtan başka ilâh yoktur." denir. O zaman da Allah kelimesi "ilâh" kelimesiyle tercüme edilmiş olur. Bu da yanlış bir tercümedir. Çünkü ilâh cins isimdir, Allah ise özel isimdir. Kelime-i Tevhid "tanrı" kelimesiyle Türkçe'ye çevrildiğinde aynı çarpıklık ve yanlışlık ortaya çıkar.
"Allah" kelimesinin kökenini araştıran dil bilimcileri bu konuda birçok beyanlarda bulunmuşlarsa da en kuvvetli görüş; bu kelimenin Arapça olup herhangi bir kelimeden türetilmeden aynen kullanıldığı ve has bir isim olduğudur.
http://www.sevde.de/islam_Ans/A/A-2/allah.htm
Alti cizgili olan yeri bilmiyordum. Benim icin ilginc oldu.
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)
![]() |
RisaleForum grubuna abone ol |
Bu grubu ziyaret et |