+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 5 ve 5

Konu: Kadın Nasıl Olmalı?

  1. #1
    Ehil Üye Müellif-e - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Zindan-ı dünya'da bir garib yolcu
    Mesajlar
    4.073

    Exclamation Kadın Nasıl Olmalı?

    Yazar: Prof. Dr. Mustafa NUTKU

    Kadın nasıl olmalı?

    Kadın hakkında ne kadar çok şey yazılmıştır, bilinmez. Kadının nasıl olması icap ettiği de bu yazılanların bir kısmını teşkil eder. “-Kadın nasıl olmalı?” sorusu bana sorulsa, bir tek kelime ile cevap vermeyi kâfi görürüm : “-Meczûbe..”

    Bu da ne demek oluyor, diye merak ve tecessüsle birbirine sormaktan, lügat arayıp karıştırmaktan kurtarmak için manâsını da burada vereyim: “Cenâb-ı Hakkın emirlerine, kendinden geçercesine, titizlikle itaat eden.

    ” Kadının hiç bir vasfı bu vasfından öncelikli olamaz; diğer vasıfları ancak bu vasfından sonra gelebilir ve dikkate alınması uygun olabilir. Bu şahsî bir tercih değil, Yaratan’ın koyduğu bir ölçüdür.


    “-Kadın nasıl olmalı?” sorusu, “Sâliha Kadın”ı da hatıra getirir. Mü’min dünyada takvâdan sonra, sâliha kadın kadar hiç bir hayır ve mutluluktan faydalanmış değildir.

    Bir hadis-i şerifte : “Sâliha kadından daha kıymetli bir dünya nimeti yoktur.” buyurulmaktadır. Sevgi, itaat ve sadakat, sâliha kadının vasıflarıdır. Bunları ibadet bilecek, kocasını bu hususlarda memnun etmeyi kendisi için en büyük cihad olarak benimseyecek eş, sâliha bir kadındır.

    Diğer bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (SAV) sâliha kadının şu vasıflarını belirtmiştir : “Yüzüne baktığı zaman kocasını sevindirir, emrettiği zaman itaat eder, yanında olmadığı zaman da kocasının haklarını korur.

    ”Mümine hanımların kendilerine örnek alabilecekleri Hz.Aişe validemiz, Hz.Peygamberin arzu ve isteklerini fevkalade bir hassasiyetle dikkate aldığı için,
    Hz.Peygamberin : “-Sen gurab-ul-âsamsın.” iltifatına mazhar olmuştur (Senin gibisine çok nadir rastlanabilir, manâsında).

    Bazı sözlükler; sâliha kadın için “uygun ve uyumlu eş” demekle, manâsını çok geniş tutmuşlardır. Bu durumda, her aile reisinin kendi düşünce ve yaşayışına uygun, yani “eşi ile uyumlu” olan kadın, bu sözlüklere göre “saliha” kabul edilmiş olmaktadır.

    Ancak, “aile reisinin kendi düşünce ve yaşayışı” nın Yaratan’ın onun için çizdiği programa uygunluk göstermediği hallerde de “eşi ile uyumlu” olan bir kadına, “Sâliha Kadın” sıfatını yakıştırmak isabetli olabilir mi?

    Bu lügat manâsına itibar edilmeyip, saliha kadınlığın ancak Yaratan’ın insan için çizdiği program dahilinde söz konusu olabileceğini kabul etmek doğru olur.


    Dünya hayatının saadeti, âhiret hayatının huzuru, dindar aile ve sâliha kadın ile yakından alâkalıdır.

    Ahmet bin HANBEL’in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Resulullah (SAV) efendimizin sâliha hanım, uygun mesken ve iyi bir bineği, insanoğlunun dünyadaki saadet vesileleri arasında saydığı ifade edilmektedir.

    Hz.Ali (RA)’ nin “Rabbenâ âtinâ fiddünyâ haseneten ve fil-âhireti haseneten ve kinâ azâben-nâr...” duasını çeşitli kadın tiplerine göre yorumlayarak;

    “Dünyada bir iyilik : Saliha eş,

    âhirette bir iyilik : Hurûl-iyn,

    bizi cehennemden koru : Eşine hükmetmeğe çalışan kadın ( el-Meret-üs selita) dan koru.

    manâsını verdiği rivayet edilmektedir (Tiybî).


    Hem Saliha eş, hem de eşine hükmetmeye çalışan eş, her ikiside bu dünya hayatı içinde kurulan aile topluluklarında olur. Aile, karı, koca ve çocuklardan meydana gelen fıtrî bağlar üzerine kurulan küçük fakat sosyal bir topluluk olarak tarif edilebilmektedir.

    Aile tipleri olarak ; 1-Ananın hâkim olduğu aile (Matriyarkal aile, Roma ailesi),
    2- Babanın hâkim olduğu aile (Patriyarkal aile, Ataerkil aile),
    3-Yalnız ana-baba ve çocuklardan ibaret aile (Modern aile,çekirdek aile, dar aile),
    4- Büyük anne,büyük baba ve yakın akrabalar dahil olan aile (Geniş aile) den bahsedilmektedir.

    Bizim dinimize, köklü geleneğimize uygun olanı, ananın değil, babanın hâkim olduğu ailedir. Yüzyıllar boyunca geniş aile yapısını da muhafaza etmemize rağmen, sanayileşme ve kentleşme ile geniş aileden dar aile tipine geçiş olmaktadır.


    Zamanımızda kitle iletişim vasıtaları fevkalade gelişmiş ve maalesef bunlar hayırdan ziyade şerrin propagandası için kullanılır hale gelmiştir. Güya kadın haklarını savunan, aslında kadını yaradılış programından, yüksek ahlâk ve seciyelerinden uzaklaştıran azgın feministlerin propaganda ve iğfallerine kapılmamak, kendilerini asıl değerli kılacak vasıfları kazanmağa ve yaşamağa çalışmak, bu zaman diliminde yaşayan kadınlarımızın ve kızlarımızın gayesi ve hedefi olmalıdır.

    Bu zamanda müslüman ailelerine bile bulaşmış manevî hastalıklara karşı koruyucu ve tedavi edici aşıları bilmeden ve kullanmadan, sadece yuva kurup aile olmayı düşünmek, basiretsizliktir, tedbirsizliktir; dünya ve âhiret saadetini tehlikeye atmaktır.

    “-Kadın nasıl olmalı?” sorusunu, erkeklerden önce onların karşı cinsleri olan kadınlar düşünmeli ve gereğini yapmalıdır.

    09.03.2006

    SaidNursi.de sitesinden alıntı yapılmıştır.

  2. #2
    Müdakkik Üye KERRÂ_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Bulunduğu yer
    gonya
    Yaş
    35
    Mesajlar
    626

    Standart

    sağolasın.

    Geceyi imar eden MİMAR'ın kudret eline bırakmak hüzünleri...ne güzelmiş meğer...



    Ey gönül!canına üflenen nefhayla yanda kavrul!amma lale gibi ol ki,halinden sadece"YAR" haberdar olsun...


  3. #3
    Ehil Üye Piri Reis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    1.662

    Standart

    Alıntı mihrişah Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Yazar: Prof. Dr. Mustafa NUTKU

    Kadın nasıl olmalı?

    Kadın hakkında ne kadar çok şey yazılmıştır, bilinmez. Kadının nasıl olması icap ettiği de bu yazılanların bir kısmını teşkil eder. “-Kadın nasıl olmalı?” sorusu bana sorulsa, bir tek kelime ile cevap vermeyi kâfi görürüm : “-Meczûbe..”

    Bu da ne demek oluyor, diye merak ve tecessüsle birbirine sormaktan, lügat arayıp karıştırmaktan kurtarmak için manâsını da burada vereyim: “Cenâb-ı Hakkın emirlerine, kendinden geçercesine, titizlikle itaat eden.

    ” Kadının hiç bir vasfı bu vasfından öncelikli olamaz; diğer vasıfları ancak bu vasfından sonra gelebilir ve dikkate alınması uygun olabilir. Bu şahsî bir tercih değil, Yaratan’ın koyduğu bir ölçüdür.

    “-Kadın nasıl olmalı?” sorusu, “Sâliha Kadın”ı da hatıra getirir. Mü’min dünyada takvâdan sonra, sâliha kadın kadar hiç bir hayır ve mutluluktan faydalanmış değildir.

    Bir hadis-i şerifte : “Sâliha kadından daha kıymetli bir dünya nimeti yoktur.” buyurulmaktadır. Sevgi, itaat ve sadakat, sâliha kadının vasıflarıdır. Bunları ibadet bilecek, kocasını bu hususlarda memnun etmeyi kendisi için en büyük cihad olarak benimseyecek eş, sâliha bir kadındır.

    Diğer bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (SAV) sâliha kadının şu vasıflarını belirtmiştir : “Yüzüne baktığı zaman kocasını sevindirir, emrettiği zaman itaat eder, yanında olmadığı zaman da kocasının haklarını korur.

    ”Mümine hanımların kendilerine örnek alabilecekleri Hz.Aişe validemiz, Hz.Peygamberin arzu ve isteklerini fevkalade bir hassasiyetle dikkate aldığı için,
    Hz.Peygamberin : “-Sen gurab-ul-âsamsın.” iltifatına mazhar olmuştur (Senin gibisine çok nadir rastlanabilir, manâsında).

    Bazı sözlükler; sâliha kadın için “uygun ve uyumlu eş” demekle, manâsını çok geniş tutmuşlardır. Bu durumda, her aile reisinin kendi düşünce ve yaşayışına uygun, yani “eşi ile uyumlu” olan kadın, bu sözlüklere göre “saliha” kabul edilmiş olmaktadır.

    Ancak, “aile reisinin kendi düşünce ve yaşayışı” nın Yaratan’ın onun için çizdiği programa uygunluk göstermediği hallerde de “eşi ile uyumlu” olan bir kadına, “Sâliha Kadın” sıfatını yakıştırmak isabetli olabilir mi?

    Bu lügat manâsına itibar edilmeyip, saliha kadınlığın ancak Yaratan’ın insan için çizdiği program dahilinde söz konusu olabileceğini kabul etmek doğru olur.

    Dünya hayatının saadeti, âhiret hayatının huzuru, dindar aile ve sâliha kadın ile yakından alâkalıdır.

    Ahmet bin HANBEL’in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Resulullah (SAV) efendimizin sâliha hanım, uygun mesken ve iyi bir bineği, insanoğlunun dünyadaki saadet vesileleri arasında saydığı ifade edilmektedir.

    Hz.Ali (RA)’ nin “Rabbenâ âtinâ fiddünyâ haseneten ve fil-âhireti haseneten ve kinâ azâben-nâr...” duasını çeşitli kadın tiplerine göre yorumlayarak;

    “Dünyada bir iyilik : Saliha eş,

    âhirette bir iyilik : Hurûl-iyn,

    bizi cehennemden koru : Eşine hükmetmeğe çalışan kadın ( el-Meret-üs selita) dan koru.

    manâsını verdiği rivayet edilmektedir (Tiybî).


    Hem Saliha eş, hem de eşine hükmetmeye çalışan eş, her ikiside bu dünya hayatı içinde kurulan aile topluluklarında olur. Aile, karı, koca ve çocuklardan meydana gelen fıtrî bağlar üzerine kurulan küçük fakat sosyal bir topluluk olarak tarif edilebilmektedir.

    Aile tipleri olarak ; 1-Ananın hâkim olduğu aile (Matriyarkal aile, Roma ailesi),
    2- Babanın hâkim olduğu aile (Patriyarkal aile, Ataerkil aile),
    3-Yalnız ana-baba ve çocuklardan ibaret aile (Modern aile,çekirdek aile, dar aile),
    4- Büyük anne,büyük baba ve yakın akrabalar dahil olan aile (Geniş aile) den bahsedilmektedir.

    Bizim dinimize, köklü geleneğimize uygun olanı, ananın değil, babanın hâkim olduğu ailedir. Yüzyıllar boyunca geniş aile yapısını da muhafaza etmemize rağmen, sanayileşme ve kentleşme ile geniş aileden dar aile tipine geçiş olmaktadır.

    Zamanımızda kitle iletişim vasıtaları fevkalade gelişmiş ve maalesef bunlar hayırdan ziyade şerrin propagandası için kullanılır hale gelmiştir. Güya kadın haklarını savunan, aslında kadını yaradılış programından, yüksek ahlâk ve seciyelerinden uzaklaştıran azgın feministlerin propaganda ve iğfallerine kapılmamak, kendilerini asıl değerli kılacak vasıfları kazanmağa ve yaşamağa çalışmak, bu zaman diliminde yaşayan kadınlarımızın ve kızlarımızın gayesi ve hedefi olmalıdır.

    Bu zamanda müslüman ailelerine bile bulaşmış manevî hastalıklara karşı koruyucu ve tedavi edici aşıları bilmeden ve kullanmadan, sadece yuva kurup aile olmayı düşünmek, basiretsizliktir, tedbirsizliktir; dünya ve âhiret saadetini tehlikeye atmaktır.

    “-Kadın nasıl olmalı?” sorusunu, erkeklerden önce onların karşı cinsleri olan kadınlar düşünmeli ve gereğini yapmalıdır.

    09.03.2006
    SaidNursi.de sitesinden alıntı yapılmıştır.


    çok güzel olmuş...

  4. #4
    Müdakkik Üye ZÜMRÜT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Bulunduğu yer
    bılmem
    Yaş
    35
    Mesajlar
    651

    Standart

    eyvallah .....

  5. #5
    Müdakkik Üye vakti_nehar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    969

    Standart

    hak razı olsun ....

    " Eğer şu fânî dünyada bekâ istiyorsan, bekâ fenâdan çıkıyor, nefs-i emmâre cihetiyle fenâ bul ki, bâkî olasın...."

    Anlam demek, Allah demektir.

    Sonuç, sevgi Allah demektir.

    "İnşallah" derse Yakaran...

    "İnşa" eder YARADAN.

    SaFLaRı eZeNi aSLaN SaNMA aSıL NeFSiNi eZeBiLeN aSLaNDıR
    MEVLANA


+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Kadın Nasıl Olmalı?
    By Şahide in forum İslam'a Göre Kadın ve Aile
    Cevaplar: 112
    Son Mesaj: 11.11.20, 17:03
  2. Düğünlerimiz Nasıl Olmalı
    By *SAHRA* in forum İslam'a Göre Kadın ve Aile
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.06.14, 15:22
  3. Kadın Züleyha mı olmalı Meryem mi?
    By BiRDüNYaUMuT in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09.03.13, 12:11
  4. Sizce Sabır Nasıl Olmalı, Nasıl Sabretmeliyiz?
    By VbDeSTabe in forum Beyin Fırtınaları
    Cevaplar: 88
    Son Mesaj: 31.07.12, 18:23
  5. Hal Nasıl Olmalı?
    By zerre06 in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 18
    Son Mesaj: 14.12.07, 12:36

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0