+ Konu Cevaplama Paneli
2. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var BirinciBirinci 1 2
Gösterilen sonuçlar: 11 ile 20 ve 20

Konu: Güllerin Gülü;Efendimiz(s.a.s) ....

  1. #11
    Dost acizelif - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2009
    Mesajlar
    17

    Thumbs up

    Arkadaş! Hâlıkımızı târif eden, pek büyük bir şahsiyet-i ma’nevîyeye mâlik, bürhan-ı nâtık dediğimiz “Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm kimdir?” diye yapılan suale cevaben deriz ki:
    Hazret-i Muhammed (A.S.M.) öyle bir zâttır ki, azamet-i ma’nevîyesinden dolayı sath-ı arz, o zâtın Mescid-i Aksâ’sıdır. Mekke-i Mükerreme O’nun mihrabı, Medine-i Münevvere O’nun minber-i fazl-ı kemâlidir
    Cemâat-ı mü’minîne en son ve en âlî imâm ve nev’-i beşerin hatîb-i şehîridir; saadet düstûrlarını beyân ediyor. Ve bütün enbiyânın reisidir; onları tezkiye ve tasdik ediyor. Çünkü; dini, bütün dinlerin esâsâtına câmi’dir. Ve bütün evliyânın başıdır. Şems-i risâletiyle onları terbiye ve tenvir ediyor.
    O zât (A.S.M.) öyle bir kutub ve nokta-i merkeziyedir ki, onun halka-i zikrinde bulunan bütün enbiyâ-u ahyar, ebrâr-u sâdıkîn onun gelmesine müttefik ve kelâm-ı nutkuyla nâtıktırlar. Ve öyle bir şecere-i nurânîyedir ki, damar ve kökleri, enbiyânın esâsât-ı semâvîyesidir. Dal ve budakları, evliyânın maarif-i ilhamiyesidir.
    Bu i’tibârla, herhangi bir dâvayı iddia etmiş ise, bütün enbiyâ mu’cizelerine istinâden ve bütün evliyâ kerâmetlerine müsteniden ona şehâdet etmişlerdir. Evet bütün dâvalarının tasdiklerini iş’âr eden, bütün kâmillerin hâtem ve mühürleri vardır. Ezcümle:
    O zâtın (A.S.M.) dâvalarından biri “Tevhid”dir. Bu dâvayı tasrih ve ifade eden kelime-i mübârekesidir. O zâtın halka-i din ve zikrine giren bütün geçmiş ve gelecek insanlar, o kelime-i mukaddeseyi rükn-i îman ve vird-i zeban etmişlerdir. Demek, o dâvanın hak ve hakîkat olduğuna kanaat ve itmi’nan ve iz’anları hasıl olmuş ki, zaman ve mekâna şâmil bir tarzda, o kelime-i mübâreke, meşrebleri, meslekleri, an’aneleri mütehalif, mütebayin insanların ağızlarında Mevlevîler gibi semâvî deveran ve cevelan ediyor.
    Binâenaleyh, gayr-i mütenahi şâhidlerin tasdikiyle hak ve hakkaniyeti tahakkuk eden bir dâvaya, hiç bir vehmin haddi değildir ki, ona dest-i i’tirâzı uzatabilsin......Arkadaş! O zât (A.S.M.), delâil-i âfâkıye denilen hâricî deliller ile musaddak olduğu gibi, delâil-i enfüsiye denilen zâtında ve nefsinde sâbit delil ve işâretler ile dahi musaddaktır. Çünkü O zât şems gibidir; zâtını zâtı ile ziyâlandırarak gösterir. Meselâ: Bütün ahlâk-ı hamîdenin en yüksekleri o zâtta içtimâ etmiş olduğuna bütün âlem şehâdet ediyor. Ve keza, en nezih hasletleri ve huyları ve en yüksek seciyeleri câmi’ bir şahsiyet-i ma’nevîye sâhibi olduğuna icmâ vardır. Ve keza, o zâtın en yüksek derecede bulunan zühd ve takva ve ubûdiyeti şehâdetleriyle mâlik olduğu kuvvet-i îmaniye ile musaddaktır. Ve keza, siyer-i Nebeviyenin şehâdetiyle derece-i vüsûku ve kemâl-i ciddiyet ve metaneti ve bütün işlerinde ve harekâtında kuvvet-i emniyeti, hakka mütemessik ve hakîkate sâlik olduğunu tasdik eden kat’i delillerdir. Evet, yaprakların yeşilliği, çiçeklerin tarâvet ve güzelliği ve semerelerin tazeliği; ağacın canlı, hayatlı, hayy olduğuna sâdık şâhiddirler....Arkadaş! Şu zât-ı nurânî (A.S.M.), mürşid-i îmanî, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, bak nasıl neşrettiği hakîkatın nuruyla, hakkın ziyâsiyle, nev’-i beşerin gecesini gündüze, kışını bahara çevirerek, âlemde yaptığı inkılâb ile âlemin şeklini değiştirerek nurânî bir şekle sokmuştur. Evet, o zâtın nurânî güzelliğiyle kâinata bakılmazsa, kâinat bir mâtem-i umûmî içinde görünecekti. Bütün mevcûdât, birbirine karşı ecnebi ve düşman durumunda bulunacaktı. Cemâdat, birer cenaze sûretini gösterecekti. Hayvan ve insanlar, eytam gibi zevâl ve firakın korkusundan vâveylâlara düşeceklerdi. Ve kâinata, harekâtiyle, tenevvüiyle ve tagayyüratiyle, nüküşiyle tesâdüfe bağlı bir oyuncak nazariyle bakılacaktı. Bilhassa insanlar, hayvanlardan daha aşağı, zelil ve hakir olacaklardı.
    İşte, O zât’ın telkin ettiği îman nazariyle kâinata bakılmadığı takdirde, kâinat böyle korkunç, zulümatlı bir şekilde görünecekti. Fakat, o mürşid-i kâmilin gözüyle ve îman gözlüğüyle bakılırsa; her taraf nurlu, ziyâdar, canlı, hayatlı, sevimli, sevgili bir vaziyette arz-ı dîdâr edecektir.
    Evet kâinat îman nuruyla mâtem-i umûmî yeri olmaktan çıkıp mescid-i zikir ve şükür olmuştur. Birbirine düşman telâkki edilen mevcûdât, birbirine ahbab ve kardeş olmuşlardır. Cenaze ve ölü şeklini gösteren cemâdat, ünsiyetli birer hayatdar ve lîsan-ı hâliyle Hâlıkının âyâtını nâtık birer musahhar me’muru şekline giriyorlar. Ağlayan, müteşekkî ve eytâm kıyafetinde görünen insan, ibâdetinde zâkir, Hâlık’ına şâkir sıfatını takınıyor. Ve kâinatın harekât, tenevvüât, tagayyürat ve nukuşu abesiyetten kurtuluyor. Rabbânî mektublar, âyât-ı tekviniyeye sahifeler, esmâ-i İlâhîyeye âyineler sûretine inkılâb ederler.

  2. #12
    Gayyur ahmet_emin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    99

    Standart

    Ümmetlik bir payedir;ihlas ve samimiyet ister..Ümmetlik bir şereftir;heyecan ve helecan ister..Ümmetlik bir rütbedir;aşk-şevk ve iştiyak ister...Tüm ümmetlik özellikleri bende yok Ya Resulallah...Artık meramımı,size olan sevgimi ifade edemez hallere düştüm Ya Resulallah...Size karşı edebine uygun hitapta bulunamayışımı da bağışlamanızı rica ediyorum Ya Resulallah..Kömürleşmiş ve her tarafını sis kaplamış hayallerim yitik sevdalara karıştı Ya Resulallah..Dumura uğradı hislerim..Bakar-kör oldu gözlerim..Sandılar ki ben kendi halinde bir mecnunum..Oysa ben aşkına vurgun;kapının mecnunuyum Ya Resulallah...Ben ukbaya sevdalı,gül bahçenizin dikeniyim Ya Resulallah..Değilsem de öyle olayım Ya Resulallah...Dikenler de su ister Ya Resulallah...!
    Şu dünyada yalpalar oldum,dünya engeline takılır oldum..Ukbayı unuttum,ahireti dünya sandım..Affet Ya Resulallah..Beni edip sandılar..Beni hatip bildiler...Ne ediptim ne hatip..Yoluna başını koyamamış aciz bir ümmetindim Ya Resulallah..Acziyetimi basamak yapıp da huzuruna geldim Ya Resulallah...Hiçliğimi affıma referans yapıp da geldim..Ümmetsizlik tasmasıyla,kulluksuzluk boyunduğuyla geldim Ya Resulallah...
    Yoruldum Ya Resulallah..Aşkını aradım yıllarca ama bulamadım..İzini aradım bir asırlık yıllarda ama izinden bir eser göremedim..Yoksa ben izini mi kaybettim Ya Habiballah ?
    Beni anlayamadılar Ya Resulallah..Sana olan aşkımı kelimelere yükledim de geldim Ya Resulallah..Zor taşıdıkları her halinden belli olan kelimelerim neredeyse diz üstü yuvarlanıverecek...14 asır sonrasının adı sanal olan ortamında sana olan aşkımı kelime dağarcığımla birlikte kelimelere dökmeye çalışırken ortamın sanallığı sana olan aşkıma gölge düşürdü Ya Resulallah...İstedim ki her zemin ve zamanda ve her şart altında sana olan aşkımı anlattıkça anlatayım ama buna da bir kulp takıverdiler Ya Resulallah...
    Beni yaşıma bakmadan çocuksu hisler içine dalmış gitmiş zavallı birisi olarak değerlendiriverdiler...Bana,enaniyet bataklığına bata bata senin aşkını aramaya çalışan,kendisini kurtarmaktan aciz,zavallı birisi diyenler de oldu Ya Resulallah...Oysa hiçbiri hayatımın hiçbir karesine muttali değildi...Oysa hiçbiri kalbimin hiçbir köşesine misafir olmamıştı Ya Resulallah...!
    Beni bilmiyorlar..Beni anlamıyorlar Ya Resulallah..Hissettiklerimi belki de hiç hissetmiyorlar...Buna rağmen hakkımda yorumlar yapıyorlar...Hiçbiri gerçek hayattaki adımlarımı takip etmedi..Hiçbiri gerçek hayattaki sesimi-soluğumu duymadı..Hiçbiri gerçek hayatta gezdiğim yerlerde dolaşmadı,gittiğim evlere gitmedi,içtiğim sulardan içmedi....

    Sandılar ki;ben şeytani bir tuzağın mağduruyum..İçten içe kıvrılıp duran kapkara bir yılanın mahkumuyum...Oysa şu anki hislerimi,yaşadıklarımı,yaptıklarımı,gözyaşlarımı bilmiyorlar Ya Resulallah..Oysa şu anki dünyevi ölçütlerle beni değerlendirmeye kalkıştıklarının farkında bile değiller Ya Resulallah...Sanıyorlar ki;ben bir dünyevi amacın müptelasıyım..Sanıyorlar ki; ben hiçbir zaman yolunda değilmişim...Sanıyorlar ki; ben sizi hiç sevmemişim..Hayır..! Vallahi hayır ! Billahi hayır ! Yalan Ya Resulallah ! Vallahi yalan,billahi yalan Ya Resulallah...! Sizi hiç sevmediğim kesinlikle doğru değildir Ya Resulallah...Sevgini kullanıp da dünyevi amaçlar peşinde sürüklenip gittiğim de yalandır Ya Resulallah...Onlar beni bilmiyor..Onlar beni bilmiyor Ya Resulallah...

  3. #13
    Gayyur ahmet_emin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    99

    Standart

    Hoşgeldiniz Efendim (s.a.s),hoşgeldiniz gönüllerimize...Hoşgeldiniz
    kainata..Hoşgeldiniz
    alemlere..Hoşgeldiniz Efendim (s.a.s)... Gönüllerimizde
    sizin için harcı sevgi olan kristaldan tahtlar
    kurduk, lütfedip gelirsiniz
    diye..Yıllardır gözyaşı ile yoğrulmuş sevginizi başlarımıza taç
    yaptık,olmadı
    sertaç yaptık..Hasretle,özlemle sizi beklemekteyiz Efendim..Ne
    olursunuz, bir kere daha güneş gibi doğuverin
    gönüllerimize..Bir kere daha
    aydınlatıverin ruhlarımızı,temizleyiverin kirden ve günahtan geçilmez olmuş
    kalplerimizi..Hicranla yansın gönüllerimiz,özlemle tutuşsun
    ümitlerimiz,sevginle dolsun
    gönüllerimiz,aşkınla yansın sinelerimiz..Sana
    uzanmayan eller sahiplerinin kalplerine, Rabbim hidayet nasip
    eylesin..Sensiz içilen sularda tat kalmadı Efendim..Sensiz güneş bile sönük
    kaldı.Dereler çağlamaz,
    ırmaklar akmaz oldu..Sensiz dünyamız bize zindan
    oldu Efendim,zindan oldu..Biliyor musunuz Efendim;siz
    gidince matem dolu
    günler bizlere hep yakın oldu..Ağladı annem,ağladı kardeşlerim,ağladı
    arkadaşlarım,ağladı abilerim ve ablalarım..Gidişinizle,tatlı günler bizlere
    hep uzak kaldı... Bugünlerde
    gözyaşlarını durduramayan gönüller var,size
    aşık ve sevginizle dopdolu gönüller..Onlar sizi çok seviyorlar
    Efendim..Size
    aşık bu gönüllere bir kerecik olsun gelmez misiniz Efendim?!Geliniz
    Efendim..Ne olur
    geliniz..Siz gidince her köşeyi gulyabaniler tuttu..Siz
    gidince karanlıklar aydınlıklara galebe çalmaya
    başladı..Her tarafta batılın
    resmi,batılın tanımı ve batılın tarifi yapılır oldu..BİLİYORUM Kİ;BÜTÜN BUNLARIN
    SUÇLUSU BİZDİK; ZİRA SİZİ HAKKIYLA VE LAYIKIYLA TEMSİL
    EDEMEMİŞTİK..YOLUNUZUN YOLCUSU OLAMADIK.SİZİ TAKİP ETME
    KONUSUNDA CİDDİ UĞRAŞI SARF EDEMEDİK..TEMSİL ETTİĞİNİZ DEĞERLERİ
    ETRAFIMIZA
    YAŞAYARAK YANSITAMADIK..BİZİ AFFEDİNİZ EFENDİM..BİZİ AFFEDİNİZ EFENDİM..BİZİ
    AFFEDİNİZ..NE OLUR
    BİZİ AFFEDİNİZ EFENDİM..

  4. #14
    Gayyur ahmet_emin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    99

    Standart

    Hz Hamza...Arslan avcısı..Size ben bu şanlı kahramanı nasıl anlatayım bilemiyorum ki? Nereden başlayayım anlatmaya,hangi özelliğinden başlayayım;açıkçası bilemiyorum..Öylesine çok kahramanlıkları ve öylesine çok fedakarlıkları var ki;hangi birisini anlatayım size ? Hem O'nu size anlatmaya ehil miyim,liyakatlı mıyım;bunu da bilemiyorum ki..O arslan avıcısını,o şanlı sahabeyi size anlatmaya çalışmak elbette haddimin fevkinde ama o mübarek sahabenin iznine dehalet ederek dilimi döndürebildiğim ölçüde,parmaklarımı oynatabildiğim sürece size Hz Hamza'dan,Efendimiz'in bu şanlı amcasından bahisler açmaya,demler vurmaya çalışacağım Allahımızın izni ve inayetiyle...Aslında benim gibi, kalbini aklına yedirmiş birisinin o mübarek ismi diline dolarken çok dikkatli olması gerekiyor ama ben şuur ve idrak kaybımı affıma vesile kıldığım için az da olsa teselli sahillerinde dolaşmaya çalışıyorum elhamdülillah..Hz Hamza...Vahalarda arslanların ödlerini koparan şecaatin şanlı temsilcisi...Efendimizin amcası...Kahramanlıkta,cesarette,şecaatte önde gelen sahabelerden...................................... ..........................Çok isterdim;o mübarek sahabeyi -kalplerinizi çatlatırcasına- size anlatabilmeyi ama sanırım bunu yapamayacağım..Sanırım halihazırdaki kalp ve ruh yapım buna müsait değil...Çok özür dilerim..İyisi mi siz o şanlı sahabeyi ehlinden dinleyiniz..İyisi mi siz o şerefli sahabeyi izinden gidenlerden dinleyiniz..İyisi mi siz o kahraman sahabeyi Hakk'ın yolunda can vermek için can atanlardan dinleyiniz..Şu an için bana deseler ki;"Bir can lazım,gencecik bir can,27'lik bir can,adı Ahmed olan;SEN CANINI ALLAH YOLUNDA verir misin ?" ben ne cevap verirdim bilemiyorum açıkçası..Çok özür dilerim; "Elbette veririm !" diyemediğim için..Buna hazır olmadığımı hastalıklarım süresince anladım ben..Meğer ben aşk sarhoşu olmuşum da meselelerin imtihana bakan boyutlarını derinlemesine tahlil edememişim.....Hayır ! Ben kendimi kandıramam..Hiçbir zaman kendimi farklı bir buutta gösteremem..Aslında çok istiyorum; Allah yolunda can vermeyi ama bu istemekle olmuyor..Bu isteği destekleyen,derinlik kazanmış amel de lazım..Daha doğrusu en başından bu istekte aşk derecesinde samimi olmak lazım...Aksi takdirde bu yolda can verilemez....Hz HAMZA gibi bir şahsiyeti anlatmaya cüret ettiğim için sizlerden çok özür dilerim..Açıkçası ben bu muhterem zatı size anlatamam...Ehli değilim çünkü...Bunun ehli olmanın şartı da O'nun can verdiği yolda gerekirse can verecek gibi canla-başla mücadele etmektir ama ben bunu yapamadığım için kalkıp da size o müstesna ve mümtaz sahabeden bahsedemem..Muhal farz;bahsetmeye kalkışayım;bu halde dilimin dönmemesi lazım...Zira Hz Hamza demenin bile bir edebi ve bir bedeli vardır...Ben bu bedeli daha ödeyemedim....Aranızda bu bedeli peşinen ödediğini düşünenler varsa lütfen onlar anlatsınlar bu arslan avcısını,develeri tek bir hamleyle yere deviren bu izzetli ve onurlu sahabeyi...Ama çok isterdim onu size anlatabilmeyi..Gözyaşlarım içinde "Hamza ! Hamza !"diyebilmeyi,tıpkı Kabe'nin önünde onu uzaktan,at üstünde,yürekleri hoplatırcasına gelirken gören Kureyş'linin dediği gibi...Ama o ağlayarak değil heyecanla söylemişti onun mübarek ismini ama o isme seslenip de hem ağlamamak hem de heyacanlanmamak müm kün mü?! Anlatmak isterdim size;Kabe'nin önünde yeğenine,alemlere rahmet olarak gönderilen iki cihan serverine,ayaklarının altındaki tozu-toprağı sürme diye gözlerimize sürmeyi bir şeref,bir onur addettiğimiz güllerin gülüne -HAŞA- sahtekar dediği için hiddetlenip yayının sapıyla Ebu Cehil'e,cehaletin babasına ihtişamlı bir şekilde vuruşunu....Anlatmak isterdim;Hz Ömer müslüman olmak için o sırada Hz Erkam'ın evinde bulunan Peygamber Efendimize doğru gelirken herkes telaş içinde ne yapacağını bilemez halde sağa-sola kaçışırken,zerre kadar korku emaresi göstermeksizin : "Ömer iyi niyetle geldiyse ne ala;yok eğer kötü niyetle geldiyse kendi kılıcıyla boynunu vurururum onun ! "deyişindeki üstün cesaret örneğini,üstün peygambere sadakat ve bağlılık örneğini....Anlatmak isterdim;sonradan sahabe olan Hz Vahşi'nin ucu keskin ve sivri talihsiz mızrağı nasıl Hz Hamza'ya nişanladığını,o mızrağı nasıl atabildiğini,o nasipsiz mızrağın Hz Hamza'nın o mübarek bedenine nasıl saplandığını ve akabinde Hz Hamza'nın duyduğu acıyı yürekten duymayı-duyabilmeyi...Anlatmak isterdim;Hz Hamza'nın kendisine şehidlerin efendisi unvanını kazandıran,melekleri bile gıptaya sevk eden o mübarek şehadetini,Allah yolunda akıttığı gül kırmızısı,cennet kokulu kanını... Anlatmak isterdim;herkes Uhud'da şehid düşen yakınının ardından ağıtlar yakarken Hz Hamza'nın evinden ses-sedanın çıkmayışını,onun için ağlayanın bulunmayışını ve bunun Efendimizi ne kadar çok üzdüğünü ve ne kadar çok ağlattığını.....Öyle ki:" Ama amcam Hamza'ya ağlayan yok ki ! deyişini... Var Ya Resulallah ! Amcan Hz Hamza için ağlayan yürekler var Ya Resulallah,yaşlanan gözler var Ya Resulallah..Sen hiç üzülme,biz senin o şerefli amcan için de ağlarız Ya Resulallah Sen hiç kederde kalma,biz senin Kerbela'da şehid edilen ehl-i beytin için de ağlarız Ya Habiballah Anlatmak isterdim;gül devrini göremeden gurub eden bu kutsi güneşi,bu nurlu ışık kaynağını..Anlatmak isterdim;bu davanın çilesini yudumlayıp meyvesini göremeden şehid edilen,önden giden atlılara dahil olup Allah'a vasıl olan bu şanlı sahabeyi,muhteşem kamet-i balayı...Hz Musab da böyle gitmemiş miydi Gel de ağlama şimdi..

  5. #15
    Gayyur ahmet_emin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    99

    Standart

    Yanlış anlaşılmasın;buralara yazdıklarımı herkes görsün,herkes okusun diye yazmıyorum..Bu anlamda kendime dünyevi pay çıkartma eğilimi ve zaafiyeti içinde olmadığımı belirtmek isterim..Başkaları benden istifade etsin-etmeye çalışsın gibi gülünç ve ham-ruhluluğa giren herhangi bir beklentim de yok..Böyle bir mülahazanın zihnimi meşgul etmesine müsade etmeyen birisi olduğumu belirtmek isterim.Dikkat ederseniz bu yazıların içeriği ardına kadar açılmış bir kalbin muhtevasından oluşuyor..Yani,ben buralarda, kalbimin içeriğini en derin noktalarına kadar ifade etmeye-yazıya dökmeye çalıştım..Bunu yaparken de farklı tarzda mülahazam,farklı tarzda beklentim yoktu..Ben bu yazıları yazmakla benimsemiş olduğum kıstasların-değerlerin mevcudiyetine ilişkin arkamda somut deliller bırakmak istiyorum..Ben arkamda,kalbimin muhtevasına dair,ötede lehime olarak değerlendirilebilmeye
    müsait somut veriler bırakmak istiyorum..Şu yazmış olduğum yazıları melekler de kaydediyor..Ötede hakkımda muhakeme yapılırken meleklerin kaydettikleri lehime ve aleyhime olarak öne sürülecek-kullanılacak..Bu yazılan yazıların lehime delil olarak kullanılmasını arzuluyor ve temenni ediyorum..Bu benim ümidimdir,temennimdir,duamdır..Ötede lehime delil olarak kullanılacaklar diye de kendimi zorlayarak o yazıları yazmadım...İçimden geleni; herhangi bir mülahaza ile kendimi sınırlamaksızın yazıverdim..Bir nevi içimi, buralar vasıtasıyla Rabbime şerh etmek istedim..Bunun ayıplanılacak-yadırganılacak,hakkında sitayişle bahsedilecek tarafı olmasa gerek..Bu devirde ağlayanı,iç dünyasından bahisler açanı,gözyaşı ile hemdem olanı tuhaf ve acip olarak değerlendiriyorlar..Ben buna anlam veremiyorum..Bir kişinin avukat olması,doktor olması,bakan olması,reis-i cumhur olması ne bileyim hehangi bir dünyevi
    makama sahip olması ağlamaması-ötelere uzanan değerler için gözyaşı dökmemesi gerektiği anlamına gelmez..Kalbi olan ağlar,kalbi olan hislenir,kalbi olan yumuşak huylu,sevecen,canayakın,merhamet ve şefkat timsali,yufka yürekli olur..Kalbi olmayan da granitten daha sert ve kaba olur..Kalbi olmayan için öteler-ahiret kavramı herhangi bir mana ifade etmez ki onun için gözyaşlarını ihtizaza getirecek derecede his yumağı olsun..Bir kalbinin olduğunun farkına varmaya çalışanlardan ve neticesinde de bunun idrakine varıp gece-gündüz gözyaşı dökenlerden olalım derim..Çünkü ötede kalbi olana itibar addediyorlar..Ben buraya kalbimi,iç dünyamı-hislerimi,fikir ve ruh yapımı emanet olarak tevdi ettim.Aynı zamanda amel defterimi buralarda yazdığım yazılarla doldurmaya çalışıyorum..Belki kişisel bir beklenti var işin içinde diyebilirsiniz ama size yönelik nasihat verme,tavsiye ve telkinlerde bulunma
    gibi,ötelere dair mefhumların tahşidatını yapma gibi bir eğilim içinde olmak istemiyorum..Çünkü buna ehil ve liyakatlı olmadığımı düşünüyorum..Bu mesele benim boyumu aşıyor..Had bilmezlik göstergesi içine girmek istemiyorum..Tavsiye ve telkinde bulunmak,nasihat etmek; haddimin çok fevkinde..Dolan boşalmak için ya da başkalarını da doldurmak için etrafına telkinlerde,nasihatlarda,tavsiyelerde bulunur.Ben kendimi dolup da boşalma arefesine geldiğimi hissedemiyorum ki bu yolu kullanabileyim..ALLAH bizleri samimiyetten-ihlasdan bir an dahi olsa ayırmasın..ALLAH bizleri,hakkıyla hizmet edenlerden eylesin..Yazımı biraz daha uzun tutacaktım ama yapmam gereken bişey var..ALLAH yar ve yardımcınız olsun..ALLAH'ın rıza ve
    rıdvanı üzerinize olsun..Saygılarımla...selam aleyküm..

    Not : Eski bir yazım..3-4 ay öncesine ait olması lazım ama benim için bu yazımın içeriği şu an için de geçerlidir..Selamlarımla...

  6. #16
    Gayyur ahmet_emin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    99

    Standart

    Sevgili kardeşlerim ben bir Senai Demirci abi değilim ya da ilim-irfan ehli bir hoca ya da vaiz veya bir müftü de değilim...Sade bir kul olmaya çalışan aciz,zayıf ve hiç ender hiçim..Hastalıklarımdan ötürü herhangi bir meşgale ya da meşguliyet içinde de değilim..Sadece yazıyorum...Hislerimi,hayallerimi,umutlarımı,ümitl erimi yazıyorum..Tenha yerlerde döktüğüm gözyaşlarımı yazıyorum..Kalbi çoşkunluklarımı,ruhi yakamozlarımı yazıyorum...Bu hastalıklarım hayata tam da tutulacağım bir anda önüme çıkınca onlarla uğraşmak zorunda kaldım tam altı yıl boyunca ve halen ben onlardan tamamen kurtulmak (!) için uğraşı sarf etmeye devam ediyorum...Anlayacağınız geleceğe dönük hayal ve planlarımı altı yıllığına tehir etmek zorunda kaldım...İnşallah hayatımda altı yıllık yeri olur bu hastalıkların da daha fazla kişisel meselelerimle meşgul olmak zorunda kalmam ben de..Bu altı yıllık süreç içinde son derece dayanılmaz acı ve ızdırablar yudumladım..Her anım karın ağrılarıyla,sızılarla,acılarla geçti..Karın içindeki yaralar vücudumu sarmaya başlamıştı..Diğer organlarım da tek tek adeta çürümeye başlamıştı..Her anım ölümümü düşünmekle geçiyordu..Her anım ağlamakla-hıçkırıklara boğulmakla geçiyordu..Zira tutulduğum hastalıklar tıbben süründürerek,yataklara düşürerek öldüren hastalıklardı ve tıbben de çareleri dünyaca bulunamamıştı...Neler çektiğimi ve neler hissettiğimi bilemezsiniz..Ailemden sakladım hastalıklarımı tam üç yıl boyunca..Onları da üzmek istemedim..Zira ben zaten çaresizliğin acısını nefes nefes içime çekiyordum,bari onlar bu çaresizlik acısını tatmasınlar dedim..Tek başıma bu hastalıklarla mücadele etmeye çalıştım..Bazen oldu Allahım artık canımı al diyesim geldi..Bazen oldu nefsimi çok suçladım..Allah'a hakkıyla kulluk etseydim belki gelmeyecekti bu imtihan başıma dedim...İşte bu hastalıklar sürecidir beni yazmaya iten..Hastalıklarım öncesi de yazardım ama bu kadar yoğun bir şekilde yazmazdım...Ben hastalıklarım süresince çektiğim çilelerin ruh ve kalbimdeki etkilerini yazılarıma dökmeye çalıştım..Gül kokulu hayallerimi yazılarıma yansıtmaya çalıştım...Halim ibretlik teşkil ediyordu..Sırf Allah rızası için,gençlik ve sağlıklarının kıymetini bilsinler diye yazdığım yazılarımı siz sevgili kardeşlerimle paylaşma gereksinimi duydum..Ve ben de kalbimin en mahrem özelliklerini gelip burada sizlerle paylaştım-sizlerle paylaşmaya çalıştım..Bunu yaparken samimi söylüyorum kalbimde Allahımın rızasını kazanmaktan başka bir hülyam, başka bir sevdam, başka bir amacım yoktu..Allah kalbimi biliyor....

    Ben diyorum ki benim halim ibretlik...Yazılarımı ben yazmadım..Onları bana Allah yazdırdı...Hislerimi Allah hissettirdi ve onları yazıya dökebilmemi Allah sağladı..Hal böyle olunca yazılarımın ötelere bakan istifadeye açık yönleri olduğunu düşünüyoum..Bunu söylerken;-bütün samimiyetimle söylüyorum- kendimi farklı buuttan birisi olarak hissettirmek istemiyorum...Allah muhafaza bu çok tehlikeli..Sadece ve sadece,tamamen Murad-ı İlahi olarak hissettiklerimi ihtiva eden yazılarımı sırf Allah rızası için manevi anlamda istifade edilsin mülahazasına istinaden sizlerle paylaşmaya çalışıyorum...

    Yazılarımı sırf Allah rızası amaçlı sizlerle paylaşmaya çalıştığım için benim bunda zerre kadar çıkarım yoktur..Lütfen beni peşin hükümlü değerlendirmelere kurban etmeyiniz...Çok üzülürüm sonra...

    Sizden bir ricam var kardeşlerim..Yazılarımı okunmaya ve manevi anlamda istifade edilmeye değer olarak görürseniz onları istediğiniz arkadaşlarınızla,ailenizle,tanıdıklarınızla paylaşmanızı rica ve istirham ediyorum...Allaha ve Resulüne emanet olunuz kardeşlerim....Allah her daim yar ve yardımcınız olsun..Allahımızın rıza ve rıdvanı üzerinize olsun..Gönül gözünüz Hakk'a ve hakikate açık ve aşina olsun..Gül kokusu rehberiniz,güllerin sultanı,güllerin efendisi,güllerin gülü Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi vessellem) cennette komşunuz olsun inşallah..Esselemü aleyküm kardeşlerim..

  7. #17
    Gayyur ahmet_emin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    99

    Standart

    Sizleri ben dünyanın dört bir tarafında mağdur ve mazlum konumuna düşürülen,itilip kakılan,kafirin sultası altında,kahrolasıca çizmesi altında inim inim inleyen müslüman,evet evet müslüman yani ALLAHımızın var ve bir oluşunu kemal-i hürmetle kabul etmiş,öz be öz kardeşlerimizden daha öte bir bağ ve alakayla bağlandığımız kardeşlerimizin seslerine kulak vermeye davet ediyorum..Onlar bugün sırf rabbim Allah'tır dedikleri için hunharca katlediliyorlar..Onlar bugün sırf güllerin gülü,güllerin sultanı,güllerin efendisi,ismi anıldığı zaman her tarafı gül kokusu kaplayan Ahmed-i Mahmud-u Muhammed Mustafa'dır dedikleri için dipsiz kuyulara atılıyorlar...Kur'an'a uzanan ellerine kelepçeler takıyorlar..Namaza giden ayaklarına prangalar takıyorlar...Allah diyen dillerini kezzablarla dağlıyorlar...Allahımıza boyun eğdikleri için o diz büken dizlerini tüfeklerin dipçikleriyle paramparça ediyorlar..O,kemal-i hürmetle boyun büken başlarına esaret zincirleri takmaya çalışıyorlar...Daha ne zamana kadar susacaksınız,rica ediyorum soruyorum sizlere ? Daha ne zamana kadar secdelere kapanıp gözyaşları içinde,o mahsun ve mazlum kardeşlerimiz için Allah'tan yardım talebinde bulunmayacaksınız Allah aşkına ?! O narin ve nazenin ellerinizi artık semaya kaldırmayacak mısınız ? Gözü yaşlı bir yetimin gözyaşları düşerken küçücük kabrine,o damlalara yetişkin gözyaşlarınızı dahil etmeyi düşünmüyor musunuz yoksa ? Irzı çiğnenen iffet abidesi ablam çıldırtıcı bir bakışla kalplerinize nazar fırlatırsa;siz bunu görmemezlikten mi geleceksiniz ? Kundakta,DAHA ANNE BİLE DEMESİNİ ÖĞRENEMEDEN hunharca katledilen masum yavrunun feryadını,"Allahım daha adını bile anmadan tam alnımdan vurdular beni !" şikayetini duymamazlıktan mı geleceksiniz ? Ne zamana kadar sürecek bu gaflet;soruyorum size ? Allah aşkına,inandığınız değerler lütfuna bana bir cevap verebilir misiniz ? Niçin susuyorsunuz ? Niçin konuşmuyorsunuz ? Sıranın size de gelmeyeceğini kim garanti edebilir ki ? Niçindir bu keskin sükutunuz ?Niçin ?! Yoksa;şah damarlarınıza bastılar da bundan ötürü mü konuşamıyorsunuz ? Zalime sen zalimsin diyecek kadar dahi olsa cesaretinizi kaybettiniz de bundan dolayı mı susuyorsunuz ? Lütfen bana bir ses verin...! YANKILANMASIN ŞU CILIZ SESİM BOŞLUKTA ! Yoksa ağlamayı mı unuttunuz ? Yoksa bakar kör mü oldunuz ? Görmüyor musunuz;size doğru uzanan yardım ellerini ? Duymuyor musunuz müslümanların sessizliğini Allah'a şikayet eden asırlık sesleri ? Daha ne zamana kadar "bana dokunulmasın da ne olursa olsun" anlayışının safderun temsilcileri olacaksınız ? Daha ne zamana kadar ümmetin namusunun çiğnenmesine göz yumacaksınız ? Daha ne zamana kadar bu acı verici tabloya sırtınızı döneceksiniz ? Yoksa kaçabileceğinizi mi sanıyorsunuz ? Yoksa kurtulabileceğinizi mi sanıyorsunuz ? Adı Muhammed diye katledilen masum yavrular yarın ruz-i mahşerde "taşımaya çalıştığımız bu ismin izzetini koruyamadınız " derlerse ne diyeceksiniz ?! Sırf müslüman olduğu için acımasız kurşunlara hedef olan kardeşlerimiz yarın ruz-i mahşerde, suskunluğunuzu Allah'a şikayet ederlerse Allah'a ne cevap verceksiniz ? Sahi;şimdiden başladınız mı bahane üretmeye ?


    Allahım;ümmetin suskunluğunu size şikayet edecek yakınlığım olmadı size karşı ama bizim size olan uzaklığımızı afedip sizin bize olan yakınlığınız hatrına ve aşkına dünyanın dört bir tarafında sırf size inandıkları için insan yerine bile konulmayan,ezilen,horlanan,hakir görülen,alaya alınan,dalga geçilen,soykırımlara-katliamlara maruz kalan müslüman kardeşlerime yardımcı olunuz Allahım..Onların dertlerine devalar ihsan eyleyiniz Allahım..Onların sıkıntılarını tez zamanda izale ediniz Allahım..Onlara sabır ve sebat ihsan eyleyiniz Allahım..Onları mutlu baharlarla buluşturunuz Allahım...Onları cennette Peygamber efendimize (sallallahü aleyhi vessellem)komşu eyleyiniz Allahım..Onları ve tüm sevdiklerini yarın ruz-i mahşerde, arşın gölgesinde gölgelenecek olan yedi zümreye dahil eyleyiniz Allahım...Onları ölüme karşı sabırlı ve metanetli eyleyiniz Allahım..Onları,ölümün vuslat kapısından cennetlere doğru koşarak giden,değil koşarak ,uçarak giden kutsi kafilenin müstesna mensuplarına,ışık ordusunun nurlu neferlerine,şeker-şerbet muhabbet fedailerine dahil eyleyiniz Allahım...


    Allahım;onlar için semaya kalkmayan elleri de yaşarmayan gözleri de hislenmeyen kalpleri de affediniz Allahım Onlar için dağlanmayan sineleri de,atmayan kapleri de,tutmayan dizleri de,vermeyen elleri de,dua için karıncalanmayan avuçları da affediniz Allahım...

    Onlar için kermesler düzenleyenlerin,ellerini ceblerine atanların,dua için semaya kalkan ellerin, yaşaran gözlerin,yalvaran dillerin vefa ve sevgilerini de dergah-ı izzetinizde en güzel şekliyle kabul eyleyiniz Allahım..amin... amin... amin...

  8. #18
    Gayyur ahmet_emin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    99

    Standart

    Gelseydin;her tarafta bahar müjdeli yasemenler biterdi Efendim..Gelseydin;gönüllerimiz aşkınla yanar,gözlerimiz aşkınla yaşarırdı Efendim..Gelseydin;samimiyetten nasibini alamamış bu talihsiz ümmetin gelişinle bayram ederdi Efendim..Gelseydin;gidişinle kanayan bu hasret yarası gelişinle kapanırdı Efendim..Gelseydin;gelişine melekler de eşlik ederdi,allı urbalı kır çiçeklerimiz salına salına boy atıp Allah derdi Efendim..Gelseydin;maveradan süzülen melekler Allahım deyip secdelere kapanırlardı sevinçlerinden,mutluluktan kanatsız uçarlardı;daha ayakları bile arza değmeden...Gelseydin;yollarına güller serpilirdi,gönül tahtları sizin için güllere bezenirdi..Gül kokuları sürülürdü her tarafa,bülbüller olurdu etrafında;Ya Resulallah Hoşgeldin diyebilmek için birbirleriyle yarışırcasına.....Gelişinle güller bile Gül (S.A.S) kokardı Efendim..Gelişinle zalim kaçacak delik arardı,mazlum sana dehalet edip Ya Resulallah yolunda akttığım kanlarımı kabul eder misin derdi Efendim... Gelseydin;siyonist yahudilerin yaptığı zulüm sana şikayet edilirdi...Atılan bombalarla toprağa düşen masum bebekler al kanlara bulanmış bembeyaz kefenleriyle birlikte getirildi huzurunuza;zalimin zulmüne şahid olsunlar diye...Al kanlara bulanmış ak alınlar gösterilirdi;Bak Ya Resulallah bizleri tam alnımızdan vurdular diye....Gelseydin;Filistin'de ağlayan analar görecektin Ya Resulallah..Kundakta kanlar içinde can veren masum fidanlar görecektin,ümmetinin duyarsızlığını,şuursuzluğunu sana şikayet eden gönüller görecektin Ya Resulallah Ağlaya ağlaya kan çanağına dönmüş fersiz gözleriyle,dermanı kalmamış dizleriyle,kesik kesik aldığı o derinden kopup gelen nefesiyle birlikte huzurunuza çıkıp "Beş evladımın beşini birden al kanlara boyadılar Ya Resulullah diyen analar görecektin Ya Resulallah

    Gelseydin;müslümanlar olarak firaka kurban gittiğimizi görecektin Ya Resulallah ! ve ihtimal bundan ötürü çok ama çok üzülecektin Gelseydin;dağılmış İslam kakülünün biraraya gelememiş acınası halini seyredecektin;o sürmeli gözlerinden akan damla damla yaşlarla...Gelseydin;taşıdığın değerlerin herc-ü merc edilişine şahid olacaktın;öteler derinlikli,binbir türlü inkisarlarla...Gelseydin;nefsinin esiri olmuş, bedenin altında ezilip kalmış,adı Ahmed olan Adı Mustafa olan adı Muhammed olan ve belki de ümmetim deyip bağrına basamayacağın talihsizler görecektin Ya Resulallah Gelseydin;ismiyle müsemma olsun diye o senin mübarek isimlerini çocuklarına veren anne ve babaların neredeyse cehennem azabına denk hayalkırıklarını da görecektin...Gelseydin;belki de niye geldin diye sana çıkışanlar bile bulacaktın Ya Resulallah Gelseydin;adını kullanarak dünyevi çıkarlarına ulaşmaya çalışan zavallı ümmetinin acınası haline de şahid olacaktın Ya Resulallah...Gelseydin;ihtimal Mekke'yi bıraktığın gibi bulamayacaktın,Medine'yi bulduğun gibi göremeyecektin Ya Resulallah



    Diğer taraftan gelseydin;gençler görecektin Ya Resulallah;adın anılınca hıçkırıklara boğulan gençler,adın anılınca haşyet atan kalpler,adın anılınca yaşaran gözler görecektin Ya Resulallah...Gelseydin;adın üzere yaşanmış hayatlar görecektin Ya Resulallah..Gelseydin;evlerin cennetlere açılan kapılarında bembeyaz işlemeler içinde o senin kalplere asılmış,o senin kalplere kazınmış mübarek ismini de görecektin Ya Resulallah....Gelseydin;sana meftun ve ram olmuş ablalar görecektin Ya Resulallah..Adını anmak için dillerini sana kilitlemiş ablalar....Adın üzere hayat yaşamış,adın üzere de ötelere kanat çırpmak isteyen,aşkının mahkumu ablalar...Belki de diyecektin ki,"Maşallah,her biri Hz Sümeyra,her biri Hz Nesibe gibi...İşte o ablaların düzenledikleri kermeslerde göz nuru,alın teri yapılan işlemelerin satım bedelleriyle okutulan çocuklarlarla birlikte yıkılmak üzere olan yuvaların mamur edilmiş hallerini de görecektin Ya Resulullah...Gelseydin; Allahım deyip çatlayan sineler görecektin,ismini zikredip kendinden geçen dervişler,garipler,kutsiler görecektin Ya Resulallah..Gelseydin;bize emanet ettiğin İslam dinini hem yaşayarak hem de yaşadığını yaşatmaya çalışarak anlatmaya çalışan,bu uğurda çırpındıkça çırpınan ak kanatlı güvercinler,ak alınlı esatir-i yiğitler,başı gözü polatlı,atlastan cepkenli yiğit akıncılar görecektin Ya Resulullah...Gelseydin;o mübarek isminle birlikte Allahımızın esma-ül hüsnasını dalga dalga yaymak için yadellere-yaban illere hicret eden hasbi gönüller,diğergam sineler,fedakar ruhlar da görecektin Ya Resulullah...

  9. #19
    Gayyur ahmet_emin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    99

    Standart

    Dargınım....


    Dargınım...Dargınım;sahte yüzlere,dargınım;doyma bilmeyen nefsime,dargınım;ıslah edilememiş kalbime...Dargınım;söz verip de sözümde duramayışıma,ah edip de ağlayamaşıma,yaş olup gözlerden akamayaşıma..Yıllar yılları kovaladı,herşey ama herşey değişti ama kalbim bir türlü değişmedi..Zamana zaman eklendi,baykuşun yuvasına bir diğeri geldi,hazan yelleri eserken kalbime de uğradılar ama sanki ben orada değildim,sanki ben oradan değildim...Dargınım bu kalbimin vurdumduymazlığına,dargınım;kabuk bağlamış acınası haline..Dargınım yalancı meltemlere,dargınım yakamoz görünümlü ışıklı aldatmacalara,kandırılmışlığa,kandırışıma...Dargın ım...Dargınım..Dargınım...

    Dargınım;sahildeki yalancı ellere,uzaktaki keskin bakışlara,az ötedeki masum gömleği giymiş hain kalplere...Dargınım;beni bir bakışlık oklarla paralayan kalpsizlere,acınası hallere düştüğümü düşünüp de el vermeye kalkan zavallılara,peşin hükümlülere,yargısız infazcılara,sahte boyun büküşlere,yalancı gözyaşlarına,vefasız kalplere...Dargınım;kendi ahvalini bile düşünebilmekten aciz hallere düşmüş olduğu,kan revan içinde kalmış kalbinden apaçık belli olan gaflet ve dalaletin her tarafını iplik iplik sardığı duaya muhtaç gönüllere...

    Dargınım;dar ölçütlerle değerlendirme yapmayı fıtri bir ölçüt haline getirenlere,bu yollar aşk ister dediği halde aşkın zerresinden nasibini alamamış talihsizlere...Dargınım;hizmet deyip,himmet deyip koşturacağım deyip de kenara çekiliveren nasipsizlere....Hizmet gibi ali bir mefhumu çıkar aracı olarak görenlere..Dargınım;yıkılası benliğime,kahrolası şeytani düşüncelerime,şeytanlaşmış gözlerime... Ağlamak bana hiç yakışmıyor..

    Dargınım;istikameti tutturamamış ruhuma,aşk şarabına kanamamış kalbime,kilidi tam olarak takılamamış gözlerime,ketti tam olarak vurulamamış dilime,altında ezildiğim bedenime,ihya edemediğim nefsime,kafamdaki şeytanilikten sadır olma yalancı düşüncelerime....Dargınım..Dargınım..Dargınım
    Dargınım;en yakın akrabalarıma,dargınım;en yakın arkadaşlarıma ve bir dostumun bile olamayışına ya da olmayışına..Dargınım;yıkılası dünya sevdasına,kahrolası makam hastalığına,yerin dibine batası şöhret kancasına...Dargınım;yalancı hayaller peşinde sürüklenen ve dahi sürüklendiğinin bile farkında olamayan safderunlara,zavallılara...

    Bırak;kanadıkça kanasın yüreğim,bırak;yıkıldıkça yıkılsın hayallerim..Batıp gidecekse gitsin hayat güneşim..Bırak;çek ellerini kalbimden..Çek ellerini;dikenlere batırılası duaya muhtaç hale düşmüş kalbimden...Çek..! Çek diyorum sana; çek !Git işine,git düşüne;git....

    Bunun adı demagoji ise batsın bu kalp yerin dibine,bunun adı duygu sömürüyse kaybolup gitsin feri gözlerimin,kalmasın dermanı dizlerimin,kesilsin takatı kesik kesik nefes alan son demdeki kalbimin...

    Hüzünse hüzün,gözyaşı ise gözyaşı..İşte ben buyum;yok ki ötesi.... KALBİM GÖZYAŞI ÇANAĞINDA BOĞULMAMAK İÇİN ÇIRPINDIKÇA ÇIRPINIYOR,GÖZYAŞLARIM İSE ÇOCUKSU KALBİMİ BOĞMAK İÇİN CEYHUN OLUP AKIYOR.Bense aralarında kalmış zavallı birisiyim..Hangi yana dönsem içim kan ağlıyor,hangi yana dönmesem sırtımda bir sızı; hiç gitmiyor...Siz söyleyin bana ne yapayım ? Siz söyleyin bana hangi tarafa gideyim ? Siz söyleyin bana hangi tarafta öleyim ? !

  10. #20
    Gayyur ahmet_emin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    99

    Standart

    Niye zalime dur denmiyor ?

    Dünyanın gözü önünde bütün hızıyla devam eden bu katliama,bu soykırıma,bu vahşete kim dur diyecek ? Hangi vicdan sahibi insan ya da insanlar artık yeter diyebilme insanlığını gösterebilecek ? İnsanlar niçin bu kadar insanlıktan çıkıp canavarlaştı ? İnsanlar niçin bu kadar vahşilikte-yırtıcılıkta sırtlanları bile geride bırakır oldu ? Şu arzın üstünde yürüyen iki ayaklı akıllı (!)mahluk insan değil de nedir peki ? Zulüm bütün vahşetiyle hüküm-ferman olmaya doğru kararlı adımlarla giderken hangi insan (!) buna dur diyebilme güç ve cesaretini kendisinde görebilecek ? Akıl bütün haşmetiyle ve bütün tafsilatıyla birlikte bu vahşete dur denmesi gerektiğine dair beynimizi zonklatırcasına sinyalller gönderirken bu sinyallere göz yummak; hangi akıl ölçütleriyle izah edilebilir ? Nerede insanoğlunun vicdanı ? Nerede insanoğlunun var olduğu iddia edilen merhamet ve şefkat dolu (!) kalbi ?


    Zulüm bütün acımasızlığıyla devam ederken dünya devletlerinden güçlü bir "artık yeter !"sesinin çıkmamasını neye yorumlamalıyız ? Zulme seyirci kalanlarla zalimler arasında gizli bir ittifak mı yapıldı yoksa ? Bu zulüm;bizim bilmediğimiz ve bilmek dahi istemediğimiz gizli anlaşmaların ürünüyse şayet;o halde insanlığın düştüğü şu kahredici çukura bakıp da dudaklarımızı ısırarak,yumruklarımızı sıkarak,sinirimizden beynimizi zonklatarak ağlamamak,hıçkırıklara boğulmamak mümkün mü ? Hayır;mümkün değil ! Tüm insani ölçütler dailindeki bütün seslerin bu zulmün bir an evvel bitmesi tarafından geliyor olmasına rağmen bu acımasız zulümdeki ısrar;hangi insani kıstaslarla değerlendirilebilir ?


    Siyasi hesaplarla hiç masum bir çocuk daha anne bile diyemeden ölüme mahkum edilebilir mi?Hangi kalp sahibi bir insan dünyevi çıkarlar uğruna kundaktaki masum bebeklere kurşun sıkmayı aklından geçirebilir ? Hangi akıl ve hangi vicdan sahibi bir insan (!) bu vahşete alkış tutarak seyirci kalabilir ? Hangi muhakeme sahibi insan bu zulme hiç utanmadan ve hiç sıkılmadan,pervasızcasına meşru müdafaa diyebilir ? Vatanını,halkını,ülkesini korumak amaçlı yapılan bu onurlu direnişi nasıl terörizmle eş tutabilirler ? Masum Filistin halkının ne suçu vardı ? Okul binasında,tonlarca beton yığınları altında ezilerek,parçalanarak can veren masum Filistinli çocukların ne suçu,ne günahı vardı?

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Güllerin Gülü, Güllerin Sultanı...(s.a.v)
    By gül_bahçesi in forum Hz. Muhammed (S.A.V)
    Cevaplar: 9
    Son Mesaj: 14.05.09, 14:18
  2. Ey Güllerin Sultanı
    By slim in forum Hz. Muhammed (S.A.V)
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 01.11.08, 17:08
  3. Güllerin Efendisi
    By akıncı in forum Hz. Muhammed (S.A.V)
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.04.08, 22:25
  4. Güllerin Efendisi'ne
    By akıncı in forum Şiirler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.04.08, 16:58
  5. Güllerin Gülü Gül Efendimize...
    By LeMaLaR in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 14.07.07, 09:27

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0