C?NSEL TERÖR
Bir anlamda âhirzaman?n dehşetini yaşad?ğ?m?z günümüz dünyas?nda, hayat?m?za bakt?ğ?m?zda genel bir cinsellik imtihan?n?n kuşatmas? alt?nda olduğumuz hepimizin malûmudur. Pek çok bas?n yay?n organ?nda nefsin hoşuna giden, ama ahlâken insânî değerleri sukut ettiren birçok görüntü ve haber gözümüzün içine sokulurcas?na gösterilmektedir. Kur’ân’?n “Onlar, Allah’? b?rak?p ancak dişilere tap?yorlar. Hâlbuki (asl?nda) azg?n bir şeytana tapmaktad?rlar”1 âyetinde belirtildiği gibi günümüzde de birçok insan cinsel duygular?n?n esiri olarak Allah’a kul olmaktan uzaklaşmaktad?r maalesef. Yunan mitolojisindeki tanr?lar?n da hep dişil karakterler, yani tanr?çalar olmalar? da bu âyetin mânâs?n? doğrulayan ilginç bir durumdur. Eskinin Yunan mitolojisinin günümüz versiyonu olan, bir k?s?m bozuk taife de benzer bir tahribât?n öncülüğünü yapmaktad?r günümüzde.
Hani kendi yapt?klar?n?n yanl?ş olduğunu bildikleri halde Hz. Lut’un uyar?lar? karş?s?nda, kavminin Hz. Lut’a, “Lut ailesini şehrinizden sürüp ç?kar?n. Onlar temiz kalmak isteyen insanlarm?ş”2 demesi gibi, günümüzde de birilerinin hâlen temiz kalm?ş olmas?ndan rahats?z olan, onlar?n temizliklerini örnek al?p temiz olmak yerine kendi kirliliklerini başkalar?na da bulaşt?rmaya çal?şan bir taife ‘Herkes bizim gibi kirli olsun’ anlay?ş?ndad?r.
Kad?n ç?plakl?ğ?n?n pazarlanmas? Türkiye’de ilk kez 1948 y?l?nda Hürriyet gazetesiyle bas?na girmiş. O günden bugüne genel mânâda görsel ve yaz?l? bas?nda bunun dozaj?n?n sürekli artt?r?larak kullan?ld?ğ? bilinen bir vak?ad?r. Ancak son zamanlarda benim dikkatimi başka bir şey çekti. Bir müddettir tahmin edebileceğiniz belli gazetelerin manşetlerinde ve TV kanallar?n?n ana haber bültenlerinde hep cinsel sap?kl?klarla ilgili haberler ç?kmaya başlad?. Şimdiye kadar yapt?klar? tahribât birileri için yeterli gelmemiş olacak ki art?k sap?k cinsel ilişkileri ön plana ç?kartmaya başlad?lar. ?nsanlar?n midelerini buland?ran, insanl?ğ?ndan utanmas?n? netice veren bu haberlerle fark?nda olmadan topluma bir kanalizasyon kültürü aş?lan?yor asl?nda.
Bediüzzaman ‘Bat?l? tasvir, sâfî zihinleri idlaldir’ der. Dünyadaki kötülükleri, sap?kl?klar? gösterip insanlar?n duygular?n? köreltmek yerine iyilikleri ve güzel ahlâk? gösterip insaniyetini yüceltmek olmal?d?r yap?lmas? gereken. ?nsan?n dünyadaki bütün kötülükleri duymas? ve bilmesi gibi bir zorunluluğu yoktur. Hele ki milyonda bir bile olmayan, belki haber değeri bile taş?mayan, belki de gerçekte hiç olmam?ş uydurma bir olay?, bütün insanlar?n gözünün içine sokmak, habercilik yapmaktan çok başka maksatlara hizmet ediyor kanaatindeyim. Zira sap?kl?k dozaj? özellikle artt?r?larak sunulan bu haberlerde sözde suçlular eleştirilirken, asl?nda o tür suçlar?n normalleştirilmesi gibi bir mânâ da ç?k?yor ortaya. Haberin muhtevas?ndan ziyade sunuş şekli, sap?k ilişkileri teşvik edercesine özellik taş?yor. Hiçbir zaman o tür sap?kl?klar? akl?na getirmeyen insanlar?n kafas?nda, ‘Demek ki bu da olabiliyormuş, bunlar da yaşanabilir şeylermiş’ gibi, sap?k ilişkilerin s?radanlaşt?r?lmas?, normalleştirilmesi süreçlerine hizmet ediliyor. Ve belli bir zaman sonra bu ilişkiler insanlara normal gelmeye başl?yor. On y?l önce insanlar?n duymaktan utand?klar? meselelerin bugün gazetelerde, televizyonlarda herkes taraf?ndan çok normal bir şeymiş gibi okunmas?, seyredilmesi bu tahribât?n sonuçlar?n? göstermesi aç?s?ndan önemli bir noktad?r bence.
Bizler geniş dairedeki bu tür tahribât? engelleme imkân?na sahip değiliz belki, ama bu tür haberlerin kendi hayat?m?za girmesini, kendi psikolojimizi bozmas?n?, ahlâk?m?z? tahrip etmesini engelleme imkân?na sahibiz. Meselâ bizler TV seyretmek zorunda değiliz, sözde büyük gazeteleri okumak zorunda da değiliz. Sözde gazete yay?nlad?klar?n? iddiâ eden, ama haberden çok müstehcen resimler yay?nlayan, o resimlerin yan?na konan ve haber diye yaz?lan zoraki sat?rlarda da sap?k ilişkilerden bahseden kâğ?t parçalar?na bizim ne ihtiyac?m?z olabilir ki? Toplumun kendi değerlerini aşağ?layan, tahrip eden, namus ve ahlâk düşmanl?ğ? yapan ve adeta bir cinsellik terörü uygulayan bu yay?nlara, haysiyetimizle, tavr?m?zla, yorumlar?m?zla kat?lmad?ğ?m?z?, onlar gibi düşünmediğimizi hissettirmemiz gerekmektedir. ?nsanlar?n ulvî duygular?n? öldürmek, ahlâk?n? tahrip etmek de bir nev'î terördür. Hem de fani hayatlardan öte, ebedî hayatlar? söndüren çok tehlikeli bir terördür. Bu teröre karş? özellikle dindar camian?n her zamankinden daha çok dikkatli ve uyan?k olmas? mutlak bir zorunluluk olsa gerek. Her türlü ahlâkî tahribat?n ve günahlar?n alabildiğine yay?ld?ğ? bir zamanda bizlere düşen en öncelikli vazife; takvay? esas tutmak, imânî hakikatleri daha çok okumak ve anlamaya çal?şmakt?r. Zira tahribât?n şiddetine karş? ancak bu şekilde ayakta kal?nabilir.
Dipnotlar: 1- Nisa Sûresi, s. 117, 2- Neml Sûresi, s. 56.
HASAN YÜKSELTEN 26.12.2006 YEN? ASYA