Güzin day?!
Ahmet Turan ALKAN
“Ahmet ağabey, baş?n?z? ağr?tt?m as?l soruya geliyorum. Biz hayata demir almaya başlayan delikanl?lar olarak arkadaşlarla ‘geyik’ nev’inden konuşurken; evlilikle ilgili bir meselede tak?l?p kal?yoruz. Evleneceğimiz bayan?n böyle kitapt?r, ilimdir, irfand?r vs.. meselelere ilgisi olmazsa; bir arkadaş?m?n tespitiyle şöyle oturup Birinci Dünya Harbi’nin sebeplerini karş?l?kl? konuşamazsak acaba o evlilik yürür mü? Yani biz ‘Hadi han?m seninle bir Mostar gezisi yapal?m’ deyince han?m da ‘Bana ne Mostar’dan, bana bilezik al, mutfak robotu al, şunu al, bunu al’ derse halimiz nice olur? Yanl?ş anlamay?n öyle millete tepeden bakan ‘ayd?n, entel’ geçinen insanlardan olmaktansa z?r cahil dağda çoban olmay? yeğleriz de diğer türlü de bu işkence olmaz m??”
...
?şin bu noktaya geleceği belliydi; daha işin baş?nda, gençlere beni “Güzin Abla” gibi gösterecek derecede cesaret vermemem, gönderdikleri e-mektuplar? okumadan y?rt?p atmam (!) ve nadiren onlarla birebir sohbet imkân? hâs?l olduğunda ağ?rbaşl? pozlar tak?n?p, sorduklar?na hemen cevap vermek yerine uzun uzun düşünüyor gibi yapt?ktan sonra tek heceli cevaplarla iktifa etmem gerekirdi, yapamad?m ve yapmad?m. Şimdi konuya geçiyor ve benden beklenen “bilirkişilik” görevini, -ilk ve son olmas? dileğiyle- yerine getiriyorum.
Efendim, daha şimdiden ev kurma, çoluk-çocuğa kar?şma hayalleri kuran okuyucumu, iyimser hayallerinden ötürü tebrik ediyorum. Bu zor şartlarda meseleyi nas?l olup da evlilik k?vam?na getirecekleri hayli müşkil muamma ise de neticede kendilerinin bilecekleri iştir. Lâkin bu okuyucumuza verebileceğim en iyi ve en faydal? cevap, k?saca “evlenin ve ötesini kurcalamay?n”dan ibaret kalacakt?r.
Ne var ki bunlar gençtir, ille de hem dünyan?n en güzel, en vâriyetli, en becerikli ve hamarat, en müşfik ve en entelektüel han?m?yla izdivaç eylemek isterler. Nas?l söylemeli bilmem; bu vas?flar? şahs?nda cemetmiş bir erkek ferd-i vâhid yoktur ki böyle bir han?m bulunabilsin! ?lle de birtak?m eksikler olacakt?r; esasen evlilik, ideal şartlar?n ve unsurlar?n bir araya gelmesi demek değildir. Bana göre evlilik “kerâmetli” bir iştir ve “nikâhta kerâmet vard?r” diye boşuna buyurulmam?şt?r. Haricen dünyan?n en âhenksiz çifti gibi görünen iki kişi, dünyan?n en âhenkli ve mutlu evliliğini yapabilirler pekâlâ; tersi ise, yani uyumlu gibi görünen iki kişinin ömür boyunca birbirlerini törpüleyip durmalar? daha fazla ihtimâl dahilindedir. Evlenecek kişinin bu hususta yapmas? gereken şey, sair ön şartlar? kabaca tahkik ettikten sonra hulûs-i kalb ile “baht aç?kl?ğ?” konusunda dua ve niyazda bulunmas?d?r. Bu arada unutulmamas? gereken konu, dua ve niyaz esnas?nda, “zengin olsun, ak?ll? da olsun, zengin de olsun, entelektüel de olsun, birlikte oturup Birinci Dünya Harbi’nin sebeplerini ve Modernite’nin sonuçlar?n? tart?şabilelim” yollu ilâve taleplerde bulunmamaya zinhar itina etmektir.
Bugüne kadar yap?lan bütün araşt?rmalar (öyle bir araşt?rma var m?d?r bilmem ama ben şimdilik kafadan at?yorum), evlilik ortam?nda entelektüalitenin uzun ömürlü olmad?ğ?, hatta hiç yaşama şans? bulamad?ğ? merkezinde yoğunlaşmaktad?r. Bu durumda bir evliliği marazas?z yürütebilmenin en iyi yolu, eşlerden biri ezkazâ entelektüel semptomlar (”belirtiler” desem de olurdu ama böylesi daha haval? m? oluyor nedir?) göstermesi halinde dilini ve elini tutarak aile ortam?nda bu zaaf?n? ortaya koyacak davran?şlardan şiddet ve dikkatle kaç?nmas? olacakt?r. Doğru olan, kültürel meseleler gündeme geldiğinde “televizyon kültürü” noktas?nda bir araya gelmek, orada ittifak etmek ve geçimin yolunu bulmakt?r. Son günlerde yap?lan bir araşt?rma (yok öyle bir şey tabii!), mutlu bir evliliğin yegâne formülünün ayn? anda ayn? televizyon kanal?n? birlikte seyretmekten geçtiğini isbat etmiştir.
Sevgili okuyucu bilmelidir ki ortalama bir han?m?n? Mostar’a gitmeye can att?racak en s?cak sebep, bu isimde bir süpermarketin aç?lm?ş olmas? ve bu süpermarketin reyonlar?nda indirimli ve birbirinden cazip mutfak robotu, mikser, ütü modellerinin vs. bulunmas? olacakt?r. Bu arada ayn? ismi taş?yan bir kuyumcu veya giyim eşyas? dükkân?na gitme davetiniz de müstakbel eşinizde benzer türde olumlu etkiler husûle getirir. Beni yanl?ş anlamaya müheyyâ okuyucu han?mlar? teskin maksad?yla ilâve etmeliyim ki, “Mostar’da çok güzel çarş?lar, marketler, kuyumcular varm?ş, haydi üç-beş günlüğüne Mostar’a gidelim” şeklinde arz olunacak bir gezi daveti de, ev han?mlar?n?n kahir ekseriyeti taraf?ndan olumlu tarzda kabul görecektir.
Böylece okuyucumun sualini cevaplam?ş ve “geçim ehli” olmas? için bütün öğütleri art arda s?ralam?ş bulunuyorum; nasihatlerimi tutarsa evliliği boyunca baş?n?n derde girmeyeceği muhakkak gibidir. Zira mutlu evlilik, sadece iki insan?n ayn? kanal? seyretmesi değil, ev erkeğinin, evin han?m?n?n tensib ettiği televizyon kanal?n? seyretmeye r?za göstermesidir.
Sak?n ikinci televizyonu almaya kalk?şma ey okuyucu! Faydas? yoktur; boşuna masraftan başka bir işe de yaramaz.
Tarih: 22 Ocak 2006 Zaman-turkuaz...Ahmet Turan Alkan