Konu: Cinler ile Uğraşanlar Nasıl Kişilerdir?

merhaba ,
bu soru bana bu gün soruldu. Cevap veremedim.. selametle

Soruyu soran arkadas gibi merakli insanlardir kannatindeyim yani.

Kardeşim asl?nda onlar?n kendileri hasta fakat bilmiyorlar yada bilsede ellerinden bir şey gelmiyor.cinler onlara musallat oluyor.Def edemiyorlar.Sonra onlarla bar?ş?k halde beraber ayn? vucutta yaş?yorlar.Dolay?s?yle baz? şeyleri biliyorlar.?stikballe ilgili bilgileri kesinlikle doğru değildir.Gayb? Allahtan başka kimse bilemez.Yaln?z sizin ile ilgili olmuş olaylar? ve hali haz?rda olan şeyleri bilebilirler.

Konunun iki boyutu var:

1. Medyumluk nam? alt?nda Ruhlarla muharebe : felsefeden ve ecnebîden geldiği için, ehl-i imana çok zararlar? olabilir.

Nurlarla şiddetli alâkas? bulunan birkaç has kardeşimizin nazar?n?, fikrini başka tarafa çevirmek veya zevkli ve ruhanî bir meşreple meşgul edip hizmet-i imaniyeye karş? zay?flaşt?rmak için, baz? şah?slar ispritizma denilen, ölülerle muhabere nam? alt?nda cinnîlerle muhabere etmek gibi, hattâ baz? büyük evliyalarla, hattâ peygamberlerle güya bir nevi konuşmak gibi, eski zamanda "kâhinlik" denilen, şimdi de "medyumluk" nam? verilen bu mesele ile baz? kardeşlerimizi meşgul ediyorlar.

Halbuki, bu mesele felsefeden ve ecnebîden geldiği için, ehl-i imana çok zararlar? olabilir. Ve çok su-i istimalâta menşe olmakla beraber, içinde bir doğru olsa on yalan kar?ş?yor. Çünkü, doğruyu ve yalan? tefrik edecek bir mehenk, bir mikyas olmad?ğ?ndan, ervah-? habîse ve şeytana yard?m eden cinnîlerin bu vesileyle, hem onunla meşgul olan?n kalbine ve hem de ?slâmiyete zarar vermek ihtimali var.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3801

2. Sofilerin cinlerle görüşmesi: öteki gibi hiçbir cihette aldat?c? değil ve ?slâmiyete hiçbir cihette zarar niyeti yok. Fakat na-ehillerin girmesiyle su-i istimal ediliyormuş

B?R ?HTAR: Bu mektuptaki ruhlarla muhabere meselesine karş? edilen şiddetli tenkit, ecnebîden, fen ve felsefeden ve manyetizma ve ispritizmadan gelen ve mânevî bir şekli giyen bir meşrebe karş?d?r. Yoksa ?slâmiyetten ve tasavvuf ve ehl-i tarikattan gelen ve bir derece ruhlarla muhabereye benzeyen ve nâehillerin girmesiyle bir derece su-i istimal edilen ve pek az olan bir k?s?m sofular?n sofîliğine karş? değildir. Gerçi onlarda da bir cihette baz?lara zarar olabilir. Fakat öteki gibi hiçbir cihette aldat?c? değil ve ?slâmiyete hiçbir cihette zarar niyeti yok. Hem o ecnebîden gelen meşrep ise, hem tarikat ve hem ?slâmiyet aleyhinde olduğu gibi, o sofular?n mesleğini de sukut ettirmeye çal?ş?yor, ve âdileştiriyor. Ehl-i tasavvufun zay?f ve tam sünneti yerine getirmeyen k?sm? dikkat etsinler, kendilerini onlara benzetmesinler.
Said Nursî

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3803

3. T?ls?mat'? Kur'aniye ile cinleri teshir edip şerlerini men ve umûr-u nâfiada istihdam etmek yolunun dahi aç?k olduğu:

?şte, beşerin, san'at ve fennin imtizâc?ndan süzülen, maddî ve mânevî fevkalâde hassâsiyetinden tezâhür eden ispirtizma gibi celb-i ervâh ve cinlerle muhâbereyi, şu âyet en nihayet hududunu çiziyor ve en faydal? sûretlerini tâyin ediyor ve ona yolu dahi aç?yor. Fakat, şimdiki gibi, bâzan kendine emvât nâm?n? veren cinlere ve şeytanlara ve ervâh-? habîseye musahhar ve maskara olup oyuncak olmak değil, belki t?ls?mât-? Kur'âniye ile onlar? teshîr etmektir, şerlerinden kurtulmakt?r.


http://www.risaleara.com/oku.asp?id=224

4. Nur talebesi olmayanlar! için

Eğer bu konuşmas? şeriat?n ahkâm?na ve Sünnet-i Seniyeye muhalif ise, tam delildir ki, o konuşan ervâh-? tayyibe değildir. Mü'min ve müslüman cinnî de değildir. Ervah-? habîsedir; bu şekilde taklit ediyor.
.......
Şimdi Nur talebeleri böyle meselelerde derse muhtaç değildirler. Risale-i Nur herşeyin hakikatini beyan etmiş, başka izahata ihtiyaç b?rakmam?ş. Risale-i Nur onlara kâfidir. Fakat Nur talebesi olmayanlar?n ayn? muhaberede, ahkâm-? şeriat ve Sünnet-i Seniye esasat?na muhalif telkinat? dinlememeleri lâz?m ve elzemdir. Yoksa büyük hatâ olur.

5. Nur talebelerinin mesele ile iştigali tokat vesilesi:

Son şahitler'den:

Bir merak saikas?yla Rumlar?n terk ettikleri gömülü alt?n hazinelerini bulmak için uğraşmaya başlam?şt?. Bunun için de cinlerle irtibat kurmaya çal?şm?şt?. Bu hususta Hazret-i Üstada da baz? sualler sormuştu. Fakat Üstad daha evvelleri de ayn? mevzuda uğraşmamas? için kendisini ikaz ederek suallerine cevap vermemişti. Kendisi ise yine cinlerle uğraşarak alt?n bulma işine devam etmişti. Sonra durumu adliyeye intikal etmiş ve bir sene kadar hapis yatm?şt?.

Onuncu Lem'a"da Seyrani'nin yediği tokat?n sonunda şöyle ifade buyurmaktad?r:
"Seyrani bir şefkat tokad?n? yedi. Bir seneye karib, bir halvet hânede (yani hapiste) bekledi."

http://www.alimsaid.com/Son_Sahitler/cilt_2/2_058.htm

Buradan anl?yoruz ki, cinnilerle muharebe hakt?r. Fakat Nur talebesleri daha mühim işlerle memur olduklari icin bu mesele ile ugrasmalari zarar verir. Seyrani lakabl? Mehmed Gezgic agabeyle (Isparta da Terzi Mehmet, Derviş Mehmet) ile alakal? mahrem hat?ralarda var .


Diğer kaynaklardan meseleyi okumak isteyenlere:

http://www.inancingolgesinde.net/ind...t/view/706/46/

3. baslikta ki mesele, Cinler Gelecekte Çal?şt?r?labilir mi
http://www.inancingolgesinde.net/ind...t/view/709/46/

Yukaridaki yazilara atfen;
http://www.sorularlaislamiyet.com/su...ticle&aid=5752

Rüya-yı sadıkada ervâh-ı habîse ve şeytan, peygamber suretinde temessül edemez.

Fakat celb-i ervahta, ervah-ı habîse, belki peygamberin lisanen ismini kendine takıp, Sünnet-i Seniyeye ve ahkâm-ı şer'iyeye muhalif olarak konuşabilir.

Eğer bu konuşması şeriatın ahkâmına ve Sünnet-i Seniyeye muhalif ise, tam delildir ki, o konuşan ervâh-ı tayyibe değildir. Mü'min ve müslüman cinnî de değildir. Ervah-ı habîsedir; bu şekilde taklit ediyor. emr.lahk