Enes ibn Malik şöyle diyor: “Peygamber, (annem) Ümmü Süleym’in yan?na geldi. Annem kendisine hurma ve yağ getirdi. Peygamber, ‘Yağ?n?z? tulumuna, hurman?z? da k?rbas?na koyunuz. Ben oruçluyum’ dedi ve evin bir kenar?nda namaza durdu. (?ki rekât) Nafile namaz k?ld?, Ümmü Süleym’e ve evinin halk?na dua etti. Ümmü Süleym, ‘Ya Resulallah, bir hassac?ğ?m (hizmetinize özgü bir çocuğum) var, (ona da dua ediniz)’ dedi.
Peygamber, ‘Nedir o?’ diye sordu. Annem, ‘Hizmetçin Enes’tir’ dedi. Allah’?n Elçisi, dünyaya ve ahirete ilişkin ne kadar iyilik varsa hepsini benim için diledi: ‘Allah?m ona mal ve çocuk ver, herşeyini ona mübarek (bereketli, kutlu) eyle’ dedi. Şimdi ben ensar?n en zenginlerindenim. K?z?m Umeyne’nin bana söylediğine göre de (Hicretin 75. senesinde) Haccac’?n Basra’ya gelmesine kadar benim sulbümden yüz yirmi küsur kişi gömülmüştür’
(Buhari, Savm: 61).”
Enes ibn Malik şunu anlatm?ş: “Peygamber devrinde kurakl?k oldu. Bir gün kendisi cuma hutbesini (konuşmas?n?) yaparken bir bedevi kalkt?, ‘Ya Resulallah, mallar helak oldu, çoluk çocuğumuz aç kald?. Bizim için Allah’a dua et’ dedi. Allah’?n Elçisi ellerini kald?r?p ‘Allah?m, bize yağmur ver, Allah?m bize yağmur ver, Allah?m bize yağmur ver’ dedi. Hiçbir bulutun olmad?ğ? gökte kalkan gibi bulutlar oluşmaya başlad? ve Peygamber, yağmur damlalar? sakal?na düşmedikçe minberden inmedi. O gün yağmur yağd?, ertesi gün, daha ertesi gün, ta öbür cumaya dek yağd?.
O bedevi ya da bir başkas? kalk?p, ‘Ya Resulallah, evler y?k?ld?, mallar telef oldu. Bize dua et’ dedi. Allah’?n Elçisi, ellerini kald?r?p, ‘Allah?m, üstümüze değil, çevremize yağmur ver’ deyip bulutlara işaret etmeye başlad?.
?şaret ettiği her bulut aç?ld? ve Medine, üstü aç?k bir alan gibi oldu. Kanal Vadisi’nden bir ay su akt?. Çevreden gelenler de bol bol yağmur yağd?ğ?n? söylediler.” Abdullah ibn Ömer de şöyle diyor: “Peygamber’in Medine’de minbere ç?k?p yağmur duas? yapt?ğ?n? ve daha kendisi aşağ? inmeden bütün oluklar?n gürül gürül akmaya başlad?ğ?n? görünce mübarek yüzüne baka baka şairin, (kendisinin yüzü hürmetine bulutlardan yağmur istenen, yetimlerin eline bakt?ğ?, dullar?n ve yoksullar?n güvencesi olan o insan b?rak?l?r m? hiç?) demesini çoğu kez an?msard?m.” Henüz peygamber olmadan önce amcas? Ebutalib, dua edip Allah’tan, yeğeni Muhammed yüzü hürmetine yağmur isterdi (Buhari, ?stiska). Ömer ibn Hattab da Hz. Peygamber’den sonra, kurakl?k zaman?nda Peygamber’in amcas? Abbas ibn Abdulmuttalib yüzü hürmetine yağmur isteyip, “Allah?m, biz Peygamberimiz yüzü hürmetine dua ederdik, bize yağmur verilirdi. Şimdi Peygamber’in amcas? yüzü hürmetine senden yağmur istiyoruz.
Bize yağmur ver” diye dua ettiği ve yağmur yağd?ğ? rivayet edilir (Buhari, ?stiska). Hz. Muhammed, 11’?nci Hicret y?l?n?n rebiulevvel ay? başlar?nda bir gece yar?s? Baki Kabristan?’na gidip orada yatanlara Allah’tan mağfiret diledi. O sabah şikâyetleri başlad?. Ağr?s? devam ederken han?mlar?n?n evlerine uğruyordu. Meymune’nin evindeyiken ağr?s? artt?. Han?mlar?n? çağ?rt?p onlara, hastal?ğ?n? Ayşe’nin evinde geçirmek istediğini söyledi. Onlar da raz? oldular.?ki kişinin aras?na girerek Ayşe’nin evine geldi. Kendisini bir kab?n içine oturtup üstüne su döktüler.
“Yeter! Yeter!” dedi. Allah Elçisi, bir ara baş?na sar?ğ?n? dolayarak mescide geldi, minbere oturdu. Önce Uhud şehitlerine salat (dua) etti, mağfiret diledi. Ensar? da hay?rla and? ve “Ey muhacirler, ensara iyi davran?lmas?n? öğütleyiniz. Çünkü insanlar artarken ensar artmayacakt?r. Onlar benim bar?nağ?m olmuşlard?r. Onlar?n iyi davrananlar?na iyilik ediniz, hatal?lar?n? hoş görünüz” dedi. Sonra minberden inip evine girdi. Ağr?s? şiddetlendi, o kadar ki bay?ld?.
Prof. Dr. Süleyman ATEŞ - Vatan