+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 7 ve 7

Konu: Başörtüsü Mağdurlarından Özür Dilemek!

  1. #1
    Vefakar Üye resuls - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Bulunduğu yer
    kayseri
    Yaş
    40
    Mesajlar
    485

    Standart Başörtüsü Mağdurlarından Özür Dilemek!

    Faruk ÇAKIR
    Yalnız bıraktığımız başörtülülerden özür dileriz




    Netice itibarıyla 12 Eylül ihtilâlinin bir ‘hediyesi’ olan başörtüsü yasağı konusunda söylenecek söz kalmadı demek mümkün. Yasağın sosyolojik seyrini, “Modern Türkiye’de Başörtüsü” konulu çalışmasıyla inceleyen Prof. Dr. Elisabeth Özdalga, kitabın ilk baskısının yayınlandığı 1998 yılı ile çevirisinin yapıldığı bugün gelinen nokta arasındaki farklılıkları değerlendirmiş.
    Özdalga’ya göre, Türkiye’de otoriter devletten demokratik devlete geçiş sağlanmadıkça bu ‘problem’ çözülmeyecek. Özdalga başka önemli bir konuya da dikkat çekmiş: Başörtülü kadınlar birey olarak yasağa karşı mücadele ederken, hem ‘İslâmcı’ camia tarafından hem de kadın haklarını savunan feministler tarafından yalnız bırakılmışlar. (Zaman, Pazar eki, 21 Eylül 2008)
    Prof. Dr. Elizabeth Özdalga’ya göre yasağın sonra ermesinin yolu şu: “Başörtüsü sorunu Türkiye’deki demokrasi mücadelesine bağlı. Burada geniş anlamda, bütün değişik grupları kapsayan bir demokratikleşmeden bahsediyorum. Böyle bir amaca ulaşmak için bütün sivil güçler, siyasî partiler başta olmak üzere, el ele vermeleri lâzım. Değişik siyasî grupların, değişik konularda farklı görüşleri olabiliyor, zaten demokrasi icabı rekabet içinde olmaları gerekiyor. Ama demokrasi ve sivilleşme konularına gelince birlikte hareket etmeleri gerekiyor.”
    “Başörtüsü ‘sorunu’ çözüldüğünde paralel olarak hangi sorunlar da çözülmüş olur?” şeklindeki bir soru üzerine de Özdalga şöyle demiş: “Demokratikleşme işin asıl ve temel sorunu. Başörtüsü sorunu, Kürt sorunu, Alevilerle ilgili sorunlar bu daha geniş sürecin birer parçası. Bütün bu konuların ve sorunların birbirine bağlı olduğunu hatırlamak lâzım. Bu sorunlara bir de yeni ve sivil anayasa, AB ile entegrasyon gibi konuları da eklemek lâzım. Bu makro düzeydeki siyasî konular başörtüsü sorunundan ayrı değil. Hepsi birbirlerine bağlı.”
    Prof. Dr. Özdalga’yı, yıllar önce yaptığı gerçekçi tesbitleri sebebiyle de hatırlamak lâzım. Yasağın yoğun olarak başladığı ilk yıllarda, “Bu konu Avrupa’ya yeterince anlatılamıyor. Avrupa kamuoyu (AİHM dahil) Türkiye’de yaşanan gerçek durumu bilmiyor. Bunu Avrupa’ya (hatta dünyaya) doğru şekilde anlatmak lâzım” diyor ve bu konuda çalışanlara yol göstermek istiyordu. Ne yazık ki ikazlar yeterince dikkate alınmadı ve AİHM gibi yerlerden de makul kararlar çıkmadı.
    Hatta bu konuda gayret gösteren bir avukat, “Biz daha AİHM’de -meselâ- dilekçe vereceğimiz ‘oda’nın yerini bile bilmiyorduk. ‘Yasakçılar’ ise karar verecek olanlarla yıllardan beri zaten ‘kanka’ gibiydiler” itirafında bulunmuştu.
    Özdalga’nın işaret ettiği noktalardan en çarpıcı olan ise, başörtüsü yasağına karşı mücadele veren öğrencilere zaman zaman ‘aileleri’nin dahi sahip çıkmadığı gerçeğidir. Tanıdığım bir veli, kendisi ‘hacı’ ve 5 vakit namaz kılan birisi olduğu halde, yasak sebebiyle okulunu terk eden kızına, “Okula giderken başını aç, çıkınca kapat. Ne olur ki? Sen filan hocadan daha iyi mi İslâmı biliyorsun!” diye baskı yaptığına bizzat şahit olmuştum! Tabiî ki kızı, ‘yasakçıların baskısı’na boyun eğmediği gibi; ‘hacı baba’sının baskısına da boyun eğmedi ve son sınıfta olmasına rağmen okulu terk etti. Bu bakımdan, yasağa maruz kalan ve aynı zamanda hak mücadelesinde ‘yalnız’ bıraktığımız başörtülü öğrencilere özür borçluyuz...

    23.09.2008

    E-Posta: cakir@yeniasya.com.tr

    Güzellerin güzel yüzlerinde güzelliği yaratan, elbette o güzelliğe müştakları da yaratır(Mesnevi-i Nuriye 159.s).....

  2. #2
    Ehil Üye tazarru - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Yaş
    36
    Mesajlar
    1.371

    Standart

    Geç kalınmış bir özür neye yarar ki!Yada özür dilemek neye yarar...
    " Ey Rabbim,
    Kuran'ı kalbimin baharı,sıkıntı ve gamlarımın atılma vesilesi kılmanı Senden niyaz ediyorum."




    O, “ben Senin Rabbin değil miyim?” dedi. Sen “Evet” dedin. “Evet” demenin şükrü nedir, bilir misin? Çok bela çekmektir. Bilir misin bela çekmenin sırrı nedir? Yani fakr u fena dergahındaki halkaya katılmaktır...

  3. #3
    Ehil Üye BiKeS_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    2.770

    Standart

    Alıntı resuls Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bu bakımdan, yasağa maruz kalan ve aynı zamanda hak mücadelesinde ‘yalnız’ bıraktığımız başörtülü öğrencilere özür borçluyuz...
    Günaydın...

    Yâ Rab, garibem, bîkesem, zaîfem, nâtüvânem, alîlem, âcizem, ihtiyarem,


    Bî-ihtiyarem, el-aman-gûyem, afv-cûyem, meded-hâhem, zidergâhet İlâhî!




  4. #4
    Pürheves Semanur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    258

    Standart

    Bence de günaydın..

  5. #5
    Vefakar Üye resuls - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Bulunduğu yer
    kayseri
    Yaş
    40
    Mesajlar
    485

    Standart

    Bizim Millet Böle
    Kendine Dokunmayan Bi şeyde
    Ancak Uyanabiliyor.
    Daha Duyarli Ve Bilinçli
    Toplun Olabilme Temennisiyle...
    Güzellerin güzel yüzlerinde güzelliği yaratan, elbette o güzelliğe müştakları da yaratır(Mesnevi-i Nuriye 159.s).....

  6. #6
    Vefakar Üye yuksek-Sadakat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Mesajlar
    313

    Standart

    Bu yaziyi iki yonlu okumak gerekir.
    Birinci yonu su; bu yaziyi kaleme alan yazar ve gazete ,basin-yayin yoluyla yasaga karsi yapilabilecekleri yapmismidir?
    Ikinci yonude; Ehl-i Din kitlenin butunu, bu yasak konusunda duruslari nasil olmustur?
    Basortusu magdurlarini `yalnizliga` ve bu zulmun cozumunu `ortuyu cozmeye` baglayan tavirlar olmusmudur? Bu tavirdan samimi dindarlar incinmismidir?Basortusu siyasete alet edilmismidir? Siyasete alet edildikten sonra bu sorun,gormezdenmi gelinmistir yoksa dirayetle bu magdurlara sahipmi cikilmistir....

    Yukarida saydigimiz iki durumun,ikinci sikkinda kendine yer bulanlara bir hatirlatmada olabilir...

    Muhabbetle...

  7. #7
    Ehil Üye nur-35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Bulunduğu yer
    izmir
    Mesajlar
    1.336

    Standart

    Alıntı resuls Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bizim Millet Böle
    Kendine Dokunmayan Bi şeyde
    Ancak Uyanabiliyor.
    Daha Duyarli Ve Bilinçli
    Toplun Olabilme Temennisiyle...
    AMİN demekten baska bişey bulayorum
    İMAN TEVHİDİ TEVHİD TESLİMİ
    TESLİM TEVEKKÜLÜ
    TEVEKKÜL SAADET-İ DAREYNİ İKTİZA EDER (SÖZLER)

    ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR


+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Özür Dilemek mi?
    By HaMra in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 14.02.09, 13:57
  2. Ben de Özür Diliyorum!..
    By ışıkadam in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 16.01.09, 01:02
  3. Özür Dilemek, İnsanın Ayrıcalığıdır
    By Tılsım in forum Edebiyat
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 21.04.08, 16:39

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0