Kapitalizm Nereye Gidiyor?

[beylikdüzü73]

Enfeksiyon

Herkes endişeli. Amerika'da yaşanan malî krizin boyutunu ve dünyayı ne şekilde etkileyeceğini kestirememekten kaynaklanıyor bu kaygılar.
Endişe katsayısını artıran temel faktör, Beyaz Saray'daki Bush yönetiminin krizi bertaraf etmek için ortaya attığı çözüm formülünün işe yarayıp yaramayacağı hakkında.
- 700 milyar dolarlık kurtarma paketi, finans piyasalarında büyük bir yıkımı önleyebilir mi acaba?
Kimse gönül rahatlığıyla "evet" cevabını veremiyor bu soruya... Çünkü malî piyasalarda "güven" öyle bir kâse-i fağfur ki...
Kırıldığı anda onu tekrar eski haline getirmek o kadar da kolay olmuyor artık...
Hal böyle olunca da ABD'nin "çözüm" hamlelerine ihtiyatla yaklaşıyor diğer aktörler.
Şüphesiz bu hususta itimat duygusunu sarsan diğer unsur ise uygulanacak tedavinin yöntemiyle ilgili.
Yani... Hastalanan ve küresel seviyede "enfeksiyon" kapan sistem, eski sağlığına nasıl kavuşturulacaktır? Pansuman tedavilerle mi, yoksa cerrahi müdahaleyle mi?

[beylikdüzü73]

Bu konuda rivayetler muhtelif.
Mesela...
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, cerrahi müdahaleden yana. Küresel ekonomi ve siyaset için "reform" önerisinde bulunuyor kendisi. Yeni bir düzen kurulması gerektiğini söylüyor:
- Gelin, regüle edilen bir kapitalizmi yeniden inşa edelim.
- Tüm finans etkinliklerinin yalnızca piyasa aktörlerine bırakılmadığı ve bankaların işlerine döndüğü, yani spekülasyon değil, ekonomik kalkınmayı destekledikleri bir sistemi inşa edelim.
Peki, yeni sistemin kurulmasına kim "öncülük" edecek?
ABD mi?
Avrupa Birliği mi?
Rusya veya Çin mi?
Yoksa Japonya mı?
Sarkozy, yaptığı konuşmayla Fransa'yı işaret ediyor sanki.
ABD'nin dünya malî sisteminin süper gücü olma statüsünü kaybedeceğini hatırlatan Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbrueck de kendi ülkesini. ABD'nin dünya piyasalarını düzenlemek için güçlü uluslararası kuralları kabul etmesi gerektiğini söylüyor. Özetle, siyasî ve malî sistemin "çok kutuplu" olmasını isteyerek Washington'a bir nevi "ortaklık" öneriyor.

[beylikdüzü73]

Peki, ABD'nin tavrı ne olur bu konuda? Pansuman tedavi ile cerrahi müdahale arasında hangisini tercih eder?
2001'de Nobel ödülü alan ünlü iktisatçı Joseph Stiglitz'in Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine verdiği demeçte dile getirdiği şu argüman bir ipucu niteliğinde.
Mealen diyor ki Stiglitz...
- Bush hükümetinin yaptığı büyük hataların ceremesini vergi yükümlüsü Amerikalılar çekiyor.
- Hasta çocuklar için birkaç milyar dolar bulamayan bir yönetim, batmanın eşiğine gelen sigorta şirketi AIG (American International Group) için 85 milyar doları kolayca ortaya koyabiliyor.
Ardından da şu acı soruyu soruyor: - Ne biçim bir toplum bu?

[beylikdüzü73]

Görüldüğü gibi derin bir bunalım içinde dünya. İçtimai adalet duygusunun hâk ile yeksan edilmesinin sancılarını çekiyor.
Bu noktada Cumhurbaşkanı Gül'ün BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayı hatırlamakta fayda var.
Gül'ün altını çizdiği hususlar içtimaî adalet açısından önemli çünkü...
- Uluslararası toplumun önündeki en acil görev, zengin ve fakir ülkeler arasındaki uçurumun süratle kapatılması olmalıdır. Dinleyen olur mu acaba? İnanıyorum ki olacaktır ve insanlık bu krizi bir dayanışma fırsatına dönüştürmeyi başaracaktır.
Mehmet Yılmaz/Zaman
26 Eylül 2008, Cuma

[TURKUAZ]

kapitalizim ve küresel tüketim düzeni bir türlü doymak bilmeyen bir canavar gibi yeni tüketiclere ihtiyaç duymaktadır ve küresel tüketim düzeni pazarı genişletmenin,yatay olarak mümkün olmadığı durumlarda dikey ataklar gerçekleştirir,yani tüketicilere yeni ihtiyaçlar kodlar,hayatında kutsal olana ilahi olana yer veren kitle,kapitalizim için enzor alan olarak tanımlanır,zira bu kitlenin ihtiyaç tanımını yaratıcı yapar,size Allah rasülü yeter yada üstünlük takva iledir emirlerinin karşısında gardı düşer küresel tüketim mekanizmasının,yeni yollar icat etmek zorunda kalır,müslüman herşeyin eniyisini layktır fetvasını,en pahalı arabaya binme,milyon dolarlık evde oturma hakkı olarak algılayan sersem zihinlerin ortalığı kaplaması boşuna değil
patronunişyerinde çalışan islamcı işçinin üstünlük belirtici artık takva ile değil maddi kazançtır abiler bunu görmemek için kör olmak gerekir,islamcı üst sınıfla,islamcı altorta sınıfın aras giderek açılmıştır,heran ulaşılabilir,her dem öğrenci evlerine çağırabilir esnaf abiler,koruma şöförlü patronlara dönüşmüşlerdir,artık o abilerin kendi gettoları,kendi semtleri,lokantaları,berberleri var,arada bir verdikleri 3 kuruş zekatla reklam karşılığı yaptıkları dernek bağışları falan,bu abilerin islam da esasen mündemiç olan sosyal adelet kavramından ışık hızıyla uzaklaştıkları gerçeğini değiştirmez...

[Bilal-i Sivasi]

Eskiden beri sosyalistler ve teorisyenleri kapitalizmin her an yıkılacağı ile ilgili düşler kuruyorlar. Her nasılsa kapitalizm her seferinde yeni enstrümanlar ve yeni ilaçlar bulup çöküşünü erteliyor. Şİmdi kapitalistler yine bir araya gelip tedavül-ü efkar ile bir çıkış yolu bulacaklar. Kapitalistler "her koyun kendi bacağından asılır" mantığını terke mecbur kaldılar ve bankaları kurtardılar. Kapitalizm zamana ve şartlara en çabuk uyum sağlayan sistemdir. Şİmdi de kapitalistler yine bir araya gelip tedavül-ü efkar ile bir çıkış yolu bulacaklardır. Bulamazlarsa dünyada büyük bir inkılaba hazır olun.