M. Latif SALİHOĞLU
İnandığımızı yazıyoruz




Seçimlerden evvel yazdıklarımızın tamamı, samimi düşünce ve kanaatlerimizdi.
Bu sebeple, bizim açımızdan değişen bir şey yok. Kimse hakkımızda başka türlü bir mülâhazaya kapılmasın. Fikriyatımızın arkasında dimdik ve merdane şekilde durmaya devam ediyoruz.
Netice şöyle olmuş, böyle olmuş. O bizim vazifemiz değil. Biz vazifemizi yapar, Cenâb–ı Hakk'ın vazifesine karışmayız. Muvaffak edip etmemek, O'nun vazifesi.
Ortaya çıkan neticenin de kader cihetiyle nice hizmetleri içinde bakladığına inanıyoruz.
Yazdıklarımızdan ve yaptıklarımızdan dolayı hiçbir menfaatimiz yok. Her şeyi, bilerek ve inanarak yaptık: Vazifemiz gereği istişareye uyduk ve "Demokratlara istinat noktası" olmaya çalıştık.
Onun için, bizi beğenmeyenler de, bu noktadaki samimiyetimizi, tutarlılığımızı teslim etmeli.
Şayet, menfaatçi ve samimiyetsiz olsaydık, bugün böylesine merdane bir duruşu sergilemek değil, zelilâne ve yaranmacı bir tavrı benimsemiş olacaktık. Hafazanallah...
* * *
Biz, çokça hakarete uğradık, ancak kimseye hakaret etmeye tenezzül dahi etmedik.
İnandığımız bir siyasî meslek ve meşreb doğrultusunda, düşünce ve kanaatimizi seslendirmeye devam ettik. Bu da bizim en tabiî hakkımız.
İktidar partisini desteklemek gibi hiçbir mecburiyet ve mükellefiyetimiz olmadığı halde, bu vâdide başımıza gelmeyen kalmadı. Küfür ve hakaretin bini bir paraya düştü...
Yine de, iktidar partisine düşman olmadık ve halen de değiliz.
Daha evvelki dönemde olduğu gibi, bu dönemde de yine iyi icraatine iyi, fena tarafına fena demek durumundayız.
Lütfen, hiç kimse seçim atmosferindeki aynı havayı dört–beş seneye yaymasın ve aynı tonlarda sürdürmesin.
Parti liderleri bile diyor ki "Meydanlarda söylediklerimiz, orada kalsın. Aynı tansiyonu, seçimden sonra devam ettirmeyelim" diye...
Şimdi herkesin bu anlayışı benimsemesi ve kendi dünyasında tatbik etmesi gerekiyor. Aksi tavrın kimseye herhangi bir faydası yok.
Bizim de dört yıl müddetle politika yazacak, günlük siyaseti konuşacak halimiz yok. Zira, daha mühim, daha ulvî işlerimiz, hizmetlerimiz var.
Yazılarımızda, lüzumuna binaen arada bir elbette ki siyaset de olacak. Esasen, siyasetle alâkadar olmayan hiçbir gazete yok.
Ne var ki, seçim süreci ile diğer normal zamanları birbirinden ayırd etmek gerekir. Aradaki farkın idrakinde olunmalı.
Zaten, siz de biliyorsunuz ki, seçim zamanlarında artan siyasî yazı ve yorumlarımızın adedi, sair zamanlarda bir hayli azalıyor. Yine öyle olacak. Şu var ki, yaptıklarımızdan ve yazdıklarımızdan dolayı herhangi bir nedamet duymadığımız gibi, bunca yıllık siyasî görüş ve istikametimizde de en ufak bir sapma, yahut kırılma durumu söz konusu değil. Hasılı, özellikle ağır tenkit sahiplerine tekraren diyoruz ki: Lütfen, farklılıklara saygılı davranmaya, muhatabımızı kırmamaya ve bilhassa birbirimizi doğru anlamaya gayret edelim.