Bu ümmetin evvelkileri zühd ve yakîn iman ile necat buldu. Ümmetimin sonra geleni de cimrilik tûl-? emel ile helak olur.” “O gün, ne mal fayda verir ne de evlât. Ancak Allah'a kalb-i selîm (temiz bir kalp) ile gelenler (o günde fayda bulur).” (Şuarâ, 26/88-89) Kalb-i Selim: Kibir, hased, mal sevgisi, makam sevgisi gibi kötü ahlaktan temizlenmiş bir kalptir. Bir kimsenin kalbinde zerre kadar kibir oldukça -cehennem nar?yla yan?p temizlenmedikçe- cennete giremeyeceğini Aleyhi’s-Selâtü ve’s-Selam Efendimiz: “Kalbinde zerre ağ?rl?ğ?nca kibir bulunan kimse cennete giremez.” buyurarak haber veriyor. Bu duruma göre kalb, kibirden temizlenmedikçe selim olamaz. ?blis de nice y?llarca ibadet etmiş olduğu halde kibrinden dolay? Hakk’?n huzurundan kovuldu. Keza kalbdeki mal sevgisi de mü’minleri Cenâb-? Hakk’a ibadetten al?koymaktad?r. “Ey iman edenler! Mallar?n?z ve çocuklar?n?z sizi Allah'? anmaktan al?koymas?n. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlard?r.” (Münâfikûn, 63/9) ?şte kalbin hastal?klar?ndan biri de dünya sevgisidir. Nitekim Hadis-i Şerif’te: “Dünya muhabbeti ile kalbinizi işgal edip de Cenâb-? Hakk’?n ibadetinden zikir ve muhabbetinden ta’til etmeyiniz.” (Münavi) buyurulmuştur. Yine: “Bir kimse uykudan uyan?r uyanmaz, seherde, her şeyden evvel dünyay? düşünürse, Cenâb-? Allah onun işini perişan edip rahat?n? selbeyler.” buyurulmuştur. Sabah namaz? zaman?, seher vakti, Cenâb-? Hakk’a; ibadet, dua ve niyaz zaman? olduğu halde mü’minin, bunlar? terk ile dünya endişe ve muhabbetiyle kalbini meşgul etmesi bir nev’i Cenâb-? Hakk’tan kalben yüz çevirmesi demek olmuş oluyor. “Dünya muhabbeti her günah?n baş?d?r.Nitekim dünyaya ziyâde muhabbet sebebiyle, her türlü menhiyat irtikab edildiği görülmektedir.