Sabrın Sınırı var mıdır?

[s_armaşık]

sabrın sınırı varmıdır bilmek istiyorum...
insan olarak başımıza gelen bir çok şeye susarak yada boyun eğerek mi sabretmiş oluruz
yanlışa susarakmı sabretmiş oluruz yoksa doğruyu söyleyerekmi?
benim bildiğim sabır susmaktır
susarak pek çok şeye sabredebiliyoruz fakat susarak işler daha kötüye gidiyorsa o zaman sabrın kıymeti değeri nerde
susmak yerine doğruyu söylemekte ısrarcı olsak belkide yanlışlar düzelicek
karışık bir soru oldu ama ruh halim de öyle karmaşıkki herşey birbirini karışmış durumda
artık doğru ve yanlış ayırdetmek mümkün olamıyor
haklı, haksız ve sabır !!! inançlarımıza göre bu 3 kelimenin birleşimi nasıl olmalı

[KERRÂ_]

Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır. Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır.

Şunu da bil ki nusret sabırla birlikte gelir, kurtuluş da sıkıntıyla gelir, zorlukta da kolaylık vardır, bir zorluk iki kolaylığa asla galebe çalamayacaktır.

[halenur]

Kardesim, bu konular hakkinda uzun uzun kitaplar yazildi cizildi...

Buarada ne kadar yazsak, tam sekilde analatamayiz belki...

Benim okudugum ve hatirladigim kadariyla, sabrin SINIRI var.
Müslüman, olumlu hareket etmek zorunda.

Enayilik, aptallik etmemesi lazim sabrederken.Hakkini bile bile yedirmemeli, azimle gayret etmeli...

Zulüme/haksizliklara eliyle degilse, diliyle, diliyle yapamiyorsa, tutumuyla karsi gelmelidir.

O kadar uzun ve özenle arastirilmasi lazim ki, birkac satirda cevaplayamayacagim.

Kisilere, yasadigi durumlara, elindeki carelere, kisisel yapisina, yasadigi devlete, kanunlara göre cook seyler degisebilir...

En iyisi bu konuda bir kitap alip okumak...

sabrın sınırı varmıdır bilmek istiyorum...
insan olarak başımıza gelen bir çok şeye susarak yada boyun eğerek mi sabretmiş oluruz
yanlışa susarakmı sabretmiş oluruz yoksa doğruyu söyleyerekmi?
benim bildiğim sabır susmaktır
susarak pek çok şeye sabredebiliyoruz fakat susarak işler daha kötüye gidiyorsa o zaman sabrın kıymeti değeri nerde
susmak yerine doğruyu söylemekte ısrarcı olsak belkide yanlışlar düzelicek
karışık bir soru oldu ama ruh halim de öyle karmaşıkki herşey birbirini karışmış durumda
artık doğru ve yanlış ayırdetmek mümkün olamıyor
haklı, haksız ve sabır !!! inançlarımıza göre bu 3 kelimenin birleşimi nasıl olmalı

[halenur]

Yanlislara güzellikle karsi konulabilinir?

Özel bir durum var da mi soruyorsun?

Hangi konuya göre yanlisa karsi gelmek?

Ben yurtdisinda yasiyorum, yanimda Türk oldugunu söyleyen birisi alkol ictiginde, birsey demiyorum.Bana"Sana ne" diyecek cünkü...

Eger sevdigim bir kiz arkadasimsa, ona güzellikle yanlisini düzeltebilmesi icin cesitli örnekler verirdim.

Fakat ben evli olsaydim, kocam veya cocuklarim olsaydi, onlarin yanlislarina karsi gelirdim.

[halenur]

Cok israrci olundugunda, aksi tesir de yapabilir.

Baska yol yöntem secmeli belki...

Ben dolayli yollardan söylemeyi, bir hikaye anlatarak dogruyu göstermeye calisiyorum.

Telkinler ve "en dogrusunu ben bilirim, mecbur yapmalisin" tarzinda konusmuyorum...

[halenur]

Nasil susarak hersey daha kötüye gidiyor, hangi durumda veya konuda?

Elbette her zaman usulüne göre birseyler söylenebilinir...

Soruyu tam anlayamadim ...

[seyyah_salih]

bir davanız varsa ve bu dava Allah adını insanlara ulaştırmaksa...
o zaman sövene dilsiz, dövene elsiz muahbbet fedaisiz olmak zorundasınız...

İşte benim bütün hayatım böyle zahmet ve meşakkatle, felâket ve musîbetle geçti. Cemiyetin îmânı, saadet ve selâmeti yolunda nefsimi, dünyamı fedâ ettim; helâl olsun. Onlara bedduâ bile etmiyorum. Çünkü, bu sâyede Risâle-i Nur, hiç olmazsa birkaç yüz bin, yâhut birkaç milyon kişinin-adedini de bilmiyorum ya, öyle diyorlar. Afyon Savcısı beş yüz bin demişti. Belki daha ziyâde-îmânını kurtarmaya vesîle oldu. Ölmekle, yalnız kendimi kurtaracaktım, fakat hayatta kalıp da zahmet ve meşakkatlere tahammül ile bu kadar îmânın kurtulmasına hizmet ettim. Allah'a bin kere hamd olsun.

[seyyah_salih]

Fakat bu otuz senedir müsbet hareket etmek, menfî hareket etmemek ve vazife-i İlâhiyeye karışmamak hakikati için, bana karşı yapılan muamelelere sabırla, rıza ile mukabele ettim. Cercis Aleyhisselâm gibi ve Bedir, Uhud muharebelerinde çok cefa çekenler gibi, sabır ve rıza ile karşıladım

[Ararad]

Men sabere zafere...