Tasavvuf
05 Ekim 2011 Çarşamba 07:16
Tasavvuf; saflık, berraklık, şeffaflık, safiyet, samimiyet, amel, yaşantı, terbiye anlamlarına gelir.
Mutasavvıflar yünden elbise giydikleri için bu adı almış olsalar da, giysileri gibi yaşantılarının dahi farklılığını gösterir.
Tasavvuf erbabı Peygamber Efendimizin yaşayışını örnek alırlarken, alimler, onun ilmine varis olmuşlar, pedagoglar O’nun ahlakını ve güvenilirliğini esas almışlardır.
Her bir ilim ve yaşayış erbabının O’ndan alacağı bir çok örnek ve temel esaslar vardır.
Tasavvuf arınmaktır. Kişinin nefsinin bulandırdığı her türlü bulanıklıktan arınması, duru bir hale gelmesidir.
Tasavvuf yaşamaktır. Yaşayışını hayata yansıtmaktır. Nefsiyle beraber hayatı arıtmak ve arındırmaktır.
Şeytanla mücadelede onun hilelerini bilmek, zikir, tesbih, ibadetlerle, farz, nafile ve teheccüdlerle kalkan oluşturmak, korumak ve korunmaktır.
Tasavvufta söz değil, öz vardır. Göz değil gönül vardır. Kulak değil basiret hükmeder. Kalıp değil kalb hakimdir.
Tasavvuf fasıllarla değil, asıllarla meşgul olmaktır. Asla talib olmaktır.
Tasavvuf doğuştan getirilen günahsızlığın hayat boyu sürdürülmesidir.
Tasavvuf hayattır. Hayat onunla saflaşır, safileşir.
Tasavvuf netice değil, başlangıçtır, bir şeylere başlamaktır.
Tasavvuf O’ndan gelip, O’na gitmektir. O’nunla olmak, O’nda olmaktır.
Tasavvuf bir yol, bir yordamdır. Yordamı olmayanların yolu da olmaz. Yola girmeyenler yol yordam bilemez ve bulamazlar.
Tasavvuf O’nda fani olmak, fena bulmak, toprak olup, benliğinden tecerrüd etmektir.
Tasavvuf olmak için ölmektir. Nefsini öldürmektir. Onunla olmamak ve o nefisle yola çıkmamaktır.
Tasavvuf sormak değil sorgulanmayı seçmektir.
Ölmeden önce ölmek, ölüme hazırlanmak, kefeni giyip kabre girmek, kabir hayatı yaşamaktır.
Tasavvuf bir Nakşibend, Kadiri ve Mevlevi mesleğidir. Asırlardır insanlar bu yolla irşad edilmişlerdir. Toplum bununla kontrol altına alınmıştır. Zor, uzun ve yorucu bir yoldur.
Tasavvuf kalbi işlettirmek ve çalıştırmaktır.
Safiyet mahiyettir. Tasavvuf mahiyetini bilmek ve bulmaktır.
“Beşerin havassü'l-hums-u zahire ve batınadan başka, alem-i gayba karşı açılan pek çok pencereleri var. Gayr-ı meş'ur pek çok hisleri var. Hiss-i samia, basıra, zaika olduğu gibi, bir hiss-i sadise-i sadıka olan saika vardır. Hem bir hiss-i sabia-i barika olan şaika var. O şevk ve sevk yalan söylemez. Yanlış gidemez.” (Mesnevi-i Nuriye, Nokta, 215)
Tasavvuf batini duyguları beslemektir. O duyguları ahirete tevcih etmektir.
Tasavvuf Allah’a dost olmak ve bu dostluğu sürdürmektir.
Tasavvuf bir tefekkür mesleğidir. Murakabeye dalmak, itikafa çekilmektir.
Tasavvuf; -Men arefe nefsehu fe gad arefe Rabbehu- yani –Nefsini bilen Rabbini bilir- hakikatınca, nefsini bilmek, dış alemden soyutlanarak iç dünyasında seyahat etmektir.
Tasavvuf zahiri ilimlerden ziyade, ledünniyat ilminde ilerlemektir.
Tasavvuf cennet adamı olmayı amaçlar.