+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 3 ve 3

Konu: Her Türlü İsrafa Karşı Olmak

  1. #1
    Müdakkik Üye ahmetmustafa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    Connecticut, USA
    Mesajlar
    734

    Standart Her Türlü İsrafa Karşı Olmak

    Bir Profesör kardeşimiz anlatıyor:

    Amerika’da master yaptığım yıllarda,çalıştığım üniversitenin yemek salonu açık büfe şeklindeydi. Herkes dilediği yemekten istediği kadar alabiliyordu. Yemekhanenin kapısında”Take what you need. Eat what you take” (Yiyeceğin kadar al, aldığını da ye) diye yazmakta idi.

    Bir gün aynı masada yemek yediğimiz Çinli bir arkadaşı, tabağında kalan son pirinç tanesini almaya çalışırken görünce dayanamadım; denemek için dedim ki :

    “Bir pirinç tanesi için neden bu kadar uğraşıyorsun? Bırak tabakta kalsin. ”

    Çinli arkadaşın verdiği cevap çok düşündürücüydü:

    “Her Çinli bir pirinç tanesi israf etse, Çin nüfusu ile çarp bakalım, kaç ton pirinç yapar? Biz kalabalık bir ülkeyiz, israf etme lüksümüz yoktur.” dedi.

    Yine denemek için dedim ki :

    “Şu anda Çin’de değil Amerika’dasın. Tabağında bırakacağın pirinç tanesi Çin’i değil, Amerika’ yi zarara uğratacaktir”. Bu sözlerim karşısında güldü ve şöyle cevap verdi:

    “Yaşadığım ülke olan Amerika’yı bu şekilde zarara uğratmak onurlu bir davranış olmaz.”

    Çinli arkadaşı bu onurlu davranışından dolayı tebrik ettim ve düşüncesini paylaştığımı söyledim. Islam dininin bu konudaki, “Yiyiniz içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez” buyruğunu açıkladım. Çok hoşuna gitti. Tam o sırada, Ürdünlü Müslüman bir arkadaş tabağındaki yemek artıklarını çöp sepetine boşalttı. Bunu gören Çinli arkadaş Ürdünlü’yü göstererek :

    “O Müslüman değil mi?” dedi. O kadar üzüldüm ki, ne diyeceğimi bilemedim.””

    Bu ibret verici örnekten hareket ederek, bir defa daha nefsimize bakalım, aile ferdlerimize bakalım, toplumumuza bakalım ve nihayet İslam ümmetine bakalım. Bir yanda vur patlasın çal oynasın israf içinde hayat süren insanlarımız, bir yanda aç, biçare açlık çizgisinin de altında yaşamaya çalışan insanlarımız. Değil sadece Müslüman fakirlerin derdine koşmak, bütün insanlığın derdi ile hem hal olmakla yükümlü olması gereken Müslüman, bugün sadece kendi nefsine düşmüş. Çılgınca israfın içinde yaşıyor. Şairin dediği gibi “Siz hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?” ihtarı bizi ne kadar ilgilendiriyor dersiniz?
    (http://www.gidaraporu.com)
    • Ey alem-i İslam! Uyan,Kur'an'a sarıl,İslamiyete maddî ve manevî bütün varlığınla müteveccih ol...Tarihçe-i hayat
    • Ümitvar Olunuz; Şu İstikbal İnkılabâtı İçinde En Yüksek Gür Sada,İslamın Sadası Olacaktır!...Tarihçe-i Hayat
    • İnsandaki en tehlikeli damar ENANİYET damarıdır.Ve en zaif damarı da odur.Onu Okşamakla çok fena şeyleri yaptırabilirler...Mektubât
    • İlgi, Bilgiden Ziyade Önemlidir.




  2. #2
    Pürheves nesl_hn - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    izmir
    Mesajlar
    208

    Standart

    İSRAF

    İnsanın sahip olduğu nimetleri gereksiz ve aşırı tüketmesi. Bu tür bir davranış, İslâm tarafından uygun görülmemiş ve insanoğlunun yeme, içme ve harcama konusunda belirli bir denge içerisinde kalması istenmiştir. Cenâb-ı Hak, Kur'an-ı Kerîm'in çeşitli yerlerinde bu hususa işaret etmiştir: "Elini bağlı olarak boynuna asma. Onu büsbütün de açıp saçma. Sonra kınanmış pişman bir halde oturup kalırsın" (el-İsra, 17/29). Burada "boynuna asma" tabirinden cimrilik etmenin kasdedildiği belirtilmektedir. "Açıp saçma" tabirinden ise, israf olduğu belirtilmektedir. Bu iki husus da birbirinin zıddı olan fakat tasvip edilmeyen alışkanlıklardır. İkisinde de hem kişiye hem de topluma sayısız zararlar bulunmaktadır.
    Başka bir ayette Cenâb-ı Hak, "Ey Âdemoğulları, her mescide gidişinizde temiz ve güzel elbiselerinizi giyin. Yiyin için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez" (el-A'raf, 7/31). Cimrilik, meşru bir şeyden faydalanmaktan nefsi mahrum bırakmaktır. İslâm ise, meşru sınırlar içerisinde kişiyi faydalanmakla mükellef tutar, haram kılınmamış bir şeyi insanların haram olarak kabul etmelerinden hoşlanmaz. Çünkü hayatın güzelleştirilmesi, çirkinliğe ve israfa kaçmaksızın gerçekleştirilmelidir. İsraf hem fert ve hem de toplum için bir bozuluştur. Hepsi bu yolda verilse bile, Allah yolunda malı infâk etmek israf değildir.
    Hz. Peygamber ve ashabının; "yüce Allah dağ gibi altın verse, bunu O'nun yolunda harcamayı temenni ettikleri" nakledilmektedir (bk. Buhârî, Fedâilü's-Sahâbe, 6, Temennî, 2, Zekât, 4, Müslim, Münâfîkîn, 52, Zekât, 31, Fedâilü's-Sahâbe, 221, 222; İbn Mâce, Mukaddime, 10, Zekât, 3).
    Bu yönüyle israf, İslâm'ın ileri derecede hoş görmediği lüks hayattan kaynaklanmaktadır. Servetin büyüyüp lüks uğruna harcanması sonucuna gitmemesi için malın zenginler arasında dönüp dolaşan bir devlet olması İslâm tarafından reddedilmiştir (bk. el-Haşr, 59/7). Bu yüzden lüks, bir toplum için "şer" kabul edilmiştir. Lüksün hoş görülmediği ve haram kılındığı konusunda çeşitli nasslar bulunmaktadır. Ancak buradaki lüks'ü ileri teknoloji ürünü aletleri evimize sokma şeklinde anlamak yanlıştır. Burada lüksten içki, kumar, fuhuş, aşırı giyim, gücünun üzerinde gereksiz harcamalar, gurur-kibir, şan ve şöhret için ziyafet düzenlemeler gibi harcama ve yaşantılar kastedilir.
    Kur'an-ı Kerîm bazen tarih boyunca lüks ve rahat bir hayat sürenlerden söz eder. Bu tür halklar kendilerini helâke sürükledikleri gibi onlara uyanları da aynı âkıbete götürmüşlerdir. Bir toplumda lüks içerisinde olanlar varsa, mutlaka orada zayıf durumda olan mağdur kesimler de bulunur. Refah ve lüks içerisinde olanlar hasta ve rahat hayatlarına tutkundurlar. Şehvet ve lezzetlerine bağlıdırlar. Kur'an-ı Kerîm bu tür sapmış ve haddi aşmış toplumların isyan içerisinde bulunduklarından söz etmektedir.
    "Kadınlara, oğullara, kantar kantar altın ve gümüşlere, besili atlara, hayvanlara ve ekinlere karşı duyuları aşırı istek, insanlara süslü gösterildi. Oysa bunlar, sadece dünya hayatının geçici malıdır. Varılacak güzel yer ise Allah'ın katındadır" (Âlu İmrân, 3/14). "Biz herhangi bir ülkeye bir uyarıcı göndermişsek, oranın zengin ve şımarık ileri gelenleri, mutlaka; "Biz, sizin getirdiklerinizi inkâr ediyoruz" demişlerdir" (Sebe', 34/34)
    İsraf, ferdin olduğu kadar İslâm toplumuna yön verecek otoritelerin de dikkat etmesi gereken bir husustur. Tüketici, gerekli ihtiyaç maddelerinden kabul edilen malları harcarken de, gereğinden fazla harcamamaya dikkat etmek durumundadır. Kişinin iyi bir hayat sürmesi için yapacağı harcamalara hiçbir şekilde sınırlama getirilemez. Elverir ki, bu harcamalar etkinliğin artmasına ve İslâm'ın gerçek bir müslümandan toplum içinde beklediği hizmetlerin yerine getirilmesine yarasın.


    Kapitalizmin tüketim hırsı sınırsız bir insan tipi meydana getirmiştir. İslâm'da gerçekleştirilen üretimin hedefi insandaki maddi tatmini manevî sahaya aktarmakla bu ihtiyacı giderir. Bir müslümanın tüketim sahasında göz önünde tutacağı başlıca esaslar, haramdan kaçınma, helâlinden tüketme, temizlik, aşırılıklardan kaçınma, sağlığını tehlikeye düşürmeme ve çevredekileri de hesaba katma şeklinde ortaya çıkar.
    İslâm, israf yasağı ile özel mülkiyet hakkına bir sınır getirmiş ve servet kimin olursa olsun, onda toplumun hakkı bulunduğu ilkesini benimseyerek, israfla bu hakkın yok edilmesine engel olmak istemiştir.
    İslâm'ın yasak ettiği her türlü harcama, -içki, kumar, uyuşturucu maddeler gibi- kişiye ve topluma hiçbir yararı olmayan ve insanı başkalarına muhtaç hale getirecek kadar ölçüsüz yapılan bağış ve harcamalar israf sayılmıştır. Yalnız israf kavramını daha geniş tutmak ve maddî-manevî her türlü servet ve imkânın boşu boşuna harcanmasını israf olarak değerlendirmek mümkündür.
    Sağlık, Allah'ın bize bir lütfu, bir nimetidir. Zaman yine bir nimettir. Sağlığımıza dikkat etmemek, zamanımızı boşa harcamak israftır ve bunun hesabı bizden sorulacaktır. Gereksiz olarak musluktan akıtılan su, yakılan elektrik israftır. Bütün ümmete ait olan nimetlerin boşa harcanmasıdır.
    Sami ŞENER
    Mala mülke mağrur olma,deme var mı ben gibi.
    Bir muhalif rüzgar eser,savurur harman gibi!
    !

  3. #3
    Ehil Üye Ebu Hasan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Yaş
    42
    Mesajlar
    3.049
    Vücudunu mucidine feda et.Mukabilinde büyük bir fiyat alacaksın.Mesnevi-i Nuriye sahife 101


+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. İsrafa Hayır!..Ufak Bir Ekmek Kırıntısı...
    By asyanur_filiz in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 9
    Son Mesaj: 05.08.19, 13:10
  2. Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 20.12.12, 19:41
  3. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01.08.08, 18:02
  4. Günahlara Karşı Dikkatli Olmak
    By sevgimmm in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 29.02.08, 09:36

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0