Prof. Dr. Atilla Yayla:
Rektör olman?n yolu Kemalist olmaktan geçiyor
?zmir’de AKP Gençlik Kollar?’n?n toplant?s?nda yapt?ğ?n?z bir konuşmadan sonra, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Kadri Yamaç, sizin Atatürk’ten bahsetme biçiminizden hoşlanmad?ğ? için derslerinize son verdi. Bir rektörün böyle bir hakk? var m?? Konuşmas?ndan, fikirlerinden hoşlanmad?ğ? her akademisyeni üniversiteden atabilir mi?
Üniversite ad?n? gerçekten hakeden bir yerde böyle bir şey olamaz. Üniversite akademik özgürlük demektir. Söylediklerimin tart?ş?lacağ? yer akademik camiad?r. Söylediklerimi tart?şacağ?m makam rektör veya dekan değildir. Üniversitenin yapmas? gereken, akademik özgürlüğe sahip ç?kmakt?r. Ama Türkiye’de bir kafa kar?ş?kl?ğ? var. Bizim üniversitelerde devlet memuru zihniyeti ağ?r bas?yor. Bu, hem rektörlerin yetkilerinin çok geniş olmas?ndan, hem de birçok üniversite hocas?n?n kendisini s?radan bir memur gibi görmesinden kaynaklan?yor.
Türkiye’deki devlet üniversitelerinde ders veren her hoca o üniversitenin rektörüyle ayn? biçimde düşünmek ve ayn? biçimde konuşmak zorunda m? yani?
Tatbikat, fiili durum böyle olduğunu gösteriyor. Türkiye’de akademik özgürlük yeterince yok. Birçok öğretim üyesi, kendisini üniversite rektörü gibi düşünmek ve konuşmak zorunda hissediyor veya buna zorlan?yor. Birçok öğretim üyesi kendisini otosansüre tabi tutuyor. Bu, üniversite kavram?na ayk?r?d?r. Çünkü üniversite demek, evrensel bilginin üretildiği, serbestçe kullan?ld?ğ? ve nakledildiği yer demektir. Her türlü görüşün bar?nabileceği bir muhit demektir. Üniversitenin resmi görüşü olmaz. Çünkü herkesin ayn? olduğu bir üniversitede düşünce üretilmez.
Ama Türkiye üniversite kavram?n? da kendisine uydurmuş vaziyette.
Bizde üniversite yönetiminin resmi görüşü nedir?
Bugün rektörler aras?nda neredeyse liberal birini bulamazs?n?z. Dindar, muhafazakâr bir rektör de bulamazs?n?z. Rektörler genellikle bana sald?ran türden Kemalist çizgiye yak?nlar. Genellikle devletçiler. Oysa üniversitenin resmi bir görüşü, duruşu olmaz. Bütün üniversitelerin rektörleri liberal olsa ve biz liberaliz diye ilan etseler, bu da kabul edilemez. Çünkü üniversiteler görüş bildiremez. Üniversitelerde herkesin görüşü kendisini bağlar, herkes kendi görüşünün peşinden gidebilir. Ama bizdeki üniversite sistemi böyle değil. Bizde ise tek tip görüş var. Kemalizm’in bir çeşit yorumu, bir çeşit ulusalc?l?k anlay?ş?, bir çeşit devletçilik görüşü, rektör olman?n neredeyse önşart? haline gelmiş vaziyette.
(...)
Kemalizm nedir?
Tam ne olduğunu kimse bilmiyor. Herkesin kabul edebileceği standart bir tan?m yapan biriyle hiç karş?laşmad?m. Herkes işine geleni söylüyor. Bir ideoloji olarak yans?t?lmaya çal?ş?l?yor ama ben ideolojilerle çal?şan biri olarak biliyorum ki, Kemalizm’i biz dünya ölçeğinde ideolojiler aras?nda saym?yoruz. ?deoloji olabilmesi için ?ngiltere’de de, Amerika’da da anlam ifade etmesi laz?m. Bu yüzden Kemalizm bir çeşit ideolojimsi yani ideolojiye benzetilmek istenen ve ideolojiye benzeyen bir yaklaş?m. Bir çeşit fikirler, ilkeler demeti gibi bir şey. Kemalizm’in ne olduğu konusunda kaynaklara gittiğinizde tutarl? bir bütün ortaya ç?km?yor. Mesela hem Bat?l?laşma taraftar? hem de Bat? karş?t?. Hem siyasi çoğulculuğu hem de siyasi tekelciliği kabul ediyor. O zaman da kafan?z kar?ş?yor. Bundan dolay? büyük Kemalist fikir adamlar?na ihtiyaç var. Mesela Kemalist çevrelerin bir kar?ş?kl?ğ?na daha işaret edeyim. Bağ?ms?zl?k ve cumhuriyet diyorlar. Bu tart?ş?lmal?.
Hangi aç?dan tart?ş?lmal??
Bağ?ms?zl?k bir ülkenin kendi kendini idare etmesi, kendi kararlar?n? kendisinin almas?, bir ülkenin koloni olmamas? demektir. Bir liberal olarak ben de bağ?ms?zl?k taraftar?y?m. Türkiye’de bağ?ms?zl?k taraftar? olmayan biri olduğunu da hiç duymad?m ama... Bağ?ms?zl?k acaba tek değer midir? Bağ?ms?zl?k uğruna bütün değerlerden vazgeçilebilir mi? Mesela bağ?ms?zl?k ve özgürlük çat?şt?ğ? zaman ne olacak? Ben, bağ?ms?zl?ğ?, özgürlüğün aleyhine olacak şekilde savunmam. Bağ?ms?zl?kla özgürlüğün iç içe geçmesini isterim. Türkiye Cumhuriyeti bağ?ms?z da olmal? ama ayn? zamanda özgürlükçü de olmal?. Vatandaşlar? özgür olmal?. Baz? Kemalist yorumlara bakt?ğ?n?zda...
Ne görüyorsunuz?
Onlar bağ?ms?zl?k ad?na özgürlüğü bast?rmaya, bireysel özgürlükten vazgeçmeye haz?r görünüyorlar. Cumhuriyete gelince, tek bir cumhuriyet değil, çeşit çeşit cumhuriyet var. Türkiye’de cumhuriyete karş? olan birini de hiç görmedim ben. Padişahl?ğ?, monarşiyi savunan kimse yok. Ama eski Sovyetler Birliği de cumhuriyetti, ?ran da cumhuriyet. Dolay?s?yla cumhuriyetin vas?fland?r?lmas? laz?m. Benim vas?fland?rmam şöyle. Ben demokratik cumhuriyet taraftar?y?m. Kemalistler aras?nda da demokratik cumhuriyeti savunanlar olabilir ama önemli bölümü demokrasiyi önemsemiyor. ‘Demokratik cumhuriyet olup olmamas? önemli değil, cumhuriyet olmal?d?r’ diyen bir çizgideler.
Kemalizm’in askerin siyasetteki yeriyle ilgili tutumu nedir peki?
Egemen yorum şu. Demokratik olup olmad?ğ?na bakmaks?z?n, cumhuriyet nosyonunu korumak için silahl? kuvvetlere özel bir görev biçiyor. Cumhuriyet’in, bir hayat tarz?, bir çeşit uygarl?k projesi anlam?nda korunmas? gerekiyor. Bunu korumakta da baş görev orduya düşüyor. Oysa iktidara kim gelirse gelsin bir hayat tarz? empoze edememelidir. Bunda mutab?k kal?rsak Türkiye çok rahatlar. Ama Kemalizm buna yak?n durmuyor. Çünkü onlar iyi hayat?n, iyi toplumun, iyi insan?n ne olduğunu bildiklerini varsay?yorlar ve bunu kendileriyle özdeşleştiriyorlar. Kendi hayat tarzlar?n? korumakla Cumhuriyet’i korumay? ayn? kaba koyuyorlar. Onlar?n temel derdi şu: ?ktidar bizim elimizde olsun. Çünkü devlet iktidar? ?slamc? çevrelerin elinde olursa, bize dayatmada bulunurlar. Ben de diyorum ki, devlet iktidar?n?n kimin elinde olacağ? önemsiz olmal?d?r. Çünkü devlet iktidar? bir hayat tarz?n? bast?rmak ya da teşvik etmek için kullan?lmamal?d?r.
(...)
Siz, olay yaratan konuşman?z? AKP’nin bir toplant?s?nda yapt?n?z ama AKP yöneticileri de size sahip ç?kmad?. Hatta suçlayan bir tav?r tak?nd?lar. Korktular m??
Zannediyorum korktular. AKP zaten s?rt?nda kamburu olan bir parti. Mürteci diye damgalanan bir kesimi temsil ettiği düşünülen bir parti bu. Hem genel olarak bundan korkuyorlar hem de özel olarak cumhurbaşkanl?ğ? seçimleri yaklaş?rken, egemen elit çevreyle çat?şmaya girmek istemiyorlar. Uslu çocuk olurlarsa, kimseyi ürkütmezlerse cumhurbaşkanl?ğ?n?n önlenmeyeceğini düşünüyorlar.Ayr?ca AKP, özgürlük fikrinin ne olduğunu ciddi olarak kavrayamad?. Felsefi altyap?s?n?n haz?rland?ğ?n? da söyleyemem. AKP bir süreç içerisinde. Doğal olarak önce kendi işine yarayan, kendi çevresinin özgürlük alanlar?na hassasiyet gösteriyor. Bu nedenlerle benim olay?mda AKP’liler kenara çekildiler. Hatta ‘Biz daha da Kemalistiz’ dediler.
Radikal, 11.12.2006
Konuşan: Neşe Düzel
12.12.2006
http://www.yeniasya.com.tr/2006/12/12/basin/h1.htm