Konu Kapatılmıştır
3. Sayfa - Toplam 7 Sayfa var BirinciBirinci 1 2 3 4 5 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 21 ile 30 ve 69

Konu: Risale-i Nurlardan İçtimai-Siyasi Ölçüler

  1. #21
    Ehil Üye Ehl-i telvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.269

    Standart

    ?şte bu asr?n bu acip tehlikesine karş?, Risale-i Nur'un hizmet ve meşgalesi, şimdiki siyaseti ve cerayanlar?n? o derece nazar?mdan ?skat etmiş ki, bu Harb-i Umumîyi bu dört ayda merak etmedim, sormad?m.
    Hem Risale-i Nur'un has talebeleri, bâki elmaslar hükmünde olan hakaik-i imaniyenin vazifesi içinde iken zalimlerin satranç oyunlar?na bakmakla vazife-i kudsiyelerine fütur vermemek ve fikirlerini onlarla bulaşt?rmamak gerektir.
    [Kastamonu Lâhikas?-- Birden ?htar Edilen Bir Mesele ]
    Konu elff tarafından (22.05.07 Saat 19:17 ) değiştirilmiştir.


  2. #22
    Ehil Üye Ehl-i telvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.269

    Standart

    hususan siyaset cereyanlar? ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmas?n. Karş?n?zda ittihat etmiş dalâlet f?rkalar?na karş? perişan etmesin düstur-u Rahmanî yerine (el-iyazü billâh) . düstur-u şeytanî hükmedip, melek gibi bir hakikat kardeşine adâvet ve elhannâs gibi bir siyaset arkadaş?na muhabbet ve taraftarl?kla zulmüne r?za gösterip cinayetine manen şerik eylemesin.
    [Kastamonu´daki Kardeşlerime Hitaben Yaz?lan Bir Hakikattir ]
    VALLAH? B?LLAH? TALLAH? GÖRMÜŞSÜN ÜSTADIM ne diyeyim....
    Konu elff tarafından (22.05.07 Saat 19:17 ) değiştirilmiştir.


  3. #23
    Ehil Üye Ehl-i telvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.269

    Standart

    Evet, bu zamanda siyaset, kalbleri ifsad eder ve asabî ruhlar? azap içinde b?rak?r. Selâmet-i kalb ve istirahat-i ruh isteyen adam, siyaseti b?rakmal?.
    Evet, şimdi küre-i arzda herkes ya kalben, ya ruhen, ya aklen, ya bedenen gelen musibetten hissedard?r, azap çekiyor, perişand?r. Bilhassa ehl-i dalâlet ve ehl-i gaflet, rahmet-i umumiye-i ?lahiyeden ve hikmet-i tamme-i Sübhâniyeden habersiz olduğundan, nev-i beşere rikkat-i cinsiye, alâkadarl?k cihetiyle, kendi eleminden başka nev-i beşerin şimdiki elîm ve dehşetli elemleriyle dahi müteellim olup azap çekiyor. Çünkü, lüzumsuz ve mâlâyâni bir surette vazife-i hakikiyelerini ve elzem işlerini b?rak?p âfâkî ve siyasî boğuşmalara ve kâinat?n hadisat?na merakla dinleyerek, kar?şarak ruhlar?n? sersem ve ak?llar?n? geveze etmişler ve bilerek kendi zarar?na fiilen r?za göstermek cihetinde, "Zarara raz? olana şefkat edilmez"


    -----------------------
    Kastamonu´daki Kardeşlerime Hitaben Yaz?lan Bir Hakikattir
    Konu elff tarafından (22.05.07 Saat 19:17 ) değiştirilmiştir.


  4. #24
    Ehil Üye Abdulbaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Yaş
    60
    Mesajlar
    3.610

    Standart


    Afyon Mahkemesine ve Ağ?rceza Reisine beyan ediyorum ki:
    Eskiden beri f?trat?mda tahakkümü kald?rama-d?ğ?m için dünyaya karş? alâkam? kesmiştim. Şimdi o kadar mânâs?z, lüzumsuz tahakkümler içinde hayat bana gayet ağ?r gelmiş, yaşayama-yacağ?m. Hapsin haricinde yüzler resmî adamla-r?n tahakkümlerini çekmeye iktidar?m yok. Bu tarz hayattan b?kt?m. Ben sizden bütün kuvvetimle tecziyemi talep ediyorum. Şimdi kabir elime geçmiyor. Hapiste kalmak bana lâz?md?r. Makam-? iddian?n as?ls?z isnad ettiği suçlar, siz de bilirsiniz ki, yok; beni cezaland?rmaz. Fakat beni mânen cezaland?racak, vazife-i hakikiyeye karş? büyük kusurlar?m var. Eğer sormak münasipse, sorunuz, cevap vereyim.
    Evet, büyük kusurlar?mdan birtek suçum: Vatan ve millet ve din nam?na mükellef olduğum büyük bir vazifeyi, dünyaya bakmad?ğ?m için yapmad?ğ?mdan, hakikat noktas?nda affolunmaz bir suç olduğuna ve bilmemek bana bir özür teşkil edemediğine, şimdi bu Afyon hapsinde kanaatim geldi.(On Dördüncü Şua )

    Biz Kur'ân hizmetkârlar? ve Nurcular, evvelki iki cereyana karş? daima Kur'ân hakikatlerini muhafazaya çal?şm?ş?z. Mümkün olduğu kadar dünyaya ve siyasete bakmamaya mesleğimiz bizi mecbur ediyormuş. Şimdi mecburiyetle bakmaya lüzum oldu." Gördük ki, Demokratlar, evvelki iki müthiş cereyana karş? bize (Nurculara) yard?mc? hükmünde olabilirler. (Emirdağ Lâhikas? (2) - Mektup No: 130 )

    Beş on günde iki üç defa siyaset dünyas?na bakt?m, acip bir hal gördüm. Müdafaat?mda dediğim gibi istibdad-? mutlak ve rüşvet-i mutlaka ile hareket eden bir cereyan-? z?nd?ka masonluk, komünistlik hesab?na bizi böyle işkencelerle ezmeye çal?şm?ş. Şimdi o kuvveti k?racak başka bir cereyan bu vatanda tezahüre başlad?ğ?n? gördüm.(Emirdağ Lâhikas? (2) - Mektup No: 10 )

    Bize işkence edenlere, siyaseti asabiyetle dinsizliğe âlet etmelerine mukabil, biz de siyaseti dine âlet ve dost yapmakla bu vatan ve milletin saâdetine çal?şm?ş?z.(Emirdağ Lâhikas? (2) - Mektup No: 13 )
    Konu elff tarafından (22.05.07 Saat 19:18 ) değiştirilmiştir.

    Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)


  5. #25
    Ehil Üye Seha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2006
    Mesajlar
    1.626

    Standart

    Evet, büyük kusurlar?mdan birtek suçum Vatan ve millet ve din nam?na mükellef olduğum büyük bir vazifeyi, dünyaya bakmad?ğ?m için yapmad?ğ?mdan, hakikat
    noktas?nda affolunmaz bir suç olduğuna ve bilmemek bana bir özür teşkil
    edemediğine, şimdi bu Afyon hapsinde kanaatim geldi.(On Dördüncü Şua )




    Abi burda bahsedilen dünyaya bakma meselesini aç?klar m?s?n? Nas?l bir bak?ştan bahsediyor? Talimden mi bahsediyor?






    Gördük ki, Demokratlar, evvelki iki müthiş cereyana karş? bize (Nurculara) yard?mc? hükmünde olabilirler.Emirdağ Lahikas? (2) - Mektup No: 130 )





    Abi burda geçen "yard?mc? hükümünde" olmas?ndan kas?t nedir? Bunu dar
    manada m? anlamal?y?z? Yoksa geniş bir daireyi kaps?yor mu?




    Muhabbetle
    Konu elff tarafından (22.05.07 Saat 19:19 ) değiştirilmiştir.
    Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz.

  6. #26
    Ehil Üye Abdulbaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Yaş
    60
    Mesajlar
    3.610

    Standart

    Muhterem seha kardeşim,bu meseleye öncelikle Beşinci Şua'dan "Büyük Mehdînin çok vazifeleri var. Ve siyaset âleminde, diyanet âleminde, saltanat âleminde, cihad âlemindeki çok dâirelerde icraatlar? olduğu gibi,(5.Şua-Ondokuzuncu Mesele)" bakmak gerekir.Demek ki Hz.Mehdi'nin siyaset dairesinde de vazifesi vard?r.Üstad hazretleri ise Eski Said devresinde bu vazifesinin gereği olarak içtimai ve siyasi prensipleri yapm?şt?r ve Eski sait eserleri ile de bu ölçülerini yazm?şt?r.Ancak Üstad 1922 yl?nda Ankara' da yaşad?ğ? olaylarla bir ahirzaman döneminin başlad?ğ?n? görmüş ve "Bediüzzaman, rivayetlerde gelen eşhas-? âhirzamana ait haberlerin mühim bir k?sm?n? ve hürriyetten evvel ?stanbul'da te'vilini söylediği Hadîslerin ihbar ettiği âhirzaman?n dehşetli şah?slar?n?n Âlem-i ?slâm ve insaniyette zuhur ettiğini görür. Ve yine, gelen rivayetlerden, onlara karş? ç?kacak ve mukabele edecek olan hizbül-Kur'an hakk?nda, "O zamana yetiştiğiniz zaman, siyaset cânibiyle onlara galebe edilmez; ancak manevî k?l?nç hükmünde i'caz-? Kur'an?n nurlariyle mukabele edilebilir." tavsiyesine müraatla, Ankarada teşrik-i mesai edemiyeceği için, kendisine tevdi edilmek istenen meb'usluk, Dar-ül-Hikmet-il-?slâmiye gibi Diyanetteki azal?ğ?, hem Vilâyât-? Şarkiye vaiz-i umumiliği tekliflerini kabul etmez.(Tarihçe-i Hyat-s:148)



    ?şte bu s?r gereğince Üstad yeni Said devresine geçerek içtimai ve siyasi duruşunu terketmiştir.Çünkü "Bu zamanda ehl-i ?slâm?n en mühim tehlikesi, fen ve felsefeden gelen bir dalâletle kalblerin bozulmas? ve iman?n zedelenmesidir. Bunun çare-i yegânesi nurdur, nur göstermektir ki, kalbler ?slah olsun, imanlar kurtulsun. Eğer siyaset topuzuyla hareket edilse, galebe çal?nsa, o kâfirler münaf?k derecesine iner. Münaf?k, kâfirden daha fenad?r. Demek, topuz böyle bir zamanda kalbi ?slah etmez. O vakit küfür kalbe girer, saklan?r, nifaka ink?lâp eder. (16.Lema)" gereğince ve de "Hem f?rt?nal? bir zamanda sağlam hizmet edilmez. (16.Mektup)tespiti ile dehşetli bir f?rt?na dönminin başlamas? ile Üstad da bir duruş yapar.Bu duruşta deniz f?rt?nal? olduğu için Üstad denize karş? s?rt?n? döner.vazifesi gereği de böyle yapmas? gerekirdi zaten.Çün kü Peygamberimiz bu fitne döneminin cihad?n?n maddi değil manevi olacağ?n? bildirmiştir ve "O zamana yetiştiğiniz zaman, siyaset cânibiyle onlara galebe edilmez; ancak manevî k?l?nç hükmünde i'caz-? Kur'an?n nurlariyle mukabele edilebilir." tavsiyesine müraatla bu yeni dönemde Kur'an?n kainette hiç bir şeye alet edilmeyen hakikatlerinin telifine bütün hayat?n? hasreder ve Risale-i Nurlar?n telif dönemi başlar.

    Bu dönem 1948 Afyon hapsine kadar devam eder.Bu arada Üstad hiç bir siyasi meseleye bakmaz ancak vazifesi gereğince bu vazifesini de tahakkuk ettirmesi gerekirdi.Asr?n Kur'an ve sünnet ölçüsündeki prensiplerinin ve stratijisinin de tefsir edilmesi gerekirdi.?şte Yukar?da ki sizlerin de sorduğunuz "Afyon Mahkemesine ve Ağ?rceza Reisine beyan ediyorum ki:" mektubu ile Üstad bu hapse hakikat noktas?nda büyük bir vazifeyi yapmad?ğ?ndan bu Afyon hapsi musibetinin baş?na geldiğini ve ve dünyaya bakmad?ğ? için bu vazifeyi bilmemenin kendisine bir kusur teşkil edemeyeceğini aç?kça belirtmektedir.Bu aç?klamas?n? da Şu şekilde ifade eder ve bu aç?klama çok nettir.

    "Makam-? iddian?n as?ls?z isnad ettiği suçlar, siz de bilirsiniz ki, yok; beni cezaland?rmaz. Fakat beni mânen cezaland?racak, vazife-i hakikiyeye karş? büyük kusurlar?m var. Eğer sormak münasipse, sorunuz, cevap vereyim.
    Evet, büyük kusurlar?mdan birtek suçum: Vatan ve millet ve din nam?na mükellef olduğum büyük bir vazifeyi, dünyaya bakmad?ğ?m için yapmad?ğ?mdan, hakikat noktas?nda affolunmaz bir suç olduğuna ve bilmemek bana bir özür teşkil edemediğine, şimdi bu Afyon hapsinde kanaatim geldi.(On Dördüncü Şua )

    ?şte bu tarihten sonra Üstan kendi tabirince bir nevi Üçüncü Said olarak görülüyordu.?şte o k?s?m:"Afyon hapsinden sonra Üstad-kendi tabirince-bir nevi Üçüncü Said olarak görünüyordu. Çünkü, bundan sonra hizmet-i Nuriye başka safhalarda tezahür edecekti; küllî bir inkişaf olacakt?. (Tarihçe-i Hayat-?sparta hayat?)



    1948 y?l?ndan sonra Üstad?n hayat?nda farkl? bir dönem başlar.Çünkü Risale-i Nurlar?n iman hakikatleri bu tarihlerde telif olarak tamam olur.Bundan sonra ise kap? aç?kt?r ve Üstada yeni tetimmeler yazd?r?l?r.Üstad bunada Emirdağ Lahikas?nda işaret eder.Şöyle ki:"
    ?şarât-? Gaybiye-i Gavsiye ve Aleviyede, "Altm?ş dörtte Risale-i Nur telifce tamam olur." Demek o tarihten sonra, yaln?z izahat ve haşiyeler ve tetimmeler olacak. Bu münasebetle iki nokta ihtar etmek kalbime geldi.

    ?htar edilen ikinci nokta: Madem Arabîce altm?ş dörde girdik, işaret-i gaybiye gelmesiyle Risale-i Nur tekemmül etmiş olur. Eğer Rumî tarihi olsa, daha iki senemiz var. Halbuki çok mühim yerde yaz?lmayan ve tehir edilen risaleler kalm?ş. Meselâ, Otuzuncu Mektup ve Otuz ?kinci Mektup ve Otuz ?kinci Lem'alar gibi ehemmiyetli mertebeler boş kalm?ş. Kalbime ihtar edilmiş ki: Eski Said'in en mühim eseri ve Risale-i Nur'un Fatihas?, Arabî ve matbu olan ?şârâtü'l-?'câz tefsiri, Otuzuncu Mektup olacak ve olmuş. Eski Said'in en son telifi ve yirmi gün Ramazan'da telif edilen, kendi kendine manzum gelen Lemeat Risalesi Otuz ?kinci Lem'a olmas? ve Yeni Said'in en evvel hakikatten şuhud derecesinde kalbine zahir olan ve Arabî ibaresinde Katre, Habbe, Şemme, Zerre, Hubab, Zühre, Şule ve onlar?n zeyillerinden ibaret büyükçe bir mecmua Otuz Üçüncü Lem'a olmas? ihtar edildi.
    Hem Meyve, On Birinci Şuâ olduğu gibi, Denizli Müdafaanamesi de On ?kinci Şuâ ve hapiste ve sonra Küçük Mektuplar Mecmuas? On Üçüncü Şuâ olmas? ihtar edildi. Ben de aziz kardeşlerimin tensiplerine havale ediyorum. Demek birkaç mertebede kap? aç?kt?r; bizlere daha iyi tetimmeler yazd?r?labilir.(Emirdağ Lâhikas? (1) - Mektup No: 20 )

    ?şte Üstad?n Üçüncü said olarak kabul ettiğimiz ve Eski Said ve Yeni Said'in bir nevi mezci olan Üçüncü Said devresinde Üstad aç?k olan kap?dan içtimai ve siyasi vazifesi olan tetimmeleri yazm?ş ve böylece yeni Said devresinde bakmad?ğ? vazifesine bakm?ş böylece Beşinci Şuada belirtilen tüm vazifeler tahakkuk etmiştir.
    Konu elff tarafından (22.05.07 Saat 19:20 ) değiştirilmiştir.

    Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)


  7. #27
    Ehil Üye Seha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2006
    Mesajlar
    1.626

    Standart

    Allah razı olsun. Anladım.



    Peki, bu ikinci ve üçüncü vazifede ayrı ayır bireylerin şahs-ı
    manevinin vazifeleri nedir ve yerleri nerdedir, icraatleri nasıl
    olmalıdır?



    Muhabbetle




    Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz.

  8. #28
    Ehil Üye Abdulbaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Yaş
    60
    Mesajlar
    3.610

    Standart

    Alıntı seha Nickli Üyeden Alıntı
    Gördük ki, Demokratlar, evvelki iki müthiş cereyana karş? bize (Nurculara) yard?mc? hükmünde olabilirler. (Emirdağ Lahikas? (2) - Mektup No: 130 )



    Abi burda geçen "yard?mc? hükümünde" olmas?ndan kas?t nedir? Bunu dar manada m? anlamal?y?z? Yoksa geniş bir daireyi kaps?yor mu?



    Muhabbetle
    Muhterem seha kardeşim,bu k?s?mla ilgili mektubun hepsini al?rsak san?r?m sizin sorduğunuz sorunun da cevab? bu mektupta var.Esas?nda iki duruş var.Biri iman,diğeri küfür.Üstad hazretleri demokratlar?n bize yani iman hizmetimize yard?mc? olacağ?n? belirtiyor.?şte o mektur: Demokratlara büyük bir hakikat? ihtar

    Şimdi Kur'ân, ?slâmiyet ve bu vatan zarar?na üç cereyan var:
    Birincisi: Komünist, dinsizlik cereyan?. Bu cereyan, yüzde otuz, k?rk adama zarar verebilir.
    ?kincisi: Eskiden beri müstemlekâtlar?n Türklerle alâkalar?n? kesmek için, Türkiye dâiresinde dinsizliği neşretmek için, ifsad komitesi nam?nda bir komite. Bu da yüzde on, yirmi adam? bozabilir.
    Üçüncüsü: Garpl?laşmak ve H?ristiyanlara benzemek ve bir nevi Purutluk mezhebini ?slâmlar içinde yerleştirmeye çal?şan ve dinde hissesi olmayan bir k?s?m siyasîler heyetidir. Bu cereyan yüzde, belki binde birisini Kur'ân ve ?slâmiyet aleyhine çevirebilir.
    Biz Kur'ân hizmetkârlar? ve Nurcular, evvelki iki cereyana karş? daima Kur'ân hakikatlerini muhafazaya çal?şm?ş?z. Mümkün olduğu kadar dünyaya ve siyasete bakmamaya mesleğimiz bizi mecbur ediyormuş. Şimdi mecburiyetle bakmaya lüzum oldu. Gördük ki, Demokratlar, evvelki iki müthiş cereyana karş? bize (Nurculara) yard?mc? hükmünde olabilirler. Hem onlar?n dindar k?sm? daima o iki dehşetli cereyana mesleklerince muar?zd?rlar. Yaln?z dinde hissesi az olan bir k?s?m garpl?laşmak ve garpl?lara tam benzemek mesleğini takip edenler ise, üçüncü cereyana bir yard?m ediyorlar. Madem o cereyan?n yüzde ancak birisini, belki binden birisini Purutlar ve H?ristiyan gibi yapmaya çevirebilirler. Çünkü, ?ngiliz iki yüz sene zarf?nda tahakküm ettiği iki yüz milyon ?slâmdan iki yüz adam? Purutluğa çevirememiş ve çeviremez.
    Hem hiçbir tarihte bir ?slâm, H?ristiyan olduğunu ve kanaatle başka bir dini ?slâmiyete tercih etmiş olduğu işitilmediğinden, iktidar partisinde bulunan az bir k?s?m, dinin zarar?na siyaset nam?yla üçüncü cereyana yard?m etse de, madem o Demokrat Partisi, meslek itibar?yla öteki iki cereyan-? azîmenin durmas?nda ve def etmesinde mecburî vazifeleri olmas?ndan, bu vatana ve ?slâmiyete büyük bir faydas? dokunabilir. Bu cihetten biz, Demokratlar? iktidar yerinde muhafaza etmeye Kur'ân menfaatine kendimizi mecbur biliyoruz. Onlardan hay?r beklemek değil, belki dehşetli, baştaki iki cereyana siyasetlerince muar?z olduklar? için, onlar?n az bir k?sm? dine verdikleri zarar?, vücudun parçalanmas?na bedel, yaln?z bir parmağ? kesmek gibi pek cüz'î bir zararla pek küllî bir zarardan kurtulmam?za sebep oluyorlar bildiğimizden, o iktidar partisinin lehinde ehl-i dini yard?ma davet ediyoruz. Ve dinde lâübali k?sm?n? dahi cidden îkaz edip "Aman, çabuk hakikat-i ?slâmiyeye yap?ş?n?z!" ihtar ediyoruz ki, vatan ve millet ve onlar?n hayat? ve saadeti, hakaik-i Kur'âniyeye dayanmak ve bütün âlem-i ?slâm? arkas?nda ihtiyat kuvveti yapmak ve uhuvvet-i ?slâmiye ile 400 milyon kardeşi bulmak ve Amerika gibi din lehinde ciddî çal?şan muazzam bir devleti kendine hakikî dost yapmak, iman ve ?slâmiyetle olabilir. Biz bütün Nurcular ve Kur'ân hizmetkârlar? onlara hem haber veriyoruz, hem ?slâmiyete hizmete muvaffakiyetlerine dua ediyoruz. Hem de rica ediyoruz ki, bu memleketin bir ehemmiyetli mahsulü ve vatanda ve şimdi âlem-i ?slâmda pek büyük faydas? ve hizmeti bulunan Risale-i Nur'u müsaderelerden kurtar?p neşrine hizmet etsinler. Bu vatandaki dindarlar? kendine taraftar etsinler. Ve selâmeti bulsunlar.Said Nursî (Emirdağ Lâhikas? (2) - Mektup No: 130)
    Konu elff tarafından (22.05.07 Saat 19:21 ) değiştirilmiştir.

    Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)


  9. #29
    Ehil Üye Seha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2006
    Mesajlar
    1.626

    Standart

    o iktidar partisinin lehinde ehl-i dini yard?ma davet ediyoruz. Ve dinde lâübali k?sm?n? dahi cidden îkaz edip "Aman, çabuk hakikat-i ?slâmiyeye yap?ş?n?z!" ihtar ediyoruz ki, vatan ve millet ve onlar?n hayat? ve saadeti, hakaik-i Kur'âniyeye dayanmak ve bütün âlem-i ?slâm? arkas?nda ihtiyat kuvveti yapmak ve uhuvvet-i ?slâmiye ile 400 milyon kardeşi bulmak ve Amerika gibi din lehinde ciddî çal?şan muazzam bir devleti kendine hakikî dost yapmak, iman ve ?slâmiyetle olabilir. Biz bütün Nurcular ve Kur'ân hizmetkârlar? onlara hem haber veriyoruz, hem ?slâmiyete hizmete muvaffakiyetlerine dua ediyoruz.

    Yani, şahs-? manevinin vazifesi bu mu? Biraz açma imkan? var m??
    Konu elff tarafından (22.05.07 Saat 19:21 ) değiştirilmiştir.
    Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz.

  10. #30
    Ehil Üye Abdulbaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Yaş
    60
    Mesajlar
    3.610

    Standart

    Alıntı seha Nickli Üyeden Alıntı
    Allah raz? olsun. Anlad?m.

    Peki, bu ikinci ve üçüncü vazifede ayr? ay?r bireylerin şahs-? manevinin vazifeleri nedir ve yerleri nerdedir, icraatleri nas?l olmal?d?r?

    Muhabbetle
    Beşinci Şua'da ki vazifeler "siyaset aleminde,diyanet aleminde,cihad aleminde,saltanat aleminde ve hayat?n tüm safhalar?nda" olarak tarif edilir.Üstad hazretleri Mehdinin vazifelerini k?saca şöyle formüle etmiştir.?man,hayat,şeriat.Bu vazifelerin bütün hakikatlerini Üstad Risale-i Nurlarda vaz etmiştir.Ancak bu vazifelerin tamam?n?n hayata tatbikat?na onun ömrü yetmemiş ve bu vazifeleri bir kişinin bütün alemin her taraf?na yetirtirmesi de zaten adetullaha uygun da değildir.Demek ki bu vazifelerin önce uzun tedkikatla program? yap?lacak ve yap?lm?ş,o şahs?n hareketi ile oluşan şahs-? manevi ise bu vazifelerin iman,hayat ve şeriat dairelerinde hayata geçmesi için vazifelidirler.Yaln?z burada şu nüans? nazarlara vermek gerekir,Hz.Mehdi siyasi vazifesini bizzat kendisi tatbik etmeyecektir.Bu vazifeyi dindar isevi ruhanilerine b?rakacakt?r.Kendisi ve şahs-? manevisi ise devlete talip olmayacak,onlar imanlar?n kurtar?lmas?nda ve hakikat-? Kur'aniyenin kalplerde,gönüllerde yerleşmesine çal?şacaklard?r.Siyasete ise Risale-i Nur prensipleri ile bakacaklard?r.Siyasetteki vazifelerin prensiplerini Hz.Mehdi kendisi Kur'andan alacak hayata tatbikatta ise isevi ruhanileri ile Demokratlar tahakkuk edeceklerdir.Çünkü Üstad Emirdağ Lahikas?nda buna işaret eder. "Hususan oradaki eski tahribat? tamirata başlayan hakikî vatanperverler olan Demokrat nam?nda hamiyetli Ahrarlar, yani hürriyetperverler, Nur ve Nurcular? takdir etmelerine çok minnettar?m. Onlar?n muvaffakiyetine çok dua ediyorum. ?nşaallah, o Ahrarlar istibdad-? mutlak? kald?r?p tam bir hürriyet-i şer'iyeye vesile olacaklar.(Emirdağ Lâhikas? (2) - Mektup No: 15 )
    Konu elff tarafından (22.05.07 Saat 19:22 ) değiştirilmiştir.

    Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)


Konu Kapatılmıştır

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Risale-i Nurlardan Müjdeler
    By Abdulbaki in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 82
    Son Mesaj: 16.01.09, 00:06
  2. Bediüzzaman'dan İçtimai ve Siyasi Tesbitler...
    By asyanurasya in forum Kitap, Dergi, Albüm Tanıtımları ve E-Kitap Paylaşımları
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 04.10.07, 21:20
  3. İçtimaî ve Siyasî Hayat Terörden Nasıl Kurtulur?
    By insirah in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 22.08.07, 18:34
  4. İçtimai ve Siyasi Hayatta Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
    By insirah in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 20.08.07, 12:20
  5. Lâhikaları, İçtimâî-Siyasî Ölçüleri Okumak
    By Ebu Hasan in forum Risale-i Nur Talebeliği
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25.06.07, 18:30

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0