+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 3 ve 3

Konu: Manevi Değerler Miniklere Nasıl Öğretilir?

  1. #1
    Ehil Üye Meyvenin Zeyli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Mesajlar
    3.341

    Standart

    Manevi değerler miniklere nas?l öğretilir?


    Günümüzde manevi değerler gitgide daha fazla k?ymetini yitiriyor. Yard?mseverlik, başkalar?n? önemsemek, nezaket veya sorumluluk ifadeleri anlams?z kelimeler haline geldi. Peki bu durumda çocuklar?m?za 'teşekkür ederim', 'birşey değil' demeyi ya da yalan söylememeyi nas?l öğreteceğiz? Kesin olan, doğru ve yanl?ş?n ne olduğunu bilmeyen çocuklar?n ileride zorluk çekecekleri.
    Küçük Serra'n?n kahvalt? tabağ? bin parçaya bölünmüş halde mutfak zemininde duruyor. Anne - babas? o­na bunun nas?l olduğunu sorduğunda, o­nlara ilginç bir hikaye anlat?yor: "Yabanc? bir çocuk mutfağa geldi ve tabağ?m? yere att?!" Ebeveynler endişeli, acaba minik k?zlar? bir yalanc? olma yolunda m??
    Çocuklar?n bazen anne - babalar?n?n istedikleri gibi davranmamalar?, o­nlar?n potansiyel birer suçlu olduklar?n? göstermez. Çünkü her çocuk bir değer sisteminin içinde büyümeli ve yetişkinlerin olaylara yaklaş?m biçimlerinden kendi tecrübelerini edinmeli. Genelde yalan söyleyerek karş?lar?ndaki insan?n düşünce dünyas?na girmeye çal?ş?rlar ve ne yaz?k ki küçük çocuklar tüm insanlar?n kendileri gibi düşündüklerini san?rlar. Yaklaş?k 4 yaş?ndan sonra diğer insanlardan farkl? düşünceler geliştirirler. Uzmanlara göre; bilinç bu yaşta oluşmaya başl?yor. Bundan dolay? çocuklar?n ilk yalanlar?n?n bu 'roller oyunu'nun dönemine denk gelmesi bir tesadüf değil. Bu dönemde sadece başkalar?n?n düşüncelerini benimsemekle kalmay?p ayn? zamanda o­nlar?n kişiliğine de bürünmeye çal?ş?yorlar. Baba - anne - çocuk dünyas?nda günlük olarak yaşananlar? daha sonra oyuncak ay?lar, bebekler veya komşunun köpeği ile tekrar canland?r?yor ve bu yaşta uçsuz bucaks?z bir hayal dünyas?na sahip oluyorlar.
    Çocuklar?n ilk y?llar?nda sürekli o­nlar? eleştiren, zorla o­nlar? değiştirmeye çal?şan ve o­nlara manevi değerler öğreten ebeveynlere ihtiyaçlar? yok. Çünkü istenilen sosyal düşünce ve davran?ş biçimini özümseyebilmek için kendilerini güvende hissetmeleri gerekir. Olduklar? gibi sevildiklerini ve anlaş?ld?klar?n? bilmeliler. Sürekli doğru olmayan davran?şlarda bulunduğunu hisseden çocuk zamanla içine kapan?r ve bir süre sonra art?k erişilemez hale gelir. Bu, çocuğunuzun her şeyi yapmas?na izin vereceğiniz ve üstüne bir de doğru olmayan davran?şlar? için o­nu ödüllendireceğiniz anlam?na gelmiyor.

    Hemen tepki göstermeyin
    Ebevenyler çocuklar?na, yanl?ş bir şey yapt?klar?nda mutlaka uygun bir dille söylemeliler. Ancak yolunda gitmeyen şeyler için büyük hayalk?r?kl?klar? yaşamak için henüz erken. Anne - babalar?n, çocuklar?n?n davran?şlar?n?n bir suç değil de, bir gelişme safhas? olduğunu bilmeleri o­nlar? rahatlat?r. Her çocuk doğru davranmak ister. Hiçbir şey o­nun için anne - babas? taraf?ndan kabul görmek kadar önemli değildir. Tüm davran?şlar?n? o­nlar? mutlu etmeye ve takdir almaya odaklar. Tabii buna karş?l?k o­nlar?n hoşuna gitmeyecek her türlü eylemi de sak?n?r. Elbette bunlar?n terbiyeli olmakla hiç ilgisi yok. Çünkü bu yaştaki çocuklar?n davran?şlar?nda henüz bir anlam mevcut değildir. Gelişim döneminin o­nlara getirdikleri çerçevesinde hareket ederler. Dünyaya karş? s?n?rs?z bir merak içinde, elleri ile o­nu tan?mak, ağ?zlar? ile o­nu kavramak isterler. ?stenmeyen bir davran?ş?n sonucunda gelen bir şaplağa veya başka bir cezaya karş? çocukta, davran?şlar? ile annesinin elini bağdaşt?ran bir korku gelişir. Sonuç olarak, çocuk istenildiği gibi davran?r! Ama o­nu anlay?şla karş?lad?ğ?n?z? ve davran?ş?n? anlad?ğ?n?z? bu şekilde öğretemezsiniz.

    Sizi örnek al?rlar
    ?lk etapta anne - baban?n oluşturduğu örnek, çocuklar?n duygu ve düşüncelerini geliştiriyor. Otobüste giderken engelli bir kad?n?n bindiğini görüp sizden yer istemediği halde yerinizden kalk?yorsan?z, kişiliğinizi ortaya koymuş olursunuz. Bu davran?ş çocuğunuzun ileride yaşam biçimini belirlemesinde yard?mc? olur. Elbette o­nun örnek alacağ? tek insan siz değilsiniz, ama ilk y?llar?nda en önemli kişi siz olacaks?n?z. Düşünceleriniz ve davran?şlar?n?z çocuğunuz taraf?ndan özümsenir ve o­nda gelişir. Burada önemli olan ne kadar mükemmel olduğunuz değil, çocuğunuzun sizi gördüğü dünyada ne kadar dürüst ve tutarl? olduğunuzdur. ?şte bu da o­nun görüp daha sonra benimseyeceği temel davran?ş biçimidir.
    En iyi kriter sizsiziniz
    ?lk y?llarda, düşündükleriniz ve hissettikleriniz çocuklar?n?z için yol gösterici olacakt?r. Çocuklar?n çok hassas antenlere sahip olduklar?n? unutmay?n: Söylediklerinizle, demek istedikleriniz uyuşmad?ğ?nda bunu kolayca anlayabilirler.
    Çocuğunuzu toz pembe bir gözlükle görmeye çal?ş?n. o­nun güzel yanlar?na odaklan?n, yolunda gitmeyen davran?şlar?n? görmemeye çal?ş?n. S?k s?k o­na, o­nu olduğu gibi sevdiğinizi ve kabul ettiğinizi gösterin. Manevi değerlerin temelini oluşturmak için, o­na ilk yaşam y?llar?nda anlay?ş ve güven gösterin ve o­nu s?n?rs?z sevin.
    Ona yetişkinlerin değerler sistemine al?şabilmesi için zaman tan?y?n. Çocuğunuzu sevdiğiniz ve dikkate ald?ğ?n?z takdirde sizin davran?ş?n?z? örnek alacakt?r. o­nu döverek veya başka türlü cezalar uygulayarak ancak tam tersini elde edebilirsiniz.
    Önemli olan, manevi değerleri günlük yaşam?n?zda uygulaman?z. Bir çocuk, ailesinde kimsenin diğerinin sözünü bölmediğini ve yanl?ş davran?şlar?n alay konusu olmayacağ?n? görürse bu yaklaş?m? benimser.
    Büyüdükçe çocuklar arkadaşlar?ndan ve televizyondan da etkilenmeye başlar. Öğrendiği baz? davran?ş şekilleri sizin vermek istediklerinizle örtüşmeyecektir. Bundan dolay? bu tarz faktörlerin etkilerini azaltmaya çal?ş?n.

    www.ailemveben.com.tr
    Konu elff tarafından (29.05.07 Saat 13:41 ) değiştirilmiştir.

    Ve sen yine denendiğinde.. Ve yine kalbin daraldığında.. Ve yine bütün kapılar kapandığında.. Ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde.. Uzun uzun düşün.. Ve hatırla yaratanını!.. "ALLAH kuluna kafi değil mi?" [Zümer Suresi - 36]


  2. #2
    Ehil Üye elff - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Kocaeli
    Mesajlar
    4.016

    Standart

    .....
    Alıntı Barla Nickli Üyeden Alıntı
    Risale-i Nur'un küçük ve masum şakirtlerinin elli altmış talebesinin ve kırk elli ümmî mübarek ihtiyarların ve kıymettar üstadlarının yazdıkları tevafuklu ve şirin nüshaları bize göndermişler. O parçaları yedi cilt içinde cem ettik.
    Bu mübarek ümmî ihtiyarların kırk sene sonra Risale-i Nur hatırı için her işe tercihan yazıya başlamaları ve masum çocukların, Risale-i Nur'dan ders aldıkları ve yazdıkları risalelerin bir kısmıdır. Onların bu zamanda bu ciddi çalışmaları gösteriyor ki, Risale-i Nur'da öyle manevi zevk ve cazibader bir nur var ki, mekteplerde çocukları okumaya şevkle sevk etmek için icat ettikleri her nevi eğlence ve teşviklere galebe edecek bir lezzet, bir sürur, bir şevk Risale-i Nur veriyor ki, çocuklar ve ümmî ihtiyarlar böyle hareket ediyorlar.
    Hem bu hal gösteriyor ki, Risale-i Nur kökleşiyor. İnşaallah, onu hiçbir şey koparamayacak, ensal-i âtiyede de devam edip gidecek.
    Aynen bu masum küçük şakirtler gibi, Risale-i Nur'un cazibedar dairesine giren bu ümmî ihtiyarların, kısmen çobanların ve yörük ve efelerin bu zamanda, bu acip şerait içinde herşeye tercihan Risale-i Nur'a bu surette çalışmaları gösteriyor ki, bu zamanda Risale-i Nur'a ekmekten ziyade ihtiyaç var ki, çiftçiler, çobanlar, yörük efeler,
    hâcât-ı zaruriyeden ziyade bir hâcât-ı zaruriyeyi, Risale-i Nur'un hakaikini görüyorlar.
    Takvâ dairesinde bulunan talebe deli de olsa, acaba Risale-i Nur'un ve kıymetli Elmasın nurundan ayrılabilir mi? Öyle tahmin ederim ki, Risale-i Nur'un, bu âciz talebeniz kadar kerametini, faziletini, lezzetini yiyen, tatlı meyvesinden koparan nâdirdir. Hem bu kadar âcizliğimle beraber, Risale-i Nur'a hizmet edemediğim halde göstermiş olduğunuz teveccühe medyûn-u şükranım. Binaenaleyh, Risale-i Nur'dan bendeniz değil, hiçbir talebeniz o mübarek Elmastan ve lezzetten ayrılamaz.
    Affınıza mağruren, Risale-i Nur'un bu defaki taharriyâtında iki kerameti meydana aynen çıkmıştır. Hapishane içerisinde polis, jandarma ve gardiyanlar müthiş arama yaparken, o esnâda hiç kimse görmeden, yedi sekiz yaşında, hemşiremin mahdumu, mektep çantasının içerisine Risale-i Nur'un nüshalarını koyarak alıp gitmiştir. Arama, bendenizin odasındaydı. Çocuk odaya geldi; odada telâş görünce, odanın bir tarafında ayrıca duran Risale-i Nur'ları çantasına koydu ve içerideki memurların hiçbirisi farkına varmadı, çocuğa da bir şey demediler.
    Fedakâr çocuk doğruca validesine gidiyor, "Dayımın daima bize okuduğu Risale-i Nur'ları getirdim. Bunları alacaklarmış. Ben onların haberi olmadan, onlar başka mektup, kitap karıştırırlarken aldım, çantama koydum. Bunları iyice bir yere koyunuz, muhafaza ediniz. Ben bunların okunmasını çok seviyorum. Dayım bize bunları okuyordu. O okurken ben başka bir hâlet kesb ediyordum" diye validesine söylüyor ve mektebine avdet ediyor. Bu sayede Elmas, Cevher, Nurlar ele geçmemiş oluyor.
    Bu keramet değil de nedir? Kur'ânî bir mucize değil de nedir? Acaba bu fazilet, acaba bu lezzet, acaba bu Elmas, Cevher hangi telifatta vardır ki, bu Elmas, Cevher, Nurlar şimdiye kadar hangi zâtın ağzından dökülmüştür? Ben de, hapis değil, bu Elmas, Cevher, Nurlar için, her an, her dakika, her fedakârlığı memnuniyetle kabul ederim. Benden sonra bu Elmas, Cevher, Nurlar yoluna evlâdım Emin de bütün hayatını sarf etmeye hazırdır.
    İşte bu Elmas, Cevher, Nurun ikinci kerametini ispat ile, üç yaşından sekiz yaşına kadar akrabalarım ve evlâdım, bu Elmas, Cevher, Nurlar için fedakârâne ve bu yolda hayatlarını hiç düşünmeden feda edeceklerini ispat ederim. Çünkü bu Elmas, Cevher, Nuru okurken hepsi başıma toplandı. Onları sevdim ve birer çay verdim, bu Elmas, Cevher, Nuru okumaya devam ettim. Hepsi birden "Bu nedir, bu yazı nasıl yazıdır?" sordular. Ben de dedim: "Bu Elmas, Cevher, Nurdur" diye bunlara okumaya başladım.
    Onuncu Sözü okurken saatler geçmiş. Çocuklar, merakından, anlayamadıkları zaman hemen bendenize soruyorlardı. Ben de bu Elmas, Cevher, Nuru onların anlayabileceği şekilde izah ederken, çocukların renkleri, renk renk oluyordu ve güzelleşiyordu. Bendeniz de çocukların yüzüne baktıkça, hepsinde ayrı ayrı nurlu Said görüyordum.
    Suallerinde "Nur hangisi, Cevher hangisi ve Elmas hangisi?" diye sorduklarında, "Evet, Nur bunu okumaktır. Bak, sizde bir güzellik meydana geldi." Onlar da birbirinin yüzüne baktılar ve tasdik ettiler.
    "Ya Elmas nedir?"
    "Bu Sözleri yazmaktır. O zaman, yani yazdığınız zaman sizin yazılarınız elmas gibi kıymetli olur." Tasdik ettiler.
    "Ya Cevher nedir?"
    "İşte o da bu kitaptan aldığınız imandır." Hepsi birden şehadet getirdiler.
    Bu sohbette üç dört saat geçmiş; bendeniz farkına varmadım. "İşte Elmas, Cevher, Nur budur" dedim. Tasdik ettiler. Hepsi birden bana bakıyorlardı ve "Bunu kim yazdı?" diyorlardı.
    Âciz talebeniz
    Şefik



    .....
    İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.

    ***


    ....Sevgili Üstâdım, evvelce arz ettiğim vech ile, ben artık birşey için yaşadığımı zannediyorum.


    O da, üstâdım olan dellâl-ı Kur'ân'ın vazife-i memuriye-i mânevîsini îfâ etmekle kendilerine pek cüz'î bir yardım ve Kur'ân hesâbına cüz'î bir hizmetkârlıktan ibârettir....



    ***


  3. #3
    Dost muhakemat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2007
    Mesajlar
    46

    Standart

    Bece Miniklere Biseyler Ogretebilmek Icin Kendimizin Nasil Olduguna Bakmaktir.yani Once Kendimiz Uygulamaliyiz Sonra Onlardan Beklemeliyiz.cunku Bizden Ne Gorurlerse,ne Duyarlarsa Onu Uygularlar Kucukler.dikkat Edin Soylediginiz Kelimelere Kadar Taklit Ederler.onlara Biseyler Sirayet Ettirebilmek Icin Once Bizim Yapmamiz Gerekir:buyuk Zatlardan Birinin Kissasi Vardir:bir Cocugun Bal Yememesi Gerekiyormus,ne Yaptilarsa Vaz Gecirememisler.sonunda Bu Buyuk Zata Getirmisler,bu Zat Demiski 40 Gun Sonra Gelin.40 Gun Sonra Gelmisler Cocuga Yavrum Bal Yeme Demis,cocukta Peki Efendim Demis.cocugun Ailesi Cok Merak Etmisler Neden 40 Gun Once Soylemedin Diye Sormuslar.buyuk Zatin Cevabi Cok Manidar:bende Bali Coook Seviyordum,40 Gun Once Bede Bal Yemeyi Biraktim.40 Gun Once Soyleseydim Cocuga Sirayet Etmezdi Onun Icin.ayrica Cocuklara Nerelerde Hat Koymayi Bilmemiz Gerekirceneb-i Hak Bile Bize Kuranla Hat Koyduysa Bizde Onlara Hat Koymaliyiz.simdilik Cook Yeterli Olmasada Enazindan Baslangic Olur Haaa Ne Dersiniz...
    UBUDIYETIN DAISI EMR-I ILAHI VE NETICESI RIZA-YI HAKTIR

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 02.02.12, 04:05
  2. Çocuklara Anatomi Nasıl Öğretilir?
    By Alâ Nur in forum Mizah
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.06.08, 09:08
  3. Manevi Makamlardan Vazgeçmek Nasıl Olur?
    By seray in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 30
    Son Mesaj: 15.01.08, 08:41
  4. Şifremi Nasıl Değiştirebilirim, Mesajlarıma Yazılan Cevapları Nasıl Görebilirim?
    By Gül-ihamra in forum İstek, Öneri ve Forum Yardımı
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 05.11.07, 22:17
  5. Manevi Cihad Nedir, Nasıl Yapılmalıdır?
    By Selim Akif in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 116
    Son Mesaj: 20.08.07, 15:25

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0