Atheizim nasıl bir inançtır?
Atheizim nasıl bir inançtır?
çavreşamın delalamın ji testede birindarım
hiçbir tanrı kabul etmeyen bir inanç
sadece bu kadarmı ben daha fazla bilgi bekliyordum
çavreşamın delalamın ji testede birindarım
Ateizm, Tanrı inancının reddidir. Tanrı fikrine dayalı "Teist" dünya görüşünü kabul etmemek demektir. Yani "Tanrı'ya inanmamak", yada "Tanrı inancının yokluğu" anlamına geldiği söylenebilir.
Ateizm Tanrı'nın "varolmadığına inanmak" demek değildir. Tanrı'nın "varolduğuna inanmamak" demektir. Bu noktaya dikkat ediniz, çünkü bu önemli bir fark. Ateizm bir "inanç" değildir. Fazladan bir açıklama, yada bir öneri sunmaz ateizm. Ateizm yalnızca, belli bir inancın yokluğu demektir.
Ve sen yine denendiğinde.. Ve yine kalbin daraldığında.. Ve yine bütün kapılar kapandığında.. Ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde.. Uzun uzun düşün.. Ve hatırla yaratanını!.. "ALLAH kuluna kafi değil mi?" [Zümer Suresi - 36]
DİN, PAPALIK VE ATEİZM
Gerçekten Ateizm’in kaynağının bizzat Roma Kilisesi olduğunu söylesem şaşardınız, değil mi? Nasıl olur da Tanrı’dan başka güç tanımayan ve onun adına kurulduğu ve hareket etmekte olduğu varsayılan bir kurum, Kilise, Tanrıtanımazlığın kaynağı olur? Ama olmuştur. Özellikle de son 400 yılın ilk öncü Hıristiyan kökenli Ateistleri hep bu kiliseden çıkmışlardır. Özellikle de 15. ve 16. yüzyıllarda papazlık eğitimi görmüş, yıllarca Hıristiyanlığın “Tanrısı” için çalışmış fakat hayatlarının belli bir dönemine gelince Ateizm’e geçmiş ve bu kez de aynı Tanrı’ya karşı amansızca mücadele etmeye başlamış sayısız papaz vardı. İşte sizlere bunlardan adı gündelik hayatta geçirilmeyen, sadece Vatikan kayıtlarında bulunan ve 34 yaşındayken 1619’da Ateizm suçlamasıyla yakılarak idam edilmiş olan böyle bir papazın kısa öyküsü. Avrupa’da Ateizm’in tarihini belgeleyen araştırmacı Nicholas Davidson’un Vatikan kaynaklarından çıkarttığı Giulio Cesare Vanini 1585’de doğmuştu. Ailesi onu küçük yaşında Cizvitler’in yönettiği okullara göndermiş sonra da yine aynı tarikatın yönettiği Napoli Üniversitesi’ne sokmuştu. 1603’de Vanini, çok sofu ve oldukça gizemli bir tarikat olan “Karmelitler”e kabul edilmişti. 1606’da Vanini Karmelit keşişi olarak hukuk doktoru olmuştu. 1608’de Padua’ya, buradaki üstün başarısından dolayı da 1611’de Venedik’e atanmıştı.
Ama ne olduysa bundan sonra olmuştu. 1612’de Karmelitler’le bozuşan genç adam İngiltere’ye kaçmak zorunda kalmıştı. Fikir ve din suçlusu sayılan Vanini burada Hıristiyanlığın Tanrısı’nı (İsa) kabul etmediğini ilan etmiş ve bu görüşlerini yaymak için Hollanda’ya, Liyon’a ve Paris’e gitmişti. Bu arada iki kitap yazmış ve bunlar 1615-16’da yayınlanmıştı. Özellikle ikinci kitabı, De admirandes’de öne sürdüğü fikirler günümüzde kendisini keskin Ateist sanan bir çok tatlısu entellektüelinin dudaklarını uçuklatacak mahiyetteki fikirlerle doludur. Vanini, aynen, kendisi madde olmayan bir Tanrı nasıl olur da maddi bir dünya yaratmış olabilir ki diye sözüne başlamış ve eklemişti: “Sonsuz olan Maddedir, Ruh değildir” Benzer şekilde cin, peri ve şeytanın bizzat Kilise tarafından uydurulmuş gerçekte varolmayan yaratıklar olduklarını söylemişti. Vanini, “Beleş” yaşamak isteyen papazların halkı korkutmak amacıyla böyle yalanlar söylediklerini göstermişti. Kutsal Kitap’ta yer alan “Doğuş” olayıyla alay eden Vanini, kendi görüşünü şöyle özetlemişti: “İnsan hayvandan gelmedir, onun ileri bir aşamasıdır, temizidir. Sizler de Doğa’dan başka hiç bir güce sakın tapmayın. En büyük ve tek güç madde ve doğadır.” Vanini görüşlerini anlattıktan sonra vargücüyle Hıristiyanları “Dinsizleştirmeye” adamıştı kendisini. Söz konusu kitabı bugün bile Vatikan’ın yasak kitapları listesindedir, hem de aradan 380 yıl geçmiş olmasına rağmen.Papazlıktan dönme Ateist Vanini bunları yazdığı zaman (1614) ne Darvin’in vardı evrim kuramını geliştiren, ne Karl Marx vardı Madde’ye felsefi sonsuzluk kazandıran, ne de günümüzün modası “Doğa Tapıcısı” yeşiller ve çevreciler... (alıntı burda tamam oldu)
-----------
Tesbit ve teşhis: Kalbe oturmaya layık olmayan teslis şirk itikadı vicdan tarafından reddedilmiş ve bir cüretkar hamili tarafından ilk fırsatta nefretle dışa atılmıştır. Potansiyel ateist olan diğer hiristiyanlar ise zihinsel terapi gibi zorlamalarla onu hala içlerinde tutmaya gayret ediyorlar, olanca kararsızlığı ve sancısı ile beraber..
yokluğu inkar etmek varlığın ispatıdır. Ateizm aslında tevhide pencere açıyor. Yok yok ise o vardır. selametle.
Benim kanaat ve görüşüm ateizimnin tatbikte bir inanç olduğu. Zira hangi ateistle tartıştıysam Allahın vücudunu nefyetmeyi savunmuştur. Bu sizin dediğinize benziyor: "varolduğuna inanmamak" ancak bunu iddalı bir şekilde savunmaları onlarda yeni bir itikad doğuruyor. zira itikad olmasaydı nötür kalır kararsız bir şekilde sükut ederlerdi. "Allahmı?: bilmemki.. belki var belki yok! (haşelillah)" demeleri gerekirdi. Ancak bunlar tanrı yoktur fiktrinde inad ve ısrar ederler. Demekki ateistlerde tanrının ademi mevcudiyetine! inanmak var.
Aslında kendileri ateizmi negatif ve pozitif ateist gibi taksimlere bölmüşler. Pozitif ateist güya işi delilleriyle incelemiş ve inkarda karar kılmış.. negatif ateist ise konuyu hiç düşünmemiş ilgilenmemiş ancak inanıyormusun diye sorulup net bir cevap istense evet diyemiyecek türden olanlar imiş..
İşte kendi ifadeleriyle pozitif ateistler bence ateizmi bir inanca dönüştürmüşler, şeytanî din ateizmin istekli mensupları olmuşlardır.
Ateizm veya tanrıtanımazlık, tanrı veya tanrıların varolmadığını kabul eden ve dinsel öğretiyi kabul etmeyen felsefi görüş. Bu fikri savunanlara ateist veya tanrıtanımaz denir. Ateizm, tanrı inancının yanısıra diğer metafizik inançları ve tüm ruhani varlıkları da reddeder.
Ateizm, evrenin nasıl oluştuğunu veya işlediğini açıklayan değil, tanrı inancını reddeden görüştür. Ama ateistlerin çoğunluğu evrenin kökeni hakkında "kendiliğinden varlaşma" ya da "kararlı durum" görüşlerini savunmaktadır
Ateist, tanrı veya tanrıların var olmadığını kabul eden kişidir. Çoğu zaman yanlış ifade edildiği şekli ile tanrıyı inkar eden kişi değildir. Çünkü "inkar" varolan bir şeyin reddedilmesi anlamı taşır, oysa ki ateistlere göre tanrı varolmadığı için onun "inkar edilmesi" de yanlış bir terminolojik kullanım olacaktır.
Kendini ateist olarak tanımlayanların çoğu, tüm doğaüstü olgulara septik yaklaşırlar ve buna gerekçe olarak da tanrıların varlığına dair empirik ve teorik bulguların yetersizliğini gösterirler. Bir kısmı ise ateizmi felsefi, sosyal veya tarihi temellerde savunurlar. Kendini ateist olarak tanımlayanların bir kısmı hümanizm veya natüralizm gibi akımlara eğilim gösterseler de tüm ateistlere atfedilecek bir ideoloji veya davranış biçimi yoktur.
Ateizmin kökeni ilk dinlerin ve onların ortaya koyduğu tanrı düşüncesinin ortaya çıkışına kadar uzanır. Antik Çağ'da Yunan materyalizminin temsilcileri Demokritos ve Epikuros ateizmin en ünlü temsilcisidir. Orta Çağ'a gelindiğinde kilise ve ruhbanlığın dayattığı gericilikten ötürü hemen hiç kimse dinlerle çelişen düşüncelerini açıkça ortaya koyamamıştır. 18.yy burjuva aydınlanma çağında dine karşı tepkileri koyan düşünürler olduysa da, ateizm en parlak dönemini 19-20.yy da Feuerbach, Marx, Engels, Lenin ve diğer bütün diyalektik maddeci filozoflar ile yaşamıştır.
“Hüda meru şaş dike, kaş neke. Kaş dike, fahş neke. Fahş dike, purş neke. Purş dike, perişan neke. Perişan dike, müşevveş sergerdan neke.”
Meali: "Allah, adamı şaşırtırsa, süründürmesin. Süründürürse, fahşetmesin. Fahşederse, dilenci vaziyetine getirmesin. Dilenci vaziyetine getirirse perişan etmesin. Perişan ederse, başıboş sergerdan etmesin.”
Bediüzzaman Said Nursi
Kelime olarak; teizm tanrı kabul eden ideolojidir.Ateizm ise bunun zıddıdır, yani tanrı kabul etmeyen ideolojidir.Mesela, maddiyyun (maddeciler-Materyalizm), tabiiyyun (tabiatçılar, doğacılar), darwinciler ve sair hep ateistliğe kılıf olarak uydurulan ideolojilerdir.Nasıl ki Ebu Cehil, Efendimizin (s.a.s) peygamber olduğunu bildiği halde kabul etmiyordu, ateistler de bu kılıflarla Allah'ı kabul etmiyorlar.Çünkü İslam onların bu dünyadaki menfaatlerine engel oluyor.Ama bu ahmak insanlar ahiret menfaatini hatıra getirmiyorlar.Eğer getirebilseler zaten İslam'ı kabul edecekler... Sınırlı bilgimizle bu kadar açıklama yapabildik kusurumuz varsa affola...
beş minare kardeşimi tenzih ederim bir cahilin elinden çıkmış şu ateizmi tarif eden kişinin yazısı bu siteye yakışmadı. tenkitsiz ve imazsız alınıp konması aynen kabul anlamı taşırki bu yazı ciddi sapkın felsefi görüşlerin etkisi altında ateizmi masumlaştırmaya dönük kaleme alınmış bozuk bir yazıdır.
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)