Hani hep kendi ayaklarının üzerinde dur derdin ya babacım.Hatta bunun için tahsilimi tamamlama mı istemiştin örtü sorununa rağmen.Seninle çok iyi geçinirdik ama mevzu okumaya gelince aramızda hep soğuk rüzgarlar eserdi.Yıllar geçti ne sen bu isteğinden vazgeçtin nede ben kararımdan...Ama bir an geldiki zayıflayan imanım senin ısrarlarına dayanamadı ve ben kararımdan taviz verdim.RAbbim merhametliydi attığımın adımın yanlış olduğunu biliyor ve her gece dua ediyordum.Beni sahili selamete çıkarması için...Çok şükür öylede oldu ve hem senin istediğin oldu hemde ben kararımdan taviz vermemiş oldum.
Tam herşey yoluna girdi derken bu seferde sen çalışmamı istedin.Çalışmama ihtiyaç yoktu bunu sende biliyordun ama sana göre ben kendi ayaklarımın üzerinde durmalıydım.hayatın karşımıza ne çıkaracağı belli değildi...(tevekkülsüzlük bu olsa gerek...)Evde yine soğuk rüzgarlar esiyordu ve sebebi yine bendim.Artık hayat-ı içtimaiyeye girmek istemiyordum fıtratım buna tahammül edemiyordu...Ama bunu sana bir türlü anlatamıyordum.Ve yine senin dediğini yaptım bak artık ayaklarımın üzerinde duruyorum ama kalbim hayatı içtimaiyenin günahlarına tahammül edemiyor ve fıtratım bana isyan ediyor.kalbimin ayaklarımın altında ezildiğini hissediyorum babacım ama sen bunu bilmiyorsun ve anlamıyorsunda...Oysa bak üstadımız ne diyor;
"Kadınlar yuvalarından çıkıp 'beşer'i yoldan çıkarmış; yuvalarına dönmeli. Mimsiz medeniyet [deniyet] taife-i nisa'yı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metaı yapmış. Şer'-i İslâm onları rahmeten davet eder eski yuvalarına. Hürmetleri orada, rahatları evde, hayatı ailede. Temizlik ziynetleri, haşmetleri hüsn-i hulk, lütf-i cemali ismet, hüsn-i kemâli şefkat, eğlencesi evlâdı. Bunca esbab-ı ifsad... demir sebat kararı lâzımdır, tâ dayansın. Bir meclis-i ihvana güzel kadın girdikçe riya ile rekabet, hased ile hodgâmlık depretir damarları; yatmış olan hevesât birdenbire uyanır. Taife-i nisa'da serbestî inkişafı, sebep olmuş beşerde ahlâk-ı seyyienin birdenbire inkişafı. Şu medenî beşerin hırçınlaşmış ruhunda, şu suretler denilen küçük cenazelerin, mütebessim meyyitlerin rolleri pek azîmdir, hem müthiştir tesiri. Memnû heykel ve suretler ya zulm-i mütehaccir, ya mütecessid riya, ya müncemid hevestir, ya tılsımdır celbeder o habis ruhları."
Dualarınızı bekliyorum kardeşler.Artık ne yapacağımı bilmiyorum.Risale-i Nurlara ve fıtratıma aykırı hareket etmek istemiyorum...