Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v) Medine sokaklarından birinde gezmektedir.
Birden sokakta oynayan çocuklar şakacıktan Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in etrafını kuşatıp bir halka içine alırlar;
“Seni esir aldık; artık bizim esirimizsin” derler.
Rahmet Peygamberi (sav) bu yavruların oyununu bozmaz. O da onlara katılır;
“Tüh” der “Şimdi... Ben esirim; halim nice olacak, vah Bana!”
Çocuklar; “Esirlikten bir şartla kurtulabilirsin” deyince O mânâ abidesi Peygamber (s.a.v) :
“Kurtulmam için ne yapmam gerekiyorsa söyleyin yapayım” karşılığını verir.
Çocuklar:
“Ya Rasulullah ancak fidye verirsen kurtulursun” diye şartlarını söylerler.
O da “Ama üzerimde verecek pek fazla şey yok” diye mukabele eder.
Çocuklar:
“Ne varsa üzerinde ver, razıyız” derler.
Hz. Rasulullah üstünü başını yoklayıp çocuklara yetecek kadar hurma çıkarır ve onlara verir.
Onlar da “Artık tamam hürsün” deyip Rasulullah (s.a.v)’ı serbest bırakırlar.
Peygamberimiz bu durum karşısında tebessüm ederek:
“Kardeşim Yusuf gibi pek ucuza gittim” der. “Onu yanlarında alıkoymak istemedikleri için ucuz bir fiyata, birkaç dirheme sattılar.” (Yusuf, 12/20)